Türkiye’de insanların sürekli kendilerini aptalca bir düşünce akımının parçası yapıp diğer düşünce akımlarıyla savaştığı görülmüştür. Şu bir gerçektir ki kendimizi bir topluluğun parçası olarak görüp o topluluğun başına gelen olayları kendi başımıza gelmiş gibi karşılamak veya birisi birisini öldürdüğü zaman olayla hiçbir bağlantımız olmadığı hâlde buna sevinmek veya üzülmek tamamen delilik ve ahmaklıktır. İşte CHP’lilerle AKP’liler birbirini öldürüyor biz de bu olaya ya seviniyor ya da üzülüyoruz, bize ne ki? Ben mi öldüm? Ben mi öldürdüm? Bir takım insanlar İslam’ı överken İslam’ın zengine 4 kadın verip fakiri kadınsız bıraktığını, İslam ülkelerinin durumunu ve gerçekte İslamiyetin ne olduğunu göremiyorlar. Namaz kılmayan, sigara içen müslümanlar kendilerini dindar görüp eşcinsellere ve fahişelere saldırıyorlar. Kaldı ki kimse İslamiyeti sevmez ama herkes toplumdan dışlanmamak için kendini diğer insanlara dindar gösterir. Gerçek şu ki artık Türkiye’nin %10’u müslüman iken %33’ü dinsiz, geri kalanı da sahte müslüman yani münafık.
Ayrıca insanlara küfür etmek, hakaret etmek yasak olmamalı; insanlar birbirlerine küfrederek anlaşırlar. İnsan samimi olduğu insana küfreder. Başbakana küfretti diye bir adam hapse atılır mı? Hapishanelerdeki insanlar bize yük olmuyor mu, bedava yiyip içmiyorlar mı? Bütçenin kuvvetlenmesi için cinayet işleyen erkekler idam edilmelidir. Tecavüz edenlere tecavüz edilmeli ve işkence yapılmalı ardından tedavi edilip ve eğitilip sınavı geçtikten sonra serbest bırakılmalıdır. Hapishaneler masraflıdır, işkence yapmak daha iyi hem de vakit kaybını önleyerek istihdama katkı sağlar. Bu konuyu çok sonra, çok detaylı şekilde konuşacağım şimdi özet geçiyorum yani direkt anafikiri veriyorum.
Devlet kadınları koruma altına almalı ve kadınları çoğaltmak için bütçe ayırmalıdır. Şu an bütün Dünya’da kadın kıtlığı vardır. Kadın sayımız erkek sayımızdan çok daha azdır, pek çok fakir erkek kadınsız kalmakta ve bütün kadınları zenginler götürmektedir. Cinayet işleyen kadınlar seks kölesi olarak devlet genelevlerinde silah zoruyla çalıştırılmalıdır. Cinayet işleyen erkekler idam edilecek demiştim.. Kadınların kendi erkek çocuklarını ve babalarını ve ağbilerini ve kocalarını öldürmelerine izin verilmelidir çünkü Türkiye’de gereğinden fazla erkek var ve eğer bir insan yakından tanıdığı birisini öldürüyorsa öldürdüğü kişi kesinlikle ölümü haketmiş pislik, yalancı, bencil, zalim birisidir.
Gelir dengesini sağlamak için zenginliğe kota konulmalıdır yoksa fakir insanlar zenginleri gördükleri yerde öldürmeye ve ev, araba yakmaya başlarlar. Şu bir gerçektir ki zenginler asla iflas etmez, 800 tane evi olan bir insanın iflas etmesi kesinlikle mümkün değildir. Zenginin her geçen yıl zenginleşmesi gayrimenkul fiyatlarını tavana fırlatır, ayrıca zenginler çok iyi alışveriş yapabildiği için herşey zamlanır, enflasyon olur, fakirler aç kalır ve fakirin tüketeceğini de zengin tükettiği için ekonomik kriz falan da çıkmadan fakirler sessizce ölürler.
Aklı olan insan Çin’i, İslam ülkelerini düşünüp de bana hak verir; aklı olmayan insan ise istediğin kadar konuş yine hiç düşünmeden canı ne yapmak istiyorsa onu yapar. Şu an Türkiye’nin %10’u açıkça zenginlerden tamamen nefret etmekte ve zengin insanları düşman olarak görmektedir. Eğer fakir insanları köleleştirerek onların nefretini kazanmak ve her yerde sevilmeyen, kıskanılan, nefret edilen birisi olmak hoşunuza gidiyorsa Türkiye zamanla Çin’e dönüşecektir bence şimdiden Çin tarihini araştırmaya başlayın.
Bir insanın 2 evi, 1 arsası, 1 iş yeri olmalıdır. Eğer bir insanın 60 tane fabrikası, 800 tane evi varsa ondan sonra kimse niye enflasyon oldu, niye kriz çıktı, yav noluyor demesin. Aşırı zengin olmak da ekonomiye ve topluma zarar verebilir. Devlet yavaş yavaş aşırı zengin insanların mal varlığının bir bölümüne el koyup fakir insanlara açık arttırma ile bunu satmalıdır. Maaşının yarısını kiraya veren, İstanbul dışında yaşamaya zorlanmış bir insandan sağlıklı ve mantıklı olmasını istemeniz kabalık olur.
