Forumlar genellikle bilgi ve paylaşım amaçlı kullanılır. Fakat kimi zaman, reelde bir baltaya sap olamayıp sanal ortamın sağladığı gizliklikten istifâde ederek, paylaşmaktan çok, ne kadar 'Akıllı/bilgili' olduğunu göstermeye çabalayan üyelerin sayısı az değildir.
İsim istemeyin, vermem.
Çünki amacım sanal kişilikleri hedef almak değildir. Daha ziyâde, ilkesel bâzı yaklaşımlarda bulunacağım.
A- Sıradan bir sorunun basit bir anlatım ile cevaplanması mümkün iken, daha çok akademik ortamlarda kullanılan kelime ve kavramlar ile cevap verme gayretleri.
Akademik seviye de yazılmış her mesajı kasdetmiyorum. Çünki soruyu soran birikimli biri ise cevabı da ona uygun olmalıdır.
Ama hiç gerekmediği halde, gerekmediği kadar akedemik bir dil ve ağdalı üslûp kullanılıyorsa, bu mesajda cevap vermekten çok, mesajı yazanın kendisini öne çıkarma çabaları görülmektedir.
B- Soruyu soranı küçümser tavırda mesajlar asmak: 'Bu da soru mu', 'Windows 7 kullanmaya niyetlenmişsin ama daha XP den haberin yok' gibi cevaptan çok, azarlama kıvamında mesajlar az değil.
C- Cevap yazan üye soruyu anlamış. Bilgisi de yeterli düzey de. Fakat üslup asabi... 'Yazdıklarım anlaşılmadı mı' veya 'Daha nasıl anlatayım, kafan basmıyor mu ?' türü sert çıkışlar, Üzüm yemekten çok, bağcıyı dövme amaçlı mesajlar olarak görünüyor.
D- Bâzen soran ve cevaplayan gerçekten iyi niyetli iken, birden mesajlar sertleşmeye başlıyor. Ufak bir yanlış anlama öfkenin kabarmasına ve karşılıklı küfürleşmelere yol açıyor. Bu da birbirimize karşı olması gereken saygıyı yok ediyor.
E- Balon haberler: Hiç bir kaynağa, bilgi veya belgeye dayanmayan, fısıltı gazetesi aracılığı ile kulağımıza gelen dedikoduları 'Gerçek' gibi yazma ve polemik oluşturma çabaları.
E- Daha evvel defalarca açılan konuları forumu iyice araştırmadan tekrar açmak: Geçenlerde bu hatâya ben de düştüm. GData Antivirus altı aylık yasal seriâl kampanyası vardı. Paylaşma heyecanı ile forumu araştırmadan konu açtım. Bir başka üyenin uyarısı sonrası aynı konunun kısa bir süre önce açıldığını fark ettim.
Fakat benim bu başlıkta anlatmak istediğim şey bu değil. Çünki bu tür yanlışlar sıkça olmaz, tekrarlanmaz. Çok sık tekrâr edilen konu, 'Benim antivirusum seninkini döver' türü, 'Güvenlik yazılımları test sonuçları' başlığında, fakat testten çok, o testte birinci gelen antivirusu gözümüzün içine sokma amaçlı paylaşımlar.
Bunlar sık tekrar edildiğinde bilgi vermek değil de, kendi kullandığı antivirus'un reklâmını yapmaya mâtuf davranışlar. Cem YILMAZ'ın 'Bunlar reklam kokan hareketler Mayyykk.' dediği gibi. Biraz reklam, biraz övünme....
F- En tuhaf karşıladığım husus da 'Bilgisayarım nasıl/Sistemim nasıl ?' şeklinde açılan başlıklardır. Almışsın ve kullanıyorsun. Bize düşen iyi günlerde ve gönül huzuru ile kullanman dileğidir. Ama bu tür başlıklar danışmaktan çok, gösteriş/öğünme amacı taşıyor gibi görünüyor ve şık durmuyor.
Danışmak isteyen bilgisayar almadan evvel sorar. Bu tür soruları faydalı bulurum. Çünki verilen bilgiler, o sırada bilgisayar almayı düşünen veya ileri bir tarihte alacak olanlara da, faydalı olmaktadır.
İstisnâi olarak, kendisine hediye edilen veya babasının çocuğuna danışmadan eve getirdiği bilgisayarı soranlar olabilir. 'Şık değil' derken bunları kasdetmiyorum. 'Bunları nasıl ayırıyorsun ?' diye soran olursa, elimde sihirli değnek yok. Kesin olarak ayırabidiğimi iddia edemem. Fakat bilgisayarı aldıktan sonra yazanların bir kısmında 'Bu gün babam bana bilgisayar almış.' ya da 'Finaca akrabam Almanyadan getirdi' gibi ek açıklamaları görüyorum. Paragraf başında belirttiğim gibi sözüm de bu şekilde yazan üyeler için değil.
SONUÇ: Bu başlığı açmaktaki amacım 'Gıcık' olduğum bazı kimselere inceden gönderme yapmak değildir. 'Ortaya bir buçuk karışık' konuşmayı sevmem. Forum da rahatsızlık duymama sebep olan kimi mesaj içerikleri hakkında, -Üyeler değil- açıklama yaptım, Yazdıklarım şikâyet değil, kendimce yapabildiğim tespitlerdir.