Gears Of War (Seriye Genel Bakış)
Oyunlarla ilişkim Amiga ve Atari ile başladı. Uzun bir süre bunlarla vakit geçirdikten sonra Sega ile tanıştım. Sega’nın oyunları beni çok ciddi anlamda etkilemişti. Benim için en üst nokta bu oyunlar diyordum ki Sony, Nintendo ve Sega konsol savaşlarına tanıklık ettim. Ülkemizde Nintendo, her ne kadar popüler olmasa da aslında konsol savaşlarının en köklü ve güçlü tarafıydı. Sega, Megadrive ile yakaladığı başarıyı devam ettirmek isterken Sony’ de adından söz ettirmek istiyordu. Bu yüzden benim tarihçemde Megadrive ilk çağı, Nintendo, Sony ve Sega savaşı ikinçi çağı oluşturuyor. Herkesin bildiği gibi Sony, bu rekabetten bir dev olarak çıkıyor ve Sega tarih oluyor. Nintendo ise en köklü oyun firması olarak yolluna devam ediyor. Ama Sony artık rekabetin içine, Playstation ile girmiş bulunuyordu. Peki Sony ve Nintendo yoluna devam ederken Sega’ ya ne olmuştu ?
Sony ve Nintendo kendi oyunlarını, markalarını oluşturmuştu. Bunun dışında Sony, zamanı için akıl almaz büyüklükte oyun kütüphanesi sunuyordu. Sega ise bu konularda rakipleri kadar iyi değildi ve sonuç olarak konsol satışı konusunda oyun dışı kalmıştı. Sony, Playstation 2 ile 2000 li yılların başında yeni oyun konsolu lideri olurken Microsoft’ da Xbox ile yarışa yeni katılmıştı. Bu andan itibaren Konsol savaşlarının yeni tarafları Nintendo, Sony ve Microsoft oldu. Peki bunları niye anlatım? Bunları anlatım çünkü Microsoft’un rakiplerine göre en büyük dezavantajı kendisine özgü oyunlarının olmayışıydı. Sony’nin God Of Warı, Gran Turismosu, Devil May Cry’ı; Nintendo’ nun Mariosu, Zeldası, Donkey Kongu; Microsoft ??? ….
Acaba yine bir Sega vakası mı yaşanacak dediğim anda Microsoft Gears of War’ı (GOW)önümüze koydu. GOW’ u ilk gördüğümde Halo ile birlikte Microsoft’un özel oyunu, konsol aldıracak oyun bu dedim... Bence Microsoft, özel oyun açığını bu oyunla birlikte kapatabilirdi. İşte bu andan sonra GOW serisini oynamaya başladım. Microsoft yenisini çıkardı, ben oynadım; o çıkardı ben oynadım derken bugüne kadar geldim ve GOW serisini şöyle bir kafamda toparlamam gerektiğini hissetim. Toparlamışken sizlerle de paylaşayım dedim :))
İlk GOW’un grafikleri beni benden almıştı. Hiç durmayan aksiyonu ise “ne oluyoruz!!!” dedirtmişti. Bu durumu şu şekilde özetleyebilirim; GOW’u bir arkadaşımla beraber aldık ve evimize geldik. Oyun nasıl bir şeymiş diye açıp bakalım dedik ve oyunu bitirene kadar başından kalkmadık. İşin ilginç yanı bu durumun farkında bile değildik; Oyun o kadar iyi… Neyse süper akıcılık, harika görsel efektler, mükemmel çevre ve karakter tasarımları, akıl almaz bir ses yapısı, bilimkurgu filmlerinden fırlama hikayesi….. GOW için söylenebilecek çok bir kelime yoktu. Bence klasikler arasına sadece ilk oyunla bile girmeyi başarmıştı. Oyunun bulmacalardan veya araştırma öğelerinden, açıkcası aksiyon haricinde her şeyden tamamı ile arındırılmış olması ve oyunu ilk seferinizde bile rahatlıkla yabancılamadan oynayabilmeniz, tarif edilemez bir keyif. Oyun sadece size aksiyon ve eğlence yaşatmak için yapılmış. Oyunda bulunan diğer şeylerle kafanızı hiç yormanıza gerek yok. Oyun sen aksiyona gir kardeşim, diğer şeylerle senin vaktini almayacağız. Siperine gir geleni vur, haldır haldır koş diyor.