İnsanlar yavaş yavaş sapıklaştırılmalı ve onlara fakir olsalar bile cinsellik yaşayarak mutlu olabilecekleri öğretilmelidir. Fakir, bekâr, önemsiz bir insan intihar etmeye mecbur bırakılmış bir insandır. Kaldı ki intihar etmek isteyen insan intihar etmek yerine başka şeyler yapmaya da karar verebilir. İnternete baktığınızda Türk toplumunun okuma-yazma bilmediği, bunalımlı olduğu, aşırı derecede sapık olduğu, geri kafalı ve yobaz olduğu ve türk kadınlarının ottan farksız olduğu ortaya çıkmaktadır. Devlet memuru olduğu hâlde imlâ kurallarını bilmeyenler, bakan olduğu hâlde milli marşımızı ezbere okuyamayanlar vardır. AKP’nin içinde İslam’a saygısızlık yapan siyasetçiler olduğu gibi CHP’nin içinde yalancı, ikiyüzlü siyasetçiler görülmektedir.
Açıkçası ülkemiz dümdüz ve son sürat cehennemin dibine doğru gitmektedir. Yok işte eski hükümetler kötüymüş, AKP hükümeti daha iyiymiş falan filan... Arkadaşlar, hatalarımızı düzeltmeliyiz ve kusursuz olmalıyız. Bütün Dünya ülkelerinde siyasetçilerin devletin kasasını zimmetlerine geçirdikleri ortadadır. Şu Dünya’da bir tane düzgün ve dürüst hükümet yoktur. Tek paraya tapmayan, paraya önem vermeyen lider Adolph Hitler’di o da seri katil olduğu için 10 milyon insanı öldürüp herkesi derin acılara soktu. Şu Dünya üzerinde bir tane akıllı adam yok mu “bunu bu şekilde yaparsak halk acı çeker, halk fakirleşir” diyen? İnsanlar insanlığı değil de kendi çıkarlarını düşündükçe hiçbir yerde hiçbir şey olmaz. Para kâğıt parçasıdır, para bir yalandır. Hepimiz öleceğiz ve hiçkimse hiçkimsenin ne düşündüğünü ne hissettiğini umursamıyor; bu yüzden para kazanmanın, zengin olmanın, parayı seven arkadaşlar ve sevgililer edinmenin hiçbir anlamı yok. Sen istersen ejderha ol, hiçkimsenin umrunda değilsin. Ben mesela Dünya’daki en zeki insanım; aranızda var mı ne tür müzik sevdiğimi, kaç yaşında olduğumu merak eden? YOK. Yani hiçbir şeyin hiçbir anlamı yok. Biz sadece insanlığı ilerletmek ve kusursuz bir evren yaratmak için varız. Kadınlarla ilişkiye girmek isteyebilirsin ama insan biryerden sonra sıkılır. Zengin olmayı sevebilirsin ama sıkılacaksın. Bir eve 2 milyon lira vermek, bir arabaya 1 milyon lira vermek nedir? Enayi olmaktan zevk mi alıyorsunuz? Sıradan bir evin, hareket edebilen bir araban, çocukların, seviştiğin birkaç kişi olsa yeter. Kadınlar sizinle sevişmek için sizden para istiyorsa onları boykot edin “sen bana para ver ben senden üstünüm” diyin. Onların size yalvarması lazım, onlar kim ki?
Kısacası yalancılık, bencillik yasaklanmalı. Hiçbir şey sansürlenmemeli. İnsanlar özgür ve mutlu olmalı. İnsanlar mutsuz olursa bunun cezasını siz çekersiniz. Kadınları çarşaf giydirip kucağına 5 çocuk dizip eve kapatarak mutlu bir evliliğe sahip olamazsınız. Mutlu olmak istiyorsanız evlenmeyin ve 6 ayda bir sevgili değiştirin, öyle mutlu olunur; yalan mı söylüyorum? Eğer yanılıyorsam neden kadın doktorlar evlenmek yerine 6 ayda bir sevgili değiştirmeyi tercih ediyorlar? Koskoca doktordan daha mı zekisin sen?
Devlet eğitim kalitesini ölçmek için diploma geçerlilik sınavı yapmalıdır. Nasıl ki KPSS var veya doktorların lisans almak için girdiği Türkiye genelinde bir sınav var, aynen öyle bütün diplomaların sınavı olmalı ve sınavı geçemeyenlerin diploması geçersiz sayılmalı ve kalitesiz eğitim veren eğitim kurumları fişlenmeli. Sınav süreleri 4 katına çıkarılmalı çünkü yavaş düşünen insanlar var, herkes hızlı düşünmek zorunda değil; üstün zekâlı insanlar genellikle yavaş düşünür çünkü emin olmadan cevap vermek yanlış ve mantıksızdır, iyice düşünmek gerekir; insanları hızlı düşünmeye alıştırmayın, hızlı düşünen insanları kayırmayın; hızlı hareket eden çok hata yapar, o sınav süreleri 4 katına çıkacak! Sınavlardaki soru sayısı azaltılmalı ve sorular hiçkimsenin hepsini doğru yapamayacağı kadar zor olmalı ve hiçbir soru kolay olmamalıdır.
