OKMAKTAN SIKILMAZSAN GEL ÇOK SÜPER

pctrans
14-09-2008, 23:12   |  #1  
OP Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 1
542 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Şub 2008

ARKADAŞLAR ÖNCELİKLE ALINTIDIR OKUDUM VE OLDUKÇA BEGENDİM YANLIŞ BİLDİKLERİM DOGRU BİLDİKLERİM BİR TON ŞEY ÇIKTI OKUDUM SONUNA KADAR HERŞEYİ ANLATMIŞLAR.

ETHERNET TEKNOLOJİLERİ

Ethernet 1970 yılları sonunda PARC'da (Palo Alto Research Center) yapılan çalışmalarda meydana geldi.Amaç bilgisayarları haberleştirmekti ve haberleşme ortamı olarak hava kullanıldı ve haberleşme uydular üzerinden gerçekleşti.Etherin ismi buradan gelmektedir.Hızı 3 Mbps kadardı.Şimdi kullandıgımız ethernetler ise 10/100 Mbps'lık hızı desteklemektedir.Ethernet fast ethernet , giga ethernet gibi çok yüksek hız saglayan çeşitleride sahiptir.

IEEE (international Electric Elektronic Engineering) 1980'lede etherneti bir standarta oturmuştur bu standar 802.x (1980'in 2. ayı).Bu standartlardan 802.2 ile ethernet hemen hemen aynı yapıya sahiptir sadece çerçeve yapıları farklıdır.

802.x Ailesi ve Protokolleri

IEEE LAN standartlarına karşı düşen modellemeri 1980 yılının ikinci ayında başladıgı için bu aileye 802.x ailesi adı verildi.Bu ailedeki standartlardan 8023 bilinen adıyla Ethernet teknolojisidir.Jetonlu halka 802.5 , fast ethernet 802.3u , gigabit ethernet 802.3z , jetonlu yol için 802.4 kullanılır.

Ethernet –IEEE 802.3

Ethernet ilk olarak PARC’ta uydu üzerinden bilgisayarların haberleşmesinde kullanıldı.İletim hızı 2.94 Mbps idi.Günümüzde kullanılan çeşitleri genelde 10Mbps ya da 10/100Mbps’tır.Dünyadaki LAN’ların %95 ‘i etherneti kullanılır.Kurulum kolaylıgı , maliyet , hız randıman , basitlik ve bol miktarda parça bulunması bu tip agların seçiminde önemli etkenlerdir.Teknoloji olarak zayıf ve güvensiz bir yöntem olan broadcast (yayın) kullanılır.Yayın yönteminde bir paket aga girince tüm agın band genişligini kullanır ve iki yönlü veri aktarımına da izin verilmez.Ethernetin temel sorunlarından birisi ise CSMA/CD’dir.

CSMA/CD-çatışma (carrier sense multiple access / collision detect)

Bu ethernetin temel iletitimi olan yayın (broad cast)dan dolayı ortaya konmuş bir protokoldür.Bu protokol collision (çarpışma) engellemek degil de sezmek için kullanılır.CSMA/CD protokolü, Ethernet ve 802.3 networkler tarafından kullanılan bir çeşit medya erişim kontrol mekanizmasıdır. Başka bir deyişle, iletişim hattına bilgi paketinin nasıl yerleştirileceğini belirler. CSMA/CD `Carrier Sense Multiple Access/Collision Detect'in kısaltılmışıdır. Bir birim network hattına bilgisini bırakmadan önce, başka bir birimin hatta bilgi bırakıp bırakmadığını anlamak amacıyla, hattı dinler.

Bilgi göndermek isteyen cihaz hattın boş olduğuna karar verince, bilgisini bırakır ve başka bir cihazın bu sırada hatta bilgi bırakıp bırakmadığından emin olmak için dinlemeyi sürdürür. Eğer bu sırada başka bir cihaz, hattın boş olduğunu sanarak o da hatta bilgisini bırakırsa, `collision' yani çarpışma olur.

