IV. Mikrobilgisayar Teknolojileri
A. KASA
Bilgisayara oluşturan parçaların çalışmaları için gerekli olan elektriği üretir.
Fiziksel koruma sağlar.Farklı tüleri vardır:
o Mini tower
o Midi tower
o High tower
o Mount rack : bileşenler rafları olan dolaplar içersine yerleştirilir.çok sayıda disk, cd rom …vs gibi genişlemeye imkan verir.
o Slim kasa : az yer kaplar. Fakat teknik bakımları daha zordur.
o ATX kasa : iyi havalandırma vardır. 3.3 V çalışma. Işletim sistemin tarafından sistemi kapatabilme (Soft Power Support)
B. BİLGİSAYARIN GÜÇ BİRİMİ (POWER SUPPLY)
Bir Power Supply (güç birimi) birimi bilgisayara elektriğin girmesini sağlar. AC akımı çevirerek 3.3 ya da 5 voltluk doğru akım (DC) elde eder.
PC'ler için Power supply birimlerinin değişik biçimleri ve boyutları vardır. Boyutlar önemlidir, çünkü bilgisayarların değişik boyutta kasaları vardır. Örneğin ATX kasalar için ATX power supply birimlerinin olması gibi.
Sistemin elektriğinin açılması ve kapatılmasında BIOS ve İşletim sistemi de kullanılır. İşletim sistemi kapandığında BIOS aracılığıyla sistemin elektriğini kesebilir.
1. POWER SUPPLY KONNEKTÖRLERİ
Güç birimlerinin ana karta (motherboard) bağlanması için değişik konnektörler (connectors) kullanılır.
AT kasalarda ana kart üzerindeki iki yuvaya P8 ve P9 dişi konnektörleri takılır.
ATX kasalarda ise tek bir 20 kabloyu konnektör kullanılır.
2. ÇEVRE BİRİMLERLE BAĞLANTI KONNEKTÖRLERİ
Çevre birimlere güç aktarmak için molex konnektör kullanılır. Sabit diskler, CD-ROM, vb. birimlerde bu konnektörler kullanılır. Ayrıca mini konnektör ise disket sürücü gibi birimler için kullanılır.
Molex konnektörler 5 volt sağlar ve sabit diskler için kullanılır.
Mini konnektörler ise 3.3 volt sağlar ve disket sürücüler için kullanılır
C. ANAKART
Anakart, bilgisayarı oluşturan bütün bileşenlerin üzerine takıldığı ve bilgisayar parçalarının birbirleriyle haberleşmesine imkan tanıyan karttır.
Başlıca yapıları:
o AT ve baby AT
o ATX ve mini ATX
o LPX ve mini LPX
o NLX
• Baby AT : ISA yuvaları işlemciye yakın oldukları için büyük kartları takmak problemdir. Bellek modullerini yeri disk ve disket sürücülerinin altında olduklarından dolayı bellek takıp, çıkarmak sorun olmaktadır. Bu karta uygun kasalarlada sağlıklı bir havalandırma olmamaktadır.
• ATX : Intel’in koyduğu bir standarttır. Işlemci genişleme yuvaların yanınadır. Bellek modulleri erişimi kolaytırmak için kartın orta taraflarına taşınmıştır. Işlemci kasa fanının tam altında kaldığından kasa içerisinde daha rahat bir havalandırma sağlanmaktadır.
• LPX : genişleme kartları riser denilen bir karta (anakarta parallel olarak takılır) takılır.
• NLX : LPX ‘in gelişmiş halidir.
• Kasalar ve kartların durumları aşağıdaki gibidir
tip genişlik derinlik PC tipi KASA
Full AT 12" 11-13" çok eski Full AT
Baby AT 8.5" 10-13" eski Full AT, ATX
ATX 12" 9.6" yeni ATX
Mini ATX 11.2" 8.2" yeni ATX
LPX 9" 11-13" eski destop Slim
NLX 8-9" 10-13.6" yeni desktop Slim
D. CPU (Mikroişlemci)
Pentium II arasındaki tek önemli fark, kısaca SSE olarak andığımız "Streaming SIMD Extensions" ve daha yüksek saat hızları.
