Bazı insanlar özgürlüğü bedava ile karıştırıyorlar, bazı insanlarsa demokrasiyle.
Bunun temel nedeni o insanların Linux, Unix, Gnu, Gpl, Free Software, Open Source, Richard Stallman, Linus Torvalds hakkında çok az şey bilmeleri ve anlatan da az insan olması.
GNU demek özgür yazılım demektir Richard Stallman'ın da dediği gibi en ideal yazılım şeklidir.
Bu yazılımın parayla ilgisi yoktur. Özgürlüklerle ilgisi vardır. Bu özgürlükler 4 ana kategoride toplanır.
1-Programı istediğin amaçla istediğin şekilde kullanma özgürlüğü
2-Programin nasıl çalıştığını inceleme ve istiyorsan gereksinimlerin doğrultusunda değiştirme özgürlüğü(Bunun için programın kaynak kodlarının GPL uyumlu bir lisansla dağıtılması ön şarttır[gpl+ gpl2+ gpl3+ lgpl+ lgpl2+ lgpl3+ cc-0 mit bsd ve benzeri)
3-Komşuna yardım etme özgürlüğü(Sadece kendi gereksinimlerin değil, komşun arkadaşın akraban veya istediğin bir kişi için programı geliştirip özelleştirebilirsin)
4-Topluluğuna yardım etme özgürlüğü(Değiştirdiğin programı internet üzerinden veya istediğin platformda özgürce dağıtabilir ve paylaşabilirsin)
Görüldüğü gibi bu proje parasal amaçları değil insanlık ve toplum yararınadır.
Reklam, bağış, paralı sürümler, teknik destek ile para kazanan firmalar gönüllü geliştiriciler ile maliyetini en aza indirmektedir.
Ancak bedava olması zorunluluğu gibi birşey yoktur zira red hat linux sunucu piyasasında 4000 dolara kadar satılmaktadır, suse de benzer fiyatlarda, linux için paralı birçok program da bulunmaktadır.
Ancak bir dağıtımın kısmen veya tamamen parasız satılması, düşük parayla satılması yapımcıların para kazanamayacakları anlamına gelmez. Bunun en büyük örneği Google'dır.
Tekrar söylüyorum özgür ve açık kaynak demek ücretsiz demek değildir, ücretli de olabilir
Özgür yazılım teknolojik alanda özgürlüklerimizi şimdi ve gelecekte korur.
Bunun en güzel örneğini devlet ve askeri alanda görebilirsiniz.
Kaynak kodları kapalı olduğu için sizler o programda neler olduğunu göremezsiniz ve bu bile başlı başına potansiyel tehlike demektir.
Yarın Amerika ve Türkiye arası ilişkiler gerilse, Windows içerisine arka planda gizlice çalışan ve belgelerin kopyasını Microsoft sunucusuna gönderen bir kod eklense kimsenin ruhu duymaz, bütün devlet bilgilerimiz 1 günde çalınır, evet olay bu kadar basittir, hatta daha basit...
Açık kaynak yazılımlarda ise böyle kod konulduğunda bunları inceleme imkanı olduğundan gerek türkiye'de gerek dünyada milyonlarca yazılımcının farkına varmaması imkansızdır ki düşünün ki olsa bile en azından bu imkanı size sağlamaktadır, diğerinde baştan kaybediyorsunuz.
Microsoft bir Amerikan firması olmasına rağmen birçok Amerikan devlet kurumu, askeri kurumlar, bankalar, FBI, CIA, Pentagon neden Windows kullanmamaktadır?
Neden sunucular, süper bilgisayarlar, Cern deneyi bilgisayarları, devlet hizmetindeki bilgisayarlar(özellikle Almanya'nın tamamında) linux'u seçmektedir?
Konuya tekrar dönersek Windows cephesi açık kaynak değildir, özgür hiç değildir. Lisans sözleşmesini okursan sanki Microsoft lütfetmiş de senin gibi fakirlere programı kiralama(kullanma değil bak) hakkı vermiş gibi hissedersin. Programı istediğin şekilde ve amaçta kullanamazsın, kaynak kodlarına erişemezsin, programda değişiklik yaparsan hacker statüsüne girer yasal suç işlemiş olur ceza alır hatta hapse girebilirsin, programı hiçbir şekilde paylaşamaz ve kendi gereksinimlerin doğrultusunda yenileyemezsin. Hatta Microsoft firması bu maddeleri bile senden habersiz değiştirebilir, yeni maddeler ekleyebilir ve çıkarabilir, sonra ben bilmiyom sözleşmede yazmıyor falan diyemezsin.