Wo Long Fallen Dynasty (Xbox Kısa İnceleme)

Shely
15-08-2023, 09:33   |  #1  
Shely avatarı
OP Yeni Üye
Teşekkür Sayısı: 0
25 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Mar 2023

Son zamanlarda ne tür oyunlar oynuyorum diye kendi kendime bir merak edindim. Bu merakımla birlikte oynadığım oyunlara ve türlerine bir göz atayım dedim. Daha önce bahsetmişimdir, RPG ve Souls-like türü favori türümdür. Bundan dolayı son zamanlarda oynadığım oyunlar içerisinde bu türden olur diye bekliyordum ama çok yanıldığımı listeme göz attığımda gördüm. Son zamanlarda bildiğiniz FPS türüne gömülmüşüm neredeyse… RPG olarak Diablo 4'ü oynamışım ama ona da yapılan güncelleme rezaletinden sonra ara vermişim. Listede Souls-Like ilişkin ise hiç bir şey bulunmuyor. Bu ayıbı biran önce kapatmam gerek diyerek, Wo Long Fallen Dynasty oynamaya başladım.

Oyunun türü ilk başta söylediğim gibi Souls-like ve bu yüzden inanılmaz zor olmasını beklememiz gerekiyor; Hikaye anlamında bize kırıntılar sunması gerekiyor; Oyunu öğretme konusunda da olabildiğince utangaç davranması gerekiyor. Oyunu oynarken bu beklentilerimde ufak sapmalar oldu. Bunu yazının ilerleyen zamanlarında detaylı bir şekilde açıklayacağım ama temel olarak beklentilerimiz karşılanıyor, hiç şüpheniz olmasın; kendileri halen saf bir Souls-Like…

Oyunun hikayesini başlarda biraz takip etmeye çalıştım ama daha sonra nedense beni çok sarmadığından dolayı sadece oynanışa odaklanarak devam ettim. Bu durum belki benimle alakalıdır, başkası hikayeyi beğenebilir ama hikayeyi öğrenmek isteyenler içinde hemen kısa bir özet geçiyorum. Sarı türbanlılar adını almış isyancı orduları, önüne çıkan herşeyi katlediyor ve Çin’i ele geçirmeye çalışıyorlar. Bizde Çin imparatorluğunun iyi olan paydaşları ile bu kötülüğe bir son vermeye çalışıyoruz.

Wo Long Fallen Dynasty temelinde bildiğimiz Souls-Like oyunlarından türetilmiş bir oyun ama bir şekilde Souls-Like oyunlarından daha kolay bir oyun olarak tasarlanmış. Oyunu geliştiren Team Ninja aslında Nioh oyunlarını geliştiren firma ve Nioh oyunları da olabildiğince zordur. Firma bu sefer bir değişiklik yaparak farklı bir yolla gitmiş ve bence fenada olmamış. Oynanıştaki bu farklılık benzer şekilde hikaye anlatımına da yansımış. Oyun, Souls-Like oyunlarından farklı olarak hikayeyi güzel güzel anlatıyor ama anlatış şeklinin başarısı bence tartışılır. Ara sinematiklerin yapaylığı, beni hikayeyi takip etme konusunda soğutan en önemli faktör oldu.

Oyundaki genel çeşitlilik gerçekten tatminkar seviyede olmuş. Buna rağmen oyun sizi fazla içeriğe maruz bıraktığından dolayı sanki çeşitlilik yokmuş gibi geliyor. Örnek, o kadar çok düşmanla karşılaşıyorsunuz ki bir yerden sonra aynı düşmanlarla karşılaşmaktan sıkılıyorsunuz. Yapımcı düşmanların sayısını azaltıp, dövüşlerin epikliğini artırsaymış daha iyi bir oyun ortaya çıkarabilirmiş. Hazır oyuna örnek vermeye dövüş sisteminden başlamışken buradan devam edelim. Dövüşlerimizde biraz daha Çin dövüş sanatları esintileri bulunuyor. Bu durum, kimi oyuncuların hoşuna gidebilir. Aslında benimde hoşuma gidebilirdi ama nedense karakterin yaptığı dövüş hareketlerinin bana yapmacık gelmesinden dolayı çok hoşuma gidemedi.

