kadinlar ve erkekler kilisede yan yana oturabilir, ibadet edebilir bir dini kulturun bir parcasi olduklarindan turk insani kac goc ve haremlik selamlik kulturunun getirdigi modern dunya ile gecimsiz ve sagliksiz toplumsal yapidan kurtulmus olurdu. araplarin ve kurtlerin "din kardesi" olmalarindan ortaya cikan yuku kaldirmak zorunda olmazdik.
en onemlisi turkiye'nin sehir hayati ve sehir kulturu cok daha temiz, duzenli, yoresel olarak gelismis ve de koklu olurdu. ermenileri ve rumlari kesip atmak, ve onlarin yerine dagdan inmis dogululari ithal etmek yerine butun turliye sehirlerinin en guzel kisimlari olan gayri-muslim mimarlarin yaptiklari binalarla dolu mahalleler ( sehirlerin ne yazikki yuzde biri bile olmuyor ama turist rehberlerinde hep ayni sokaklari degisik acilardan gosterirler) ve en onemlisi mahalle kulturleri korunmus olur, pis betonarme carpik yapilasmadan agac nefretinden ve kamu alanini saglikli kullanma acziyetinden olusan (gine islamiyetin kac goc kulturunden kaynaklanan) park ve yesil alan azligindan kurtulmus olurduk.
turkler daha yuz sene evvel kendi aralarinda bir tren yolu yapamayacak kadar cahil olmaktan kurtulurdu cunku medreselerde kuran ezberlemekten baska bir sey ogrenme ihtimali yok denecek kadar az bir cahil yigini olmaktan kurtulmus olurlardi. osmanli zamaninda cogu mimar ve muhendis, doktor, vb gayri-muslim di cunku onlarin okullarinda matematik ve bilim dallari okutuluyordu. hristiyan olmus olsak, bu kadar avrupa'dan geri kalmazdik o kesin.
en onemlisi belki kadinlar ve evlilik. osmanli sultani adi sani belli olmayan kole kizlarindan gayri-mesru cocuklar ile soyunu devam ettiremezdi, gercekten bir tek kadinla evlenmek durumunda kalirdi, ve o kadin hem aile konumu, hem egitimi, hem parasi ve gucuyle, "birisi" olmak durumunda olurdu. bu aileler arasi hukuki, miras, ve askeri iliskiler demek olurdu ve avrupa'ya benzer bir aristokrasinin, yani yoresel kalkinmanin, geleneklerin ve goreneklerin gelismesini saglardi. boylece koklu gelenekleri aileleri ve zenginlikleri (goreceli olarak) bir tek istanbul'un cogu fakirlikle bogusmus ama bir sekilde ayakta kalmayi basarmis tek tuk bir iki eski ailesi degil, butun anadolu ve trakya'da koklu aileler, binalar, eski okullar, alt yapi ile kalkinmis olurdu. zaaten tek eslilik topraklarin ve malin mulkun bu kadar bolunmemesini saglardi, turkiye de daha fazla yuzyillarca ayakta olan binalar, sirketler, kurumlar gorulurdu.