SSE komutları içinde "new media instructions" olarak anılan ve aslında MMX'in devamı olan birkaç yeni komuttur.
Pentium III ailesinde Xeon işlemciler de var. Xeon'un standart Pentium III'e göre tek farkı daha hızlı ve daha büyük (2MB'a kadar) bir L2 önbelleği bulunması. Bu nedenle Xeon çok işlemcili sunucular ve büyük veri dizileri, örneğin veritabanı
motorları kullanan sistemler için daha uygun. Çok işlemcili sunucularda büyük önbellek veriyolu kullanımını azaltıyor, daha iyi ölçeklenebilirlik (yani çoklu işlemci kullanma yeteneği) sunuyor.
E. BUS ÇEŞİTLERİ
8 bit card 8 bit 8 MHz Günümüz bilgisayarla kullanılmıyor.
ISA 16 bit 8 MHz Günümüzde hala kullanılmaktadır. Ayarları jumperlarla yapılmaktadır .
EISA 32 bit 8 MHz EISA bus slotları ISA kartlarla uyumludur.. EISA kartları ise jumber veya software ile ayarlanabiliyor. .
VESA or VL-bus 32 bit Speed of Processor ISA kartları ile uyumlu. Ayarları jumperlarla yapılmaktadır genellikle video kartlarında kullanılır. .
PCI 64 bit and 32 bit Speed of Processor Plug and Play karlarıdır.
AGP 32 bit Speed of processor Grafik kartlarında kullanılır. .
MCA 16 bit and 32 bit 10 MHz Software tarafında ayarlanabiliyor. IBM dizaynı. Modern bilgisayarlarda kullanılmıyor .
PCMCI (PC card) 16 bit 33 MHz Laptop bilgisayarlarında kullanılır.bazıları Plug nad Play , bazıları ise software tarafından ayarlanıyor. 3 çeşiti vardır. Tip 1: 3.3 mm kalınlığında. Memory yükseltmek için kullanılır.
Tip 2: 5 mm kalınlığında. Modem and network kartları. Modem/NIC kartlarının kombinasyonu Tip 3: 10.5 mm kalınlığında. PC kart harddisk
F. BELLEK(MEMORY)
Günümüzde iki çeşit bellek türü bulunmaktadır. Bunlardan birincisi ROM (Read Only Memory). Temel olarak sadece okunabilen bir bellek türü olan ROM, üzerindeki bilgiler kalıcıdır, ve genelde çok gerekli olan bilgiler saklanır. RAM (Random Access Memory), üzerindeki bilgiler istenilen zaman okunabilir veya
istenildiğinde yazılabilirdir. Bilgiler kalıcı değildir. Bilgisayarlar bilgilerin geçici olarak tutulması için RAM’ı kullanır. Üzerindeki bilgiler saniyede birçok kez yazılabilir ve okunabilir. Bilgisayardan elektriği kestiğiniz zaman üzerindeki bilgiler silinir.
• ROM (READ ONLY MEMORY) : Iki bellek türünden birisi olan ROM, RAM’in aksine üzerindeki bilgiler kalıcıdır. Bilgisayarınızı kapatsanız bile üzerindeki bilgiler gitmeyecektir. BIOS gibi bilgisayarınız için önemli bilgilerin tutulduğu bir yapıda, ROM kullanılır. BIOS üzerinde kullanılan bilgiler oldukça önemli olduğundan, ROM, habersiz olarak yapılan kopyalama ya da silme işlemlerinin önüne geçmiş oluyor. Günümüzde ROM’un birkaç versiyonu vardır. Bu versiyonlar gerekli alanlarda, özelliklerine uygun bir şekilde kullanılıyor.
