Türkiye'de Yazılımcılık

bosluk
05-08-2012, 01:05   |  #26  
bosluk avatarı
Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 39
1,894 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Nis 2006

Türkiye'de yazılımcılığın (sadece bu değil tabi çoğu şeyin) gelişememesinin yegane sebebi dil eğitim vs.. değil tamamen paradır :) Yurtdışında doğduğunuz vakit (tabi üst gelirli ülkeleri sayıyorum yunanistan bulgaristan gibi 3. dünya ülkesi bile olamayacak üretimsizlikte olanları değil) zaten standart bir gelirle doğuyorsunuz. Bu yüzden yeteneğiniz varsa bir alanda, onu geliştirmeye harcayabilecek ve geçinmeyi hiç düşünmeyecek uzun seneleriniz olabiliyor. Ülkemizde ise öncelikle geçinmek zorundasınız. Gelişime, ilerlemeye, ona buna zerre vakit yok. Düşünün bir bilgisayar mühendisliği mezunu, bir firmanın bilgi işleminde teknik servis işleri yaparken mesaisinde, hangi arada adam gibi bir yazılım yazabilir? Yapılan saçma sapan birbirinin aynı basitliklerde günlük görevlerden, bunu yapacak hangi beyin yerinde kalır?

Sadece yazılımda değil bu. Herhangi bir üniversitenin herhangi bir bölümündeki "araştırma görevlisini" ele alalım. Birşey araştırabileceklerine inanıyormusunuz ülkemizde bu kimselerin? Örneğin tıpta. Bir asistan ne yapar? Ayda en az 10 nöbet tutar, sabahtan akşama dek hastadır servistir hocaya vizittir uğraşır durur. 4-5 artık kaç seneyse bitirdiğinde de araştırma görevliliğini, hiçbir araştırma yapmadığını farkeder, ama çok da farkedemesin diye anında zorunlu hizmeti için doğuya atanır. Yaş bu arada kemale erer, askerlik görevi çıkar, evlilik olur, çoluk çocuk derken araştırmanın a'sı bile anımsanamaz ;)

Yurtdışında ise biliyorsunuz zaten. Bakınız almanyaya oraya buraya giden gurbetçilerimize. Ülkeye döndüklerinde kurdukları cümleler hep yurtdışında şöyle harikaydı bu böyle güzeldi diye başlar. Altlarında da 7 sülaleleri bir araya gelse asla alamayacakları arabaları olur. Orada yaptıkları işlere bakarsanız ama yarısı temizlik görevlisiydim der (çöpçü, temizlikçi, mendilci), yarısı da nedendir bilinmez hep tekstil işi yapmıştır (son ütücü, makine başı çalışan işçi, terzi, mevsimlik amele). Bunu aşağılamak için söylemiyorum, sadece bu işlerin ülkemizde yapıldığında insanı süründürdüğünü, yurtdışında ise audi ile gezdirtip bir doktor mühendismiş havasına soktuğunu dile getirmek istiyorum. Yani bu işleri yaparsanız bile deli bir paraya sahip oluyorsunuz ve geleceğiniz tamamen garanti altında oluyor oralarda. Eh hal böyle olunca da haberlerde görürsünüz, yok 10 karavanı yanyana koyup üzerinden motorla parande atma denemeleri yapanlar, su altında en fazla kaç kişiden oluşan kilise düğününü en az boğulanla tamamlayabilme, vs.. vs.. gibi sizin benim hayatta aklımıza gelmeyecek moronluklarda boş işlere zaman kalabiliyor yarının sağlam olması endişesizliği ile yaşandığında.

Başka bir durum da yok değil tabi bizde. Özensizlik olayı. Senelerce her türden yazılım üreticimizle şirket patronu/yazılım başkanı bazında sürekli haşır neşir olmuşluğum var. Sanıyorum 1-2 sene öncesi haricinde çıkmış olan neredeyse tüm programları da en azından bir kez kurup denemişliğim mevcuttur yazılım editörlüğüm nedeniyle. Sigorta, tıp, mühendislik, mimarlık, bakkaliye gibi sayısız alanlarda programlar gördüm ülkemizde paket olarak yazılan ve satılan. Ortak özellikleri neydi biliyormusunuz? 1 - En ucuzunun 2000 liradan başlaması, 2 - En kalitelisinin excel 97 ayarını geçememesi. Hani görsellik kullanalım, aman sektörel olacak program conconlu olsun, aman güncelleme kolay yapılsın, aman köşedeki adam bile satın alabilsin diye fiyatı 50 lirayı geçirmeyelim, aman en aptal insan bile başına oturduğunda 1-2 günde çözebilsin kullanımını diye bir düşünce malesef ki söz konusu bile değildi hem de hemen hemen hiçbirinde.

