21 Aralık 2012 Arkadaşlar bugünlerde bu konu çok popüler olmaya başladı.Elektrikli aletler çalışmayacak felan ortada bi çok böyle muhabbetler geçiyor.Bu konu hakkında bi bilgisi olan warsa yazsın çok merak ediyorum ya...
21 Aralık 2012!!!Bilgisi olan war mı?
- 1
- 2
21.12.2012'de daha önce açılmıştı konu tarihin simetrikliği kutupların kayması ve kıyametin bu gün kopması gibi şeyler vardı.Hatırlamıyorum çok olmuştu bi arayım bulursam yazarım.
YÜKSEK ENERJİLİ FOTONLARDAN OLUŞAN BÜYÜK BİR KUŞAK. 2012 YILINDA GÜNEŞ SİSTEMİMİZ TÜM GEZEGENLERİ İLE BİRLİKTE BU KUŞAĞA GİRDİĞİNDE DÜNYAMIZIN OZON DELİĞİ ONARILACAK VE TÜM YAŞAM 3. BOYUTTAN 5. BOYUTA GEÇECEK. İNSANLARIN 2 SARMALLI DNA"LARI İKİŞERLİ OLARAK BİRARAYA GELİP 12 SARMALLI BİR DNA"YA SAHİP OLACAKLAR. BU OLAY SIRASINDA TÜM İNSANLARIN CHAKRA"LARI AÇILACAK VE DUYULARI VE ALGILAMALARI ARTACAK. HERKES BİRBİRİNİN DÜŞÜNCESİNİ OKUYABİLECEK. BU İLK ÖNCE KISA SÜREN BİR KAOSA NEDEN OLACAK FAKAT DAHA SONRA HERKES BİR DÜŞÜNCE BİRLİĞİ HALİNDE BİR ARAYA GELEREK, ÖNYARGININ, YALANIN VE KÖTÜ DÜŞÜNCELERİN OLMADIĞI BİR ORTAMA GEÇİLECEK. İNSANLAR BİRBİRİNİN AURALARINI GÖREBİLECEKLER.
12 sarmallı DNA"ya geçiş sonrası insanlarda hiçbir hastalık kalmayacak, hasta olanlar kendilerini ve birbirlerini iyileştirebilecekler. İnsanlar ölümsüz olacaklar. Ölüm olayı ise fiziksel dünya"da kalmaktan vazgeçip başka bir boyuta geçmeye karar verme şeklinde olacak. Yani, dünya"da geri kalanlar (kalmayı seçenler) ölmeye (başka boyut gitmeye) karar verenlerin ortadan bir anda kaybolduğunu görecekler. Fiziksel dünyamızda kalmayı seçen insanların ışık bedenleri olacak ve bu cennete benzeyen ışıklı dünyada çok güzel vakit geçirecekler. Fiziksel olarak 2000 yıl sürecek olan bu olay sonrasında foton kuşağı güneş sistemimizi terkedecek.
Foton kuşağı ilk kez ingiliz astronom Edmund Halley (1656-1742) yılında Pleiades takımyıldızlarını kuşatan gazımsı bir kuşak olarak gözlendi (Halley kuyruklu yıldızını da keşfeden astronom). Fredrick Wilhelm Bessel ise foton kuşağının dönüş hızını keşfetti (herbir yüzyılda 5.5 derece saniye). Jose Comas Sol Pleiades takımyıldızındaki güneş sistemlerini keşfetti. Paul Otto Hesse foton kuşağının kalınlığını saptadı (2000 ışık yılı). Güneş sistemimiz her 25.860 yılda bir Pleiades çevresinde bir tur dönmektedir. Yani, yaklaşık olarak her 12.500 yılda bir güneş sistemimiz bu foton kuşağının içine girer. Güneş sistemimizin foton kuşağının içindeki yolculuğu 2000 sene kadar sürer. Yani, foton kuşağından çıktıktan sonra tekrar foton kuşağına girmek için 10.500 yıl geçmektedir. Bu devrelerin alt devreleri de vardır ama üst devre 206 milyon yıl sürer.
