Evet arkadaşlar bugün 17 Ağustos. Bundan 7 yıl önce ülkemiz ciddi bir felaket geçirdi, hiç şüphesiz unutmamışsınızdır. Depremde ölenlerden tekrar Allah rahmet eylesin. Ülkemizin tekrar böyle bir felaket geçirmemesini en azından geçirse bile zararın en aza indirgenmesini istiyoruz ama görülen o ki çarpık kentleşme halen son sürat devam ediyor ve dersimizi halen almamışız...Umarım tekrar kötü bir felaket başımıza gelmez...
17 Ağustos 1999
evet bu tarihte olenlere Allah rahmet eylesin diyorum Hic unutmadım bugunu konuyu actıgın ıcın tesekkurler saygılar...
çok güzel bir konuya değinmişsin.tebrikler.
çarpık kentleşme yok olursa, herkes kendi menfaatlerini düşünmeyi bırakıp ülke menfaatlerini düşünmeye başlarsa bu tip sorunlar da yaşanmayacaktır.örnek verecek olursam;
Japonya'da 17 ağustos depreminden çok daha şiddetli depremler oldu.ama bir binada bile hasar oluşmadı, can ve mal kaybı yaşanmadı.
Bugün 17 Ağustos 2006. Bundan tam 7 yıl önce çok büyük bir felaket yaşadık ve resmi rakamlara göre 16 bin insanımızı kaybettik ve binlerce kişi evsiz kaldı. 17 Ağustos saat 3.02'de 45 saniye sallandık; o günü asla unutamayacağım. Yataktan bile kalkamamış, öylece saplanıp kalmıştım yerimde; neler oluyor farkında değildim; sanki ilk defa başıma geliyordu. Deprem geçene kadar da kımıldamadım ve çakılı kaldım olduğum yere. Sonra deprem bitti ve ben biraz da cahillikle o zamanlar balkona çıktım; gökyüzünde diğer gecelere nazaran ne çok yıldız vardı; köpekler sürekli havlıyordu, hiç kesmiyorlardı; sanki gece değil, gündüz vaktiydi. O gece depremden sonra korktuk ama asıl korkutucu tablodan henüz bihaberdik. Elektrik yoktu, o nedenle bir süre haberleri öğrenemedim. Daha sonra artçı sarsıntılar devam etti, o sırada ben bahçedeydim. Gün ağırınca radyoyu dinlemeye devam ediyorduk, eve girmedim, çünkü tehlikeliydi. Sabah saat 8'de eve gireyim istedim, girdiğimde saksının sallandığını gördüm, geldiğim gibi döndüm tabii; ne zaman bitecek bu lanet deprem diyordum, ama inadına devam ediyordu işte. Daha sonra artçı sarsıntıların büyüklüğü gitgide azaldı ve biz evlerimize girdik. Televizyondaki haberleri izlerken kandım donmuştu adeta; sanki savaş çıkmış, uçaklar tanklar koca bir şehri bombalamıştı ve hayalet şehir görüntüsü vardı Gölcük ve Avcılar'da özellikle. Meğer biz ne büyük badire atlatmışız dedim bu görüntüleri görünce. O günden sonra bir sürü resmi açıklama geldi, ölü sayısı doğru verilmiyordu. Yıkılmış evlerden sürekli birileri kurtarılıyor ve 'sidiğini içerek hayatta kalan' insanları görmeye, duymaya başlıyorduk. Böyle can pazarı yaşanmıştı işte o gün. Etkisi uzun süre gitmedi; ardından 12 Kasım depremi geldi; 17 Ağustos kadar etkili olamadıysa da yine gece yarısı 3.00 sularında bu depremin meydana gelmesi, artık o saat diliminin uğursuzluğunu anlatıyordu bize sanki.
7 yıl sonra, bugün... Depreme karşı alınan önlemler hala yeterli değil, hiçbir şey yapılmıyor. Bizim ülkemiz günü gününe yaşıyor zaten, deprem o günün sorunuydu sanki, geçmişte kaldığı için unutmalıydık. Ama unutulmuyor, aksi gibi önlem de almıyoruz ve resmen bu acıyı tazelemek için yer arıyoruz, farkında olarak ya da olmayarak. Avcılar'daki bu büyük depremde nüfus 250 bin civarındaymış, depremden sonra ise 140 binlere düşmüş. Şimdiyse nüfus 400 bini aşmış vaziyette. Yetkililer depremden sonra verilen ruhsatlı evlerin sağlam olduğunu söylüyorsa da ben pek inanamıyorum nedense. Malzemeden çalan, gerekleri önlemleri bir türlü almayan, insan canını hiçe sayan müteahhitleri de gördü bu ülke. Güvenmek zor... Vali açıklıyor: "İstanbul'da büyük bir deprem olsa şehrin büyük bir kısmı yıkılır!" Ya biz ne yapıyoruz? Cevabı olmayan bir soru daha işte...
Şu bir gerçek ki deprem doğal bir olay; onu bir afete çeviren biz insanlarız. Evleri sağlam zemine kurmayarak, sakat bina inşa ederek, plansız yapılaşarak asıl biziz bu afete neden olan. Deprem geçmişte de vardı, şimdi de var; değişen bir şey yok. Japonya'da bizim yaşadığım 7.2'lik depremlerin benzeri o kadar çok yaşanıyor ki; insanlar kanıksamış artık; ve orada can kaybı olmuyor, sadece bir iki eşya yere düşüyor, o kadar!
İşte 17 Ağustos'un yıl dönümünde bu düşüncelerle çalkalanıyorum.
Evet cok haklısın o gece Gökyüzünde normalden cok yıldız vardı bunu hatırladım.
Ölenlere Allah rahmet eylesin diyelim.Bizim Sınıfta depremzede bir kız vardı durumu birazda olsa yakından görmüstüm.Evlerinden oldular sonra basşka sehire tasındılar İstanbula Hic bir yeri bilmez beş parasızdılar gercekden zor günlerdi.
koskoca forumda 4 kişi mi 17 ağustosu yad etti yani, bu mudur?
Haklısın ayıp etmişiz.Birileri ölmediği zaman ciddi bir hasar oluşmadığı zaman milletçe hadi bunla yaşamaya alışalım diyoruz bunu da yanlış anlayıp arada gerekli şeyleri unutuyoruz.Ölenlere Allah rahmet eylesin...
arkadaşlar haklısınız ama bir adam 500 milyara binayı yapıyor iyi hoş güzel ama depreme ait hiçbir önlemi yok duvarda demir yok çimontodan fazla kum ve gevşek bir zemin burada 6.5 lik deprem olsa bina yıkılacak bakın japonya'ya 7 lik depremde 2 kişi ölüyo 1 kişi yarlanıyo en fazla yani birde bizim orada bir bir bina yapmışlardı bende babamla inşaat bitice içine girdik bina emir yığını 6-7 ay önce manisa da gece bir deprem olmuştu ve adamlar depremi duymamış neden mi?çünkü binada aşarı derecede demir var ve ben gözlerimkle gördüm dairenin giriş kapı boyalı iken demirlerin yeri belli oluyordu