Şimdi isterseniz siz söyleyin bana, bu upuzun deneyimli satırlardan sonra. Sorun sizce dilimizde mi? Sorun ekonomimizde mi? Sorun her taşın altında aradığımız Amerikada mı? Sorun genetik kodlarımızda yazılan genlerimizde mi? Ya da hiçbirimizin bilmediği başka şeyler mi var? Şahsen hepsinin bütünün parçaları olduğunu düşünmekteyim, bilmiyorum çok mu haksızım ;) Selamlar...

Kapalı Hesap (160605)
05-08-2012, 13:19   |  #27  
OP Kapalı Hesap
Teşekkür Sayısı: 2
139 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Ara 2009
Alıntı: Batuhan Karsan 26  
En iyisi gelse bize ne yazar.Öldürülüyorlar.2008 de ISPARTADA düşen uçakta mesela.İsrailin güvenlik sistemini alt üst eden gençleri yaktılar hep.Devlet hala başka ülkeler tarafından yönetiliyor.
Doğrusu, ülkemizde doğru dürüst bir iş yapmaya kalkışanlar engelleniyor. Artık Pardus var mı ortada? Yok.

Kapalı Hesap (160605)
05-08-2012, 13:29   |  #28  
OP Kapalı Hesap
Teşekkür Sayısı: 2
139 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Ara 2009
Alıntı: sosyalik  
Hayır, Avrupa'da ünlü büyük üniversitelerin çoğunda İngilizce eğitim verilir. Zaten başka
ülkelerden Avrupa'daki üniversitelere olan talebin fazla olmasının en büyük nedenlerinden
biri bu.
Peki, Hindistan gibi eski sömürge ülkeleriyle Japonya, Çin gibi Uzakdoğu ülkelerinde durum nasıl?

sosyalik
05-08-2012, 13:50   |  #29  
sosyalik avatarı
Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 47
1,707 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Haz 2010
Alıntı: eersoy93  
Peki, Hindistan gibi eski sömürge ülkeleriyle Japonya, Çin gibi Uzakdoğu ülkelerinde durum nasıl?
 

Hindistan zaten sömürge ülkesi, tabelalarda bile Hintçenin yanında İngilizce yazar bildiğim kadarıyla. Eğitim dilini bilmiyorum ama üniversitelerde İngilizcedir büyük olasılıkla. Japonya'da az sayıda İngilizce eğitim veren üniversite var diyor bu kaynak. Ama adamların yabancı dil eğitimleri ortada zaten. Çin'i bilmiyorum ama Çince olsa ne olur, İngilizce olsa ne olur? Eğitim için gidilecek bir ülke değil bence.

Kapalı Hesap (160605)
05-08-2012, 14:07   |  #30  
OP Kapalı Hesap
Teşekkür Sayısı: 2
139 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Ara 2009
Alıntı: sosyalik  
Türkçe kelimeler yerine İngilizce kelimeler kullanmanın yabancı dil bilmekle doğrudan alakası olduğunu düşünmüyorum. O kelimeler  medya aracılığıyla yabancı dil bilmeyen insanların beynine de yerleşiyor. Buna ben de çok sinir oluyorum ama iyi bildiğiniz bir yabacı dili Türkçenin içinde kullanacaksınız diye bir şey yok.

Etraftaki çoğu insan Türkçe anlamını bilmeden söyler yabancı kelimeleri, o da dil öğrenmiş
sayılmaz zaten.

Doğrusu, Türkçe sözcükler yerine İngilizce sözcükler kullanmanın İngilizce bilmekle doğrudan bir ilgisi yok. Türkçe sözcükler yerine İngilizce sözcükler kullanmanın İngilizce öğrenim görmeyle doğrudan bir ilgisi var. Ayrıca, sizin dediğiniz gibi, basın-yayın yoluyla insanlar İngilizce bilmese bile Türkçe sözcükler yerine İngilizce sözcükler kullanabiliyor.