Çatışmanın sezilmesi için verinin tamamının karşı bilgisayar geçmeden hissedilmesi gerekir.Yani ilk biti çıkardıktan ve son bitin bizden çıkana kadar geçen sürede bir çatışma olması durumunu hissetmek için belli bir süre geçer.Bu süre kadar geçen zamanda bilgisayar paket üretmeye devam etmelidir ve bu 10Mbps lık aglarda 64bitlik bir veri üretilir 100Mbpslık aglarda 640bitlik veri üretilir.Eger üretilecek veri 64byte ya da 640bytetan küçükse bunları bu rakamları tamamlamak için dolgu bitleri kullanılır.Mesela 10/100Mbps ‘lık bir agda bir bilgisayar karşı tarafa bir bitlik bir veri göndermesi gerekse bile bunu 640 byte tamamlaması için gerekli dolguları eklemelidir.Çatışma sezilince ne yapılır?çatışmayı sezmiş olan dügümler (bilgisayarlar) rastgele bir müddet bekler.En küçük sayıyı seçen dügüm bilgisini yola çıkarır.Aynı sayıyı seçmemeleri için belli bir sayı kümesi arasından seçilir bu rastgele sayılar.Bu sayı kümesi ise bazı matematiksel hesaplamalar sonucunda ortaya çıkmıştır (mühendislikte hiç birşey tesadüfe bırakılmaz). Sizin canınızı bu sayı kümesinin nasıl hesaplanacagını anlatarak sıkmayacagım J .Eger iki bilgisayar aynı sayıyı çekipte gene çatışma olursa bu durumda çatışan bilgisayarlar yeniden bir sayı çekerler 16 defa arka arkaya çatışma olursa ethernet kartının arkasında kırmızı ışık sürekli yanar ve üst katmana hata mesajı geçer.Çatışmayı ilk sezen dügüm diger dügümlere "jamming" adı verilen özel bir mesaj yayınlar.

Ethetnet topolojileri

Ethernet broadcast ile haberleşme yapmasından ötürü topoloji olarak temeli ortak yol şekline dayanır.Günümüzde ethernetin hub ile birlikte kullanımı yaygındır.Hub cihazlar oldukça basit yapıya sahiptir.Sadece ethernet için ortak yol saglar bunların yerine switch adı verilen daha fonsiyonel ama daha pahalı cihazlarda kullanılabilir.

Ortak yolda sadece bir anda bir göndericinin verisi yolda bulunabilir.Aynı anda iki kullanıcı veriyi çıkarmaya kalkarsa yukarıda anlatıldıgı gibi çatışma olur.Ethernet teknolojisinin fiziksel katmanı temel band kullanır yani yolda aynı anda tek bir işaret kullanır ve band genişligi onu kullanan işaret tarafından harcanabilir.Hub fiziksel olarak yıldız topolojisinde görünsede mantık olarak ortak yol teknolojisini kullanır.


Ortak yol (BUS)

Yola ilgili paket çıkarılır ve bu veri tüm bilgisayarlara gider.Paketin sahibi olan bilgisayar paketi alır.Digerleri ise dinlemede kalır.Eger iki bilgisayar aynı anda veri çıkarırsa temel band olarak verilerin ikiside tüm band genişligini kendisi kullanmak isteyecek işaretler birbirleri içinden geçerlerken girişim yapacaklar ve düzeltilemeyecek derece bozulacaklardır.


Hub ile baglanmış dügümler (bilgisayarlar)

Ethernet ile birbirlerine baglı bilgisayarlar.Hub aracalıgı ile birbirlerine görünüm olarak yıldız topolojisinde baglı görünsede hub’ın işlevi sadece bilgisayarlar için ortak yol kullanımı saglamaktır.

