İnternet yasakları sadece bizim konumuz değil

Sadece bizde olmuyor: Avrupa belki YouTube'u tartışmıyor; ama onlar da yasaklara çözüm arıyor...

Okumak için: https://www.chip.com.tr/konu/inte ... uz-degil_13125.html

Resimlerle: YouTube'u sevmeyen ülkeler

Almanya'da "İnternet engelleri ve sansür" çalışma grubunun yürüttüğü bir çalışma, içeriğinde çocuk pornosu bulunan sitelerin engellenmesi yerine sunucu sitelere bilgi verilerek kaldırılmasının sağlanmasının daha etkili bir yöntem olduğunu ortaya koydu.

Almanya polis teşkilatının internetteki çocuk pornosuna karşı uyguladığı "girişin engellenmesi" yöntemi aslında doğrudan bir koruma sağlamıyor. Ülkemizde de olduğu gibi engellenen sitelere proksiler ve ülke dışındaki DNS sunucuları üzerinden ulaşılabiliyor. Bunun farkında olan "İnternet engelleri ve sansür" çalışma grubu bunun yerine içeriği zararlı olan sayfaları, sayfaların bulunduğu sunucuların yöneticilerine bildirmeyi daha doğru bir yöntem olarak görüyor. "Yasal anlamda yetkisi olan veya ceza verebilecek bir kurum olmamamıza rağmen 348 sunucu yöneticisine birkaç e-posta göndererek 12 saat içerisinde içeriğinde çocuk pornosu olan 61 zararlı sitenin tamamen silinmesini sağladık." diyen çalışma grubu yetkilileri, engellenen 250 sitenin içeriklerinin de aslında çocuk pornografisi veya herhangi bir zararlı içerikle ile yakından uzaktan ilgisi olmadığını gördüklerini söyledi.

Almanya'da asıl korkulan, sağlam temellere dayanmayan devlet filtreleme sisteminin yakın gelecekte taraflı bir sansür aracına dönüşmesi. "Çocuk pornosu barındırması" yüzünden engellendiği belirtilen 348 siteden 250'sinin böyle bir içeriğinin olmaması gerçekten bu yönde bir ilerleme olduğunu gösteriyor olabilir.

Tüm konu: İnternet yasakları sadece bizim konumuz değil

Resimlerle: YouTube'u sevmeyen ülkeler

Kaynak: www.chip.com.tr

Tartışıyoruz: Sizce Türkiye'de uygulanan sitelere girişin engellenmesi doğru bir yol mu?

"Almanya'da asıl korkulan, sağlam temellere dayanmayan devlet filtreleme sisteminin yakın gelecekte taraflı bir sansür aracına dönüşmesi."

Burada verilen başka bir habere göre Avustralya'da dönüşmek üzereymiş ki, filtre listesi internete sızınca ortaya çıkmış. Almanya'da da olur.

Bence de doğru değil. Herhangi bir site yasaklansa dahi, kullanıcıların bu sitelere bir şekilde girebildiğini hepimiz biliyoruz. Yani kesin bir çözüm değil. Ama asıl önemli olan başka bir şey var. Bu tür yasaklar aynen ülkemizde de olduğu gibi demokrasi ve özgürlük denen kavramların, kurumlara ve kişilere göre farklı yorumlandığı ülkelerde suistimallere yol açacaktır. Örnek ararsanız bulmakta hiç te zorlanmazsınız. Çok uzağa gitmeye de gerek yok. Bu konudaki en güzel örneği kendi ülkemizde sıkça görürüz zaten. Hatta görüyoruz da...Bu ülkede siyasi ve ekonomik gücü olan her kesim bu gücünü kullanarak yasaklar zincirine her gün yenisini ekletebilir. Örneğin dünyada youtube' u yasaklayan ülkelere bir bakın!..Bu ülkelerin tamamına yakın bir bölümünde, düzeni kendi siyasi gücüne göre şekillendirmiş olan yönetimlerin, bu gücü kaybetme kaygısı nedeniyle youtube' e yasak getirdiğini göreceksiniz. Çünkü oluşturdukları (tatlı) düzenin ve saltanatın bozulmasını, dolayısıyla halkın aydınlanmasını ve uyanmasını da istemezler. Bu işin sonu nereye kadar gider dersiniz? Gücü eline geçiren herkes aynısını yaparsa korkarım ki internet internet olmaktan çıkar ve fazla net olmaz. O zaman da onun adı "internet" değil, "interbulanık" olur. Bu konudaki en güzel örneklerden biri ülkemizde yayın yapan "Kablo TV" dir. Kablo Tv aboneleri çok iyi bilir ki; kanal olarak hangilerini izlemek istedikleri konusunda seçme şansları yoktur. Yani şirket (ve ülkedeki siyasi güç) hangi kanalları dikte ederse onu izlemek zorundasın. Kablo Tv' yi para ödeyerek izleyen abonelere anket yaparak sormak demokrasinin bir gereği değil midir? Peki bu neden yapılmaz? Ben siyasi iktidarın zorla izletmek istediği ve 24 saat iktidar yanlısı reklam yapan bir sürü yandaş (!) kanalı izlemek zorunda mıyım? Zaten hepsini toplasan ve yabancı kanalları saymazsak toplam kaç yerli kanal var? Kablo TV örneğinden yola çıkarak internetin geleceğini görebilirsiniz. Hala göremeyen varsa, siyasi iktidar karşıtı yayın yapan TV kanallarının ve gezetelerin son bir kaç yılda ne hale geldiğine bir baksın. Ya adam olursun, ya da batarsın mantığı işlemedi mi? Dedim ya; bu işlerin sonu hiç te hayırlı değil. Aksini iddia eden varsa beri gelsin...