Foton kuşağının kendisinin de aurası var ve ilk aura katmanına (enerji seviyesine) 1962 yılında dünyamız (ve tüm güneş sistemimiz) girmiş durumda. Yani şu anda foton kuşağının düşük enerjili ilk kısmının içinde bulunuyoruz. Dünya"mız ikinci enerji seviyesine ise 1987 yılında girdi. 2012 yılında üçüncü enerji seviyesine girmesi sırasında 110-144 saat (5-6 gün) boyunca karanlıkta kalacağız. Üçüncü enerji seviyesine (foton kuşağının kendisinin bulunduğu esas enerjili kısım) girildiğinde ise karanlık sona erecek ve artık hiç gece olmayacak yeryüzünde. Sırasıyla yazarsak:
1. gün: 21 Aralık 2012"de kör bölgeye giriş, tüm canlıların beden tipinin değişmesi, hiçbir elektrik aygıtının çalışmaması, tam karanlık
2. gün: Atmosfer basıncının düşmesi, herkesin kendisini şişmiş hissetmesi, Güneş"in yeterli ısıtamaması, dünya ikliminin soğuması (buzul çağı soğuğu)
3.-4. gün: Atmosferin şafak vakti gibi sönük bir ışıkla aydınlanması, foton etkisinin başlaması, foton enerjili aygıtların çalışabilir hale geçmesi, yıldızların yeniden gökyüzünde belirmeleri.
5.-6. gün: 24 saatlik gündüz devresine giriş, kör bölgeden çıkıp ana foton kuşağına giriş, tüm canlıların güçlenip zindeleşmeleri, dünya ikliminin ısınması, foton ışınıyla çalışan gemilerin uzayda yolculuk yapmaya başlaması, telepati, telekinezi gibi psişik yeteneklerin ortaya çıkışı (uyanış, süperbilinç).
Kısaca, foton kuşağı dünya"daki tüm yaşam için çok büyük bir faydası olan, yüksek enerjili fotonlardan oluşan devasa bir kemer. Güneş sistemimiz bu kuşağa girdiği zaman tekrar çıkması 2000 sene sürecek. Foton Kuşağı (Manaşik Halka) kendi etrafındaki dönüşünü 25.860 yılda bir tamamlamakta ve güneş sistemimiz her bir 10.500 yılda bir foton kuşağına girmekte. Foton kuşağı torus şeklinde (araba lastiği biçiminde) bir kemer ve bunun kalınlığı (çapı değil, kemerin kalınlığı) 2000 ışık yılı. Önemli bir husus elektrikli hiçbir aygıtın ise foton kuşağına girildikten sonra hiçbir şekilde çalışmaması. 2000 yıl boyunca sürecek olan safhada elektrik enerjisi ile çalışacak araca ihtiyaçta olmayacak zaten. Çünkü süperbilinç halinde olma hali ve foton enerjisi kullanabilecek teknoloji ile elektrik enerjisini kullanmaya ihtiyacımız olmayacak.
Foton kuşağı (Photon Belt) konusunda daha detaylı bilgi için Virginia Essene"nin "Galaktik İnsan" kitabını tavsiye edebiliriz."""
Metin Alıntıdır
O günün özelliği nedir?
Maya takviminin 21 Aralık 2012'de bitmesinde ne var diye soruyor olabilirsiniz. Aslında bu tarih tespit edildikten sonra araştırmacılarında kafasına takılan soru buydu. Ve ilk akla gelende, astronomide bu kadar ileri bir toplumun bu tarihide bir astronomik oluşumla ilişkilendirmiş olma olasılığıydı. Bu yönde yapılan araştırmalar bu fikrin doğru olduğunu ortaya koydu.
Bilindiği gibi 21 Aralık tarihi yılın en kısa günüdür. John Major Jenkins, 21 Aralık 2012’de gökyüzünde oluşan astronomik konumların, oldukça sıradışı birleşmelere işaret ediyor. Bunların en önemlisi, gezegenlerin ve Ay’ın üzerinde hareket ettiği, “Ekliptik” olarak adlandırdığımız “tutulum çemberi”nin, tam 21 Aralık günü Samanyolu’nun dünyadan görülen ekvatoral çizgisiyle kesişmesi. Bu kesişmenin, modern astronomik ölçümlere göre "galaksimizin merkezi” olduğu belirlenen noktada (süper karadeliklerden biri olduğu düşünülüyor.) gerçekleşmesi, bu tarihi daha da ilginç kılıyor. Ama daha ilginci, 21 Aralık günü Güneş’in de tam “gündönümü” sırasında bu noktayla aynı hizaya gelmesi. Astronomik deyişle “Gündönümü Güneşi”, Ekliptik ile Samanyolu kuşağının “galaksi merkezi” olduğu belirlenen noktayla aynı hizada kesiştiği koordinata yerleşiyor.Bu birleşim, Mayalara göre, “Güneşler” olarak adlandırdıkları devrelerin beşincisinin noktalandığı anı belirlemekte.Maya kozmogonisine göre, dünyanın geçmişi, 13 Baktun’luk (aşağı yukarı 5125 yıl) devrelerden oluşur ve bunların her birinin bitimi, dünya için radikal değişimler ve büyük yenilikler içerir.