Ethernet Çerçeve Formatı

Ethernetin mantıgı veriler çeşitli çerçeveler haline getirilir ve diger bilgisayarlara gönderilir.Bilgiler fiziksel ortama çıkarılmadan önce çeşitli protokoller tarafından başlık bilgileri eklenir ve en son olarakta ethernetin çerçeve formatı biçimine sokulur.

802.3 ile ethernetin çerçeve yapısı hemen hemen aynıdır

Aşagıdaki yapı 802.3'ün çerçeve yapısıdır.Ethernetle arasındaki fark sadece başlık kısmında olup ethernetin başlık kısmının öntakı+başla birleştirilmiş öntakı adı altında konmuş ve ayrıca 8 byte olarak tanımlanmamıştır.


--------------------------------------------------------------------------------


Ethernet:öntakı 8 byte


--------------------------------------------------------------------------------

Öntakı: 802.3 standardında senkronizasyon için kullanılır.Alıcı saayi ile gönderici saatinin senkronize olmasını sağlar.Ethertte öntakı ve başla ayıracı birlikte kullanılır ve 8 bitlik öntakı olarak karşımıza çıkar.

Alıcı adresi: Çerveyi alacak dügümün adını içerir ve 48bitlik (6 byte) MAC adresini içermelidir.Birebir , grup , ya da yayın olarka adresleme yapılabilir.

MAC (Media Access Control)adresi:Ethernet network cihazlarına, tanınabilmeleri için, hexadecimal ve dünyada bir eşi daha olmayan seri numarası verilir. Bu numaralar, üretici firmalar tarafından fabrikada verilmektedir.6 bytetır ethernet kartının üzerindeki ROM'a yazılır.(bazı networklerde bu numaralar kullanılarak güvenlik saglanmaktadır)

Gönderici adresi: Çerçeveyi gönderenin adresini içerir.

Tür: Bu iki byte tür alanıyla alınan çerçevelerin hangi üst katman protokoluna veya fonksiyonuna gönderilecegini belirler (ftp,telnet vs.)

Veri: aktarılacak veridir.46-1514 byte arasında olabilir.10Mbpslık ethernet agları için en az 46 byte olmalıdır.Nedeni yukarıda açıklanan 64byte ile ilgilidir.

Çerçeve hata sınama-Frame Check Sequence (FSC): 32 bitlik CRC degeri yerleştirilir (CRC bir tür hata sınama algoritmasıdır).Hata sınaması öntakı dışında çerçevenin tüm bitleri için yapılır.

Ethernetin Lojik Kodlama Sistemi

Çok çeşitli sayısal işaret kodlama biçimleri vardır.Başlıcaları ; NRZ-L , NRZI , Manchester , farksal Manchester ve 4B5B gibi.

Ethernette verilen lojik kodlama sistemi olarak Manchester ya da 4B5B kodlamasını kullanırlar.Manchester kodlamasının temel ilkesi hat üzerinden ne iletilirse iletilsin bir şekilde titreşim oluşturulmasından ileri gelir böylece hattın kullanılıp kullanılmadıgı kolay bir şekilde anlaşılır.Bu tip taşıma kullanması ethernetin gereklerindendir.

Kablolama Teknolojileri

10base-2 İnce koaksiyel

10base-5 kalın koaksiyel

10base-T UTP,STP (bükümlü çiftler) kablolar.

Ethernet aglarında standart olarak üç tip kablolama bulunur:

Korumasız bükümlü çift (UTP unshield twited pair), korumalı bükümlü çift (STP shield twisted pair) , thin (ince) Ethernet (koaksiyel) , ve kalin (thick) Ethernet.

Network temeli band genişligi ve hızını seçilen kablolama teknolojisi belirler.

Bükümlü çift tel (twisted pair):

Network haberleşme sistemleri ve yüksek dereceli telefon hatlarında kullanılan kablodur. İki çeşidi vardir: Korumalı (STP) ve korumasız (UTP).Korumalı olanının içinde verilerin dışetkenden etkilenmemesi için koruyucu bir kılıfı vardır.Çok gürültülü olan ve hassas ortamlarda kullanılır kılıfsız olana göre maliyeti biraz daha yüksektir. 10BaseT/100BaseTX standardlarında kullanılır. RJ-45 konnektörlerle sonlandırılır.Bunlarda 8 adet iletkenden çift pair kullanılır.

