sanırım yeni mezun sayılabilecek birisi olarak iyi olduğumu düşündüğüm alan.
girdiğim tüm mülakatlarda en kötü ihtimalle son aşamaya kadar gelmiş ve istediği işe kabul edilmiş birisi olarak bazı noktalardan bahsedebilirim sanırım.
1- güveniniz yerinde olsun. inanın bana piyasa keko kaynıyor. linkedin'de hbs mezunlarına takılı kalmayın. linkedin piyasadaki kaliteli beyaz yakalıların buluşma noktası olduğu gibi, kendini olduğundan çok yukarıda olduğunu ispatlamaya çalışanların da yeri.
2- en iyi özellikleriniz ne bunu kağıda yazın. size kesinlikle sorulacak sorular var. en iyi üç özelliğiniz, en kötü özelliğiniz gibi. bunun dışında sorular şu şekilde de gelebilir : şimdi biz sizin referansınızı arasak, sizi nasıl tanımlarlar? bu sorulara öyle cevaplar verin ki, olumsuz olduğunuza inandığınız bazı özellikleriniz aslında olumlu tarafa da çekilebilsin. örneğin detaycılık size göre olumsuz gelebilir, ama işini kusursuz yapmaya özenli bireylerin ortak özelliğidir.
3- görüştüğünüz pozisyona ve şirkete dair bilginiz tam olsun. başka şirketlerle tabii ki de görüşeceksiniz. ama kabul almadan her şirket sizin için ayrı bir önem teşkil etmeli. şirketin projelerini haberlerden takip edin, linkedin'de az stalklama yapın. temel bilgileriniz olsun. o pozisyonu neden istediğinize dair çok spesifik bilgiler verin ve sizin neden o pozisyon için uygun olduğunuza dair cevabınız net olsun. gereksiz bilgilerden kaçının.
4- sizi tanıyalım deyince ben şöyleyim ben böyleyim demeyin aq. kısa bir özet geçin ve soru sorma hakkını onlara tanıyın. böylelikle spesifik olarak gelecek sorulara spesifik cevaplar verirsiniz. mesela tek hamlede tüm iş tecrübelerinizi, orada ne yaptığınızı, master'ınızda neler yaptığınızı, hangi öğrenci kulüplerinde bulunduğunuzu söylemeyin. maksimum 1 dakikada kendinizi özetleyin. ideali 45 saniyedir bana kalırsa.
5- göz teması kurmak mühim, ama çok kasmayın kendinizi. tokalaşırken eli iyi sıkın, ama kurbanlık pazarlığına da girmeyin. siz konuşurken elinizi izleyen ik'cılar olduğunu unutmayın. akıllarınca sizden daha zeki olacaklar. yalan. onlar sizden daha zeki değiller.
6- vaka analizine giriyorsanız başkalarının üstüne çıkmaya çalışmayın. insanları dinleyin, onların düşüncelerine değer verin ve gerekirse fikirlerinizi onların istediği yönde değiştirin. bu kötü birşey değil. hatayı kabul etmek çok önemlidir şayet ortada bir hata varsa. vaka analizlerinde önemli olan konuya nasıl yaklaştığınız, düşünce yapınızın şirketin projeleriyle paralellik gösterip göstermediği. çok belli etmeden liderlik rolünü üstlenin grup çalışması esnasında. bunu yaparken bağıran değil, sözü önceden başkalarına sunan, fakat çekimser kalanların içinde "peki madem ben başlayayım sakıncası yoksa" diyen kişi olun.
7- giyiminiz illa takım elbise olmamalı aq. yok öyle bir olay. he eğer denetim sektörü ya da finansla ilgileniyorsanız ona birşey diyemem. ama perakende, hızlı tüketim, kozmetik, turizm, bilişim, yazılım sektörlerinde dev şirketler bile takım elbiseyi iplemez çok. hatta itici bile görünebilir. rahat iş elbiseleriyle gidin. güzel bir kumaş pantolon üzerine sade fakat şık bir gömlek giyin. kıyafetleriniz kahverengi tonlarını barındırmasın. ve kemer ile ayakkabınız aynı renk olsun mümkünse. parfüm sıkın, fakat bokunu çıkarmayın. sadece hoş kokun. bayanlar da bunu kendine uyarlasınlar işte.
8- "başka şirketlerle görüşüyor musunuz" diye bir soru gelecek. görüşüyorsanız söyleyin. bu iyi birşeydir. hangi şirket olduğunu sorarsa ister söyleyin ister söylemeyin. ik'cıyı ya da yöneticiyi ilgilendiren birşey değil. bu noktada sizi bozabilirler "söyleseniz nolacak ki" gibisinden. iplemeyin. sadece iş görüşmesinin sonunda sürecin nasıl işleyeceğini öğrenin, onlara başka şirketlerle görüşmelerin devam ettiğini, ona göre kendi sürecini belirleyeceğinizi söyleyin. bu sizi daha değerli kılar.
9- yeni mezunsanız maaş muhabbetine çok girmeyin. işin başında önem vermeniz gereken şey network yapabileceğiniz, işi öğrenebileceğiniz, vizyonundan etkilenebileceğiniz ve vizyon katabileceğiniz şirketlere öncelik gösterin. para çok ucuz birşey, inanın. mckinsey, p&g, bain&company, boston consulting ya da diğer fmcg ve kozmetik devlerine girebiliyorsanız zaten giriş maaşınız minimum 4000 tl olur. ama buralarda da çok ciddi bir rekabet içinde silinip gidebilme imkanınız var (mckinsey ve bain&company ve boston consulting'de yok tabii. oralara giriyorsanız bu fukaranın yazısını okumanıza bile gerek yok. size diyeceğim tek şey "respect" olur) ve maaşlarınız da potansiyel teşkil eden diğer vizyon sahibi şirketler kadar hızlı yükselmez kesinlikle.
10- bir şirketle görüşürken size eğer "başka ne tür şirketlerle görüşüyorsanız" tarzı sorular sorarlarsa sakın onlardan çok farklı sektörlerde iş yapan şirketleri söylemeyin, bu sizin "daha tam ne yaptığına karar veremeyen birisi" olduğunuza dair genellemelerin önünü açacak. bir denetim şirketiyle görüşürseniz, görüştüğünüz ya da başvurduğunuz şirketlerin big four'dan olduğunu ya da bazı büyük finans kuruluşları olduğunu söyleyin. bir fmcg şirketiyle görüşüyorsanız başka fmcg şirketlerine başvurduğunuzu ya da bazı perakende devlerine başvurduğunuzu söyleyin. bir bilişim sektöründen bahsetmeyin mesela. bir de tabii, başvurduğunuz departmanlarla alakalı çelişki de olmasın. hoş, eğer denetime başvurup fmcg ile görüşmeye gidiyorsan bence sen önce bir disc kişilik envanteri çözmelisin. kesinlikle dengesiz çıkarsın (kendimden biliyorum).
11- onlara istekli olduğunuzu gösterin. öğrenmeye açık olduğunuzu, şirketlerine değer katabileceğinizi gösterin. ama ayaklara kapanmak gibi kekoluk yapmayın. tadında bir istek olsun.