o ROM: Standart ROM üzerindeki bilgiler hiç bir yol ile değiştirilemez veya silinemez. ROM birimine bilgi kalıcı olarak yerleştirilmiştir ve içerik kesinlikle değiştirilemez.
o PROM (Programmable ROM): Bu ROM çeşidi sizlere saklama alanına bilgileri sadece bir kez yazmanıza izin verecektir. Bu yazmadan sonra bu bilgiler kalıcıdır. Bunu günümüzde CD-R’a benzetebiliriz. CD-R’a bir kez bilgileri yazdıktan sonra bu bilgiler kalıcıdır ve bir daha değiştirilemez yada silinemez.
o EPROM (Erasable Programmable ROM): Eğer ROM üzerinde kullanılan bilginin, silinip tekrar yazılması gerektiği durumlarda EPROM kullanılabilir. Bu çeşit ROM’lar ultraviyole ışığıyla silinebiliyor. Bu sayede ROM’a yazılabilme özelliği tekrar sağlanıyor.
o EEPROM (Electrically Erasable Programmable ROM): Şu anda bilgisayarınızın BIOS’unuzun kullandığı ROM tipi EEPROM’dur. EPROM’a benzer olarak EEPROM’da silinebilir ve yazılabilir. Silme işini elektriksel
o olarak yapabiliyorsunuz. BIOS’lar EEPROM kullanırlar, bu sayede anakart üreticileri güncelleşmiş BIOS’larını yazabiliyorlar.
• RAM (RANDOM ACCESS MEMORY) : RAM’deki bilgiler daha az kalıcıdır. bilgisayarınızda o anda çalışan bir programların, gerekli bilgileri RAM’de saklayarak daha sonra gerektiğinde kullanım için alınan alana denir. Diğer bir değişle bir geçici bellek görevindedir. Bilgiler gerektiğinde kullanılır. Gerekmediği zaman silinir. RAM üzerindeki bilgiler kısa ömürlüdür. Bilgisayarınızı kapattığınızda bilgiler silinir.
• Günümüzde iki farklı RAM çeşidi bulunmaktadır.
o SRAM (Static RAM): Statik RAM çok pahalı, çok hızlı bir RAM çeşididir. Günümüzde işlemcilerin Tampon Belleği Statik RAM’dir. SRAM, DRAM’e göre çok daha pahalıdır ve işlemcilerde az miktarda kullanılmasının sebebi budur. Işlemci içine adapte edilmiş olan Level 1 Cache SRAM’dır. Level 2 Cache ise yine işlemci içinde yada Slot1 işlemciler gibi yanında olabilir.Bilgisayar bir istekte bulunduğu zaman, ilk olarak Level 1 Cache’e bakılır. Eğer istenen komut orda ise işlemci çok hızlı bir şekilde bilgiyi SRAM’den alır ve Level2 Cache’e bakmak için zaman harcamaz. Level 1 ve Level 2 SRAM Cache’ler işlemcinizi hızını etkileyen en büyük faktördür.
o DRAM : günümüzde sisteminizin ana belleğini oluşturmak için kullanılan çeşididir. DRAM, SRAM’dan çok daha yavaştır ve daha ucuzdur. RAM üzerindeki bilgiler, genel bütünlüğü sağlaması açısından sürekli yenilenmelidir. Akis takdirde bilgiler kaybolur. DRAM üzerindeki bilgiler uyarılma süreci içerisinde 1 veya 0 olarak okunur.
Daha fazla RAM, aynı anda çalışan bir çok programın daha hızlı çalışması demektir.
Siyah çipler bellek modülleridir. Altındaki yeşil tabaka ise PCB (Printed Circuit Board = Baskılı Devre). PCB üzerine bildiğiniz gibi RAM modülleri yerleştiriliyor. PCB’nin her iki tarafındada RAM modülleri bulunabiliyor. Eğer her iki tarafta da bellek modülleri bulunuyorsa Double Sided (çift taraflı), tek tarafta bellek modülleri kullanılıyorsa Single Sided (Tek Taraflı) RAM diyoruz.