Thin Ethernet Koaksiyel: Network koaksiyel, 10Base 2 olarakta adlandırılır. BNC konnektörleri kullanırlar.

Thick (Kalın) Ethernet: Standart Ethernet olarakta adlandırılır. 10 Mbps bandgenişlikli ağlarda kullanılır. Ağır, sert ve kurulumu güç ve pahalı bir kablolama yöntemidir. BNC konnektör kullanırlar.

Fast Ethernet: 100 Mbps veri taşıyabilen sistemdir. 100 BaseTX olarakta bilinir. 10Base-T Ethernet’le benzerlik gösterir, fakat 10 kat daha hızlıdır.

Kategori 3 (10Base-T, 10 Mbps ağlar için) ve Kategori 5 (100Base-TX 100 Mbps Fast Ethernet Ağlar için) kablolama ile kullanılabilir.

İnce, esnek ve RJ-45 konnektörleri ile kurulumu ve kullanımı basittir.Bir adet pense ile orta halli bir bilgisayarcı için bu tip konnektörlü kablolar hazırlaması pek güç degildir.Renk sıralaması önemlidir. En önemli iki avantajı ve ekonomik olması ve star yapı ağlarda kurulum kolaylığıdır.Diğer bir avantajı arıza tesbitinin kolaylığı ve hub ile bir node arasındaki bağlantının gitmesi durumunda sadece o node’un ağ özelliklerinden yararlanaması, bu durumun tüm ağı etkilememesidir.

Ağınızı genişletmek istediğinizde, “crossover” kablolama ile hub veya switch’inizi diğer hub veya switch’lere bağlamak mümkün olduğundan ağın büyümesi oldukça kolay olacaktır.Crossover kablolama için kullandıgınız renk pairlerini bilmelisiniz ve 1-3 , 2-6 olacak şekilde ayarlama yapmalısınız.

Kablo Kalite Standartları

Network standartları 10 Mbps ve 100 Mbps Ethernet ağları için kablo tiplerini belirler. Kategori derecesi kalite veya veri taşıma yeteneğini gösterir. Kategori derecesinin yükselmesi verinin güvenilirliğini arttırır.

Evlerimizde telefon kablosu olarak kullandığımız kablo Kategori 1 kablodur ve RJ-11 konnektör kullanır. Bazı ticari kurumlar telefon hatlarında Kategori 3 kablolama kullanır. Ağ bağlantılarında Kategori 1 kablo kullanılamaz, sadece Kategori 3 ve 5 kullanılır.

Kategori 3 UTP

Kategori 3, 10 Mbps bandgenişliğindeki ağlarda kullanılır . 100 Mbps ağlarda kullanılamaz.

Kategori 5 UTP

Kategori 5, 100Mbps band genişliğinde veri transferi yapabilen ağlarda kullanılır. 10 Mbps ağlarda da sorunsuz çalışır fakat Kategori 3’ten biraz pahalıdır. İlerde 100 Mbps’e geçmek isteyen ağlar şimdiden Kategori 5 kablolama kullanabilir.

Koaksiyel Kablolama

Koaksiyel kablo, kablo TV veya bildigimiz anten kablosuna benzer fakat daha yüksek kalitede veri transferine izin verir. Ağlarda kullanılan iki çeşit koaksiyel kablo vardir. Bunlar 10BASE 2 ve 10BASE 5. 10BASE 5’dir. Kalın koaksiyel günümüzde çok kullanılmaktadır.

10BASE 2

BNC konnektör kullanır. Küçük ve orta büyüklükteki ağlarda kullanılır. Güvenilir fakat oldukça pahalıdır. BUS yapı ağlarda kullanılır.

