YGS sizce iptal edilmeli mi ?
Şu yazıyı okuduktan sonra ankete katılırsanız yada yorumunuzu söylerseniz sevinirim ;
Bir buçuk milyon kişi girdi üniversite birinci imtihanına. Her kesin hayalinde iyi bir üniversiteye girmek, iyi bir iş sahibi olabilmekti. Birçok öğrenci tam 12 yıl boyunca bu güne hazırlandı. Bir çok aile bu güne hazırlandı. Ekonomik sıkıntılarının arasından çocuklarına paralar ayırdılar. Okullara gönderdiler, dershanelere gönderdiler, gezmeye gitmediler, çocukları ders çalıştı onlar da başlarında beklediler, tatil bile yapamadılar. Bütün umutları çocuklarının iyi bir iş sahip olması, bunun için de öncelikle iyi bir üniversite kazanması gerekiyordu. Sadece bunun için bütün sosyal hayatlarına gem vurdular.
Gün geldi, o büyük gün geldi, her öğrenci yapabildiği kadar soru cevapladı. Kimi sevinçle kimi de hüzünle çıktı imtihandan. Ama bir de ne görsün çocuklar. Yıllardır hazırlandığı imtihanın cevapları, cevap anahtarları dağıtılmış. Korkunç bir durum. Ben yıllarca çalışacağım, didineceğim, oyun oynamayacağım, sinemaya gitmeyeceğim, arkadaşlarımla görüşmeyeceğim, çok çalıştığım için bana inek öğrenci diyecekler. Sonuç, işte sonuç… çok acı.
Bu imtihanda bin kişi bile çok önemli. Bin kişinin araya girmesi, milyonlarca kişinin de yerinin kayması sonucunu doğuruyor. Yani milyonlarca kişinin umduğu yeri kazanamaması ve hakkının yenmesi sonucunu doğuruyor. Milyonlarca kişi haksızlığa uğruyor, mutsuz oluyor. İnsanların aklında kalan tek şey ise acaba çocuğumu bu kadar çalışması için teşvik edinceye kadar, serbest bıraksaydık da belli grubun dershanesine kayıt yaptırsaydık da boşuna uğraşmasa idik diye içinden ister istemez geçiyor. Bu kadar uğraşıncaya kadar benim ya da çocuğumun birkaç fırıldak arkadaş edinmesini sağlasa idik de çocuğumuz iyi bir yer kazansa idi, hem de yorulmamış olurduk, hem de para da harcamasa idik diye iter istemez geçiyor insanın içinden.
İnsanın içinde uhte olarak kalıyor. İçi burkuluyor. Çocuğuna çalışkanlık ve dürüstlük aşılamaya çalışan insanın çocuğunun yüzüne bakacak yüzü kalmıyor.
Şimdi diyeceksiniz ki bu suçlamalar henüz ispatlanmadı. Evet henüz ispatlanmadı. Kimileri tatmin oldular, kimileri ise olmadı. Ben de olmadım. Soru ve cevap anahtarını inceledim. Cevaplarda belli bir şifreleme sistemi olduğu apaçık belli. Bu şifrelemeyi ÖSS başkanı da itiraf etti zaten. Sehven yanlışlığı, sehven de açıklamak zorunda kadılar.
Bu şifrelemeyi sınav sırasında öğrencilerin anlayabileceğini ve ona göre cevaplamaya gideceğini savunmak pek doğru olmaz kanaatindeyim. Ancak bazı kulaklara bunlar imtihandan önce fıslandı ise sonuç ne olur. Haydi, sonucu da ben söyleyeyim… FİYASKO…
Bu durum ispatlandı mı? Bildiğimiz kadarı ile henüz hayır. Ama insanların içine bir kurt düştü. İnsanları, aldatılma duygusu sardı. Bu saatten sonra ağızları ile kuş tutsalar bu kuşkuyu insanların içinden çıkaramazlar. Aksi ihtimali olsa, bu kadar çocuk, bu kadar öğrenci sokaklara çıkmazdı. İnsanlar bu kadar isyancı olmazdı.
Bu gösterilere, bu tepkilere siyasi menfaatler yaklaşımı ile bakmak da imtihan başarıları kadar fiyaskodur bence. Bir buçuk milyon genç siyasetin değil, ekmeklerinin, yani geleceklerinin savaşını veriyorlar. Çünkü bizim ülkemizde insanların geleceği iki saatlik iki imtihanla belirleniyor maalesef.
Bütün bunların ışığında şimdi soruyorum, milyonlarca kişinin geleceğini etkileyen, yolsuzluğu henüz kanıtlanmasa bile bu kadar şaibe altında kalan bu sınav geçerli olsun mu?...Bu sınav geçerli olması durumunda bu kadar insanın içi rahat olur mu? … Devletine ,milletine güveni kalır mı?...Sosyal adalete güveni kalır mı?...
İmtihana giren siz olsanız ne düşünürdünüz?
Saygılarımla