Irakta günde binlerce insan ölüyor,filistinde çatışmalar sürüyor,lübnan bombalanıyor,somalide katliam var,türkiyede şerefsiz pkk,dünya nereye gidiyor arkadaşlar kıyamet günü git gide yaklaşıyor ama bu ülkelere savaş açan ülkeler bilmiyorlarki dünya son zamanlarını yaşıyor,türkiyede ocak ayının 20 si ve yılbaşından berdir ülkemizin batısına yağmur damlası düşmedi, dünya alarım veriyor yakında insanların savaşacağı bir dünya kalmayacak ve bizim yaşıyacağımız bir dünyada kalmayacak belki o zaman bu ülkeler rahatlar, dünyayı yok ettikleri için insanları katlettikleri için.ACI VEREN BİR TABLO.
İÇİM ACIYOR
Üzüntü ve endişelerini yürekten hissediyorum. Allah sonumuzu hayır etsin. Durum-gidişat vahim gerçekten tüm dünyada ve de ülkemizde. Küresel iklim değişimi işte geldi dayandı bizim kapımıza da.
Evet malesef, bu günkü cinayet te yine karanlık ellerin Türkiyemizi karıştırma çabalarının bir parçası.
Bugünkü cinayet de eklenince, üzüntünü anlamamak elde değil. Malesef insanlar geri dönüyor. Medeniyet arttıkça, medeniyetsiz duygular, hayvanlığımıza, kaba kuvvetin, "yok etme" duygusunuzun çözüm sayıldığı bir duruma giriyoruz.
?böyle kış mevsimi olurmu,hayret!TV'ler sanki mayıs ayı hava durumunu veriyor.Bu yaz gelmiş/geçmiş en sıcak yaz olacağı söyleniyor.Küresel ısınma,kuraklık ve buna bağlı kitlesel göç ve su savaşları.
arkadasım cok haklısın bu dunya iyice yasanılmaz oldu ama elimizden bise gelimiyor ki
Herkase Selamlar,
Gerçekten dünya her geçen gün biraz daha karışıyor ancak Allahtan ümit kesilmez..Elbet bir gün hak yerini bulur..
Elimizden bişey gelmiyorsa dilimizden,kalemimizden,klavyemizdendemi bişey gelmiyor...
Herkes yapabildiğince gayret ederse bu dünya daha güzel ve yaşanacak bir dünya olur.Terörü kime karşı yapılırsa yapılsın lanetleyelim...bu dünya hepimizin..
Kalın sağlıcakla
vesselam
Bu son günkü olay da gerçekten çok üzücü. Hrant Dink, bence kasıtlı olarak Türk Halkına yanlış tanıtıldı. Çoğu kişi hala Türk düşmanı, soykırımı savunan kişi olarak tanıdı ama adam bir konuşmasında soykırım ön koşul olmadan iki taraf ta masaya oturmalı diyen bir adam.
arkadaşlar tek diyeceğim herkez ALLAHA emanet olsun
Bence herşeyi Allah'a emanet etmek de yanlış, dinimizde de bu yok. Sen her yapabileceğini yapacaksın, sonra Allah'a emanet edeceksin, senin elinde olmayacak gelişmeleri. Şimdi soruyorum, biz ne yaptık adam olmak için? Ciddi bi soru bu. Biz naaptık kendimizi tanıtmak için?
1. Gelen Turisti soyduk soğana çevirdik, kazıkladık, tecavüz ettik.
2. Gittiğimiz ülkelerde kısa yoldan para kazanmak için dolandırdık herkesi, en pis işlerde adımız geçti. Sözde uyanığız.
3. İnternette ne yaptık? Aha belli, aklımız fikrimiz, sokaktaki bebenin dilinde "yok burayı hekledim, yok şurayı heklemedim, yok msn adresini çaldım"
Çok mu marifet afedersiniz?
Ya en basit örneği YouTube ya, gidin bakın bir tane bile adam gibi mesaj atan türk var mı ya?! Ne bileyim her videoya küfür sallamaktan başka işimiz gücümüz yok mu ya bizim? Sözde anlamadıkları için her türlü pis lafı yazmak erkeklik mi oluyor orda?
Bütün dünya bize düşman deyip geçmek yerine bi iğne alıp batırmadık bile. "Biz süperiz" diye. Afedersiniz de başımıza ne b.k geliyorsa, kendimiz yüzümüzden geliyo bu dünyada. Kimse suçu başka yerde aramasın.
Bu yazdıklarına kelimesi kelimesine katılıyorum.
Dünyanın nereye gittiğini ben de merak ediyorum. Her alanda bir yozlaşma, bir aldırmazlık var ve kimse buna dur diyemiyor; sanki uyuşmuş herkes ve kaçınılmaz sonunu bekliyor insanoğlu. Küresel ısınma bunlardan sadece biri; Kyoto Protokolü müdür nedir, hala büyük devletlerce imzalanmamış, ve Ocak ayı biterken, yani kışın en sert ayı diye nitelendirdiğimiz Ocak ayında şu havaya bakar mısınız? Doğu illerini bilmem ama İstanbul doğma büyüme biri olarak söyleyebilirim ki ben böyle bir havayı bu zamanda ilk defa görüyorum. Ağaçlar daha yapraklarını açmadan erik verebiliyor ve pazarlarda turfanda olmayan domatesleri görebiliyorsunuz. Bu işin bir tarafı.
Hrant Dink için ise söyleyecek çok şey var; öncelikle kendisini bu malum 301. maddeden dolayı tanıdım, tanıdı pek çoğumuz. Sonra da Trabzon'dan çıkan bir hain Dink'i arkasından 'şerefsizce' 3 el ateş ederek öldürdü. Her anlamda Türkiye'yi sarsan, zarar veren bir olaydır. Ama dünkü cenazesinde hayatta başaramadığı şeyi yapıp her kesimden insanı bir araya getirebildi; sağlığında yazıları işe yaramasa da cesedi buna vesile oldu; böyle mi olmalıydı? Bu ölüm genel olarak Türkiye'nin imajı açısından değerlendirildi; ne olacak, Türkiye'nin başına ne çoraplar örülecek dendi. En başta bir yurtdaşımızı kaybettik bir hiç uğruna, ve arkasında şu an için bir örgüt bağlantısı da görünmüyor. Bu olayı daha vahim hale getiriyor tabii, basit bir milliyetçi(!) tavırla bu cinayet işlenmiş gibi gösteriliyor, kim bilir belki de öyle. Devlet her zamanki gibi yine geç davranıyor ve 301'den yargılananlara koruma veriyor, bu ölümden sonra. Maalesef bir şeylerin yapılabilmesi için önce birilerinin ölmesi gerekiyor, yoksa adım atılacağı yok. Aynen bir trafik kazasına neden olan yoldaki çukurun, kazadan sonra kapatılması gibi.