Yine yepyeni bir Pes ile tekrar beraberiz sayın seyirciler.. Taraftarlar bugün Japon korosundan kurulu... Ama Italya Italya sesleri var... Ilginç görüntüler.. Hakem düdüğünü çalıyorr ve Pes 2010 Başlıyorr...
Öncelikle merhaba arkadaşlar..
Yıllardır (Pes ilk çıktığından beri) Fifa'yı defterimden silmiş bir Pes'ci olarak, 2009'a kadar Pes'ten başka futbol oyunu tanımadım. Pes'in 2009'a kadar çıkan tüm serileri birbirinden güzel idi. Her ne kadar Pes 2008'de çuvallama durumu olduysa da, yine de kendinden birçok şey barındırıyordu. Zaten 2009 yılında bir önceki yılda yaptığı hataların tamamını düzeltmişti KONAMI. Artık bir yenilik, daha da gerçekçilik aramaya tam başlarkeen, Futbol oyunlarının 2010 versiyonları da sonunda piyasadaki yerlerini aldılar.. Daha önce forumumuzda Fifa 2010 (PC) Ön Eleştiri.. adlı başlıkta Fifa 2010'a eleştiri yağdırmış biri olarak Fifa 2010'u da PC'den malesef silip, umutlarımı diğer yıla terk edip Pes 2010'un çıkışını beklemeye koyulmuştum.. Nihayet o da kısa bir süre önce geldi ve PC'lerimizin harddisk'lerine heyecanla yüklendi..
Konami küçük font kullanmış.. inanmıyorumm!
Evet.. ilk farklılık yeni menü dizaynı ile karşımıza geliyor. Menümüz gayet güzel ve dinamik. Ayrıca geçen yılki gibi fontları gözümüze sokmamışlar ve daha özgün bir görünüm sağlayan küçük fontlar kullanarak gözümüze menülerde de hitap etmişler. Ayrıca Şampiyonlar Ligi ve Uefa Avrupa Ligi'ne özgü menüler ve klipler de gözümüze enfes gelen gelişmeler..
Japonlar Ingiltere milli maçında En-giland.. En-giland.. diye bağırıyor sevgili izleyicilerr.. inanılmaz japonsu bir atmosferrr... !
Ilk Exibition maçımızda Kick off'a tıklar tıklamaz kendimizi Stadyumda buluyoruz.. Burada maça girmeden önce bir yükleme süresinin olmayışı güzel düşünülmüş. İlk gördüğümüz şey Stadyum ve Saha'daki detay zenginliğinin gerçekçiliği.. Konami grafik anlamında geçen senekinden çok daha güzel bir görsellik yakalamış. Oyuncuların yüzlerinden, yürürken formalarındaki katlanmalar, ışık-gölge ilişkisi ve ışığın gözünüzde uzak bir köşeye bakarken verdiği puslu görüntü görsel kalitede gayet başarılı sonuçlar elde edildiğini gösteriyor. Üç boyutlu seyirci de buna eklenince güzel bir hava oluşmuş. Seyirciler kaçan gol pozisyonlarında anlık refleksler gösteriyorlar.. Rakip gol attığında ellerini kafalarına koyup kara kara düşünüyorlar.. Ancak hepsinin aynı şeyi yapması biraz tuhaf görüntü veriyor.. Rakip gol atınca tüm stadyumun elini kafasına koyması biraz saçma olmuş.. Onun haricinde başarılı bir detay olmuş..
EEE.. Bize oynanıştan bahset.. yeter bu kadar ekstra detay...
Pekâla gelelim oynanışa.. Belki birçok Pes'ci beni bu konuda eleştirecek.. ''Hadi ordan hiç te dediğin gibi değil oyun'' diyecek.. Ancak ben oynanışı beğenmedim. Bunun sebeplerini de açıklayacağım ama öncelikle artılardan bahsedeyim.. Futbolcuların hareketleri, koşma şekilleri, top sürerken yaptıkları ayak hareketleri gayet estetik, Pes 2009'dan çok daha iyi.. Duran bir futbolcunun pas atışıyla koşan oyuncunun pas atışı isabet konusunda farklılıklar oluşturuyor.. Dururken daha isabetli paslar atarken, koşarken daha zor ve isabet oranı düşük paslar atılabiliyor. Bu yüzden koşarken atılan pasları doğru yeri mantıklı şekilde düşünüp pas vermelisiniz çünkü Pes 2009'da olduğu gibi koşarken rahat pas verebileceğinizi düşünerek oynarsanız pas hataları zincirleme şekilde geliyor. Ayrıca oyuncu depar atarken pas tuşuna bastığınızda pas vermesi tuşa basma anınızı 1-2 saniye geçiyor... Mantıklı olarak oyuncu koşarken daha zor pas atıyor.. Böylece koşarken pas vereceğiniz kişiyi önceden düşünüp pas tuşuna biraz daha erken basmanız gerekiyor ki, eğer bunu yapmaz iseniz rakibe topu çok kolay kaptırabiliyorsunuz.. Buraya kadar herşey güzel.. Ama oynanış konusundaki artıları işte bu kadar..