Son Düzenleme: Kapalı Hesap (160605) ~ 05 Ağustos 2012 14:09
Kapalı Hesap (160605)
05-08-2012, 14:14   |  #31  
OP Kapalı Hesap
Teşekkür Sayısı: 2
139 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Ara 2009

Yazılımcılıkta gelişememizin nedenini açıklayan birkaç makale paylaşayım:

Kahkaha

Son Düzenleme: Kapalı Hesap (160605) ~ 05 Ağustos 2012 14:16
Kapalı Hesap (153535)
05-08-2012, 14:22   |  #32  
Kapalı Hesap
Teşekkür Sayısı: 27
2,297 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Eki 2009
Alıntı: eersoy93  
Yazılımcılıkta gelişememizin nedenini açıklayan birkaç makale paylaşayım:

Kahkaha

İstatiksel veriler var sadece verdiğin sitelerde makaleler nerede?

Son Düzenleme: Kapalı Hesap (160605) ~ 05 Ağustos 2012 14:23
Kapalı Hesap (160605)
05-08-2012, 14:36   |  #33  
OP Kapalı Hesap
Teşekkür Sayısı: 2
139 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Ara 2009
Alıntı: cs87  
İstatiksel veriler var sadece verdiğin sitelerde makaleler nerede?
Ben aslında o verilere "makale" diyerek şaka yapmıştım. O veriler, Google'da "facebook" ve "twitter" sözcüklerinin, özellikle "facebook" sözcüğünün ülkemizde ne kadar çok aratıldığını gösteriyor.

Kapalı Hesap (153535)
05-08-2012, 14:39   |  #34  
Kapalı Hesap
Teşekkür Sayısı: 27
2,297 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Eki 2009
Alıntı: eersoy93  
Ben aslında o verilere "makale" diyerek şaka yapmıştım. O veriler, Google'da "facebook" ve "twitter" sözcüklerinin, özellikle "facebook" sözcüğünün ülkemizde ne kadar çok aratıldığını gösteriyor.
 

İkisi de aslında insanın çok da işine yaramayacak gereksiz servisler bence.Facebook hesabımı kapatalı neredeyse bir yıl oldu, Twitter üyeliğim var ama hiç kullanmıyorum o servisi de.

Kapalı Hesap (153535)
05-08-2012, 15:00   |  #35  
Kapalı Hesap
Teşekkür Sayısı: 27
2,297 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Eki 2009

Hatta çok oyun oynadığım da yok Gülüş

Kapalı Hesap (160605)
09-08-2012, 16:31   |  #36  
OP Kapalı Hesap
Teşekkür Sayısı: 2
139 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Ara 2009
Alıntı: bosluk  
Türkiye'de yazılımcılığın (sadece bu değil tabi çoğu şeyin) gelişememesinin yegane sebebi dil eğitim vs.. değil tamamen paradır :) Yurtdışında doğduğunuz vakit (tabi üst gelirli ülkeleri sayıyorum yunanistan bulgaristan gibi 3. dünya ülkesi bile olamayacak üretimsizlikte olanları değil) zaten standart bir gelirle doğuyorsunuz. Bu yüzden yeteneğiniz varsa bir alanda, onu geliştirmeye harcayabilecek ve geçinmeyi hiç düşünmeyecek uzun seneleriniz olabiliyor. Ülkemizde ise öncelikle geçinmek zorundasınız. Gelişime, ilerlemeye, ona buna zerre vakit yok. Düşünün bir bilgisayar mühendisliği mezunu, bir firmanın bilgi işleminde teknik servis işleri yaparken mesaisinde, hangi arada adam gibi bir yazılım yazabilir? Yapılan saçma sapan birbirinin aynı basitliklerde günlük görevlerden, bunu yapacak hangi beyin yerinde kalır?

