Süpper Fıkralar

Hiper£l£v£nKids
01-08-2008, 23:46   |  #1  
OP Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 1
2,310 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Oca 2008

Evet arkadaşlar akşam akşam biraz gülüp açılalım diye size birkaç fıkra buldum alın bakalım inş. beğinirsiniz.

--
TÜRK USULÜ KURTARMA OPERASYONU

Hollywood’un yüzlerce kez işlediği; 'uçakta pilotlar ölür ya da
bayılır, yolculardan biri merkezden telsiz talimatıyla uçağı indirir'
klişesinin uyarlanmış hali. ABD de olur da Türkiye'de olmaz mı ? yurdum
insanı el atmış mevzuya.

— aloo, aloo, abi ben Kamil Koç İstanbul-Ankara otobüsünden arıyorum.

Kaptan molada içkiyi fazla kaçırdı herhalde, uyuyor şimdi.

— evlat sakin ol, muavin orda mı?

— hayır, otobüste değil, tanrım ona ne olduğu konusunda hiçbir fikrim
yok!

— tamam evlat, hiç korkma, sizi kurtaracağız. şimdi şoförü yavaşça
koltuktan yana çek, sen oturacaksın onun yerine.

— ama onu yana çekersem düşer, kendinde değil!

— düşsün pezevenk! oraya senin oturman lazım.

— tamam, oturdum. şimdi ne yapmalıyım?

— direksiyonu tut, ne çok sıkı ne çok gevşek.

— tuttum. Çok eğlenceli görünüyor ehu

- evlat, ciddi ol, 40 yolcunun hayatı senin elinde. şimdi; önündeki
panelde bir çok gösterge var değil mi? tam ortadaki büyük olana bak, ne
yazıyor orda?

- bismillahirrahmanirrahim.

— hayır göstergenin üstündeki yazıya değil göstergeye bak! Hız
göstergesine bak, kaçla gittiğinizi görebiliyor musun?

— sıfır.

— nasıl sıfır? dikkatli bak.

— sıfır, gerçekten sıfır. Ölecek miyiz?

— otobüs duruyor mu gidiyor mu bunu söyle bana seni kuş beyinli!

- duruyooor

- kalk  git eşşoğlueşşek! bize de panik yaptırdın. Şoför
uyanınca devam edersiniz....

--
Dünya feministler kongresinde,

Amerikan Delegesi Hanımefendi kürsüye gelmiş 'Geçen yılın kararlarını aynen uyguladım. Eve gider gitmez kocama:>-'Bundan sonra temiz çamaşır istersen kendi çamaşırını kendin yıka. > İşte makine orda..' dedim.İlk gün birşey görmedim.İkinci gün birşey görmedim. Üçüncügün bir baktım, makinenin başında sadece kendi çamaşırlarını değil, benimkileri de yıkıyor.'

Alman Delegesisöz almış. Ben de kararımız gereğince kocama: - 'Bundan böyle temiz tabakta yemek istiyorsan kendi bulaşığını kendin yıka' dedim.. Birinci gün birşey görmedim. İkinci gün birşey görmedim. Üçüncü gün baktım, makinenin başında sadece kendininkileri değil, benim bulaşıklarımı da yıkıyor.'

Üçüncü konuşmacı bizden,feminist kardeşimiz; 'Türkiye'ye döner dönmez kararımız gereğince kocamla konuştum. Ona dedim ki: -'Bundan böyle yemek yemek istiyorsan, kendin pişirmen gerekecek. İşte mutfak orada..'Birinci gün birşey görmedim. İkinci gün birşey görmedim. Üçüncü gün sol gözüm biraz açılır gibi oldu, hafiften görmeye başladım ...
Umarım anlamışsınızdır anlamayanlar için özet geçiyim; kadın bunu diyince yumruğu yediği için 3 gün gözünü açamamış. umarım artık anlamışsınızdır…
--
Adamın biri artık karısının eskisi kadar iyi duymadığından korkuyormuş ve karısının işitme cihazına ihtiyaç duyduğunu düşünüyormuş.
Bu durumu konuşmak için aile doktorun a danışmış; doktor adamın karısının ne kadar duyduğunu anlayabilmesi için basit bir yöntem önermiş.
'Yapacağın şey şu, karından 40 adım ileride dur, normal bir konuşma tonuyla bir şeyler söyle; eğer duymazsa 30 adım ilerisinde aynı şeyi tekrarla, sonra 20 adım; cevap alana kadar aynı şeyi tekrarla'