1. RAM NASIL ÇALIŞIR?
DRAM üzerindeki her modül üzerinde verileri kısa süreli olarak tutan kapasitörler bulunmaktadır. Bu veri RAM’in tutabileceği bir bitlik 1 ve 0 değerleridir. Eğer kapasitörler yarımdan fazla şekilde şarj edilmişse 1, yarım veya daha az bir şekilde şarj edilirse 0 değerini alır. Kapasitörler üzerindeki şarjı çok çabuk kaybederler. Dolayısı ile bu şarj kaybından sonra bilgi kaybı olur
SRAM’de ise her modülün yapısında ise 2-4 transistör bulunur ve bir bitlik 0 ve 1 değerlerini tutar.
RAM bilgi verdiği zaman bu verme işini bit’ler halinde yapar. Bit sadece 0 ve 1 değerlerinde oluşur. 0 ve 1 değerlerini birleşmesinde Binary Code dediğimiz yapı oluşur. RAM bu bilgileri alır ve tıpkı ızgaraya benzer şekilde olan sütun ve dizelerin içerisinde taşır. Bu sütun ve dizeler milyonlarca küçük bellek hücresinden oluşmuştur.
Işlemci bir ilgi işlediği zaman, bu bilgiye daha sonra kolayca erişmek için onu RAM’e saklar. Bu iş yapılacağı zaman işlemci - Sistem veriyolu - RAM modülüne giden yolu izleyen "yazma" sinyalini gönderir. RAM bu bilgiyi belli bir adreste saklar. Bu adres ileride gelecek olan bilgi istemleri için gereklidir.
DRAM ÇEŞITLERI
DRAM gayet basit bir şekilde çalışır. Günümüzde değişik standartlarda bulunmaktadırlar. Bu farklı DRAM tiplerinin özellikleri – yani, hızı, erişim süresi ve çalıştırma prosedürü gibi özellikleri - farklılık gösterir. Günümüzün en popüler RAM teknolojisi SD-RAM’dir. diğer RAM çeşitlerinde DDR SDRAM ve RDRAM ileride standart olmak için şu anda gelişmeler kaydediyorlar.
SDRAM (Senkronize DRAM): Günümüzün en çok kullanılan DRAM tipidir. senkronize, yani sistem veriyolu hızı ile aynı hızda çalışan demektir. PC100 v Pc133 terimlerini sistem veriyolu hızını gösterir. bellek 100 MHz veriyolu hızında çalıştığında, teorik olarak 800MBps bant genişliği sunması gereklidir. Eğer veriyolu hızı 133 MHz’e çıkarsa bant genişliği ise 1100 MBps’e çıkıyor.
Bellek modüllerinin erişim süresi nanosaniye cinsinden verilir. RAM için belirtilen nanosaniye miktarı bir saat vuruşu için gereken zaman miktarının minimum ölçüsüdür. Çoğu PC100 SDRAM bellek 8 nanosaniyelik erişim süresine sahiptir ve bu teorik olarak maksimum 125 MHz sistem veriyolu hızına dayanabileceği anlamına gelir. Bir bellekteki adrese ulaşmak için, o adresin sütun ve dize numaralarını bilmek gerekir. CAS (Column Adress Strobe) ve RAS (Row Adress Strobe) değerleri ise, belirtilen sütun ve dizelere ulaşmak için gereken saat vuruş miktarını gösterir. "RAS to CAS delay" ise, dize-sütun arası
erişiminde ne kadar gecikme olduğunu ifade eder. Şu anda birçok SDRAM’lerde CAS değeri 3, RAS değeri 2, "RAS to CAS delay" değeri de 2’dir. Çok iyi belleklerde ise CAS değeri 2’dir. Bu ifadeler bellek üzerinde 3-2-2 ya da 2-2-2 şeklinde yazılır. Buradan çıkaracağımız sonuç ise, bu değerler ne kadar küçük olursa o kadar iyi.