Şimdi gelelim eksileree...
Daha önceki versiyonlarında pas, şut ve gol konularında çeşitliliği en gerçekçi yanlarından biri olan oyunumuzda bu çeşitlilik artık düşmüş.. Bunun nedenlerinden biri az önce yukarıda yazdığımız koşarken pas atma ve dururken pas atma yeniliğinin biraz etkisi.. Çünkü siz rakip üzerine deparla giderken anlık, saliselik pas vereyim derken.. adamınız pası 2 saniye geç verdiği için siz daha pası veremeden rakip oyuncu 20 metre geriden size yetişiyor, ya ayağınızdan topu söküp alıyor yada pas isabet oranınızı düşürüyor. Bunun sonucunda da oyun içerisinde top, çok fazla dar alanlara sıkışmaya başlıyor.. Oyunu açayım, diğer kanada doğru uzun pasla kanat değiştireyim derken de bu uzun pasınızı alan oyuncunuzun üzerine hemen rakip kademesi çullanıyor.. Yine top diğer kanatta dar alana sıkışıyor.. Bu dar alan içerisinden de mecburen kısa paslarla çıkmaya çalışıyorsunuz.. Rakip size orta sahada öyle bir press yapıyor ki, uzun paslarla, ara paslarla çıkmak çok zor. Bu bir artı gibi düşünülebilir ancak bir maçta hiç mi dribbling olmaz? Dribbling'in olmayışı topun dar alanda bir size bir rakibe geçmesi, rakipten size, sizden rakibe gelen saniyelik hatalı paslar (kısaca dan dun) çok kötü ve gerçekçi olmayan, futbol sahalarında görülmeyen görüntüler oluşturuyor. Defansınızda iken bile rahat değilsiniz.. Ancak tam aksine top rakip defansta iken siz tüm gücünüzle, adamlarınıza nefes tüketene kadar press yaptırsanız bile rakibiniz defansta topu öyle rahat çeviriyor ve birbiri ile öyle rahat paslaşıyor ki kesinlikle topu alamıyorsunuz.. Topu almak bir yana sizin press'iniz rakibinizin oyununu bozmak yerine sizin sinirinizi bozuyor. Rakibinizin topu kaptırması için press'i kesmeniz ve sabrederek rakibin üzerinize gelmesini beklemeniz gerekiyor (!)... Deneyin bunu.. Hiçbir tuşa basmadan sadece rakibin pas atabileceği yerlere adamlarınızı yürütün.. Mutlaka rakip saçmalayıp topu size hediye ediyor.. Press yapmak rakibin oyununu bozmak yerine sizi yormaktan ve rakibe güzel oyun oynatmaktan başka işe yaramıyor.. Kısaca rakibi fare yapıyor, sizi de kedi gibi koşturuyor tabir-i caizse.. Press yapmak normalde rakibin oyununu bozmaz mı ey Konami? Ayrıca rakibe defansından çıkıp üzerinize gelme mecburiyeti vermez mi press?... Ama sevgili Konami PC oyuncularını aptal yerine koyup ''Nasılsa bunlar atak futbol oynamak isteyecekler, press yapacaklar.. gelin bu oyunculara kan kusturalımm.. Onlar press yapıp rakibi üzerlerine çekeceklerini düşündükçe kedi gibi adamlarını koşturacak, rakipleri defansta onları deli edecek'' diye düşünmüşler.. Bu yüzden Atak futbolu unutun arkadaşlar.. Konami, sözde sizi sürekli koşan bir takım olarak oyunu oynamanız yerine taktik yapmaya zorluyor hissi vermeye çalışmış... Ama enayi yerine koyarak.. Buna mükabil.. Yavaş oynayarak, hiç dribbling yapmayarak birkaç nokta pas ve bir ara pas ile gol pozisyonuna girmek o kadar kolay ki... Sözde oyun sizi taktiğe zorluyor.. Zor oyunya kendisi.. Birkaç klişeyi öğrendiniz mi her maçta Top Player'da dahi uzaktan 3, yakın mesafeden 2 gol atabilir, maç başına ortalama 5 gole sahip olabilirsiniz... Ayrıca bir frikik olayı var ki, yazıklar olsun Konami dedirtiyor.. Frikik kullanırken yönünüzü kalecinin kapattığı köşeye değil de diğer köşeye dönün, elinizi pas tuşuna basılı tutup kökleyin.. sonra komediyi izleyin.. Top barajdaki futbolcuların bacaklarının arasından geçerek %90 ihtimalle gol oluyor. Köşeyi tam tutturursanız Kalecinin yapabileceği ise hiçbirşey yok. Saçmalık silsilesi bununla da sınırlı kalmıyor.. Rakip topa müdahale ediyor ve bariz şekilde rakibin müdahalesi ile top taça çıkıyor.. Ancak rakip topa vururken sizin de ayağınız aynı anda topta olduğu için, topu rakip dokunarak taça çıkarsa bile taç rakibin.. Ayrıca siz tam ortadan topu aldınız diyelim.. 3'e 3 atak yapıyorsunuz.. Rakip sizin üzerinize gelmek yerine kanatta koşan adamınıza pas verme açınızı tutuyor ki bu durumda rakip üzerinize hiç gelmediği için yürüyerek gidip uzaktan çok rahat şut çekebilirsiniz. Ama sadece yürüyün.. Depar atarak pas veya şut tuşuna basarsanız rakip 20 metreden geliyor size yetişiyor.. sizin adam daha hâlâ şut çekme zahmetinde bulunmuyor.. Yani ilk başta artı olarak söylediğim bu Koşarken pas verme durumu artısından çok daha fazla eksi...