İçinde bulunduğumuz devre, Mayalara göre beşinci ve son devredir ve 13.0.0.0.0 tarihinde son bulacaktır. Bizim takvimimize göre sözü edilen bu tarih, 21 Aralık 2012’ye denk gelmektedir.
Mayaların bugüne ilişkin öngörüleri,efsaneleri veya kehanetleri ise gerçekten çarpıcı. Buna geçmeden önce bir bilgiyi daha vermek gerekli. İçinde bulunduğumuz galaksi milyonlarca yıldıza sahip olmasına rağmen, galaksimizin merkezi olarak gösterilen nokta yıldız miktarının gayet seyrek olduğu bir nokta. Yaklaşık 25,800 yılda toplam 4 kere (dünyanın presession süresi) galaksi merkezimizle,
1- " A door into the heart of space and time will open" , Zamanın ve uzayın kalbindeki kapı açılacak
2- " The cosmos will be reborn or recreated " , Evren yeniden doğacak, yeniden yaratılacak
3- " We will reach the Zero Point of the process - a moment of collective spiritual birth " , Döngünün sıfır noktasına erişeceğiz, toplu ruhsal doğuş anı
4- “…our basic orientations will be inverted. On the level of human civilization, our basic assumptions and foundation values will be exposed, and we will have the opportunity to embrace values long since driven under the surface of our collective consciousness”
Bizim basit doğamız ters yüz olacak.
Aslında tek önemli tarih 21 Aralık değil 2012 yılı için. Mayaların astronomi birikimlerinde , Boğa takımyıldızındaki Pleiades grubunun ayrı bir önemi var.
G Bu yıldız grubunun gökyüzünün tepe noktasından (“Zenith” noktası) geçişi, Mayalar için önemli bir olaydı ve genellikle Tzolkin ile Haab’ın son günlerinin çakıştığı 52 yıllık dönemin sonunda yaşandığı için de fazlasıyla önemsenirdi. Monte Alban’dan İzapa’ya dek birçok kentte, gökyüzünün tepe noktasını gözlemlemek için hizalanmış şaftlara sahip yapılar bulunmuştur.
Bu gözlem noktalarında başını yukarı kaldırıp belli bir anda daracık şafttan gökyüzüne bakan gözlemci, yalnızca Zenith noktasını görürdü. Meksika’nın güneyinde, İzapa’nın bulunduğu paralel üzerinde Güneş – Pleiades buluşması, presesyon etkisinden bağımsız olarak her yıl, ilkbahar ekinoksundan 61 gün sonra gerçekleşir.
Günümüzde bu tarih, Güneş’in Boğa Burcu’na girdiği 20 Mayıs tarihine denk gelmektedir. Bu buluşma Zenith’te gerçekleşirse? Mayıs 2000'deki gezegen dizilimini hatırlayacaksınız. Ama ondan çok daha önemli birşeyi çoğunluğumuz bilmiyoruz Mayalarca önemli olduğu yeterince vurgulanan gün, Güneş – Pleiades – Zenith buluşmasıdır ve bu astronomik olayın gerçekleşme tarihi de 20 Mayıs 2000’dir. Mayalar, 13 Baktun’un hemen öncesine denk gelen bu astronomik buluşmayı, bir sürecin başlangıcını işaretlemek için kullanmışlardı
Ünlü Kukulkan piramidinin tepesinde, doğrudan Zenith’e yöneltilmiş, çıngıraklı yılan kuyruğu biçiminde bir sütun yer alır. Çıngıraklı yılanın kuyruğundaki “çıngırak” işaretleri, Maya kültüründe Pleiades’in simgesidir.