Şimdi size kesinlikle bilmeniz gereken bilimsel bilgiler vereceğim...
İnsanlar robottur. İnsanları kontrol etmeyi ve köleleştirmeyi inceleyen psikoloji diye bir bilim var. Her insanın birkaç amacı ve birkaç temel düşüncesi vardır. Ve insanlar sürekli aynı şeyleri amaçlar ve tekrarlarlar. Eğer annenizi ve babanızı incelerseniz onların tepkilerini ve cümlelerini ezberlediğinizi fark edeceksiniz çünkü onlar robot. Siz de robotsunuz. Hayvanlar da robottur. Herşey sürekli aynı şeyleri yapar. Mesela bütün insanlar sevişmeyi sever. Mesela bütün erkekler çıplak bir kadın gördüğünde “acaba benimle sevişir mi” diye bilinçaltından geçirir yani sevişme arzusunda olur ve kadın “canım bir dakika bakar mısın” derse erkek bu sefer “bana mı” dedi diyecektir çünkü bu durum gerçek dışıdır ve gerçek olamayacak kadar sıra dışıdır. Kısacası insanların neye ne tepki vereceği önceden bellidir çünkü herşey atomlardan oluşur ve bu durumda herşey birbirinin aynısıdır. Bir köpeğin, veya bir maymunun veya bir filin veya bir kuşun sakın sizden farklı olduğunu düşünmeyin, hiç farkları yok sadece sizden daha salaklar. Aynı şekilde bitkilerin acı hissedebildiği ve korkabildiği kanıtlanmıştır, inanmayan gitsin araştırsın.
Atomlar canlıdır. Atomlar daima hareket ederler ve asla durmazlar, durmaları imkânsızdır. Atomlar sıcaklığa, manyetizmaya tepki verirler çünkü onlar canlıdır. Evren atomdan oluşur, atom sıcaklık enerjisine dönüşebilir, ışığa dönüşebilir, manyetik enerji yayar ve elektrik akımı gerçekleştirebilir. Bütün evren enerjiden ve atomdan oluşur; zaten enerji ile atom aynı şeydir. Evren büyük patlama ile oluşmuştur. Bütün yıldızlar söndüğünde, bütün gezegenler öldüğünde evren birleşip yok olacak ve yeniden patlayıp yeni baştan oluşacaktır. Evren sürekli ölür ve sürekli kendini baştan yaratır, bu olaylar her 30 milyar yılda bir tekrarlanır.
Hafıza bir protein sarmalı, bir RNA, bir DNA’dır. Hafıza denilen şey hücrelerin içine yazılır ve orada depolanır. Hatırlamadığımız hiçbir şey gerçekleşmemiştir yani annemiz ölürse ve bunu hatırlamazsak annemiz ölmemiş sanarız ve annemiz öldü diye üzülmeyiz. İnsanlar uyurken, baygınken olan şeyleri kendilerine geldiklerinde hatırlamazlar. İnsanlar rüyalarının uyanmadan önceki yarım saatini hatırlayabilir; ben hiçbir şey hatırlamıyorum. Bir insan baygınken ölürse öldüğünün farkına varmaz, yani acı hissetmez sadece uyumuştur ve uyanmayacağından haberi yoktur. Yani ölmek ile uyumak aynı şeydir.
Hücreyi çekirdek yani DNA yönetir. Fakat bilim insanları kesinlikle hücrenin nasıl yönetildiğini anlayamamıştır ve deneyler her organelin kendi istediği şekilde hareket ettiğini göstermiştir fakat bazen bazı organeller hücreyi korumak için kendi kendilerini öldürmektedir. Herşey bir yana bizim ne olduğumuzu da bilim insanları bilmemektedir. Biz kendi beynimizin içindeyiz ama tam olarak beynimizin neresiyiz? Beynimizin merkezi neresi? Beynimizin neresi karar veriyor? Eğer beynimizin içindeki bir et parçasıysak toplamda kaç hücreden oluşuyoruz? Yani biz birkaç hücrenin bir araya gelmiş hâlimiyiz? Deneyler insan beyninin içinde pek çok kişinin yaşadığını bunların içorganlarımızı yönetterek bizi hayatta tuttuğu, duygularımızı yöneterek bizi zorla sevişmeye ve âşık olmaya zorladığı, hafızamızı yöneterek önemsiz şeyleri unutturduğu ve hatırlamak istemediğimiz şeyleri kayıt ettiğini göstermiştir. Bazı insanların ise vücudunu iki veya daha fazla birbirinden farklı insan kullanmaktadır. Bütün bunlar da insanların aslında kendi vücudunun ve insan ırkının evriminin kölesi olduğunu gösterir. Dolayısıyla bir insanı tecavüz etti veya taciz etti diye cezalandırmak bazen yanlış olabilir, bazen insanlar kendi vücutlarının kontrolünü kaybedebilirler.
