Bir oyun sever olarak, boş vakitlerimin bir kısmını oyunlarla dolduruyorum. Oyunları sevmeme rağmen iş, aile, hayatın koşuşturmacası derken, aslında çokta bir boş vaktim kalmıyor. Bu yüzden, eskisi gibi aldığım veya bulduğum her oyunun içeriğini, sonuna kadar tüketmeyi tercih etmiyorum. Çünkü eskiden, boş vaktim daha çoktu ve oyun çeşitliliği ve içerikleri daha azdı. Bundan dolayı hemen hemen çıkan her oyunu, oynamaya vaktim oluyordu. Hatta, sevmediğim oyunları bile bitirip, ne kadar içeriği varsa, sonuna kadar sömürüyordum. Zevk alıyor muydum ? hayır, can sıkıntısından kurtuluyor muydum ? evet. Peki şimdi ? Şimdi çok vakit bulamadığımdan dolayı mümkün olduğunca ilgimi çeken veya kaliteli içeriklere yönelmeye çalışıyorum. Bu kategoride oyun bulduğum zaman, yine sonuna kadar sömürüyorum doğal olarak. Bu yüzden sizlerle 2023 yıllında oynadığım oyunların listesini ve düşüncelerimi paylaşacağım ki sizde ona göre vaktinizi ayırın.
1- High On Life
Oyunu oynarken çok eğlendim ve çok iyi vakit geçirdim. Fakat, oyunun içeriği hakkında çokta yazacak bir şey bulamadım. Kendileri bir FPS oyunudur. Ama biraz değişik bir FPS olduğunu söyleyebilirim. Silahların birer uzaylı olduğu, oyundaki karakterlerin sevimli ama aslında diyaloglarının çok aykırı olduğu bir oyun High on life… Çok abartı olmayan bir oynanış süresi sunuyor. Bunun dışında grafikleri, mekanikleri gayet başarılı; Hikayesi ve anlatım tarzı çok orijinal; ama en beğendiğim yanı, uzaylı silahlarımızla olan sohbetlerimiz diyebilirim. Değişik bir FPS oyunu arıyorsanız, kaçırmayın derim. Ayrıca high on life’i Xbox Game Pass üzerinden ücretsiz oynayabiliyorsunuz. Ülkemizdeki oyun fiyatları düşünüldüğünde, vakit geçirmeye değecek bir oyunun, Game Pass üzerinden sunulması büyük avantaj….
2- No Man’s Sky
Aslında çok büyük beklentimin olduğu oyunlardan biriydi. Fakat, oyuna başladıktan bir süre sonra kendimi kandırılmış hissetim. Oyun sınırsız, uçsuz bucaksız bir çeşitlilik sunacağını ileri sunuyordu. Fakat, oyunu oynadıktan sonra düşündüğüm şey, oyunun beni aptal yerine koyduğu oldu. Normalde iki gezegenin farklı olacağı söylenmişti. Ama iki gezegen arasındaki tek fark, bir gezegende yeşil olan bitki, diğerinde maviydi. Sırf bundan dolayı gezegenlerin farklı olduğu bize aktarılıyor. Bu düpe düz kandırmaca; bence no man’s sky yerine minecrafta vakit geçirmek çok daha mantıklı. Fakat, bir şeyler araştıracağım, piksellerle işim olmaz, daha yumuşak ve yeni nesil grafik isterim diyorsanız; No man’s sky size göre olabilir. Ama bana göre olmadığı kesin. Oyunun amacı da zaten sürekli yeni şeyler keşfetmek. Bir akış tabi ki var. Ama oyunun hikayesi, akıcılığı, bu kurgu üzerine değil; araştırmak üzerine…
3- SKYRIM
Oyunu tabi ki ilk çıktığı yıllarda değil de 2023 yıllında oynayınca, oyun hakkındaki genel görüşten çok daha farklı bir görüşe sahip oldum…. oyunu aslında çok sevdim. Ama dövüşlerdeki vuruş hissiyatı o kadar kötü ki, oyunun yapıldığı yıl 2011'miş falan demeden gıcık oldum. Adamlar ne oyun yapmışlar diye hayran olacağım, olamıyorum… Dövüş mekaniği bana göre çok kötü. SKYRIM'ı, sırf bundan dolayı sevemedim. Yoksa sunduğu açık dünya, diyologlar, hikayesi, çeşitliliği hele ki bunu 2011 yılında yapmış olmaları, tebriği sonuna kadar hak ediyor.
4- Bloodstained: Ritual of the Night
Beklentimin çok olduğu oyunlardan biriydi. Okuduğum incelmelerde de çok iyi gidiyordu ki ben oyunu oynayana kadar. Oyunu oynadıktan sonra evet iyi bir oyun, ama gerçekten bu kadar vakit ayırmaya değer mi diye çok sordum kendime… Castlevania türünü sevenler için, yeni bir alternatif olmuş. Ama türü çok sevemediğimden dolayı beni çokta içine çekemedi. Ama grafikler tatlış, silah çeşitliliği fena değil, oyunun hikayesi de idare eder. Oyunun başında 10 saaten fazla geçirmişim. Ama daha dönüp bakmam arkadaşlar. Gerisi size kalmış.
