Sen Yokken
Sen yokken
Şarkın garbına ağlardım
Ütopyaların gizli ayrıntılarında saklıydın
Çilekeş yalnızlıklarım, cefaydı omuzlarıma
Dönüp kendi kendime ağlardım
Sen yokken
Susmuştu yıldızlar
Sönük sönük bakardı gözlerime
Adını bilmezdi Züleyhalar
Mahkûm Yusuflarına ağlar
Karanlıkta, aydınlığa kör bakanlar
Dirilerinden utanır, uzun saçlar
Sen yokken
Kör süzgeçlerden kısık sesler yükselir
Anılmazlıklar kıyı köşelerde, izbelerde
Damlalar kururdu çöllerde
Bad-ı saba esmez oldu seherde
Sen yokken
Yağmur yüklü bulutların
Mercan kayalıklarında saklı saltanatı
Uğramaz yara, ağyara
Ekin başlarında saklı
Sen yokken
Cılız gibi görünen yeşilciklerin
Baharı zorlayan nadanları
Sükûtun feryadı, çığlık çığlık
Dehlizlerde kıvılcım, ziya arardık
Sen yokken
Gurubunu gördük güneşin
Soğuk yüzleri gerçeklerin
Bin bir inkisar
Kirlenmiş yapraklar
Ferini kıran ümitlerin
Pençesini hissettik bir zaman
Sen yokken
Kenan beklerdi, Yakup misal
Pusulayı karıştırmış ruhsuz oyuncaklar
Kalbi, beyni mideye yedirmeye niyetli
Enaniyet asrında eneler çifteli
Allanıp, pullanarak biraz da yaltaklanarak
Döndürdüler bir zaman
Sen yokken
Dön içine göm kafanı gönlüne, nafile
Kurtlanmış ağaç...
Dayanmış ilahi mesnede
Mazinin enkazı, meşrep ihtilafı
Murdar, iliğimde
Sana hasret, sana müştak
Bir sen var dileğimde.
"Bulutsuz Âminler"
Yine ağlamaklı gözyaşlarıma
Bir gece daha sindi
Bulutsuzdu âminler
Yağmurlar duasız yağardı gözlerime
Açmıştım avuçlarımı
Bir damla hicran düştü sadece
Gece titrer gece üşür
Ağıtlarım yanar ki çok şükür
Sönmedi ateşin demine
Bir sızı en derine
Yandıkça yanar
Yandıkça yaşar...
Rahmeti Güllerin
Ey makberi üstünde solmamış güller
Ne durursun sakin ve muteber
Dertlisin firarisin belki bu hayattan
Aldırma salın, gönlüce salın
İçinde yanan hicranken salın
Merhum sen misin ki hicran bağlamışsın
Dağıt mefkûreleri gönlünce salın...
Bak rüzgâr nasıl esiyor ince ince
Kalplerde itminan, Hakkı sevince
Gök kubbeden düşen bu can
Hep senin, hep senin
Düşenlere rahmet, kalkmak için...
Siyah beyaz resimlerde kaldı özlediklerim,
Siyah beyaz resimlerdeydi çocuksu düşlerim...
Bir aşkı özlediğimiz kadar,
Arkasından koşsaydık, yarım kalır mıydı bahar...
Gözden ırak olan gönülden de ırak olur derler ya...
Sevene dünya dar gelir lakin bilmez ya...
***
Nasıl kara toprak çatlar büklüm büklüm dağılır,
Benim hasretim sanadır, yüreğim parçalanır...
Yıldırdı mı seni bu çocuk rüyaları,
Yoksa kabına sığamadın mı...
Ağla ağlayabildiğin senindir,
Sineni yakan bedenin değil kefaretindir...
Ramazan Ateş, Müptela Şiir Kitabı:
http://www.netkitap.com/ayrinti.aspx?kod=189718
www.twitter.com/Ramazanatesfecr
RAMAZAN ATEŞ
1990 yılında İzmir'in Bergama ilçesine bağlı
Göçbeyli kasabasında doğdu.
Adıyaman Rekabet Kurumu Lisesini bitirdi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi
Türkçe Bölümünden mezun oldu.
Bir kolejde Türkçe Öğretmenliği yapmaktadır.
Burdur gazetesi şiir yarışmasında "Sen Yokken"
adlı şiiri dereceye girmiştir.
Şiirleri Kardelen Dergisi'nde yayınlanmaktadır.
Şiir,öykü ve roman üzre çalışmalarına devam etmektedir.