ee, staj fln yok mu
İçinden Geçeni yaz
brownie yaptı teyzemm :D makarna yiycem sonra da onu ayy :D
kurban bayramına 4 gün kaldı
tatilo okullar, dersane. çok güzel olacak. misafirler, güzel yemekler.
çook güzel olacak bayram :)
Aşkınla ölürüm, derdin hep bana
Sevdanı anlatan sözler yalanmış
Hani, mutluluklar verirdim sana
Benimle verdiğin pozlar yalanmış
Gözlerin, gözüme hani dost idi
O can, yollarıma hani post idi
Bensizlik ölüme bedel kast idi
Bakınca kızaran yüzler yalanmış
Benimle yaşardın bahar, yaz gibi
Sarılır öperdin gelin, kız gibi
Ayrılık çalarsın şimdi saz gibi
Öpünce aldığın hazlar yalanmış
Saçlarına gonca güller takardın
Dualar ederde, mumlar yakardın
Sen bu ayrılığı nerden çıkardın
Gözlerime bakan gözler yalanmış
Direnir zamana karşı koyardın
Ayları tutarda günleri sayardın
Şeytanla birleşir gözümü boyardın
Yaşadığın bahar, yazlar yalanmış
Ayrılık deyince düşerdin derde
Set çeker aşkıma olurdun perde
Meğerki beklermiş gönlün siperde
Cilveli cilveli nazlar yalanmış
Plaklar susmazdı, çalardı şarkın
Suyumu kesildi aşk denen çarkın
Anladım ki yokmuş zalimden farkın
Kalbindeki ateş, közler yalanmış
yarın son. tatil sonra. nasıl çok var. bayram tatilinden bahsedşyorum.
camdan kazık, eridi yazık???
cevabını bulursanız lütfen benimle paylaşın
keşke google yi ben yapabilseydim
Dün gece ne düşündüm biliyor musun zamanın bir salıncak gibi hareket ettiğini.Yaşam denilen şey geçmiş ve gelecek arasındaki bir mekik dokuması değil mi?Geleceğin iyi olanını arar iken geçmişin hoş veya değil anılarından kurtulamamak.Ama yinede o salıncaktan inmeyi istememek daha yukarı daha hızlı hareket etmesini istemek ne kadar garip değil mi?Düşsek de yaralansa da o çocuk tavrında dizlerimiz yok bişey, yok bişey diyerek salıncaktan kopamamamız ne gariptir değil mi?Geçmişi istemek ama gelecekten de kaçamamak yada tersi.Yaşam bir ateş biz ise yusufçuk.Kaçmaya çalışmadan sadakat ve bağlılıkla ateşe doğru koşmak.Yanmaktan zevk almak ve o anı yaşamak ne hoştur değil mi?
Dün gece elektrikler kesilmişti.Balkona çıkıp hava almayı düşündüm inanır mısın uzun yıllar sonra ilk defa yıldızları gördüm gökyüzünde eskiden olduğu gibi ve o güne doğru salladım salıncağımı neşe ve hüzün içinde.Köyde iken yaylada yaz günleri çadırlarda konaklardık.Kocaman kütükler ile kamp ateşi yakardı babam, etrafında oturur sıcacık süt içerdik.Fıkralar, anılar derken uykumuz geldiğinde herkes yatmaya çekilirdi.Ben ise sönen ateşin yanında çimenlerin üzerine yatar gökyüzünü seyrederdim.Yıldızlar bana göz kırpardı bende onlara.O ılık gecenin çekirgelerin öttüğü anlarda unutamadığım bir yıldızın kayması idi.O anda bir dilek tutmuştum kız veya erkek beni anlayacak bir dostumun olmasını ve bana hep yoldaş olmasını istemiştim.Bir arkadaşım vardı dostu olan ona hep imrenirdim.
Maalesef o dostu hala bulamadım arkadaşlıktan öteye gidemediler hiçbir şekilde..Dost benim için can dost ağacım çınarım olmalı idi, yapraklarım her döküldüğünde onu bulmalı idim yanımda beni toparlamalıydı.Ben de onun rüzgara kapıldığında yelkeni olmalıydım rotasını koruyan.Umarım böyle bir dost bulurum yaşamımın uzak bir noktasında..Yaşamak aramaktır her zaman bulabilmeyi ümit ederek...
Geçmişin sahifelerini bir an içinde olsa düşünmek günlüğün sayfalarını karıştırmak ne hoş değil mi?Yaşamın bahçesinden yaşamın kumsalına yürüyorum ve denizin dalgalarının her bir damlasını hissediyorum ayaklarımda.Sevgili günlüğüm yaşamak yine de her anı ile güzel…