DDR SDRAM (Double Data Rate SDRAM): Teorik olarak DDR SDRAM bellekler SDRAM belleğin sunduğu bant genişliğinin iki katını sunuyor. senkronize yani sistem veriyolu hızı ile aynı hızda çalışmaktadır. Bant genişliğini iki katına çıkaran özellik ise Saat vuruşlarının yükselen ve alçalan noktalarından bilgi okuyabilme yeteneğinin olmasıdır. SDRAM’da ise bilgi alma yönü saat vuruşlarının yükselen noktalarındandır. Buradan yola çıkarak teorik olarak 133 MHz hıza sahip olan DDR bellek 266 MHz hıza sahip olan SD bellek ile aynı performansı verecektir.
DDR SDRAM bant genişliğini 2,1 GBps dir. 200 MHz’de çalışan bir DDR SDRAM’in 3,2GBps’lık bir genel sistem bant genişliği sunacaktır.
DRDRAM (Direct Rambus DRAM): 16 bit geniş bir veri yolu hızı sunan Direct Rambus Kanalı bellek hızının 400 MHz’e kadar çıkmasına olanak tanıyor. DDR SDRAM gibi çift taraflı okuma yapabileceğinden bu hız 800 MHz’e eşit oluyor. Teorik olarak RAMBUS 1,6GBps değerinde bir bant genişliği sunabiliyor.
G. HARDİSK
Sabit disk, döner bir mil üzerine sıralanmış, metal yahut plastikten yapılma ve üzeri manyetik bir tabaka ile kaplı plakalar ve bu plakaların alt ve üst kısımlarında yerleşen okuma kafalarından oluşur
Bu tabakalardan her biri aynı plaklarda olduğu gibi aynı dairesel düzlemi takip eden çizgilerle örülüdür ve bu çizgilerin her birine de iz (track) adı verilir. her bir plaka üzerinde altlı üstülü yerleşen ve her birinin ortadaki mile uzunluğu aynı olan izlerin oluşturduğu topluluğa silindir denir Sabit disk üzerinde her bir yüz bir kafa tarafından okunmaktadırer. Iz yapısının bölünmesiyle oluşan ve sabit disk üzerinde adreslenebilir en küçük alana denk gelen parçaya ise sektör (Sector) adı verilir ve sektörün.
1. PARTISYON YAPISI
Partisyonlara ayrılmış bir sabit diskte bu partisyonlar da üç çeşide ayrılır.
o Primary (birincil),
o Extended (uzatılmış)
o Logical (mantıksal)
Ancak, sabit diskin ilk sektöründe yerleşmiş olan Master Boot Record (MBR) en fazla dört adet primary, yahut üç primary bir extended disk partisyonunun yaratılmasına izin verir. Bu primary partisyonlardan sadece birisi aktif olabilir ve birçok BIOS, sadece aktif primary partisyondaki işletim sisteminden bilgisayarın açılmasını sağlarlar. Aktif olmayan primary partisyonlar boot sırasında sistemde gizlenmiş olarak görünürler
1.1 Sabit disk arayüzleri
• ATA: IDE olarak da bilinir. ISA tabanlıdır. Tek sistemde iki diski, 16 bitlik bir arabirimi ve PIO 0, 1 ve 2 modlarını destekler.
• ATA-2: Fast ATA veya EIDE (Geliştirilmiş IDE) olarak da bilinir. Daha hızlı PIO modlarını (3 ve 4), multiword DMA 1 ve 2 modlarını destekler. Ayrıca LBA (Large Block Accessing) modunu destekler (böylece 528MB'tan büyük kapasiteli diskler yapılabilmiştir).
• ATA-3: ATA-2'nin üzerinde bir iki ufak değişiklik yapılmış halidir. Ama genelde, hatalı şekilde Ultra ATA/33 ile aynı anlamda kullanılır.
