Türkiye'deki oyun satışlarının düşük olmasına neden olan faktörleri açıklayan, olaya sadece "tüketici zihniyeti" endeksli bakmayan bir yazı yazmış Engin Gedik. Ben de durum ile ilgili biraz da olsa bilgi sahibi olmak istersiniz diye paylaşayım dedim.
Kaynak; http://www.computerworld.com.tr/ ... amaz-blog_3795.html
Geçtiğimiz hafta Köln'e yapılan Gamescom oyun fuarını gezme fırsatım oldu.
Fuarda, bu dev endüstriden çok az faydalandığımızı ve Türkiye’de birkaç firmanın elinde tuttuğu oyun dağıtım işinde neler döndüğünü tüm detaylarıyla öğrendim.
Türkiye’de şu anda oyun dağıtım işinde olan üç firma var: Aral, Tiglon ve Tradeks.
Bu firmalar Electronic Arts, Activision, Ubisoft, Sony, Nintendo, Sega, THQ, Konami gibi birçok büyük oyun üreticilerinin Türkiye’deki dağıtıcıları. Yasal yollardan oyun getirerek vergilerini ve bandrollerini ödeyip, TeknoSA, MediaMarkt, D&R gibi zincir mağazalara ve satış dükkanlarına oyun veriyorlar.
Türkiye’de oyun fiyatları yurtdışına kıyasla hayli yüksek. Örneğin PlayStation 3 konsoluna yönelik yeni oyunlar Türkiye’de 199 TL’den satılıyor. ABD’de aynı oyun 56 dolar iken, Avrupa’da ise 56 euro. Aramızdaki tek fark Türkiye’de oyundan alınan yüzde 6.7 özel tüketim vergisi ve tabii ki yüzde 18 KDV.
Oyuna ödediğimiz paranın geri kalan kısımı ise oyun dağıtıcıları ve zincir marketlerin cebine gidiyor. Dolayısıyla 3-4 firma kar edecek diye gereksiz yere oyun fiyatları şişiyor. Pazar bir türlü yeterli olgunluğa ulaşamayarak büyüyemiyor.
Kullanıcılarda haliyle orjinal, vergisi ödenmiş oyun satın almak yerine ya internetten siparişle yurtdışından getirtiyor ya da korsana yöneliyor. Çünkü yukarıda da göreceğiniz üzere aradaki fiyat farkı çok fazla. Türkiye’de tahminlere göre korsan PC oyunu pazarı yüzde 90 seviyelerinde. Aynı şekilde henüz kopya oyun oynatamayan PlayStation 3 için satılan oyunların yüzde 50’i kaçak, yani bandrolsüz.
Aslında olayın temelinde oyun distribütörü firmaların arasında rekabetin olmaması yatıyor. Örneğin Yunanistan’da 8 tane oyun distribütörü var. Türkiye’de ise büyük oyun firmalarının hemen hemen hepsi bir firmanın tekelinde. Bu yüzden Türkiye oyun pazarında o ne derse o oluyor.
Bunun üzerine zincir mağazaların yüzde 40 kar marjının altında çalışmak istememesi de eklenince fiyatlar bu seviyelere çıkıyor.
Bir yandan da Türkiye’de potansiyelinden daha az resmi oyun satıldığı için oyun firmaları Türkiye’ye ve Türk kullanıcısına yatırım yapmıyor. Çünkü onların gözünde çok küçük bir pazar olarak gözüküyoruz. Dolayısıyla oyunlar Türkçe’ye çevrilmiyor. Örneğin dilin önemli olduğu karaoke, yarışma gibi sosyal oyunların Türkçe sürümlerini imrenerek bekliyoruz.
Köln’de öğrendiğime göre Dubai ve Yunanistanlı firmalar Türkiye oyun pazarına girmek için fırsat kolluyor. Belki bizim yerli firmaların yapamadıkları onlar yapar da ucuza orjinal oyun alma şansına kavuşuruz.