Çıngırağın biraz aşağısında, “Ahau yüzü” olarak adlandırılan bir kabartma vardır ve bu da, Güneş’i simgelemektedir. Bir bütün olarak Kukulkan piramidinin tepesindeki şekil, Güneş – Pleiades – Zenith buluşmasına işaret etmektedir yani.
YHIZLANIŞI HİSSEDİYOR MUSUNUZ?
Çağların değişimi başladı...
Kadim kehanetler bunu daha önceden bildirmişti. Yerli gelenekler onurlandırdılar. Dünya içinde gerçekleşen değişimler, uyuma düzenlerinizi, ilişkilerinizi, bağışıklık sisteminizi düzenleme yetinizi ve zamanı algılayışınızı etkilemekte. 2000 sene önce belirtilmiş, bizi bedenimizde olağanüstü değişimleri kabullenmeye hazırlayan bir inisiyasyon yaşıyoruz. Bu değişim şu anda gerçekleşmekte.
Dünyanın rezonansı (Schumann Resonance) binlerce yıldır 7.4 Hz.’di. 1980li yıllardan beri 12Hz’e ulaştı. Bu, bugün yaşadığımız 24 saatin eski zamanda 16 saate eşit olduğunu göstermektedir. Zaman hızlanıyor.
Kutup Değişimi
Bir grup astrofizik ve jeofizik uzmanının, bilgisayar uzmanlarıyla
beraber yürüttükleri araştırma sonucu sıradışı bir olayın 2012'de
başımıza gelme olasılığı olduğunu ortaya koymuş.
Bahsi geçen konu hakkında bilgisi olmayanlar için izah edersem...
Bildiğiniz gibi Güneş'in ortalama 11 yıllık periyodlarda (ve son
zamanlarda yapılan araştırmalarda 180 yıl civarında ikinci bir döngü
daha var) aktivitesi zirveye çıkıyor. Kuvvetli patlamalar ve güneş
lekeleri bu dönemde en yoğun zamanında oluyor. Son zirve dönemi 2000-
2001 yıllarındaydı. Ancak bu dönemden bu yana düşüşe geçmesi gereken
aktivite tam aksine az miktarda bir düşüşten sonra yatay bir düzey
tutturmuş durumda. Yani bir sonraki zirve döneminin çok daha şiddetli
olabileceğine dair bir işaret olabilir.
Bir sonraki zirve noktası ise 2012 yılına denk düşüyor. Yukarıda
bahsettiğim araştırmanın da kilit noktası burası. Eğer bilgisayar
ortamında yapılan teorik modellerin sonuçları doğruysa 2012 yılı
civarında bizi bir Manyetik Kutup kayması bekliyor.
Bu olay ortalama 200,000 yılda bir gerçekleşen, ancak bir önceki
kaymanın 780,000 yıl önce olduğu bilinen bir olay. Mıknatıslardaki
güney ile kuzey'in yer değişmesi olayı kısaca. Ancak bu bir anda
başlasa da, bir günde biten bir olay değil. Manyetik yapının tekrar
dengeye gelmesi ortalama 3000 yıl kadar sürüyor(muş).
Bu olayın nasıl olacağına dair bulgularda, + ve - kutbun, bu olay
başlamadan önce diğer yarı kürede adacıklar mantığıyla bölgeler
oluşturması ve genel manyetik güç kaybı oluşturması, olduğu tespit
edilmiş durumda. Dünya'da ise son 300 yılda genel manyetik kutup %20
oranında zayıflamış durumda. Bu Antartika ve Güney Amerika’da, yani
ozon tabakasının delik olduğu yerde %40 lara kadar çıkıyor. (yani
ozon tabakasının asıl delinme nedeni olabilir)
Fazla uzatmadan sonuçlandırırsam, bahsi geçen araştırma bu olayın
2012 yılında gerçekleşeceğini ortaya koyuyor.
Yani güneş'in aktivitesinin en güçlü olacağı zamanda bir kutup
kayması. Aynı araştırma sonucuna göre bu olay milyonlarca yıl önce
olduğu ortaya çıkıyor.
Güneş aktivitesi zirvesinde ve Manyetik kutup yer değiştirirse ne
olur?
Manyetik kayma demek, dünyanın manyetosferinin, yani manyetik
kalkanının bir süreliğine kapalı olması demek. Güneş'ten veya uzaydan
gelecek her türlü etkiye açık olacağız demek.