Sadece yazılımda değil bu. Herhangi bir üniversitenin herhangi bir bölümündeki "araştırma görevlisini" ele alalım. Birşey araştırabileceklerine inanıyormusunuz ülkemizde bu kimselerin? Örneğin tıpta. Bir asistan ne yapar? Ayda en az 10 nöbet tutar, sabahtan akşama dek hastadır servistir hocaya vizittir uğraşır durur. 4-5 artık kaç seneyse bitirdiğinde de araştırma görevliliğini, hiçbir araştırma yapmadığını farkeder, ama çok da farkedemesin diye anında zorunlu hizmeti için doğuya atanır. Yaş bu arada kemale erer, askerlik görevi çıkar, evlilik olur, çoluk çocuk derken araştırmanın a'sı bile anımsanamaz ;)

Yurtdışında ise biliyorsunuz zaten. Bakınız almanyaya oraya buraya giden gurbetçilerimize. Ülkeye döndüklerinde kurdukları cümleler hep yurtdışında şöyle harikaydı bu böyle güzeldi diye başlar. Altlarında da 7 sülaleleri bir araya gelse asla alamayacakları arabaları olur. Orada yaptıkları işlere bakarsanız ama yarısı temizlik görevlisiydim der (çöpçü, temizlikçi, mendilci), yarısı da nedendir bilinmez hep tekstil işi yapmıştır (son ütücü, makine başı çalışan işçi, terzi, mevsimlik amele). Bunu aşağılamak için söylemiyorum, sadece bu işlerin ülkemizde yapıldığında insanı süründürdüğünü, yurtdışında ise audi ile gezdirtip bir doktor mühendismiş havasına soktuğunu dile getirmek istiyorum. Yani bu işleri yaparsanız bile deli bir paraya sahip oluyorsunuz ve geleceğiniz tamamen garanti altında oluyor oralarda. Eh hal böyle olunca da haberlerde görürsünüz, yok 10 karavanı yanyana koyup üzerinden motorla parande atma denemeleri yapanlar, su altında en fazla kaç kişiden oluşan kilise düğününü en az boğulanla tamamlayabilme, vs.. vs.. gibi sizin benim hayatta aklımıza gelmeyecek moronluklarda boş işlere zaman kalabiliyor yarının sağlam olması endişesizliği ile yaşandığında.

Başka bir durum da yok değil tabi bizde. Özensizlik olayı. Senelerce her türden yazılım üreticimizle şirket patronu/yazılım başkanı bazında sürekli haşır neşir olmuşluğum var. Sanıyorum 1-2 sene öncesi haricinde çıkmış olan neredeyse tüm programları da en azından bir kez kurup denemişliğim mevcuttur yazılım editörlüğüm nedeniyle. Sigorta, tıp, mühendislik, mimarlık, bakkaliye gibi sayısız alanlarda programlar gördüm ülkemizde paket olarak yazılan ve satılan.

Ortak özellikleri neydi biliyormusunuz? 1 - En ucuzunun 2000 liradan başlaması, 2 - En kalitelisinin excel 97 ayarını geçememesi. Hani görsellik kullanalım, aman sektörel olacak program conconlu olsun, aman güncelleme kolay yapılsın, aman köşedeki adam bile satın alabilsin diye fiyatı 50 lirayı geçirmeyelim, aman en aptal insan bile başına oturduğunda 1-2 günde çözebilsin kullanımını diye bir düşünce malesef ki söz konusu bile değildi hem de hemen hemen hiçbirinde.

Şimdi isterseniz siz söyleyin bana, bu upuzun deneyimli satırlardan sonra. Sorun sizce dilimizde mi? Sorun ekonomimizde mi? Sorun her taşın altında aradığımız Amerikada mı? Sorun genetik kodlarımızda yazılan genlerimizde mi? Ya da hiçbirimizin bilmediği başka şeyler mi var? Şahsen hepsinin bütünün parçaları olduğunu düşünmekteyim, bilmiyorum çok mu haksızım ;) Selamlar...

Deneyimlerinizi paylaştığınız için teşekkürler.

Yazınıza büyük ölçüde katılıyorum; ancak genlerimizde ve dilimizde bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Ben de sizin yazdığınız gibi bir şeyler yazayım:

Ülkemizde, öğrencilik hayatında sınav kaygısı, iş hayatında maddi kaygılar derken yaratıcılığa ve üretmeye yeteri kadar zaman kalmıyor. Ancak Avrupa'nın genelinde bu durum farklı. Orada bizimki kadar sınav kaygısı ve maddi kaygı olmuyor. Böylece Avrupa'nın genelinde yaratıcılık ve üretim daha çok oluyor.

