Zamanın birinde bir oduncu.ormanda odun keserken çalı arasında bir
yılana rastlamış
Elindeki baltayı kaldırıp yılanın başını vurmak üzereyken bir an göz
göze gelmiş
Yaradana olan aşkı yılan bile olsa yaratılana yansımış ve yılanı
vurmaya kıyamamış
Yılan da duygulanmış dile gelmiş Ey insanoğlu sen bana kıyamadın ben
de sana bir iyilik edeceğim demiş
Bir kör kuyuya dalmış kaybolmuş biraz sonra ağzında bir altın lira
ile dönmüş ve oduncuya uzatmış.
Bundan böyle ömür boyu sana her gün bir altın lira vereceğim.
Oduncu altını bozdurmuş ve evinde o gün şenlik olmuş Hiç kimseye
olan biteni anlatmamış ailesi dahil
Herkes sadece oduncunun çok çalıştığı için durumunun düzeldiğini
zannetmiş
Yıllar boyu her gün o kör kuyunun başına gitmiş oduncu ağır
hastalanmış kuyunun başına gidemez olmuş.
Bir kaç gün gecince bolluğa alışmış evine darlık basmış oduncu
oğlunu yanına çağırmış ve yılanın sırrını anlatmış
Git kör kuyunun başına ve oğlum olduğunu söyle yılan sana altın
verecek demiş. Oğlu inanmamış ama gitmiş
Yılan önce saklanmış sonra ortaya çıkmış Onun oduncunun oğlu
olduğunu iyice kanaat getirince de kuyuya inip bir altın getirmiş
Oğlan önce inanamadığı hikayenin gerçek olduğunu görünce hırsa
kapılmış.Kimbilir daha ne kadar altın var kuyunun içinde demiş
Hırsla yılanı öldürmek için bir hamle yapmış ıskalamış ama yılanın
kuyruğunu koparmış Yılan da can havliyle dönüp oğlanı öldürmüş
Akşam yaklaşıp da oğlu gelmeyince oduncu iyice endişelenmiş Hasta
yatağından sürünerek bile olsa kalkmış kuyunun başına gitmiş ki oğlu
cansız yatıyor
Yılan o arada görünmüş ki kuyruğu yok ve kanlar içinde oduncu durumu
anlamış ve çok üzülmüş
Canının parçası oğlu yerde cansız yıllardır velinimeti olan yılan
yaralı
Hatalı olan oğlum olmalı demiş ve yılandan özür dilemiş. Tekrar dost
olalım demiş Yılan ise acı acı gülümsemiş Çok isterdim ama
Sende bu evlat acısı bendede bu kuyruk acısı varken biz artık dost
olamayız demiş...
hikaye
OP Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 0
131 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Haz 2007