• Ultra-ATA: Ultra DMA, Ultra DMA/33, Ultra ATA/33, ATA-33, DMA-33; Fast ATA-2 olarak da bilinir. 33 MB/sn hızında çalışan DMA mode 2'yi destekler.
• ATA-4: Ultra-ATA'nın geliştirilmiş halidir. Hata denetimi eklenerek yüksek hızlarda veri bütünlüğü sağlanmıştır. Ultra ATA/66 ile karıştırılır ama sanılanın aksine bir disk hem Ultra DMA/33 hem ATA-4 olabilir.
• Ultra ATA/66: Quantum'un geliştirip, Intel'in destek verdiği yeni ATA standardıdır. Böylece disk ile sistem arasındaki bant genişliği 66 MB/sn'ye çıkmıştır
1.2 DİSK PERFORMANSI
• Motor Hızı (rpm): Devir/dakika cinsinden hızı. IDE disklerde 5400 ve 7200 devirler daha yaygın. 7200 rpm disklerin motor hızı sayesinde 5400 devir disklerden %20 daha hızlııdır.
• Erişim Süresi (ms): Ne kadar düşük olursa o kadar iyi
• Tampon Bellek Kapasitesi (KB): Hızlı tampon bellek kapasitesi ne kadar yüksekse o kadar iyi.
• Dahili Transfer Hızı (Mbit/sn): Genel kriterlere göre, bir diskin Ultra ATA/66 standardına ayak uydurabilmesi için dahili transfer hızının 200 Mb/sn'nin üstünde olması gerekiyor. Ne kadar yüksekse disk o kadar hızlı demektir.
• Arabirim Standardı: Yani UDMA/33 veya UDMA/66/100 olup olmadığıdır. UDMA/100 en yeni teknolojidir.
H. DOSYA SISTEMLERI
Bir partisyon, her ne amaçla oluşturulmuş veya kullanılacak olursa olsun, o partisyona erişim yapacak işletim sistemine uygun bir dosya sistemiyle biçimlendirilmelidir. Bu genellikle kuracağınız işletim sisteminin sorunudur ve kurulacak olan işletim sistemi birden fazla dosya sistemiyle uyumluysa kurulum sırasında gözünüzü açık tuttuğunuz sürece bir yerde bunu mutlaka size sorduğunu görürsünüz. Örneğin Windows 2000 kurulumunda NTFS yahut FAT32 dosya sistemlerinden hangisini seçeceğiniz şu her şeye Enter tuşuyla cevap verdiğiniz sorularla dolu mavi kurulum ekranlarından birinde karşınıza çıkarken, geçtiğimiz aylarda derginizle de verilen Mandrake Linux kurulumunda Lnx2 yahut FAT32 seçimini yapmak için biraz daha gözleri dört açmak gerekiyor. Sadece veri amaçlı kullanacağınız partisyonlarınız için ise işletim sisteminizle gelen format komutunu yahut programlarını kullanabilirsiniz.
Partisyonlarınızın isimlendirilmesi ilk olarak sırasıyla master konumundaki sabit diskte bulunan primary partisyonlarC:’den itibaren isim almaya başlarlar. Daha sonra slave konumdaki disklerinizin primary partisyonları isimlendirilir. Sonrasında master diskinizin extended partisyonlarındaki sürücüler isim almaya devam eder ve slave diskinizdeki extended partisyonlarındaki sürücüyle bu iş devam eder. şimdi
1. DOSYA SİSTEMLERİ ÇEŞİTLERİ
FAT: Bu tarz dosya sistemleri File Allocation Table - Dosya Atama Tablosu - adlı bir sistem kullanırlar. Bu sistemde partisyon her biri belli miktarda sektör içeren "cluster" isimli parçalara ayrılır ve hangi dosyaların bu cluster parçalarından hangilerine yerleştiği, hangi cluster parçalarının boş, hangilerinin dolu olduğu gibi bilgiler FAT üzerine yazılır. Işletim sistemi de herhangi bir dosyaya erişim yapmak istediğinde dosyayı bulmak için FAT üzerine yazılan bu bilgilerden faydalanır.