O akşam karısı mutfakta akşam yemeğini hazırlarken adam işlemi uygulamaya koymuş. 40 adım uzaklıktan karısına normal bir konuşma tonuyla seslenmiş 'Hayatım bu akşam yemekte ne var?' Cevap yok. Mutfağa biraz yaklaşmış. Mesafeyi 30 adıma indirmiş ve soruyu tekrarlamış 'Hayatım bu akşam yemekte ne var?'
Gene cevap yok. Mutfağa biraz daha yaklaşmış, mesafe 20 adım ve tekrar sormuş. 'Hayatım bu akşam yemekte ne var?' Hala cevap yok. Adam mutfağın kapısına gelmiş artık mesafe iyice azalmış ve soruyu tekrarlamış
'Hayatım bu akşam yemekte ne var?' Gene cevap alamamış. Bu sefer karısına iyice yaklaşmış ve aynı soruyu tekrar sormuş.

--'Hayatım bu akşam yemekte ne var?'
--'Hayatım beşinci kez söylüyorum, Tavuk'

--
Serçenin biri bir bahar günü dalgın dalgın uçuyormuş...

Bir anda farketmiş ki, bir yolun bir metre üstünde uçuyor

ve karşıdan da motosikletli bir adam geliyor.
Her ikisi de çarpışmayı engellemek için ellerinden geleni yapmışlar... ama nafile...
Serçe 'çotaaank' diye kaska çarpıp düşmüş.

Şimdi, motorcu sıkı bir hayvansever ya, doğal olarak hemen atlamış motordan;
Koşmuş serçenin yanına.

Serçe baygın yatıyor.. Kıyamamış, bırakamamış yolda; almış getirmiş eve.
Eskiden kalma bir de kafesi var evde...

Baygın serçeyi kafesin içine güzelce yerleştirmiş..
Yanına da az biraz su, az biraz ekmek koymuş, vurmuş kafayı yatmış...
Bizim serçe bir müddet sonra ayılmaya başlamış.
Daha tam seçemiyor ortalığı. Hafif bulanıklık var yani...

Bir bakmış ki parmaklık, ekmek, su falan var bulunduğu yerde...
Birden dank etmiş vaziyet:
Burası hapishane....
hs s....tir.....laann motorcuyu öldürmüşüz ....!
---
Evet son olarak da bir hikaye ilie bitiriyorum, umarım beğenmişsinizdir.


Hayatta geri alınamayacak iki önemli şeyden biri zaman, diğeri de söylenen sözdür...

Evin telefonu sabaha karşı üç buçukta çaldı.

Uyku sersemi adam telefonu açtı.

Telefondaki ses annesine aitti.

Telaşlandı, korktu başlarına bir şey mi gelmişti?

Annesi nasılsın oğlum iyi misin diye sordu.

Oğlu şaşkın bir ifadeyle iyiyim anne hayırdır bir şey mi oldu siz iyi misiniz? dedi.

Annesi biz iyiyiz bir şeyimiz yok sadece sesini duymak istedim dedi.

Oğlu da anne bunun için mi aradın saat sabahın üç buçuğu yarın da konuşabilirdik deyince annesi de rahatsız mı ettim oğlum? dedi.

Oğlu evet anne rahatsız ettin deyince...

Annesi 30 sene önce sen de beni bu saatte rahatsız etmiştin,

Doğum günün kutlu olsun oğlum der...

Çocuk şaşırır kalır...

Annesine mahcup ve suskun...
__________________

waybe
02-08-2008, 00:13   |  #2  
Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 0
2,376 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Nis 2008

güzel paylaşım tşkr

SaGoPa KaJMeR.
02-08-2008, 01:06   |  #3  
SaGoPa KaJMeR. avatarı
Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 0
2,547 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: May 2008

Güzel Tşkler. :)))