Evrim bilim insanları tarafından çoktan kanıtlanmış ve asla varlığı tartışılmayacak olan bir gerçektir. Evrim teorisi diye bir şey yoktur. Eğer canlıları dikkatlice incelerseniz siz de evrimi fark edersiniz ve bütün canlıların vücudunda kusurlar, hiçbir işe yaramayan organlar, eziklikler bulunur. Mesela ters dönen bir cüce hamster 10 saniye boyunca düz dönmeyi deneyebilir ve cüce hamsterların kafa şekli daire şeklindeki deliklerden geçmek için uygun değildir ama kapı altından geçmek için uygundur.
Atomlar canlıdır ve bir araya gelip karmaşık yapılar oluşturmayı severler. İlk canlılar bu şekilde atomların yaratma arzusuyla oluşmuştur. Aynı şekilde gezegenler ve yıldızlar da canlıdır ama çok büyük oldukları için çok yavaştırlar. Son zamanlarda insanlığın mutsuzluğu ve nefreti dünyayı öfkelendirmiş ve pek çok depreme, çöküntüye, yer yarılmasına sebep olmuştur. Buna dikkat edin. Dünya’nın canlı olduğunu ve bitkilerin cömert ve yardımsever olduğunu unutmayın.
Atomların amacı tanrıyı yani en kusursuz canlıyı yaratmaktır ve evrim o var olana kadar devam edecektir. Zeki insanlar çocuk yapmazlar ve bunun nedeni atomların kusursuz varlığı yarattıkları için evrimi devam ettirmemeye karar vermeleri olabilir. Aptal insanlar evrimin devamı için 13 çocuk yaparken zeki insanlar evrimin son noktasında oldukları için çocuk yapmamayı seçiyorlar.
Arkeolojik ve tarihi bulgular Dünya’ya 10 bin yıl önce uzaylıların geldiğini göstermektedir. Uzaylılar dev, tek parça kayadan oluşan tapınaklar ve milyonlarca tonluk piramitler inşa etmekle kalmayıp Dünya’yı yönetmişlerdir. Bütün dinler uzaylılar tarafından gönderilmiştir. Kuran’da meleklere tecavüz edilmektedir bu da meleklerin aslında uzaylı olduğunu kanıtlar (Lut suresi, halkın meleklere tecavüz etmek istemesi peygamberin “kızlarımı alın beni konuklarıma rezil etmeyin” demesi). Ayrıca ortaçağ Avrupa’sında havada uçan, büyü yapan, cin çağıran cadılardan söz edilir ki bu kişiler yüzünden 9 milyon insan idam edilmiştir. İlluminati, satanizm, kapitalizm, Amerika, ingiliz kraliyet ailesi uzaylılarla bağlantısı olan kuruluşlardır. Uzaylılar insan vücudunu elegeçirmiş de olabilir, sahte insanlar da üretmiş olabilir. Türkiye’de Cem Yılmaz, Cem Yılmaz ile aynı filmde oynamış olan herkes, neredeyse bütün kadın pop, rock şarkıcılar, Hayko Cepkin, Acun Ilıcalı, Esra Erol Illuminati üyesidir. Illimunati’nin amacı eşcinsellik ve dinsizlik olsa da ne yazık ki paraya tapmakta, paraya çok önem vermek de, dolandırıcılık ve şerefsizlik yapmaktan çekinmemektedirler. Illimunati sürekli yalan söyler ve sizi kandırmaya çalışır, onlar asla gerçeği ve doğruyu söylemezler ve doğru konuşanlardan korkarlar. Uzaylılarla ilgili yaptığım araştırmalar şunları göstermektedir:
Uzaylı mısın sorusuna hepimiz uzaylıyız yanıtı verirler.
Duyguları yoktur, âşık olmazlar, cinsellik yaşamazlar.
Daima gülümser, güven verir, arkadaşca, dostca davranırlar.
Sürekli sizi onaylar size haklısın der daha sonra sizden küçük bir iyilik ister daha sonra da ona yardım ettiğiniz için teşekkür ederler. Eğer sizin haksız olduğunuzu düşünüyorlarsa size soru sorarak sizin haksız olduğunuzu fark etmenizi sağlarlar (ama öyle olursa da şöyle olmaz mı gibi sorular).
Aşırı kusursuzlardır. Çok çekici, karizmatik, kibar olurlar.
Bazıları zihninizi okuyabilir ve bazıları sizin hakkınızda sizden daha fazla şey bilebilir.
Utanmazlar, rahatsız olmazlar, sadece zengin insanlarla para için sevişirler, fakirlerle sevişemezler çünkü onlar robot ve neye programlanmışlarsa onu yapıyorlar.
Sorulara cevap vermez veya veremezler, beyinleri robot beyni gibi; sadece programlandıkları şeyleri yapıyorlar.
Eğer onlara hayatın yolunda gitmediğini ve Dünya’nın yok olacağını söylerseniz “merak etme, bir şey olmaz, her şey yolunda, endişelenme güvendesin” gibi şeyler söylerler; elbette ki yalan söylüyorlar.
Gözbebekleri kedi gibi çizgi şeklindedir. Beşgen yıldız, sekizgen şekline de girebilir. Eğer onlara dikkatlice bakarsanız gözlerini hemen insan gözü şekline sokarlar.