Güneş'ten gelen zararlı ışınlar ve kozmik ışınlar direkt dünya
yüzeyine ulaşacak. En basit sonucu milyonlarda kanser vakası.
Diğer olası sonuçlarından biri, dünyanın manyetik alanı etkin
olmayacağından meteor gibi cisimlerinde yönlerinin dünya tarafından
değiştirilemeyeceği, zam tersi çekileceği olasılığı...
Dünyanın yer çekimine etkisi tahmin edilememekle beraber, volkanlar,
depremler vs.. gibi olayların zirve yapacağı tahminlerden biri.
EĞER GERÇEKLEŞİRSE, küresel bir felaket bizi bekliyor demektir... En
kötü senaryoda Tek kurtuluş olasılığı, yüzeyin altında yaşamak veya
başka gezegene gitmek var. 3000 yıl süreyle...
DÜNYANIN DEĞİŞİMİ
Dünyanın kalp atışı kabul edilen bir elektromanyetik rezonans vardır. 1954 ten beri bilinip, ölçülen bu değer, bulucusu Alman fizikçi Schumannın adıyla anılan, Schumann Rezonansı olarak, SR simgesiyle anılır ve Dünya yüzeyi ile 55km. lik atmosfer sonrasındaki iyonosfer arasındaki bölgede ölçülmektedir.
Dünyanın bu kalp atışı, Güneşin düzenli 11 yıllık aktivasyon periyotlarına göre periyodik değişimler göstermesine rağmen, zannedilen o ki güneşin düzen dışı büyük patlamalarından doğan bir değişim geçirmektedir (Mayaların dediği gibi 2012 de kıyamet Güneşten gelecek). Bilim tarafından farkedildi ki bu rezonans, bu kalp atışı dramatik bir biçimde artmakta. Yıllar yılı 7.8 değerini koruyan ve yıllar içerisinde yükselen bu değer, bugün 12 devir/sn ye ulaşmıştır. 13 devir/sn lik değer zero point olarak anılır ve Dünyanın dönmesi bu değere ulaştığında duracak ve Dünya tersine dönmeye başlayacak. Ayrıca Dünyanın manyetik alanı da buna ters orantılı olarak azalmakta ! Son 4000 yıldaki değerler neredeyse son 4 yılda yarıya inmiş durumda !...
Ve bir magnetik tersliğin gelmekte olduğu bildiriliyor. Hatta seller, fırtınalar ve acayip hava şartları bu sebebe bağlanıyor. Ayrıca bu artıştaki hızlanma bizde, 24 saatlik bir günü, 16 saat olarak yaşanıyormuş gibi bir hissediş yaratıyor. Manyetik rezonansın 13 devir/sn. değerine varmasıyla, dönüş yönünü değiştirecek olan Dünyanın, çok uzun yıllar önce de dönüş yönünü değiştirip bugünkü yönünde dönmeye başladığı bildiriliyor. Bu değişim ile Dünyatersine dönmeye başlayıp, Güneşin batıdan doğacağı söyleniyor.
Burada bir saplama yapalım 1959 yılına dönelim ve Bedri Ruhselmana gösterilen vizyonda da söylendiği gibiDünya ekseninin yönünün değişmesi Ayrıca,
Büyük Mutasavvıf Muhiddin-i Arabî ile İnsan-ıKamîl kitabının yazarı Abdülkerim Ceylî kıyamet anlatımlarında benzer ifadelerle; Kıyametin bir başka alâmeti dahi; Güneşin battığı yerden doğmasıdır Bundan sonra tövbe kapısı kapanır ! Daha önce iman etmemişse, artık bundan sonraki imanı nefse fayda vermez!.. demişlerdir.
Ve bir başka spiritüel mesajda şu ifadeler bulunmaktadır;
Yaşanması mutlak olan bu devreye ermenize az bir zaman kaldığı ve ufkun batıdan gelişini mutlulukla karşılamaya hazırlandığınız bu günlerde; yani yakın olan bu ışık günlerinin arifesinde, insan milletinin hazır olmaya ihtiyacı vardır.
