daha önce bu olayın gerçek olduğuna dair düşüncelerimi yazmıştım. bir insanın, şehir efsanesi olan yaşanmamış bir hadiseyi gözleriyle gördüğüne inandırılmasının mümkün olmadığını düşünüyordum. gördüm diyenlerden illa ki bir kısmının olayı gerçekten görmüş ve hafızasında saklamış olduğuna kesin gözüyle bakıyordum. aksi mümkün olamazdı bana göre. fakat geçen gün black sabbath ile ilgili bir tv haberini izlerken, asla ve asla çok çok zorda kalmadıkça bir kelime yalan söz söylemeyen babamın, ozzy osbourne'dan sahnede civcivleri ezdiğini görünce soğuduğunu söylemesi, bunun üzerine ortamda bu olayın bir şehir efsanesi olduğunu söyleyince kendinden şüphe etmesi üzerine (hayatımda tanıdığım, kendi zihninden şüphe duyacak belki de son insandır) hugo'ya küfreden çocuk hadisesinde de aynı psikolojinin yaşanabileceğine ihtimal veriyorum artık. ve hatta görüyorum ve arttırıyorum, bence bu olay da muhabbetiyle aynı psikolojik durumu temsil ediyor. bu kadar ısrarla savunulmasını da bir çeşit savunma mekanizmasıyla açıklayabiliriz."gördüklerimizi, duyduklarımızı,yaşadıklarımızı bize unutturabiliyorlar" düşüncesi , böyle bir ihtimali dahi düşünmek insanoğluna korku veren bir düşünce. bunu bertaraf etmek için de olayın sahiden sahici olmasını içten içe isteyen çok insan vardır aramızda, eminim. gerçek yada değil, bir tarafta bildikleri unutturulmuş olma riski, diğer tarafta hiç yaşanmamış bir hadiseye inandırılabilmiş olma riski var, ve her iki durum da ayrı birer ahmaklık olarak kontrolün bizim dışımızda olduğu hissini ve korkusunu uyandırıyor. meselenin gerçek olması ve video ile ispatlanmasını bu kadar kişi işte tam bu yüzden istiyor. kendi aklına olan güvenini doğrulamak için.