Eğitim ve öğretim sistemimize gelince; bence Türkiye'de yazılımcılığın neden gelişemediğinin en önemli nedeni eğitim ve öğretimdir, ekonomi değil. Eğitim ve öğretim sistemimizin durumu ortada. Öğretim eğitimden daha öncelikli olduğu için öğretim sistemimizde ezberci anlayış baskın oluyor; böylece öğretim sistemimiz insana pek bir şey kazandırmıyor. Öğrenciye adam gibi eğitim verilmezse öğrenci, dersleri bilmek, günlük hayatta kullanmak vb. amaçlar için çalışacağına sadece kendini kurtarmak için çalışır. Böylece öğrenci, öğreneceğine ezberler ve ezberlediği bilgileri kısa sürede unutur. Neden günümüzde evrenkentlerin her bölümünde "Türk Dili" ve "Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi" dersleri zorunlu? Bu derslerdeki konular ilköğretimde ve ortaöğretimde adam gibi öğretilemediği için de ondan. Ülkemizde bu eğitim ve öğretim sistemi yüzünden sürekli niteliksiz elemanlar yetişiyor. Daha derslerini doğru dürüst
bilmeyen bir sürü öğretmen var bu ülkede, biz yazılımcılıktan bahsediyoruz. Bir de "yabancı dilde öğretim" var ki, onun hakkında burada bir sürü şey yazdım.

Şimdilik bu kadar, daha sonra devam edeceğim.

tork
12-08-2012, 00:01   |  #37  
Yeni Üye
Teşekkür Sayısı: 2
31 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Ara 2011

Merhaba arkadaşlar.

Bilgisayar mühendisliği okuyorum ve az çok bu işlerin içerisindeyim.

1) İngilizce eğitime değinmişsiniz. Bence olmazsa olmazlardan birisi. Çünkü yeteri kadar Türkçe kaynak yok ve gere kalanlar yetersiz kalıyor. Yani mutlaka İngilizce kaynaklara başvurmak zorundasınız. Bu yüzden İngilizce kesinlikle olmalı bence, bence değil genel kanı bu.

2)Yazılım üretiyoruz fakat amacımız kısa sürede çok para kazanmak. Yani ne yaparsam elimden kısa sürede çıkartırım, satarım ve para kazanırım. Bakınız ihalelerin durumu...Yine para konusunda bir farklı örneği hocam verdi çünkü biyoloji araştırma labartuvarındaki bilgisayarların (en kötüsünün neredeyse) yazılım fiyatı 20.000TL civarında fakat hepsi yurtdışı kaynaklı firmalarım ürettiği cihazlar. "Neden bizler üretmiyoruz dediğimde", "Geçen gün adamlar geldi, bizde isteklerimizi belirttik fakat adamın şimdi hükümette adamları varmış, en kısa sürede nasıl para kazanacağını filan söyledi. Yani adamın yazılımla işi yok, hükümet baştayken köşeyi dönmek" dedi. Söyledikleri aynen bu...

3)Yazılım bizlerde çok iyi, hatta dünya ile baş edebiliriz fakat ya gerekli imkani sunmuyorlar ya da beyinler dışarı gidiyor.. Bakınız büyük şirketlerin üst kademe yöneticileri, yazılımcıları, mühendisleri. Adamlar haksızda değiller. Türkiyede kimse adam yerine koymazken ya da hakettiği parayı vermezken Avrupada el üstünde geziyorlar. Örnek vermek gerekinse Nokia'nın yazılım geliştirme bölümü başkanlarından birisi Türk, yine Mercedes-Benz firmasına bakabilirsiniz... Yani Türkiyede yazılımcılık = amelelik gibi birşey..

4)En basitinden örnek vermek gerekirse PARDUS kurduk, uzun yıllar geliştirdik fakat hiçbir devlet kurumunda kullanılmaz. Ya da zorla bi kaç yerde kullanılır o da birbir güçlükle. İlla para verip rezil olmak zorundayız.

5)Bu söylediklerimi sadece ben mi biliyorum, tabi ki hayır. Çoğu devlet büyüğü, yazılımcı şirketler, hocalar vs vs herkes biliyor. Ama kimisi uğraşmak istemiyor kimisinin işine gelmiyor...