İkinci oyuna geldiğimizde, ilk oyundan çok bir fark görmemiştim. Ama ilk oyunu o kadar çabuk bitirmiştim ki ikincisinin çıkmasını zaten bekleyemiyordum. Çıkınca’ da haliyle onuda kısa sürede bitirip, 3. oyunu beklemeye başladım. 3. Oyunda yine herşey olduğu gibiydi. Silahlar, oyun yapısı, aksiyon, akıcılık, sadelik, kontroller…. 2. ve 3. oyunu çok kısa geçtim çünkü hikaye olarak zaten birbirlerinin devamı ve oyunlar tüm dinamiklerine kadar aynı… Hepsi de baş yapıt seviyesinde oyunlar. Neyse, 4. oyunla birlikte ise işler biraz değişmeye başladı. En önemli değişiklik oyun motorunun Unreal Engine 3 den 4 e geçmesiydi. Grafik olarak zaten Unreal Engine 3 performansını sonuna kadar kullanan GOW, Unreal Engine 4 ile başka bir boyuta geçmişti. Ama her ne kadar seriye hayran olsam da bir yerde bir eksiklik hissetmeye başladığım an, tamda 4. oyunu oynadığım an oldu. Aksiyon, sadelik, akıcılık; iyi de bu oyuna artık biraz değişiklik gerekmiyor muydu ?
The Coalition (GOW 4 ve GOW 5' in yapımcısı) aynı hissiyatta kapılmış ki 5. oyunla birlikte bir kaç değişikliği oyunun içine eklemişler. Bunlardan ilki savaş esnasında dövüşme şeklimizi çeşitlendirecek olan Jack yapay zekası… Jack sayesinde savaş esnasında ulaşamadığımız yerlerden mermi ve silah alabiliyoruz; Jack direkt savaşta bize yardımcı olabiliyor; Jack oyuna eklenen sınırlı sayıdaki bazı basit bulmacaları da çözmek için kullanılabiliyor. 5. oyundaki yenilikler bununla sınırlı kalmamakla birlikte benim tek beğendiğim değişikliği olabilir. Yanlış anlaşılmasın, oyun yine çok iyi ve özünde saf kan bir GOW… Ama bazı bölümler açık dünyacık olarak tasarlanmış; gereksiz yere bazı eşyaların peşinden gitmemiz beklenmiş (Jack’ ı geliştirmek için girdiğimiz alanlarda, köşe bucakta geliştirime materyali arıyoruz (Bence bunu savaşlarda gösterdiğimiz başarıya dayalı bir tecrübe puanına bağlasalarmış daha iyi olurmuş). Açık dünyacık bölümlerinde, bir yerden bir yere giderken ne olduğunu tam anlayamadığım bir aracı kullanarak (bana göre gereksiz ve oyunun ritmini bozmuş) olan yolculuklar ve oyuna eklenen diğer ufak tefek yenilikler. Dediğim gibi Jack dışındaki değişiklikler beni çok sarmadı. Yeniliklerden kaynaklı olarak yer yer oyunun saf aksiyon yapısının bozulduğunu hissettiğim oldu; ama seriye bir yenilik gerekiyordu. Neyse sonuçta The Coalition, oyunun temel yapısını bozmayacak şekilde ufak ufak yenilikler yapmış. Bir sonraki oyunda daha güzel yenilikler görecekmişiz gibi hissediyorum. Hadi hayırlısı…
Son olarak GOW serisini hikaye hakkında spoiler vermeden hızlıca özetlemiş oldum. Bir inceleme yapmaya çalışmadım. Sadece seri hakkında genel aklımda olan bilgileri ve düşüncelerimi paylaşmaya çalıştım. Yazıyı yazmadan önce dayanamadım tüm seriyi tekrar oynadım :)) Yaa gerçekten sıkılmadan arka arkaya rahatlıkla oynanabilen oyun yapmış adamlar; çok az oyunda bu hissiyattı bulabilirsiniz. Türü sevsenizde sevmesenizde alın oynayın. Zamanında ben para verip aldım ama seri Game Pass de bulunuyor. Kaçırmayın derim...
İyi eğlenceler