aslında bir yanda kalbin öbür yanda ise mantığın arasında mahsur kalmış olup, insan ilişkilerinin içinden en çıkılmaz olanına şanssızlık budur ya düşmüş bulunup, iki erkeğinde belli ki farklı özelliklerine takılıp kalmış ve misal; birisinin duygusallığına vurulmuş iken öbürünün koruyuculuğuna hayran kalmış bulunma durumu gibi karmaşık bir denklem içerisinde aklı allak bullak olup duygularının yoğunluğu altında ne yazık ki ezilmekten ve bir müddet sonra nefessiz kalıp isyan etmekten geri duramayacak olan, aşkın üç kişilik olduğunu yaşayarak ve her nefes alışında mum gibi yanıp yanıp sonra eriyerek tüm benliği ile çektiği acının tesiri altında kalıp geceleri gününe ve günü gecelerine karışarak yaşayıp yaşatacak olan, saadeti kolay kolay bulamayıp yüreğinin bir yarısı her daim bir başkasına, öbür yarısı ise diğerine tutuklu kalıp aşkı gerçek anlamda yaşayamayacak kadındır.