Konnektor ve Portlar

RJ-45 Konnektörler

10 BASET ve 100BASETX kablolar RJ-45 konnektörleri ile sonlandırılır

Hub veya Switch üzerindeki porta takılarak güvenilir bir bağlantı sağlar.

BNC Koaksiyel Konnektörler

BNC kablo bağlantısı bilgisayarınız ile ağ arasındaki durumu LED’ler yardımıyla izleminize olanak vermez. Kablonun açık uçları 50 Ohm luk direnç ile sonlandırılır.

RJ-45 Düz Portlar

Bunlar Hub ve Switch’lerde bulunan standart portlardır. Hub (veya switch) ile node arasında bağlantı bu portlardan sağlanır.

RJ-45 Crossover Portları

Ağ bağlantılarında merkezi bağlantı noktasından buna bağlı olan ekipmanlar arasında düz kablo kullanılır. Fakat ağ genişlemesi durumunda iki hub’ı birbirine bağlayacağımız durumlarda crossover bağlantı kullanmamız gerekir. Bazı hub veya switch’lerde “crossover” bağlantı gerektirmeyecek extra port bulunur.

BNC Portları

10 BASE2, koaksiyel kablo bağlantıları için kullanılır.


Yorum (0) | Bağlantı
24/1/2007
Statik ve Dinamik Modüllerin Farkları


Statik ve Dinamik Modüllerin Farkları:
SRAM: Static Random Acces Memory olarak adlandırılır.  Bu RAM modülünde her bit için iki transistor kullanılır.  Burada devreye akım sağladığı müddetçe bilgiler kaybolmaz.  İki transistorun kullanılmasının sebebi ise ikinci transistorun birinci transistorun çıkışını kontrol etmesidir.  SRAM’ ler 20 nanosaniyelik bir hıza sahiptir.  Pipelined Burst SRAM olarak adlandırılan yeni türler ise 4.5 – 8 nanosaniyelik hızlara sahip olmaları ile birlikte 133 Mhz bir frekans hızında çalıştırılıyor.  SRAM’ de 3-1-1-1 zamanlaması kullanılır.  Yani bellekten herhangi bir adrese ulaşmak için geçen zaman 3 olarak gösteriliyor.  Adrese ulaştığında adres için de bilgilere ulaşmak için ayrı bir zaman gerekiyor o da 1 olarak gösterilir.  66 Mhz’ lik sistemlerde 3-2-2-2 zamanlaması tercih edilir.  Neticede SRAM hızlı ve pahalı olmasından dolayı genellikle cache bellek olarak kullanılır.

DRAM: Dynamic RAM her bir bit için tek bir transistor kullanır.  SRAM’ a göre daha ucuzdur.  Bunun nedeni daha az sayıda transistor ile çalışma ve karmaşık bir yapı içermemesidir.  Bu bellek modülünde çok basit bir teknik kullanılır.  Transistordan akım geçtiğinde bilgi 1 değerini alır.  Tersi  bir durumda ise bilgi 0 değerini alır.  Yalnız bu süre çok kısa olduğu için transistorun sürekli olarak tazelenmesi gerekiyor.  SRAM’ e göre kıyaslandığında DRAM yavaş kalıyor.  DRAM’ ler genellikle bellek chip’ lerinde kullanılır.  Üzerindeki numaralarla bu ürünlerin hızlarını belirliyor.  Burada sayının küçük olması belleğin hızlı olması anlamına geliyor.  Yalnız dikkat dilmesi gereken bir konu ise aynı sistemde kullanılacak bellek chip’ lerinin aynı hızlara sahip olması.  Aksi taktirde sistemde ciddi performans kayıpları meydana gelir.