Bir uzaylının yüzüne karşı dünyayı 10 bin yıldır uzaylılar yönetiyormuş, bütün zengin insanlar uzaylıymış derseniz sizinle konuşmaz; endişeli, korkmuş, sinirli bir şekilde oradan hızlı yürüyerek uzaklaşır.
Dünyayı uzaylılar yönetiyormuş derseniz; ne güzel, yönetsinler işte yanıtını verirler.
Eğer amerikalılarla bunları konuşursanız size “if aliens gave you lemons, make with them alien lemonades yani eğer uzaylılar sana limon verdiyse onlarla uzay limonatası yap” diyorlar. Bu da “eğer uzaylılar varsa onlardan faydalanmaya ve onlarla iş birliği yapmaya bak” demek oluyor.
Illimunati’nin sembolü Amerikan dolarının üzerinde vardır. İlluminati’nin kuruluş yılı doların üzerinde ve özgürlük anıtında yazar, 1776. Illuminati’den önce uzaylılar tarafından başka örgütler de kurulmuştur ama artık bu örgütler devam etmemektedir. Illuminati ilk başta kusursuzluk, dinsizlik, eşcinsellik için kurulmuştur (yani bana uyan bir örgüt) ancak aradan 200 yıl geçince örgüt üyelerinin kalitesi bozulmuş; örgüt açgözlü, zengin, şımarık, bencil, görgüsüz insanların eline geçmiştir. Babadan zengin, tembel, şımarık bu veletler şu anda Illuminati’yi yönetmektedir ve bu insanlar doğrudan gerçek uzaylılardan emir alırlar. Bu yüzden karanlık ve gizli bir odada toplanırlar ve uzaylı kimliğini gizlemek için bir cüppe giyer.
Muhammed son peygamberdir yani müslüman, hristiyan, yahudi uzaylılar Dünya’yı satanist uzaylılara satıp terk etmişlerdir. Muhammed’den önce Dünya’yı hep dindar insanlar yönetmiştir ve teknolojiyi onlar ilerletmiştir. Muhammed’den sonra ise Dünya’yı satanistler, reformcular, Illuminati yönetmiştir yani Dünya’nın sahibi artık satanistlerdir ve bütün teknoloji ateist, sapık, eşcinsellerin elindedir.
Bilgisayarı insanlar icat etmemiştir, uzaylılar insanlara öğretmiştir. Teknolojinin hızlı gelişmesi uzaylıların yardımı sayesindedir. Ölümsüzlük bulunmuştur, içorganları değiştirerek, kök hücre naklederek, kemik iliği naklederek, kan naklederek sonsuza kadar yaşanabilinir ancak beyin ne duruma gelir, beyin ne kadar yaşar bilinmez.
İngiliz kraliçesinin yüzü ve elleri örtülüdür, daima eldiven giyer ve yüzünü bir tül ile gizler; belki de uzaylıdır. Vampirler uzaylıdır. Amerika’da kel, güneş gözlüklü polisler vardır; onlar da uzaylı.
Uzaylıların saçı olmaz. Saçları olmadığı için kadın başını örtsün, erkek saçını kısa kestirsin gibi dinler uydurup kendilerini gizlemeyi kolaylaştırdılar ve saçlarını kıskandıkları insanları köleleştirmiş oldular çünkü uzun saç güç ve kudret göstergesidir. Uzaylıların gözbebekleri şekil değiştirebilir ve normalde çizgi şeklindedir. Uzaylılar robot gibi davranır, çok güven verici, çok sevgi dolu, çok çekicidir. Mavi gözlü sarışın insanlar daha çok sevildiği için uzaylılar genelde mavi gözlü sarışın olmayı tercih eder. Uzaylılar ikna etmek için kadın olmayı, yönetmek için erkek olmayı tercih eder. Uzaylıların insan beyninde asalak bir yaratık olarak mı yaşadığı yoksa sahte insanlar mı ürettiği bilinmemektedir.
Illuminati’nin kuralları:
Bütün herkes eşittir yani kimin parası çoksa onun dediği olur ve o yönetir.
Illuminati’ye girmek ve yükselmek için sınavları geçmen gerekir, sınavları geçtikçe sana daha çok para kazandıran, daha iyi işler vererek senin zenginleşmeni sağlarlar.
Illuminati’den çıkan bir ile hiçkimse konuşmaz, iş yapmaz, selam bile vermez. Tekrar girebilmek için lideri bir daha çıkmayacağınıza inandırmanız gerekir.
Dürüst kişiler Illuminati’ye giremez. İlk kurulduğunda yalancıları almıyorlardı, çok bozuldu bu örgüt.
Illuminati’nin varlığını kabul ederseniz örgüt sırlarını anlatmakla suçlanıp atılırsınız ve her yerde sizin deli olduğunuz haberini yayarlar.
Illuminati Türkiye’de artık üye kabul etmemektedir çünkü eski üyelerin çocuklarını yeni üye olarak kullanıyorlar.
Illuminati’de doğan çocuklar kendi ayakları üzerinde durabilme, fakir insanların yaşadığı hayatı yaşama, insanları örgütleyip onlara eylem yaptırma gibi ayak işleri yaptıktan ve belli bir yaşa geldikten sonra eğitimlerini tamamlamış sayılıp daha ciddi işler yapmaya ve zengin bir insan olarak yaşamaya başlarlar.