FAT16: DOS, Windows 3.1 ve OSR2 sürümü öncesi Windows 95 işletim sistemlerinin kullandığı dosya sistemidir. Eski bir dosya sistemi olduğundan dolayı bir takım eksikleri ve dezavantajları bulunmaktadır.
Bunlardan ilki kök dizininin (root) sınırlandırılmış olmasıdır. FAT16 sisteminde açılıştaki primary partisyona ait root dizini, FAT tablosu ve partisyon boot sektörü cluster içinde yer almazlar ve sayısı belli olan sıralı sektörlerde tutulurlar. Bu sayının belli olması kök dizine yapılacak eklentilerin belli bir sınırı olması sonucunu doğurur. Kısaca alt dizinleri istediğiniz kadar uzatabilmekle birlikte
Birincisi FAT16 partisyonlarınızdaki kök dizinde belli uzunlukta girişle sınırlandırılırsınız.
Ikincisi, FAT16 dosya sisteminde adresleme, adı üstünde 16 bit olduğundan adreslenebilen maksimum cluster sayısı 65525’tir ve bu cluster’ların maksimum boyutu 32KB olabilir (aslında cluster sayısı 65536 olmalıdır ama bazıları özel amaçlar için tutulur). Bu da bizi FAT16 kullanan bir disk ya da partisyonun 2GB’dan daha büyük olamayacağı sonucuna götürür.
Üçüncüsü, FAT16 elindeki boş sabit disk ya da partisyon alanını bir şekilde elindeki bütün cluster’lara dağıtmak zorundadır. Bu nedenle sabit diskin boyutu büyümeye başladıkça cluster boyutu da büyür. Cluster’lar bölünemezler ve ancak tek bir dosya yahut dosya parçasını taşıyabilirler.
FAT32: Windows 95 OSR2, Windows 98, Windows 2000 ve Linux tarafından tanınıp kullanılabilen ve FAT16’dan daha gelişmiş bir dosya sistemidir. Ilk olarak FAT32’de herhangi bir kök dizin sınırlaması yoktur. Ikinci olarak FAT32, FAT16’daki 16 bit adresleme yöntemi yerine 32 bit adresleme yöntemi kullanır. Bu sayede herhangi bir disk ya da partisyon FAT32 altında 2 TerraByte (yaklaşık 2000 GB) uzunluğunda olabilir. Üçüncü olarak ise FAT32 cluster boyutlarını ufak tutarak boş alan israfını azaltır. FAT32 altında tek bir dosyanın erişebileceği maksimum boyut 4 GB ile sınırlıdır.
NTFS (NT File System): Windows NT ve devamı olan Windows 2000 tarafından desteklenen bir dosya sistemidir. NTFS, dosya konumlarını FAT sistemindeki gibi bir ana indeks olarak saklamakla birlikte (MFT, Master File Table) dosyanın yerleştiği konumları ve diğer bilgileri her cluster’ın içinde ayrıca saklayarak daha güvenilir bir yapı sunar. Ancak bu arada oldukça geniş bir disk haritası oluşturur
ve bu bilgiler önemli bir yer kapladığından dolayı 400MB’den ufak disk yahut partisyonlarda NTFS kullanılması önerilmez. NTFS, sunucu olarak görev yapan Windows NT ve Windows 2000 işletim sistemlerine ait bir dosya sistemi olmasının gerektirdiği ihtiyaçlar doğrultusunda daha çok disk güvenliği, stabilitesi ve performansıyla ilgili iyileştirmeler içerir ve özetle şu artı özelliklere sahiptir:
o 1. Dosya konumlarıyla ilgili bilgileri cluster içlerinde de saklayarak daha güvenli bir dosya sistemi yapısı sunar.