Souls-Like oyuncuları dövüş sistemindeki en önemli dinamiklerden birinin parry olduğunu çok iyi bilirler. Bu oyunda ise parry ayrı bir önemli olmuş. Nasıl mı ? hemen anlatıyorum; oyunda bir savunma birde kaçma tuşumuz bulunuyor. Eğer savunma tuşuna basarsanız sadece ataklardan kendinizi koruyabiliyorsunuz ama özel saldırılardan kendinizi koruyamıyorsunuz. Bu saldırılardan mecburen kaçınmanız gerekiyor ama saldırıdan kaçamazsanız da çok oturaklı bir hasar alıyorsunuz. İşte tam bu saldırı esnasında kaçma tuşuyla zamanlamayı tutturabilirseniz, bu seferde düşmanınız afallıyor ve siz çok oturaklı bir hasar verebiliyorsunuz. Ben bu işlere bulaşmam diyenlerdenseniz, çok uzun süren savaşlara hazır olun çünkü parry kullanmadan düşmana hasar vermek, özellikle bosslara gerçekten çok zor oluyor.

Hakkında konuştuğumuz oyun bir Souls-Like oyunu olunca savaş dinamikleri bir çırpıda anlatılamıyor. Bu yüzden yine bu mekaniklere eklenmiş olan ve diğer oyunlarda görmediğim bir mekanik ile devam etmek istiyorum; Moral Sistemi… Peki nedir bu Moral Sistemi ? İşin aslı level gibi işleyen ama her bölümde sıfırdan başlayan bir sistemden bahsediyoruz. Oyun, genel olarak bölüm ve bölüm sonu canavarlarından oluşuyor. Bu yüzden her bölüme sıfır moralden başlamak gözünüzü korkutmasın. Düşmanlarınızı yendikçe veya özel iksirler veya bazı fedalar yaptıkça moraliniz yükseliyor. Moraliniz ne kadar yüksekse karşılaştığınız düşmanlara karşı olan avantajınız o kadar artıyor. Örnek, morali “10” olan bir düşmanla moraliniz “0” olduğunda kapışmanızı çok önermiyorum. Bunun sonucu büyük bir hüsran olacaktır ama bunun aksine morali “0” olan bir düşmanla moraliniz “10” olduğunda kapışmakta çok kolay olacaktır. Anlayacağınız level sistemi gitmiş, moral sistemi gelmiş ve her bölüme başlamadan önce sıfırlanıyor.

Bölüm bölüm demişken oyundaki bölüm tasarımları da ortalamanın üstünde olmuş. Hatta bazı bölüm tasarımları var ki gerçekten çok iyi olmuş ama bazı bölümlerde sırf olsun diye oyuna eklenmiş gibi duruyor. Bölümlerin içerikleri ise tatminkar bir seviyede oluşturulmuş. Biraz ilerledikten sonra save noktasına kısa yol açma gibi Dark Souls benzeri bağlamalar güzel bir saygı duruşu niteliğinde oyuna eklenmiş ama tam burada oyun bunu kendine özgü bir şekilde değilde “Dark Souls’da vardı bizde yapalım” gibi yapınca, bendeki notu düşmeye başlıyor. Benzer şekilde bölüm içindeki canavarlar yaşıyormuş gibi değiller, bölümü oluşturmak için oraya eklenmiş gibi duruyorlar. Bu hissiyatı oynadığım süre boyunca hep hissetim ve bunun iyi bir şey olduğunu söylemem de çok mümkün değil.

Oyun içinde keşfetmeniz gereken bir sürü içerik her Souls-Like oyununda olduğu gibi Wo Long Fallen Daynasty içinde de bol miktarda bulunuyor ama araştırma sonucunda bulduğunuz eşyalar genel olarak tatminkar olmuyor. Bu yüzden bir süre sonra sadece bölüm sonu canavarına gitmeye odaklandım ve sağ solu araştırmak çok ilgimi çekmemeye başladı. Oyunla ilgili söyleyebileceğim şeylerde biri de save noktaları hakkında olacak. Bölüm içinde birden fazla save ve moral noktaları bulunuyor. Moral noktalarına bayrak diktiğiniz zaman oyundaki moraliniz öldüğünüzde sıfırlanmak yerine belirli bir sayıdan başlıyor. Save noktalarına bayrak diktiğinizde ise hem öldüğünüzdeki moral seviyeniz korunuyor hem de öldüğünüzde oyuna bu noktadan başlıyorsunuz. Save noktalarında eşyalar alıp satabiliyorsunuz, bölümler arasında gezinebiliyorsunuz, seviye atlayabiliyorsunuz, büyülerinizi geliştirebiliyorsunuz. Bu noktaların arası çok fazla olmadığından dolayı Dark Souls oyunlarında olduğu gibi ölünce bölüme en baştan başlamanız gerekmiyor. Makul bir gerileme ile oyuna başlayabiliyorsunuz.