Ram Modüllerin Çalışma Mantığı:
İşlemciler işlemlerini bellekler aracılığı ile gerçekleştirirler.  Burada belleğin görevini bir not defteri olarak düşünebiliriz.  Yani yapılacak işler ilk önce belleğe aktarılır.  Sonraki iş ise bilgileri saklamak amacı ile sabit diske kayıt etmek.  Bilgisayar kapatıldığında bellekteki bilgilerde otomatik olarak silinecektir.  Sabitdiske aktarılan bilgiler bilgisayar kapatıldığında bile bilgi kaybolmayacaktır.  Buna karşın sistem, bellekteki bilgilere sabitdiske göre daha hızlı erişebilir.

RAS ve CAS:
Bellekteki Bilgilerin Okunması:
Bellek modüllerinin içinde birden fazla adres yolu bulunur.  Bu adres yolları istenilen bilgileri bellek üzerinde aktarırlar.  Satırlar RAS (Row Access Signal), sütunlar ise CAS (Column Access Signal) sinyalleri ile uyarılırlar. Bellek, onay sinyalini aldığında istenilen bilgileri satırlar halinde BUS’ a yollar. Bu bilgi yollama işlemi bir STOP sinyali alınıncaya kadar devam eder.  Bilgileri BUS’ a yollamanın avantajı tek tek yerine satırlar halinde yollayarak önemli ölçüde zamana kazanmaktır.

Bellek Yuvaları:
SIMM: Single Inline Memory Module, bellek modüllerini bir arada tutmak için kullanılan bir paketleme şekli.  İlk SIMM’ ler 30 pin olarak piyasaya sürülmüştür.  Daha sonra pin sayısı 72’ ye yükseltilmiştir.  Pentium sistemler 32 bit’ te çalıştıkları için SIMM’ lerin ikişerli gruplarda kullanılması gerekiyordu.  Bunun en büyük nedeni Pentium sistemlerin 64 bit’lik bir data BUS’ ı kullanmalarıdır.  SIMM yuvalarda modüller hafif eğik olarak dururlar.

DIMM: Dual Inline Memory Module’ ler 168 pin’ lik modüllerden oluşur.  64 bit’ lik iletişim sağlayabildikleri için tek başına kullanılabilirler.  Günümüzde en yaygın olan bellek modülü 3.3 voltluk DIMM’ lerdir.  DDR uyumlu DIMM yuvalarında ise 2.5 volt kullanılır.  SDRAM ve DDR RAM yuvalarının aynı pin sayılarında olmalarına rağmen, her birinin kendisine ait yuvasının olduğu unutulmamalıdır.  DIMM’ ler yuvalarına dik olarak takılırlar.

RIMM: 184 pin’ lik RAMBUS sistemlerin en önemli özelliği ise modüllerin seri çalışmasıdır.  Burada sinyal bir chip’ ten diğerine iletiliyor.  Sinyalin kesilmemesi için bellke yuvalarının dolu olması gerekiyor.  Bu yüzden anakartlarla birlikte RAM modülüne benzeyen ama üzerinde chip bulunmayan bir modül veriliyor.  Bir kanalda bulunabilen maksimum chip sayısı 32 ile sınırlıdır.  RIMM yuvalarına belekler dik olarak takılır.

BELLEK TÜRLERİ
ROM:  Rom bellek anakart BIOS’ larında yer alırlar.  Eskiden BIOS, EPROM’ da (Electrically ProgRAMmable Read Only Memory) yazılırdı.  EPROM ile BIOS yazmak o kadar değildir.  Onun için özel bir cihaza ihtiyaç duyulurdu.  Silme işlemi de mor ışıklarla yapılırdı.  BIOS’ u değiştirmek için önce sistemden EPROM’ u çıkarmak gerekir.  Mor ışığın altında tutulduğunda bilgi silinir ve özel bir cihazla da EPROM yeniden programlanır.  Günümüzde flash bellekler kullanılmaktadır.  Flash belleklerde ise silme işlemi elektrik sinyalleri ile yapılır ve programlamak için ekstra bir cihaza ihtiyaç duyulmaz.  Örnek olarak BIOS yeni bir sürümü ile değiştirilmek istendiğinde yeni BIOS diskete yüklenir ve özel bir yazılım yardımıyla yenilenir.

CMOS: Bir başka RAM türü ise CMOSRAM’ dir.  Complementary Metal Oxide Semiconductor olarak adlandırılan bu tür,  sistem bilgilerini üzerinde barındırır.  Verilerin silinmemesi için anakartta bulunan pilden kendisini besler.  Bilgisayarın bazen konfigürasyonunu unutmasının sebebi CMOS’ un pilden beslenmemesinden kaynaklanır.  RAM bellke ile yanı özellikte olan bu tür, pil ile entegre bir devrede bulunur.  BIOS üzerinde yapılacak bir değişiklik esnasında CMOS devreye girer ve bilgileri kaydeder.

CACHE : Bilgisayar teknolojisinin çook hızlı bir şekilde gelişmesi, ayrıca günümüz yazılımlarının daha ayrıntılı ve komplike hale gelmesi, bellek ihtiyacını da önemli ölçüde arttırıyor.bu yüzden daha büyük bloklara daha az zamanda bilginin yazılması gerekiyor.  durum bu şekilde olunca cache belleğin önemi ortaya çıkıyor.  Pentium öncesi işlemcilerde 8K boyutunda cache bellekler kullanılıyordu.  Bu bellkeler işlemcinin sıkça kullanıldığı bilgileri sistemin belleğine gitmeden okuyorlardı.  2. seviye cache bellek yani Level-2-Cache ortaya çıktığında bir önceki örnek Level-1-Cache olarak adlandırıldı.  İşlemcilerin gelişmesi ile birlikte bu bellekler de önemli ölçüde artmıştı.  P II işlemcilerle birlikte cache belleklerde bir değişime uğradı.  Öyle ki günümüzde 256K ile 2048K arasındaki büyüklüklerde cache bellekler bulunuyor. Cache bellekler sistem belleklerinden önce bir yedekleme yaparak sistem performansını arttırıyorlar.

VRAM: Video görüntülerini hızlı bir şekilde işlemek ve aktarmak için kullanılan bir bellek türüdür.  DRAM’ lerde tek bir giriş/çıkış bulunur.  Dolayısıyla iki ayrı birim aynı anda belleğe erişemez.  VRAM’ lerde ise iki ayrı giriş/çıkış mevcuttur.  Bu sayede görüntü bilgisini oluşturmak için bir devre ve oluşturulan bilgileri monitöre yollamak için farklı bir devre kullanılabilir.  DRAM hücrelerinde toplam bilgi akışı bant genişliği bandwich olarak adlandırılır.  Yalnız VRAM’ in sahip olduğu çift port, bant genişliğini ikiye katlamak yerine sadece biraz daha arttırıyor.  Bant genişliğinin yüksek olması, yalnız yüksek çönürlükteve çok sayıda rengin söz konusu olduğu durumlarda geçerli.  Düşük çözünürlüklerde VRAM’ in ekstra bant genişliği çoğu durumlarda kullanılmaz.

WRAM : Windows RAM bellekleri, VRAM belleklerinin daha gelişmiş bir çeşididir.  WRAM lere eklenen ek bellekler aracılığı ile bazı özel görüntü fonksiyonlarının daha hızlı gerçekleştirilmesi sağlanır.  Bu devreler özellikle animasyon işlerinde yüksek performans sağlar.  Diğer işlerde belirgin bir üstünlük göstermez.  WRAM bellekler Matrox görüntü kartlarının bazı modüllerinde bulunuyorlar.

SGRAM : Synchronous Graphics RAM, SDRAM’ in grafik tabanlı işler için geliştirilmiş halidir.  SGRAM, verileri tek tek yerine blok halinde alıyor ve işliyor.  Bu sayede okuma ve yazma performansı önemli ölçüde artıyor.  Dolayısıyla grafik kartının performansı da doğru orantıda etkileniyor.