o 2. Cluster boyutu partisyon boyutuyla sınırlı değildir ve 512 byte değerine kadar ayarlanabilir. Bu da disk üzerinde dosyaların parçalanmasını azaltarak hem boş alanın verimli kullanılmasını, hem de özellikle yüksek kapasiteli sabit disklerde performans artışını beraberinde getirir.
o 3. Yaklaşık 16 GB’a kadar uzunlukta olan tek parça dosyaları destekler.
o 4. ACL (Access Control List, Erişim kontrol listesi) özelliği sayesinde sistem yöneticileri tarafından hangi kullanıcıların hangi dosyalara erişebileceği ile ilgili kısıtlamaların koyulabilmesini sağlar.
o 5. Bütünleşik dosya sıkıştırma özellikleri içerir.
o 6. Uzun dosya isimlerini ve Unicode kaynaklı dosya isimlerini destekler. Unicode, dosya isimlendirilmesi sırasında karakterlerin tanımlanması için ikilik sistemde kodlar kullanılmasını öngören bir standarttır. Bu standarda göre unicode kullanılarak verilmiş olan dosya isimleri unicode kullanabilen dosya sistemleri tarafından tam olarak nasıl hazırlanmışlarsa şekilde görünürler (örneğin Japonca yahut Arapça gibi).
NTFS dosya sistemi kullanan Windows NT ve Windows 2000 sürümleri FAT sürücüleri görebilir ve bu sürücülerdeki dosyaları okuyabilirler (Windows NT FAT16’yı, Windows 2000 FAT16 ve FAT32’yi görür). Ancak FAT kullanan Windows 95, 98 ve DOS gibi işletim sistemleri NTFS partisyonlarını göremezler, dolayısıyla dosya sistemi NTFS olan disk yahut partisyonlara ait verileri okuyamazlar. Bu nedenle sisteminizde örneğin FAT32 altına kurulmuş bir Windows 98 ve NTFS partisyona kurulmuş olan bir Windows 2000 varsa Windows 2000 FAT32 partisyona kurulu olan Windows 98’e ait dosyaları görebildiği ve bu sürücüye bir isim verebildiği halde, Windows 98 NTFS altındaki Windows 2000 dosyalarını göremeyecek ve bu partisyonu bir disk gibi algılayamayacaktır. Bu nedenle bu sürücüye herhangi bir sürücü ismi vermez.
HPFS (High Technology File System): OS/2 işletim sistemi ve eski NT sürümleri tarafından kullanılan bir dosya sistemidir.
NetWare File System: Novell NetWare işletim sisteminin kullandığı dosya sistemidir. Partition Magic programı NetWare 3.x ve 4.x partisyonlarını görebilir ancak üzerlerinde hiçbir işlem yapmaz. Bu nedenle bu konuya çok fazla eğilmeyeceğim, çünkü herhangi bir işlem deneme imkanım olmayacak.
Linux Ext2 ve Linux Swap: Linux Second Extended Filesystem (Linux Ext2) ve Linux Swap dosya sistemleri, Unix bazlı işletim sistemi olan Linux’un kullandığı dosya sistemleridir. Özet olarak Ext2 dosya sisteminin desteklediği özellikler arasında 4 TerraByte disk yahut partisyon desteği, gerektiğinde 1012’ye yükseltilebilen 255 karakter uzunluğunda dosya isimlerinin desteklenmesi, 2 GB büyüklüğüne kadar olan dosyalarla çalışabilme sayılabilir. Linux Swap ise Linux işletim sisteminin takas dosyasını yerleştirmek için kullandığı dosya sistemidir. Linux yapısı gereği kurulum sırasında takas dosyası için ayrı bir partisyon açılmasını ve bu partisyona takas özelliği verilmesini gerektirir. Linux partisyonları Linux dışındaki işletim sistemleri tarafından görünmezler ve dolayısıyla bulundukları sürücü yahut partisyona Linux dışındaki bir işletim sisteminde isim verilmez...