Oyunun bir diğer eksisi; görsel olarak güzel işlenmiş stadyum atmosferinin işitsel olarak yerlerde sürünmesi. Tamam tezahürat yok değil.. Ama 5 tane gol yiyen takımın seyircisi hâlâ mı takımına tezahürat yapar be kardeşim? Yoksa çenesini kapatıp.. morarıp susar mı? Tezahüratlar da numunelik.. Resmen Japon senfoni orkestrasından 70 tane gönüllü kardeş oyun içindeki tüm lisanslı takımlar için uyuşuk uyuşuk bağırmış.. Tezahüratlar uyku getiriyor.. Canlı değil, ateşleyici değil, ayrıca maç boyunca aynı. Mesela italya milli takımının seyircisi, maçın başlaması ile beraber, italya, italya, italya diye bir başlıyor.. Dakika 90, Italya 3-0 mağlup, ama maç boyunca bu ses aynı şekilde kesilmeden plak takılmış gibi devam ediyor.. Bütün Pes'lerde hep değişecek diye beklediğim, ama her sene aynı olup beni hayal kırıklığına uğratan şeylerden biri bu.. Neyse ki ilerki zamanlarda SuperPatch gibi yama'lar çıkıyor da bu saçmalıktan en azından kurtulamıyoruz.. Hayır madem ki yapamıyorsun Ey Konami.. Bari TV'den, Video'dan çek gerçek tezahürat seslerini de oyuna monte et daha iyi..
Sonuç olarak : Konami'nin ''yenilik getireceğiz'' diye çuvallayacaklarını tahmin ediyordum zaten.. Oyun çıkmadan önce atıp tuttukları birçok yeniliği de ben oyunda göremedim.. En önemlisinden biri 360 derece top sürme hani nerde? Tezahüratlar konusunda ''Ev Sahibi - Deplasman'' faktörü bariz şekilde atmosfere etki edecek denildi.. hani ? Konami ya atmosfer nedir bilmiyor.. yada Japonlarda atmosfer kavramı bundan ibaret oluyor sanırım.. Oyuncuların ayak hareketlerine biraz daha süslü animasyonlar ve görselliğe de biraz daha makyaj yapmaktan ileri gidememiş.. Bunu yaparken oynanışı da bozmuş.. Oynanışın bozulmadığı kısımlar da bildiğiniz Pes 2009 ile aynı..
Ve 90 dakikanın sonunda inanılmaz bir sonuç sevgili izleyicilerr... Pes 2009 mağlup oluyor... Taraftarlar ayakta.. sahaya pet şişeleri yağıy.... =)
Son Söz : Pes 2010 iyi bir oyun.. Bu kadar eleştirilecek noktasına rağmen iyi.. ancak ne yazık ki özünden birçok şeyi çıkarıp yerine saçmalıklar eklenmiş.. Bu oyunu oynayacağıma bomba gibi gelen Fifa 2010 (PS3 & XBOX) sürümünü oynarım.. Çünkü tarihinde ilk defa Fifa, PS3 ve XBOX'ta bomba bir oyunla gelip Pes 2010'u yerin dibine soktu bana göre..
Eee... Fazla atıp tutan Konami de olsa.. bir gün kayaya çarpar da kayanın üzerinde EA Sports yazısını görür.. afallar..
Saygılar..
