Merhaba,
İlk olarak forumları sürekli takip ettiğimizi ve burada yazılan eleştirileri ve istekleri okuduğumuzu özellikle vurgulamak istiyorum. Yoğun iş tempomuz yüzünden önemli bir soru ve yanlış anlaşılma olmadığı sürece cevap yazamayabiliyoruz. Ancak lütfen bunu okumuyoruz şeklinde algılamayın.
Aslında Yazı İşleri Müdürümüz Ufuk bey dergi içeriği ile ilgili konularde herşeye cevap veren çok tatmin edici olduğuna inandığım bir açıklama yapmış. Üzerine fazla birşey söylemeye gerek yok. Ben farklı bir yerden bakarak eksik kalan bir kaç noktayı tamamlamak istiyorum. Keza iletilerden bazılarında gerçeği yansıtmayan, pek incelemeden yazılmış ve ne yazık ki biraz da ön yargılı bazı tespitler var ve bu bizi oldukça üzdü.
CHIP dergisi olarak yapıcı eleştiriye her zaman sonuna kadar açığız. Mantık sınırları içinde istekleri de her zaman karşılamaya çalışıyoruz. Ancak her ay ortalama 35.000 ile 40.000 arasında bir okur grubu için ilgi ortalamasını tutturacak bir içerik hazırlamaya çalışıyoruz. Şimdi gelelim açıklamama:
15 yıldır sektörün içinde olan biri olarak size nacizane yayıncılık ile ilgili bir kaç şey söylemek istiyorum. Özel ilgi alanına hitap eden bir yayın hazırlıyorsanız ki CHIP böyle bir dergidir, kendinize bir okur profili seçmeniz gerekir. Derginizi okurların konu hakkında bilgi düzeyine göre bir noktada konumlandırmalısınız. Bilgi düzeyini bir piramit olarak düşünün. Bunun en altında okur sayısı çok yüksektir. Piramitte yukarı çıkıldıkça bu sayı azalır. CHIP olarak 15 yıl önce dergiyi ortalarda bir yerde konumlandırmayı uygun görmüştük. İdeal ve kalıcı bir yayın hazırlamak istiyorsanız bu konumlandırmayı değiştiremezsiniz, değiştirmemelisiniz.
Yani örnek vermek gerekirse: Bundan 5 yıl önce bilgisayar konusunda bilgi sahibi olmayan bir okurumuz, şu ana kadar CHIP dergisinin verebileceği herşeyi almış ve artık dergiye ihtiyacı kalmamış olabilir. Onun gitmesine izin verip alttan yeni okurun gelmesini beklemelisiniz. Aksi takdirde okuru kaybetmemek için onunla birlikte dergi seviyesini yükselttiğinizde piramitte yukarı ilerlerken sürekli elenerek azalan aynı okur grubuyla birlikte kalırsınız. Tepeye ulaştığınızda, onları da kaybetmemek için daha az bilgi sahibi olan okurlar için birşey sunamamaya başlarsınız ve bu da yeni okurun gelmemesi demektir ve bir süre sonra kapanmaya mahkum olursunuz. Yurt dışında profesyonel dergiler satış ile değil, firma destekleri ve reklam ile ayakta dururlar ve çoğunlukla da yayın gruplarının imaj dergileridir ve zararına yayınlanır. Ne yazık ki ülkemizde sadece profesyonel kitleye hitap eden bir derginin günümüz ekonomik koşullarında ticari olarak ayakta kalması mümkün değil. Bu gerçeğin dışında biraz önce söylediklerimi de sadece ticari kaygı olarak algılamayın. Yayıncılığın doğası bu şekildedir.
Ülkemiz teknolojiye henüz çok aç ve her yıl ülkemizde milyonlarca yeni PC satılıyor ve bu da yeni başlayan yüzbinlerce kullanıcı anlamına geliyor. Bu kullanıcılardan bilgisayarı dergi okuyarak öğrenmek isteyenler geçen yıl sizin okuduğunuz PC'nizi 1sn'de başlatın makalesini ya da hacker dosyasını kaçırmış olacaklar. Onların günahı ne? Konuların sürekli değişmesini istemek bencilce olduğu kadar yeni gelenlerin de yararlı içeriği kaçırması anlamına geliyor. Kaldı ki her ne kadar dediğiniz gibi konu başlıkları benzer olsa da eğer yüzeysel bakmayıp incelerseniz içeriğin her yıl baştan güncellenerek yazıldığını görürsünüz. Bu hali ile daha önce okumuş olanlar için bile yine yeni bir şeyler bulabilecekleri anlamına geliyor. CHIP dergisi içinde hiç bir eski konu kopyala yapıştır yapılmaz. Lütfen bu yanlışınızı düzeltin.