Illuminati üyeleri birbirleriyle rekabet hâlindedir. Şafak Sezer, Cem Yılmaz, Okan Bayülgen birbirleriyle kavga edebilir ama hepsi Illuminati üyesidir. Bu Erdoğan ile Bülent Arınç’ın ve Abdullah Gül’ün birbirleriyle kavga etmesi gibidir. Hatırlarsanız Melih Gökçek ile bir AKP’li de birbirlerine küfretmişlerdi yani Illuminati’de herkes tuttuğunu halleder ve sadece organize bir iş yapacakları zaman iş birliği yaparlar çünkü onlara emri veren uzaylılardır. Illuminati üyeleri insanları sevmezler, uzaylılara hizmet ederler; uzaylılara şeytan veya melek veya cin de denir, sonuçta hepsi de bu gezegenin dışından gelmektedir. Uzaylıların 10 bin yıldır Dünya’da yaşadığını ve aya insanların psikolojisini ve evrimini etkileyecek bir sinyal istasyonu yaptıklarını da unutmayın.
Size çok önemli bilgiler verdim, daha detaylı bilgileri daha sonra sizin ilginiz koşuluyla verebilirim. Bu yazdıklarım yeteri kadar uzun oldu. Çok da sürekli uzun uzun yazmamak gerek çünkü okumak, okuyup anlamak da bir vakit harcıyor.
Kapitalism
Dünya’nın en zengin insanının 7 trilyon doları vardır. 7 trilyon demek 7000.000.000.0000 demektir. Türkiye’nin nüfusu 70.000.000’dur. 7000.000.000.000/70.000.000=100.000 yani adam parasını bize dağıtsa kişi başı 100.000 lira yapar bu da bu adam istese Türkiye’yi satın alır demektir. Şimdi siz Illuminati, uzaylılar, masonlar yok diyeceksiniz ve Allahu ekber diye bağıracaksınız ama ne yazık ki Dünya’yı eşcinsel, dinsiz insanlar yönetiyor ve müslümanların bu dünyaya hiçbir faydası yok. Dinsizlerin icat ettiği, ürettiği şeyleri kullanıp dinsiz kadınlara tecavüz edip dinsiz ülkelerde hapis yatıp dinsiz ülkelerde çalışmadan işsizlik maaşı alıp hâlâ daha dinsiz insanlardan nefret ediyorsunuz. Hayat müslümanlara, cahillere, aptallara güzeldir. Zeki insanı hiçkimse sevmez çünkü insanlara hepiniz malsınız diyince goril gibi hareket etmeye ve sizi öldürüp yemeye başlıyorlar.
Dünya’daki bütün herşeyin %80’inin sahibi Dünya’daki insanların %5’idir. Yani insanların %5’i Dünya’daki paranın %80’ine sahiptir. İnsanların %95’inin mal varlığı ise Dünya’nın %20’si kadardır. Şöyle düşünün; 10 tane zengin adam bütün Dünya’daki her şeyin yarısını satın almış ve elegeçirmiş, siz de onların fabrikalarının birinde işçisiniz.
İnsanlar Dünya’yı mahvetmektedirler. Dünya’da temiz su diye bir şey kalmamıştır. İçtiğimiz suyun parayla satıldığı, kendi yiyeceğimizi üretmek yerine yiyecekleri marketten aldığımız, başkasının evinde kira vererek yaşadığımız bir çağda yaşıyoruz ve herkesin birilerine borcu var. Fabrikalar atık maddeleri temiz akarsulara döküyorlar. Kanalizasyonumuz denize akıyor. Çamaşır suyu, çamaşır deterjanı, lavabo açacağı gibi maddeler kanalizasyon ile denize karışıyor; sonra da o denizden çıkan midyeleri ve balıkları yiyoruz. Kesinlikle denizde yaşayan hiçbir şeyi yemeyin. Zengin insanlar sizin yediğiniz şeyleri sağlığa zararlı diye yemiyorlar. Ucuz olan şey sağlığa zararlıdır, bunu asla unutmayın; bu gün yediğiniz tavuğun tadı kâğıt gibi çünkü fabrika her gün aynı şeyi yiyerek büyüyor o tavuklar ve normalde tavukların et yemesi gerekir; böcek, solucan, sinek, karınca yemeden büyüyen tavuklar besleyici ve sağlıklı olmaz; kâğıt gibi olur.
Bütün devletler acilen bütün zengin insanların mal varlığına el koyup Dünya’yı kirleten bütün her şeyi yasaklamalıdır. Kozmetik, parfüm, deodorant, kablosuz yayın, radyo, kablosuz internet, sigara, alkol, uyuşturucu, renklendirici maddeler, bayatlamayı önleyen ama zekâ geriliğine sebep olan ve yediğimiz her şeye katılan maddeler tamamen yok edilmelidir.
Bütün insanlar tehlikeli ve zararlı silahlar üretmekten vazgeçmelidir. Çanakkale savaşında 60.000 top mermisi kullanılmıştır ve bu topların %95’i hedeflerini ıskalamışlardır. Bütün bu patlayıcı silahların toprağı ve denizi ne kadar zehirlediğini düşünün! Bu gün artık hiçkimse savaşmamaktadır çünkü nükleer silahların Dünya’yı zehirli ve sağlıksız bir yere dönüştüreceğini bilmektedirler.