Son Düzenleme: tork ~ 12 Ağustos 2012 00:02
Kapalı Hesap (153535)
14-08-2012, 14:19   |  #38  
Kapalı Hesap
Teşekkür Sayısı: 27
2,297 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Eki 2009
Alıntı: sosyalik  
 

Hindistan zaten sömürge ülkesi, tabelalarda bile Hintçenin yanında İngilizce yazar bildiğim kadarıyla. Eğitim dilini bilmiyorum ama üniversitelerde İngilizcedir büyük olasılıkla. Japonya'da az sayıda İngilizce eğitim veren üniversite var diyor bu kaynak. Ama adamların yabancı dil eğitimleri ortada zaten. Çin'i bilmiyorum ama Çince olsa ne olur, İngilizce olsa ne olur? Eğitim için gidilecek bir ülke değil bence.

Bildiğim kadarıyla(ki büyük ihtimalle doğrudur)Hindistanda ilkokuldan itibaren İngilizce eğitim veriliyor.

Son Düzenleme: Kapalı Hesap (160605) ~ 14 Ağustos 2012 14:19
Kapalı Hesap (160605)
14-08-2012, 15:03   |  #39  
OP Kapalı Hesap
Teşekkür Sayısı: 2
139 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Ara 2009
Alıntı: tork  
Merhaba arkadaşlar.

Bilgisayar mühendisliği okuyorum ve az çok bu işlerin içerisindeyim.

1) İngilizce eğitime değinmişsiniz. Bence olmazsa olmazlardan birisi. Çünkü yeteri kadar Türkçe kaynak yok ve gere kalanlar yetersiz kalıyor. Yani mutlaka İngilizce kaynaklara başvurmak zorundasınız. Bu yüzden İngilizce kesinlikle olmalı bence, bence değil genel kanı bu.

Merhaba tork.

Evet, bilgisayar mühendisliği ya da benzeri bölümlerde okuyan herhangi bir öğrenci için İngilizce kesinlikle zorunlu; ancak bunun için İngilizce öğrenim görmeye gerek yok. Evrenkentlerde derslerin Türkçe olarak verilmesinin yanı sıra Mesleki İngilizce dersleri ile bu durum çok güzel bir şekilde halledilebilinir.

Ayrıca, genel kanı her zaman doğrudur diye bir kural da yok.

Son Düzenleme: Kapalı Hesap (160605) ~ 14 Ağustos 2012 15:12
Kapalı Hesap (160605)
14-08-2012, 15:10   |  #40  
OP Kapalı Hesap
Teşekkür Sayısı: 2
139 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Ara 2009
Alıntı: tork  
3)Yazılım bizlerde çok iyi, hatta dünya ile baş edebiliriz fakat ya gerekli imkani sunmuyorlar ya da beyinler dışarı gidiyor.. Bakınız büyük şirketlerin üst kademe yöneticileri, yazılımcıları, mühendisleri. Adamlar haksızda değiller. Türkiyede kimse adam yerine koymazken ya da hakettiği parayı vermezken Avrupada el üstünde geziyorlar. Örnek vermek gerekinse Nokia'nın yazılım geliştirme bölümü başkanlarından birisi Türk, yine Mercedes-Benz firmasına bakabilirsiniz... Yani Türkiyede yazılımcılık = amelelik gibi birşey..
Evet, Türkiye'de yazılımcılara pek olanak verilmiyor.

Comodo'nun kurucusu ve Crytek'in kurucuları da Türk. Hepsi de dışarıda.

Kapalı Hesap (160605)
19-08-2012, 16:45   |  #41  
OP Kapalı Hesap
Teşekkür Sayısı: 2
139 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Ara 2009

Ayrıca, yabancı dilde eğitim ve öğretimin dokuncaları (zararları) için Oktay Sinanoğlu'nun kitaplarını öneririm.

