Bi öğretmen ablamız vardı kolayla deney yapmış. Kolanın içine diş koymuş ve her gün gözlemlemiş. Birkaç hafta sonra dişin üzerinde çatlaklar oluştuğunu gözlemlemiş. Dişin vücudumuzdaki en sert kemik olduğunu hatırlatırım. Kola içecekseniz eğer pipetle için derim ben. Ama hiç içmemek daha iyi tabi.
Oho, bu öğretmen ablamızı bütün dünya tanıyormuş ki, herkes binlerce diş tüketmiş bu deneyi yapmak için... Herkesin tanıyor bu ablayı demek ki herkes aynı hikayeyi yumurtuluyor.
Dişleri çürüten kola değil "şeker". O dişi halis mulis doğal bal'a da koysa o diş çürür. Bunun nasıl oluştuğunu anlayabilmek için doğadaki doğal denge ve döngüyü, bakteri oluşumunu bilmek gerek.
İlk mesajda yazılı herşey, çay, kahve, meyve suyu ve tüm herşey için geçerli. İçinde şeker olan herşey. Hatta mesela 1 adet doğal portakal 1 kutu koladakinden daha fazla "asit" vardır, sitrik asittir. Ama velakin, o baloncuklu kısım ne fosforik asit, ne de sitrik asitten gelir. Fosforik ve sitrik asitler o kadar azdır ki, farkedilmez (sadece acımsı tattan öteye gitmez o kadar suyun içinde). O baloncuklu kısım, kolaya kaynar görüntü veren şey "karbondioksit"tir. Nitekim içtiğin maden suyunda da vardır.
Kolanın rengi de karamelden gelir bu arada.
Merak ettiğim bunca zahmete girip forum forum, email spamleri halinde bunları okuyanlar bir kere olsun kola şişesini alıp okumuş mu içeriğini?
Bu tür hikayelerin iki ana başlangıç noktası vardır.
1. Coca-Cola'yı özel formülünü açıklamaya zorlayarak kopyalayabilmek...
2. Rakip ürünü pazarlayabilmek için... (Misal Türkiye'de ismi lazım değil bir firmanın ismi lazım değil bir kitleye satmayı planladığı kola çıkaracağı anda, yok böcek kanı, yok tersten yazınca başka anlam çıkıyor, yok alkol var içinde, yok yahudiler vs. gibi bir çok geyiğin tüketildiği zamanlara tekabül eder)
3. Tüm Devletler ve Sağlık Bakanlığı, bizimkiler de dahil olmak üzere Coca-Cola'nın içeriğini bilirler, tüm kullanılan malzemeleri vs. sadece katılma sıralaması ve konulma oranı gizlidir formülün içinde)
Hadi bizimkilerin insan sağlığı konusunda duyarsız sığırlar olduğunu varsayalım (ki öyle değildirler inşallah) bunca gelişmiş devletin kendi halkları için böyle bir riski göze alabileceklerini sanmak çok safça bir düşünceden başkası değildir.
Tabii ki bu tür içeceklerin de bir kullanılma şartı vardır. Tıpkı nasıl elektrikli aletlerle duşa girmemiz üstünde yazmasına gerek kalmadan tehlikeliyse, bebeklere içirmek de farklı değildir. İlaçlar faydalıdır diye nasıl hepsini toptan içmiyorsak, herkesin kendi bünyesine göre kaldırabileceği ölçüde içmesi gerekli. Sadece kola için geçerli değil, herşey için geçerli bu...