Dünya’yı yöneten insanlar gerizekâlı mı? Neden hata yaptığınızı bildiğiniz hâlde hata yapıyorsunuz?
Kapitalizm size sevişin emrini verir. Kadınlara ise süslenin, zayıf güçsüz ve çelimsiz olun, zengin koca bulun ve fuhuş yapın emrini verir. Gördüğünüz gibi bütün erkeklere sevişin diyor ama sadece zengin ve çok para kazanan erkekler sevişebilir çünkü kadınlar zengin erkek ve fuhuş istiyor. Kısacası bütün insanlık paranın ve cinsel organlarının kölesi olmuş durumda. Kimse hayattan zevk almıyor, herkes sömürülüyor. Hâlâ Dünya’yı uzaylıların yönetmediğini mi düşünüyorsun? Peki teknoloji nasıl bu kadar gelişti? Eğer bütün insanlar salaksa kim teknolojiyi böyle geliştirdi? Bu yazıya burada son veriyorum gelecek bölüm hukuk ve insanları cezalandırmak üzerine.
İnsanları Cezalandırmak
İsveç’te en ağır ceza 20 yıl hapistir. İsterseniz 60 tane kadına tecavüz edip öldürün yine 20 yıl hapis yatarsınız, yani daha ağır bir ceza almanız mümkün değil. Ve İsveç’te cezaevleri tatil köyü gibidir. Televizyon, internet, masa tenisi, spor aletleri, kurslar, okullar, yüzme havuzu, pizza, ton balığı, etli yemekler...... Asıl mesele şu, bu insanlar bu ülkeyi nasıl bu hâle getirdi? Türkiye’de bir yasa çıkartıyorsun halk hemen isyan ediyor ayaklanıyor; bunun sebebi de ülkemizin çok fazla büyük olması ve insanlarımızın çok ilkel ve mal olmasıdır. Ne zaman haber izlesem veya sokak röportajı görsem hep bi gerizekâlı çıkıp hülooğ, beyin bedava, herkesin popisine kimse karışamaz, eyorlamam bu kadar falan diyor. Vali geçiyor, vatandaş arabanın önüne atlayıp “beni evlendir, evlendirmek sevaptır” diyor.
Geçen kızın birini öldürdüler kimse umursamadı. Ama kızın birini tecavüz edip öldürdükleri zaman büyüüük olay oldu. Tecavüz Türkiye’de çok abartılan bir mesele çünkü halkımız mal. Öldüğünüz zaman kimsenin umrunda olmuyor ama tecavüze uğrayınca bütün kadınlar ayaklanıp isyan ediyor. İnsanlarımız yaşamaktan bıkmış, bu yüzden öldürülmekten korkmuyorlar ve insanlarımız cinsellik hakkında hiçbir şey bilmiyor, bu yüzden de tecavüzü bir tabu olarak veya çok vahim bir olay olarak görüyorlar. Adam tecavüze uğradı diye kendi kızını öldürüyor. Kendi kızını öldüren adam kızının öldüğüne değil de tecavüze uğradığına üzülüyor. Sonra da niye Adolph Hitler’e hayranlık duyuyorsun diyorlar... Her neyse..
Bakın kadınlar bize canlı lazım. Ve pek çok hayvan tecavüz eder. İnternette tavşana tecavüz edek minik köpek (küçük köpek cinslerinden) videosu var. İnternette ördeğe tecavüz eden kedi videosu var. Şempanzeler farklı kabileden olan şempanzeleri öldürüp yiyorlar. Az bilgili olun. Sümüklüböcekler aynı anda hem kadın hem de erkektir. Timsahlar sıcaklığa ve yediklerine göre yıldan yıla cinsiyet değiştirebilir. Kurbağalar da cinsiyet değiştirir. Balıklar da.. Sülükler. Yılanlar. Kelebekler. Hindiler çocuklarının cinsiyetini değiştirebilirler. Karıncalar ve arılar ilişki yaşamazlarsa erkek, ilişki yaşarlarsa kız çocuk yavrularlar. Köpekbalıklarının dişi olanları kendi kendilerini hamile bırakıp sağlıklı çocuklar yapabilirler yani köpekbalıklarında dişiler erkeklerden üstün ve baskın. Dişi sırtlanların pipisi vardır. Bazı kuşlar da cinsiyet değiştirebilir. Şimdi müslümanın biri çıkıp “Allah neler yaratıyor, sükret” diyecek. Kuran’da ne yazdığından haberiniz yok, anneniz babanız müslüman diye müslüman oluyorsunuz bir de ben Türkiye’de doğdum tabiki müslüman olucam diyorlar; adamlar robot, robot; bunlarla tartışmayın, robot bunlar. Ha birde AKP ne yaparsa yapsın her zaman AKP’ye oy verecekler. İsterse AKP genelev açsın, isterse kadınlar açık giyinmelidir desin onlar bu sefer de “AKP çok modern, İslam zaten hoşgörü dinidir, hadi sen de AKP’ye ver” diyecekler. Bu adamları AKP’ye oy vermekten vazgeçirmenin hiçbir yolu yok. Vermiycem diyip yine AKP’ye veriyorlar, yav he he diyip ne dediğinize bile kafa yormadan geçip gidiyorlar. Adam League of Legends oynuyor, CHP amerikan ajanı diyor; LOL’ü satanistler amerikalılar yaptı diyorum “bana ne, müslümanım diye onlardan yararlanmayacak mıyım” diyor. Valla o kadar yavşaksınız ki biraz daha konuşursam yine birileri dava açacak.