Save noktalarında seviye atlayabildiğinizi ve bazı büyüleri öğrenebildiğinizi söylemiştim. Seviye atlama olayı 5 farklı alanda olabiliyor: Ateş, odun, metal, su ve toprak. Bu alanların her biri size farklı özellikler kazandırıyor. Ateş daha fazla saldırı gücünüzü artırırken, odun ise enerji düzeyinizi artırıyor. Bu özelliklere ek olarak her alanda farklı büyüler öğrenebiliyorsunuz. Bu büyülerde size sundukları özelliklere paralel katkı sağlıyor. Örnek, odun büyülerinden bir tanesi ile canınızı yenilebiliyorsunuz. Son olarak da ekipman geliştirilmesine değinmemiz gerekiyor. Ekipmanlarınızı geliştirmek için bölüm içinde bulunan demircileri bulmanız gerekiyor. Savaşlarda yaptığınız geliştirmelerin etkisini kesinlikle göreceksiniz, sakın atlamayın derim.

Oyunun grafikleri benim hoşuma gittiğini söyleyebilirim. Zaten herhangi bir Souls-Like oyununun genel olarak grafikleri çok üst düzey olmuyor ama çevre tasarımları göz alıcı oluyor. Wo Long Fallen Daynasty için bu durumun genel ortalamanın biraz altında olduğunu söylemem gerekiyor. Oyunun grafikleri tatminkar ama ortalamanın altında kalıyor. Çevre tasarımları da bazen çok iyi bazen çok kötü şeklinde diyebiliriz. Oyunun seslendirme kısmı ise ortalama bir başarıyı gösteriyor ama kesinlikle şunu ne güzel eklemişler oyuna diyebileceğim, ayırt edilebilecek bir unsurda içermiyor. Kontrol konusunda gamepad ile çok uyumlu bir şekilde çalışıyor ve oyun boyunca herhangi bir zorluk yaşamadığımı belirtmem gerekiyor. Oyunu Xbox’da oynadım ve herhangi bir sıkıntıyla oyun boyunca karşılaşmadım ama PC tarafından ilk başlarda çok büyük sıkıntıların olduğunu duymuştum. Bu yüzden PC oyuncularının son duruma bir göz atmasında fayda olacaktır.

Sonuç olarak Team Ninja başarılı bir iş çıkarmış ve Nioh deneyimlerinin üstüne ekleyerek karşımıza çıkmış diyebilirim. Açık konuşacağım oyunu soluksuz oynamadım, yavaş yavaş uzun sürelere yayarak oynayabildim. Bunun en büyük nedeni beni tam anlamıyla içine çekememiş olması ve oyun süresini uzatacağım diye biraz kasmış olmalarıydı ama hiç bir zamanda bu oyunu daha oynamayacağım gibi bir düşünceye de kapılmadım. Oyunu bitirmesemde ne kaçırdım diye kara kara düşünürdüm. Oyunu bitirdiğim içinde hiç pişman değilim ve iyiki bitirmişim diyorum. Souls-Like sevenlerdenseniz, tatmin olacağınıza eminim. Türe yeni girecek olanlar içinse zorluk anlayışı ile iyi bir seçenek olacağını da düşünüyorum.


Oyun Puanı: 3.5/5  

Olumsuz

-Bazı Bölümlerin başarısız tasarımı

-Grafiklerin normal Souls-Like oyunlarına göre bile daha zayıf olması

-Hikaye anlatımı

-Animasyonların başarısız olması

Olumlu

+Moral Sistemi

+Dövüşlerdeki parry sistemi

+Savaşların genel kalitesi

Son Düzenleme: Shely ~ 15 Ağustos 2023 09:37 Neden: