ben kendi memleketimde ki kullanımı anlatayım ki açıklayıcı olsun. diyelim ki parkta oturuyorsunuz, size birisi selamün aleyküm deyip yan anka oturdu. eğer sohbet etmek isterse de merhaba diyerek söze başlar. şimdi konyadayım yolda yürürken birisi selamün aleyküm derse şaşırmıyorum artık. bu ikisinin kullanımı farklı yerlerde farklı kullanımı var.
ankara da öğlenden sonra apartmanda karşılaştığınız bir kişiye -eğer tanıdık birsiyse- tünaydın demezseniz görgüsüzlük etmiş olabilirsiniz ya da o kişi size tünaydın derse şaşırmayın. ben okuldan sonra tünaydın kullanan başka bir memleket görmedim.
Merhaba demek ne demek?
- 1
- 2
hiçte özenti falan değil, direk Türkçe ve Türk milleti olarak geldiğimiz gibi bir durum yok. zamanında hepimizin kökeni bişekilde o taraftaki insanlarla birleşmiş, günümüzde farklı kültürlerin karması olarak gelmişiz. aslında güzel birşey bile, sanki öz Türkçe ile gelen orjinal kural ve kelimelerimize çok dikkat edilip kıymeti biliniyormuşta bunlar eksik kalmış gibi yazmayalım.Kesinlikle doğru. Sonuçta yüzyıllarca bu insanlarla(Araplar ve Farslar) birlikte yaşamışız. Doğal olarak bir etkileşim olacak. Olmalı da. Bunlar bence zenginlik. İlk mesajımda fazlasıyla açıklamasız bırakmışım. Hatta yanlış ifade kullanmışım. O mesaj tam olarak beni ifade etmiyor açıkçası.bu arada anlamı gerçekten güzel, bu güzel şeye odaklanmak daha iyi olur gibime geliyor;)
Açıklamayı da şimdi yazayım:
Türkler, Arap ve Farslarla olduğu kadar Avrupalılarla da etkileşti geçmişte. Türkçeye en çok kelime ihraç eden dil Arapça ama ikinci sırada da Fransızca geliyor. Ama çok sayıda insan doğu kökenli kelimeleri benimserken, batı kökenli kelimeleri benimsemiyor. "Bunlar yabancı", "Dilimizi yabancı sözcüklerden temizleyelim" diyorlar. Şimdiye kadar konuştuğum bunları söyleyen kişiler nedense sadece batı kökenli kelimeleri kastediyorlardı.Yoksa tamam, dil olabildiğince sade olmalı, ama yabancı kelimeler de bulunmalı. Her şeye kendi dilimizde karşılık bulmak zorunda değiliz. Bulamayız da zaten.
ekleme: Avrupa ülkelerinde böyle düşünmek zor olsa gerek. Örneğin İngilizcede Hello, Almancada Hallo oluyor. Katalancada ve bildiğim kadarıyla eski Fransızcada da Hola'dır kendileri. Veya İspanyolcada Bienvenido, Fransızcada Bienvenue. İngilizcede tea, Almancada der Tee.
Son Düzenleme: TuncaBozkurt ~ 12 Temmuz 2009 20:48
Eski Olacak O Kadarın bölümlerinde bir skeç vardı Nişaburek ne demek diye başlığı görünce aklıma o geldi:)
diller, birbirine mesafeler kadar uzak değil. sevan nişanyan'ın bu yazısını öncelikle okuyun ve diğer yazılarını da okumaya devam edin.
dilbilgisine gramer de sonra da otur dilden ahkam kes...bana göre değil !
Sonuçta yüzyıllarca bu insanlarla(Araplar ve Farslar) birlikte yaşamışız.Yaşamaz olaydık. Fatih Sultan Mehmet ile Kanuni Sultan Süleyman bunları def etseydi şimdi ne ermeni ne cavur ne başka birileri bizi böyle uğraştırmazdı.Dilimize katkı sağlayan arapların yaptıklarını hatırladıkça zamanında nefret ediyorum çoğu kelimeden. Fazla birlik iyi değildir tuncab ne kadar çokluk o kadar...anladın sen. Bu adamlar insanı sırtından bıçaklıyor bizde adamların dillerinden gelen kelimeleri kullanıyoruz. Mümkün olmadıkça kullanmam kelimelerini.
Yaşamaz olaydık. Fatih Sultan Mehmet ile Kanuni Sultan Süleyman bunları def etseydi şimdi ne ermeni ne cavur ne başka birileri bizi böyle uğraştırmazdı.Birkaç çapulcunun hatasını bütün bir millete mal etmek yanlış olur.Dilimize katkı sağlayan arapların yaptıklarını hatırladıkça zamanında nefret ediyorum çoğu kelimeden. Fazla birlik iyi değildir tuncab ne kadar çokluk o kadar...anladın sen. Bu adamlar insanı sırtından bıçaklıyor bizde adamların dillerinden gelen kelimeleri kullanıyoruz. Mümkün olmadıkça kullanmam kelimelerini.