Son Düzenleme: Kapalı Hesap (160605) ~ 19 Ağustos 2012 16:47
Kapalı Hesap (153535)
12-09-2012, 01:05   |  #42  
Kapalı Hesap
Teşekkür Sayısı: 27
2,297 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Eki 2009

Benim yüksek lisans işi bu dönem için maalesef olmayacak yeniden ALES'e gireceğim.Yıldız neyse de Trakya kesin olur diyordum fakat yeterli öğretim üyesi olmaması sebebiyle bu dönem bilgisayar mühendisliği bölümü için yüksek lisans olmayacakmış.Artık bir dahaki döneme şansımı deneyeceğim naapalım.Şu ALES sınavım aslında çok daha iyi geçebilirdi, sınavda şu zaman sorununu bir türlü aşamadım.

Son Düzenleme: Kapalı Hesap (160605) ~ 12 Eylül 2012 01:07
Kapalı Hesap (160605)
12-09-2012, 22:04   |  #43  
OP Kapalı Hesap
Teşekkür Sayısı: 2
139 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Ara 2009

Ben sizin durumunuzu yaşamadığım için şu an bu durum hakkında ne diyeceğimi bilemiyorum. Yalnız konuyu çok dağıtmamak kaydıyla bir sonraki yıla size kılavuz olması için birşeyler söyleyeyim. Trakya Evrenkenti'nin Bilgisayar Mühendisliği Bölümü çok iyi diyorlar. Bu konuda oradaki yardımcı doçentlerden biriyle konuştum. Ayrıca oradaki dersler Türkçe veriliyor.

Son Düzenleme: Kapalı Hesap (160605) ~ 12 Eylül 2012 22:07
Kapalı Hesap (153535)
12-09-2012, 23:54   |  #44  
Kapalı Hesap
Teşekkür Sayısı: 27
2,297 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Eki 2009
Alıntı: eersoy93  
Ben sizin durumunuzu yaşamadığım için şu an bu durum hakkında ne diyeceğimi bilemiyorum. Yalnız konuyu çok dağıtmamak kaydıyla bir sonraki yıla size kılavuz olması için birşeyler söyleyeyim. Trakya Evrenkenti'nin Bilgisayar Mühendisliği Bölümü çok iyi diyorlar. Bu konuda oradaki yardımcı doçentlerden biriyle konuştum. Ayrıca oradaki dersler Türkçe veriliyor.
 

İyi olabilir ama bir de açsalardı çok iyi olacaktı.Yeteri kadar öğretim üyesi yokmuş sebebi buymuş açılmamasının.

Kapalı Hesap (160605)
23-10-2012, 22:45   |  #45  
OP Kapalı Hesap
Teşekkür Sayısı: 2
139 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Ara 2009

Sizinle beğendiğim bir yazıyı paylaşmak istiyorum:

http://www.ozgurlukicin.org/haber/linuxu-gizli-bir-engelledi/

Ülkemizde yazılımcılığın gelişemediğinin en önemli nedenlerinden birisi engellenme sorunudur. Eskiden Gelecek Linux vardı; şimdi ortalıkta yok.

Son Düzenleme: Kapalı Hesap (160605) ~ 23 Ekim 2012 22:56
Kapalı Hesap (160605)
21-12-2012, 23:39   |  #46  
OP Kapalı Hesap
Teşekkür Sayısı: 2
139 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Ara 2009

Beğendiğim bir yazı daha:

http://a-tamturk.blogspot.com/2011/07/beyin-gocertmek.html

Son Düzenleme: Kapalı Hesap (160605) ~ 21 Aralık 2012 23:39
A Tamtürk
07-04-2013, 19:30   |  #47  
Taze Üye
Teşekkür Sayısı: 0
1 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Nis 2013

Sayın eersoy93,

Makalemi beğendiğinize sevindim.

Sayfamın bağlantısını paylaştığınız için de ayrıca teşekkür eder, çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim.

Saygılarımla,

A.Tamtürk

Kapalı Hesap (160605)
07-04-2013, 23:09   |  #48  
OP Kapalı Hesap
Teşekkür Sayısı: 2
139 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Ara 2009

Ne demek, burada konuyla ilgili güzel bir şey buldum mu paylaşırım. Ancak yoğunluğumdan dolayı uzun süredir bu foruma uğramıyorum.

Umarım sizinle de "Türkiye'de Yazılımcılık" konusunu konuşuruz.

Bekliyorum. :)

Son Düzenleme: Kapalı Hesap (160605) ~ 07 Nisan 2013 23:13