Kendini tekrarlama konusunu çözdüğümüzü düşünüyorum. Dergi yenilenmiyor konusuna ise hiç bir şekilde katılmıyor ve bu tespiti neye göre yaptığınızı da çok merak ediyorum açıkcası:) Türkiye'de sadece bilgisayar değil tüm dergiler arasında kendini en çok yenileyen dergidir CHIP. Bunu iddia edebilirim. Üstelik sadece tasarım olarak trendi takip etmek değil içerik olarak da günümüzü yakalamaya çalışıyoruz. Hemen kısaca test konusuna değinip geçeceğim. Neden artık sürekli LCD, cep telefonu ve fotoğraf makinesi test ediyorsunuz diye bir soru var. Çünkü elektronik olarak yelpaze çok daraldı. Artık klavye fare, ya da dahili donanım bileşeni testi yapmanın anlamı kalmadı. DVD yazıcı alacaksak gidip bir mağazadan en uygunu hangisi ise alıyoruz. Hepsi birbirinin aynısı zaten. Hazır sistemler ve netbook satışlarının artması ile bunlara ilgi azaldı. Artık sadece işlemci ve ekran kartı ile ilgileniliyorki onun için de her ay yayınladığımız pratik bir tablomuz var.
Satın alma danışmanına ihtiyacınız varsa sonuca odaklı olarak sayfalarca test okumak yerine top10 tablolarından hepsine bir arada ulaşabiliyorsunuz. Günümüzde sadece farklılaşan ve trend olan ürünleri; dijital fotoğraf makineleri, kameralar, netbook/notebook, cep telefonları blu-ray oynatıcılar yani merak edilen şeyleri test ediyoruz. Diğerleri hala işlemci soğutucusu testi yaparken elektronik mağazaları test ediyoruz fark yaratıyoruz. Değişim budur. Teknoloji çok hızlı ilerliyor. Bunlara karşı çıkmak geçmişte saplanıp kalmak anlamına geliyor.Derginizi de kendiniz ile birlikte tutmaya çalışmak yerine en iyisi siz de onunla değişmeye çalışın.
Teknolojinin artık hayatımızın içine daha fazla girmesi ile magazinsel konular da değişen CHIP ile birlikte dergi içinde daha fazla yer almaya başladı. İnternette olmayanı vermeye çalışıyoruz. Standart Windows konularımızı da korumaya çalışarak artık dergide teknolojinin daha magazinsel yönünü ele alan makaleler de yer alıyor. Hatta her geçen ay dergide okunacak daha çok şey oluyor. Kendini tekrar ediyor demeniz çok üzücü.
Üstelik sadece dergide değil DVD'de de sadece CHIP okurlarına özel internette bulamayacağınız içeriğe ağırlık vermeye çalışıyoruz. Yaz aylarında eğlence ağırlıklı (filmler, oyunlar) bir DVD hazırlarken diğer aylarda dergiye sığdıramadığımız ya da daha etkileşimli olması gereken sürekli yeni video eğitimler veriyoruz. Bu eğitimlerle dergiye koyamadığımız belki de bir yıllık profesyonel içeriği bir ayda veriyoruz. Çizgi Tagem ile yaptığımız elektronik eğitimleri ve Comptia+ uzman network eğitimlerini ya da infinity'nin hazırladığı asp, google seo ve benzeri eğitimleri nasıl oluyor da görmezden gelip uzman içerik eksikliği var diyorsunuz anlamıyorum. Herşeyin ille dergide olması gerekmiyor. Bu video eğitimler daha pratik. Ayrıca her ay verdiğimiz belli konuya yönelik neredeyse dergiden kalın kitaplar da işin cabası.
Bu derginin üzerinde her ay büyük emek var, 15 yıllık yazar kadrosu deneyimi var. Bunları görmezden gelip basit bir şeymiş gibi hadi biz de online dergi yapalım demek gerçekten çok kolay. Yapın tabii ki severek okuruz biz de. Ama bu yazdıklarımı dikkate alarak yapmaya çalışın. O zaman bizi anlayacağınızı düşünüyorum ve tabiki başarılı da olacağınıza inanıyorum.
CHIP'in tekel gibi görünmesinin suçlusu biz değiliz. İşini doğru yapmanın karşılığında gelen bir şey bu. Yoksa biz de karşımızda dişli ve kaliteli rakipler görmeyi çok arzuluyoruz. Daha fazla dergi demek daha büyük pazar anlamına gelir. Buna da kimse hayır demez. Son olarak sürekli her fırsatta vurgulanan Doğan Burda Dergi grubuna geçiş ile ilgili yazılan şeyler konusunda bir açıklama yaparak bitireceğim. Neredeyse 4 yıl olacak ben açıklamaktan bıktım, siz sormaktan bıkmadınız:) DB'ye geçiş CHIP dergisi için dolayısıyla siz okurlarımız için çok büyük bir avantaj olmuştur. Bunun tersi şeklinde düşünülmesini anlamıyorum. Sizlere bu kadar çok içeriği uygun kapak fiyatı ile ulaştırabilmemiz Doğan Burda grubunda olmamız sayesindedir. Daha önceki kalitemizden ödün vermeden hatta daha da artırarak bu grubun avantajlarını kullanabiliyoruz ki bundan karlı çıkan sadece okurumuzdur. Yazar kadrosunda ise gereksiz hiç bir eksilme olmamıştır. Karşılaştırırsanız bunu görebilirsiniz.
Bu konu hakkında tekrar yazmak istemiyorum. Çünkü işimizi en doğru şekilde yapmaya çalıştığımız için haksız yere tenkit edilmek bizi gerçekten üzüyor. Biraz uzun oldu biliyorum ama kusura bakmayın. Umarım bu yazı bu forumda bu konu ile ilgili bundan sonra sorulacak sorular için de bir yanıt olacaktır.
Mahmut Karslıoğlu
CHIP Yayın Yönetmeni