Devlet kadınları fiziksel zararlara karşı korumalıdır. Suç işleyen kadınlar seks kölesi olmakla cezalandırılmalıdır. İşini düzgün yapmayan polis, asker, jandarma, hakim, savcı erkekler ve katil erkekler idam edilmelidir. İdam edilmeyecek olan suçlulara işkence yapılmalıdır. İşkence insanı ağlatacak ve yalvartacak sertlikte olmalıdır. İşkencede vücuda iğne batırılabilir, vücuda ciddi zararlar vermeyecek şekilde bir uzman tarafından elektrik verilebilir, çıplak insanlar iyice kızarıncaya kadar tokatlanabilir, insanlara kalıcı hasar vermeden ve kanatmadan ve çok eziyet etmeden aşağılayıcı ve rahatsız edici bir şekilde tecavüz edilebilir, ayrıca onları yatağa bağlayıp hareketsiz bir şekilde hiçbir şey yapmadan yatırabilirsiniz ve bu insanlar can sıkıntısından delirebilir veya sinir krizi geçirebilir veya üzüntüden ve bunalımdan ölebilirler. İşkence yapılan insanları tuvalete çıkarmayı ve sağlıklı bir şekilde beslemeyi unutmayın. Onlara diğer ülkelerde yenen iğrenç yemekler de yedirebilirsiniz, tabiki “ben müslümanım bu bana haram” diyeceklerdir; öyle derlerse “biz sana zorla yediriyoruz, sen günaha girmiyosun biz senin yerine günaha giriyoruz” diyip döve döve yedirin. Veya, suç işlemek haram değil mi lan diye bağırıp sağlam bi girin bu adama.
İşkencelerde asla kemik kırılmamalı. İşkencede ölen olursa ölüme sebep olan bütün memurlar idam edilmeli. İşkencede kalıcı bir hasar oluşmamalı, herhangibir yerde yırtılma, genişleme, gevşeme, abdest tutamama olmamalı. İşkencenin amacı sadece insanları suç işlememeye ikna etmektir ve insanlar işkenceye rağmen suç işlemeye devam ettilerse bu sefer idam edilirler çünkü sürekli suç işleyen bir insan ölmelidir.
Bütün devlet memurları internet üzerinden ulaşılabilinir olmalıdır ve herşey ortada olmalıdır, hiçbir şey gizlenmemelidir ancak bazı şeyleri radyo, televizyon ve gazeteden gizleyebiliriz çünkü insanlar televizyonda gördüklerini çok ciddiye alır ve gerçek sanarlar fakat internette biri bir şey yazınca herkes “yalan ya bu” der ve inanmaz.
Devlet suçluları ucuza ve silah zoruyla çeşitli iş yerlerinde çalıştırabilir. İş yeri sahibi mahkum başı asgari ücretin %75’i kadar para verir ve bu parayı devlet alır, mahkum ise bedava çalışır çünkü suç işleyen insanlara canımız ne isterse yaparız...
İnsanları doğrudan polis yargılayıp cezalandırmalıdır, yargı organları ise polisi denetlemekle görevlendirilmeli ve sevmediği polisleri idam ettirmelidir. Bütün devlet memurlarının maaşı asgari ücret olmalıdır (başbakan da dahil). Çünkü herkes eşittir ve madenlerde çalışan, köylerde sürünen insanları düşünün, ağzınızdan o ekmek nasıl giriyor. Hem devlet memuru vatan için canını da feda eder, bedava da çalışır.
Suç işleyen zenginin 2 ev, 1 arsa, 1 işyeri hariç bütün mal varlığına el konulmalıdır.
Böyle bir devlet kurun bakın bakalım herşey ne güzel oluyor. Bu sistemin neresinde açık var? Ayrıca sürekli zekâ testleri yapılmalıdır, yüksek puan alanlar devleti yönetmelidir, düşük puan alanlar da memur olur. Devlet eğitimi tamamen özel sektöre bırakmalıdır ve seviye belirleme sınavı yaparak üniversite mezunu insanların diplomalarının ne derece geçerli olduğunu ölçmelidir. Yani sen üniversiteden mezun olunca seninle aynı bölümden mezun olan herkesle beraber bir sınava gireceksin ve aldığınız diplomayı hak etmişmisiniz ortaya çıkacak.
Ayrıca suç işleyen insanlar işkence gördükten ve cezalarını çektikten sonra tedavi edilmeli, eğitilmeli ve sınavları geçerlerse serbest bırakılmalıdır. Sınavı geçemeyenler tekrar eğitilir ve tekrar sınava sokulur. 2 yıl boyunca tutuklu kalan kişiler zaman aşımından serbest bırakılır.