5-Grid 2
İlk Grid oyunu çıktığında, vay be ne oyun demiştim. Oyunun sistem gereksinimleri çok yüksek olduğundan, Grid’i düşük ayarlarda ancak oynayabilmiştim. Ama o bile bana yetmişti. Sonra Grid 2 çıktı. Grid 2 den, ilki kadar çok etkilenmemiştim. Ondan dolayı uzun bir süre, kütüphanemde bekledi. 2023 yıllında kendisini açıp oynamaya karar verdim. Ama anladım ki Forza Horizon serisi çıtayı çok başka yere koymuş. ilk Grid oyunundaki duygularıma saygı göstererek, bir süre Grid 2 yi oynadım ve tozlu raflardaki yerine geri koydum. Hiç bakmayın, gidip Forza Horizone 4 veya 5 oynayın. Üstelik, Xbox Game pass ile bedava, kaçmaz.
6- Farcry 4
Farcry serisi kendini çok mu tekrar etmeye başladı, yoksa bana mı öyle geliyor anlamadım. Ama bir gerçek var ki seri birbirine çok benzer devam ediyor. Ama yine de alıp, oynuyor muyum ? Evet. FPS deyince aklıma ilk gelen oyunlardan biri olduğundan dolayı sorgusuz oynuyorum. İkinci olarak da Farcry serisinin bir takipçisi olarak, oynamasam olmaz mantığından çıkamıyorum. Oyunun mekanikleri güzel, hikayesi güzel; açık dünyayı da eklemişler. Ama oyunun süresini uzatacağım diye bütün haritayı boydan boya araba ile geçmenizi beklemeleri çok saçma oluyor. Daha az oynayalım, arabada, yürürken bu kadar vaktimizi yeme be Ubisoft… Anlıyorum, oyunlara çok para istediğinden dolayı oyun süresini uzatmaya çalışıyorsun. Neyse sonuç olarak, elle tutulur bir FPS kendileri. Yine Xbox Game Pass ile ücretsiz oynayabiliyor olmak çok büyük avantaj. Alın oynayın, oynarken kesinlikle pişman olmazsınız diye düşünüyorum (Ubisoft’ un klasik bugları bu oyunda da mevcut; en ufak darbeyle havada uçan bedenler vb).
7- Doom Eternal
Doom Eternal, Muhteşem bir oyun. Bayıla bayıla oynadım. Ama bir süre sonra oyun kendini tekrar etmeye başladı. Bir alana gir, çıkan düşmanları yen, silahı upgrade et, havalarda uç bir sonraki alana geç, bu kadar… Birde çok hızlı bir oyun, bu tarz FPS’ leri oynarken, başım dönüyor, çok fazla oynayamıyorum. DOOM’ da yine fast FPS olarak oynayabileceğiniz nadir, kaliteli yapımlardan. Ama bana göre değil. Hevesimi alana kadar oynadım, tekrara düştüğünü hissettiğim an bıraktım. Ama oyun Xbox Game Pass de bedava olduğundan, kesin oynayın derim.
8- Football Manager 2023
Bu oyuna kesinlikle bayılıyorum. Çıktığı saniyeden başlayarak, 3 4 ay soluksuz oynadım. Zaten her sene aynı şeyi yapıyorum; oyun çıkıyor, yükleyip 3 4 ay soluksuz oynuyorum. Takımım, rakipsiz hale geldiğinde, oyunu bırakıyorum. Bu sene de geleneği bozmadım ve aynı rutinimi devam ettirdim. CM 2000/2001 den bu yana devam eden bir rutin olduğunu söylemem gerekiyor. Oyun hakkında söylenecek çok bir şey yok. Dünya üzerindeki en iyi futbol menajerlik oyunu olduğu, herkes tarafından kabul edilmiş bir oyundan bahsediyoruz. Ama bana kadroları dışında çok değişen bir şey olmuyormuş gibi gelmeye başladı. Bundan dolayı hakkında uzun uzun yazacak şeyler bulamıyorum. Futbol menajerlik oyunu arıyorsanız, daha iyi bir seçenek yok. Alın oynayın ve Xbox Game Pass ile yine bedava…
Son olarak,yazıyı yazarken fark ettim ki Xbox Game Pass sayesinde epeyi bir oyun oynamışım. Adamların yaptığı sistem sayesinde Türkiye’ deki oyunculuk sistemi resmen ayakta kalıyor. Game Pass’i bir kaldırsalar, yandık! Bu listedeki oyunları almak, gerçekten çok para tutuyor. Gözünü seveyim Game Pass diyerek, yazıyı bitiriyorum.