Yaşamaz olaydık. Fatih Sultan Mehmet ile Kanuni Sultan Süleyman bunları def etseydi şimdi ne ermeni ne cavur ne başka birileri bizi böyle uğraştırmazdı.Aslında ben de pek kullanmayı sevmem Arapça kelimeleri. Ama çok da sorun yapmam açıkçası.Dilimize katkı sağlayan arapların yaptıklarını hatırladıkça zamanında nefret ediyorum çoğu kelimeden. Fazla birlik iyi değildir tuncab ne kadar çokluk o kadar...anladın sen. Bu adamlar insanı sırtından bıçaklıyor bizde adamların dillerinden gelen kelimeleri kullanıyoruz. Mümkün olmadıkça kullanmam kelimelerini.
Ermeniler konusuna gelince bir kitap önereyim: Ece Temelkuran'ın Ağrı'nın Derinliği kitabını oku bence. Özetleyeyim biraz: Aslında Türkiye-Ermenistan arasındaki sorunları çıkaranlar başkaları. Özellikle de Amerika'da veya başka gelişmiş bir ülkede lüks içinde yaşayıp, Ermenistan için hiçbir şey yapmayan, ama Ermeni soykırımı sözkonusu olduğunda Türk düşmanı-Ermenistan sevdalısını oynayan insanlar çıkarıyor bu sorunları aslında. Çoğu Ermeni, çoğu Türk gibi hiç düşünmeden uygulamaya geçiyor bu konuda. Nasıl ki çoğu Türk hiçbir şey okumadan, öğrenmeden Ermeni soykırımını reddediyorsa, Ermenilerin de böyle. Küçükken çevreden, aileden öğreniyorlar ve "Ermeni soykırımı vardır" diyorlar. Kendi görüşümü de sokayım araya, ben Ermenilerin soyları kırılmamıştır demiyorum. Ama soykırıma uğramışlardır da demiyorum. Bunun için her türlü belge, sadece Osmanlı arşivinden değil, Fransa, İngiltere, ABD, Rusya arşivlerinde çok büyük çaplı çalışmalar yapılmalı ve sonuca varılmalı. Ama şunu da söyleyeyim: Diyelim ki sonuç olarak Ermeni soykırımı olmuştur çıktı. Soykırım karşıtları ortalığı ayağa kaldırırlar. Bu araştırmayı yapanlara demediklerini bırakmazlar. Eğer soykırım olmalıştır sonucu çıkarsa da soykırım tezini destekleyenler aynı tepkiyi verecektir. Bence önemli olan, soykırımın olması ya da olmaması değil. Sonuçta soykırım olmuşsa bile ben yapmadım. Benim bir katkım yok. O zaman hiçbir şekilde bu konuda suçlu olamam. Bence sınırlar açılmalı. Azerbaycan da sorununu kendi çözsün bence. Yok kardeş millet, yok bilmem ne. Ne yani Azerbaycan kendi çok büyük çıkar sağlayacak olsa Türkiye'ye sırt çevirmeyecek mi?
Bir de, Ermenistan sınırlar kapalı da olsa Türkiye'ye ekonomik olarak bağımlı aslında. Çünkü Sovyetler Birliği zamanında Ermenistan hiç geliştirilmemiş. Şimdi de kadınlar çocuklarına bakıyor genelde, erkekler de yurtdışına çalışmaya gidiyor.O kitabı okumanı tavsiye ederim. Biraz konudan uzaklaştım. Bir merhabadan buralara geldim. Ama o görüş(zamanında def etselerdi onları görüşü) çok da doğru değil bence. Çünkü sonuçta insan onlar da. İlla geçmişe gidilecekse, Türkler Anadolu'ya gelmeden önce Anadolu'da bildiğim kadarıyla Yunanlar ve Ermeniler yaşıyorlarmış. Bu da var.
Son Düzenleme: TuncaBozkurt ~ 15 Temmuz 2009 14:13
Merhaba demek biraz siyasi dine girersek, "Selamün aleyküm" cü olmayan insanların genelde söylediği birşeydir. Bir tanrıtanımazla bir Müslüman konuşuyor mesela ilk kezBende öyleyim...
-Selamün aleyküm
-Merhaba
-?Böyle şeyler yaşanabiliyor. "Merhaba" bazı ortamlara girdiğinde kağıyı açmak için anahtardır. Selamün aleyküm dediğimde daha çok cevap alabileceğim ortamlarda bile merhaba derim. Çok mu laikim nedir..
Konu yine dağılmış.Merhaba kelimesinin anlamı gerçekten beklendiği gibiymiş:)Paylaşım için teşekkürler.