Yıl 2050. AB Komisyonu Başkanı odasında otururken, yardımcısı içeriye heyecanla girer:
-Efendim, Türkiye tüm isteklerimizi yerine getirdi. Onları AB'ye alacak mıyız?
AB Başkanı:
-Yok canım, henüz olmaz. Git, duyur, Tüm Türkiye İngilizce konuşacak, Türkçe'yi yasaklıyorum.
-Efendim onu 5 sene önce yaptılar. Hatırlamıyor musunuz?
-O zaman söyle, kokoreç yasaklansın.
-Aman efendim, onu yemeyi 2005'te bıraktılar.
-Ya ne bileyim? Kınayı yasaklayın.
-Ooooo. Beyefendi.Onu çoktan bıraktılar.
AB Başkanı düşünüp taşınmış ve;
-DAĞITIN LAN AVRUPA BİRLİĞİ'Nİ...
----------------------------------
Amerika'da adamın biri işine giderken birden anormal bir trafiğin içine düşer, ama trafik bir milimetre bile kıpırdamamaktadır. Bir süre sonra arabasının yan camına birisinin tıkladığını görür ve camını açar.
- Ne var, ne olmuş acaba?
- Teröristler Bush'u yakaladılar... eğer 1 milyar dolar verilmezse üstüne benzin döküp yakacaklarmış.
- Haa, şimdi anladım bu trafiği...
- Ya işte onun için herkesten biraz yardım topluyoruz.
- İnsanlar ne kadar veriyor ortalama olarak?
- Yaklaşık olarak 5'er litre...
----------------------------------
Bakan olan görgüsüz birisi şöförüne sorar.
"Şöför söyle bakalım eşekle şöför arasında ne fark vardır? "
Şoför bir süre düşündükten sonra mahcup bir sekilde; "Bilemedim
bakanım" diyor
Bakan cevap olarak: "Eşeğe çüs diyince, şoföre ise dur diyince durur"
demiş. Bunun üzerine şöför çok sinirlenmiş ama karşıdaki bakan
olduğu için birşey söyleyememiş. Belirli bir süre sonra bu defa şöför
bakana: "Bir soru sorabilir miyim bakanım?" der. Bakan da:
"Sor bakalım" der. Şoför sorar: "Eşekle bakan arasında ne fark vardır?"
Bakan bir süresonra: "Bulamadım şöför söyle bakalım" diyor.
Bunun üzerine şöför de: "Vallahi bakanım ben de bulamadim...
----------------------------------
Bir otobüs dolusu politikacı seçim kampanyası için TEKSAS' ta dolaşıyorlarmış. Otobüs büyük bir çiftliğin yanından geçerken, otobüs şoförün dalgınlığı yüzünden derin bir şarampole uçmuş. Çiftçi koşarak gelmiş, gece kurda kusa yem olmasınlar diye cesetleri gömmeye başlamış. Ertesi sabah, Şerif soruşturma için çiftliğe gelmiş. Çiftçiye sormuş: "Otobüsteki bütün politikacıları gömdün demek...Hepsi de ölüydü, eminsin değil mi?" Çiftçi cevap vermiş: "Bazıları yaşadıklarını iddia ettiler ama politikacıları bilirsiniz. Nasıl yalan söylerler!