SDRAM : Synchronous DRAM adını taşıyan bu bellek türü, sistem frekansı ile senkronik bir şekilde çalışıyor.  İşlemcinin sahip olduğu sistem, saat frekansı ile belleğin çalışma frekansının birbiri ile eşit çalışması için ayarlanmıştır.  Bu sayede belleğe giden komutlarda bir hızlanma ve sistem performansında bir artış gözlenir.  SDRAM bellekleri günümüzde en yaygın olarak kullanılan modüllerdir.  Bu modüller 3 türden oluşur;

PC66
PC100
PC133
Buradaki sayılar bellek modüllerinin çalışma frekansını belirler.  Örneğin PC66 FSB hızı 66 MHz olan sistemler için tasarlanmış bir bellek türüdür.  PC133’ ler PC100’ lerin yerini almaya başladılar.  Bunun en önemli nedeni iki model arasında fiyat farkının olmaması ve PC133’ lerin daha düşük FSB’ li sistemlerde çalışabilmesidir.

DDR-RAM : Double Data Rate olarak adlandırılan bu bellek türü bazı çevreler tarafından SDRAM II olarak adlandırılır.  Bu bellek türü ilk olarak Nvidia’ nın Geforce chip’ li ekran kartlarında ortaya çıkmıştır.  DDR-RAM, SDRAM’ in geliştirilmiş versiyonu olarak tanımlanır.  Bu bellek türünde çalışma frekansı çok daha yüksektir.  Örneğin ekran kartlarının sahip olduğu 150 MHz çalışma frekansı bu bellek türü kullanıldığında 300 MHz’ ye çıkar.  Piyasada bu türe ait iki türü vardır.  Bunlardan 100 MHz hızında çalışan PC200 diğeri 133 MHz hızında çalışan PC266’ dır.

RAMBUS : RDRAM, Concurrent ve Direct RDRAM olmak üzere 3 değişik üründen oluşmaktadır.  DDR SDRAM modüllerinde olduğu gibi RDRAM’ de düşen ve yükselen frekans değerlerini veri iletişimi için kullanır.  Burada 8 bit’ lik bant genişliği sayesinde 400 MHz’ lik bir çalışma frekansı elde eder.  DDR-SDRAM ve SDRAM bellek modülleri buna karşın 64 bitlik bir bant genişliğine sahiptir.

Concurrent RAMBUS, RDRAM modüllerinin daha gelişmiş bir türüdür.  Bu modülde küçük ver bloklarının hızlı bir şekilde iletilmesi için bir protokol yer alır.  Concurrent RAMBUS 600 MHz’ lik bir çalışma frekansı ile 600 Mb’ lik bir veri transferi gerçekleştirebiliyor.  Direct RAMBUS teknolojisi diğerlerine göre daha yüksek bir transfer oranına sahiptir.  Direct RAM’ ler diğer modüller gibi aynı sinyal tipine sahip olmasına karşın 16 bit’ lik bir RAMBUS kanalı ile 800 MHz’ lik bir frekansla çalışır.  Bu durumda tek bir Direct RAM saniyede 1.6 Gbyte’ lik bir orana ulaşır.  Uyumlu bir anakartta 4 adet yuva olduğu düşünülürse maksimum bat genişliği 6.4 Gbyte/saniyeye ulaşır.

BİRDE SORUM BEN ŞİMDİ DDR YERİNE RAMBUS KULLANSAM DAHA İİ SONUÇ ALIRIM 4 TANESİ 6.4 GB HIZINDA WOOOW.

elektrobeyin
14-09-2008, 23:22   |  #2  
Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 0
320 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Haz 2008

Tamamda DDR2 RAmlerde 800MHz'i 2 tane Dual Channel olarak kullanırsan 12,8 GB'lık hıza ulaşabiliyorsun...

sah1n
15-09-2008, 09:34   |  #3  
Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 1
1,757 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Ağu 2007

Rambus ram kullanabilmen için rambus destekli anakartın olması gerekir onuda zor bulursun.DDR a göre yapısı farklı rambusların.