Aslında herşey bir vibrasyon yayma olayı olduğundan, en ince ve yüksek frekanslara doğru gelişen yeniçağ yapısı, kaba, düşük frekanslardan rahatsız eden etkiler almaktadır artık. Ancak, yüksek anlamlı değerlere, frekanslara daha fazla açılındığı için, çevreden gelen ses, renk, koku, manyetik alan frekanslarını daha fark edici, gönül frekanslarına, insan duygularına daha duyarlı, daha yüksek tatminleri arzulayan ve eski kaba tatminlerden artık zevk almayan yeni şuur insanı ortaya çıkmaktadır.
İnsanın titreşimsel olarak farklılaşırken, devamlı bir etkileşim içinde olduğu yeryüzü de titreşimsel olarak değişmekte ve manyetik alanı yeni insana, yeni yüksek frekans yaşamına uyumlanmaktadır. Ve yüksek insanın yeni dünyası ortaya çıkmaktadır. Yeni dünyada artık yer almayacak olan ve bunun insandaki karşılığı endişe, korku olan düşük, alçak frekans tır. İşte bu oluş döneminde üzerinde en çok çalışılması gereken de, korku ve endişeye odaklı yaşanmamasıdır
konuyla ilgili çalışan
Yıllardır bu konuyla ilgili çalışan
MOTHER SHIPTON (15. YY.DA YAŞAMIŞ ÜNLÜ İNGİLİZ KADIN KAHİN)
Mother Shipton (Şipton Ana)diyorki:
"Uçaklardan, denizaltılardan, uydu haberleşmesinden, AIDS ten ve 20. Yüzyıldaki kadın-erkek davranışlarına kadar herşeyden bahsettikten sonra,
..Ve insanlığa düşünme zamanı verilecek (20. yüzyıla kadar)
*Sonraki yüzyıl (21.yy.) yaklaşmadan işaretler görülmeyecek;(2007-2010 arası dönem yaklaşmadan alametler görülmeyecek deniliyor 2007-2010 arası volkanik patlamalar ve Büyük depremler) dünyanın alt üst olduğu zamanın geleceği hakkında
(ABD_İNGİLTERE_İSRAİL'in depremle yere batacakları hususu ) İnsan korkuyla titreyecek, o yüzyılda (21.yy.) yaşadığı için.
Yedi gün, yedi gece için, insan korkunç bir görüntü seyrediyor!
İnişler, çıkışlar aklın ötesinde, dağlar kükremeye başlayacak, depremler kentleri yutuyor, karalarda tufan, sel suları karalara saldırıyor. İnsanoğlu, çamur ve batağa gömülüyor. Okyanuslar, kıyıdan yükselecek, eski kıtalar gidecek, yenileri dirilecek, (Atlantis ve Mu kıtaları Atlas okyanusunda ve Büyük okyanusda 2011 den itibaren yer yüzüne çıkacak Avrupa,Afrika ve Asya kıyıları tsunamı dalgaları ile yok olacak.)kızgın canavar göklerden geçecek
Ve uzak bir yerde;
Bazı insanlar, Oh ne kadar az bir grup Dünyada, çok az sayıda insan kurtuluyor. İnsan ırkı yeniden başlıyor. Ve dünyada kısa bir süre geçiyor. İnsan unutuyor ve gülüyor, kendisine dönüyor. İnsan hak ettiği kaderi elde ediyor.
Atmasyon tutmasyon.
o gün gelecek birşey olmucak. olmayı bekleyenlerde
"hani lan bişi olmadı o kadar bağırdık korkuttuk milleti gaza getirdik."
yada
"lan amma kekledik milleti iyi para kırdık yok şunu sattık bunu sattık hadi havayiye gidelim dalgalarda sörf :D"
dicek... saçma ya. Kur-An'ı Kerim'in neresinde yazıyor bu.
Deccalde çıkacak mı :D
her böyle rakamsal tarihte çıkar birşeyler, milenyumdada dediler, 06.06.06'da da dediler vs. vs....
Keşke olsa değişik bir şeyler.. Hatta hemen olsa.. =)
Bu arada zaman bence de çok hızlandı; günler çok hızlı geçiyor bana göre son 4 senedir özellikle..
Valla ışıkara 2010 ile 2012 arası deprem bekliyor tek gerçek bu.
pcwordValla ışıkara 2010 ile 2012 arası deprem bekliyor tek gerçek bu.bende geçenlerde gazetede bu yılın Nisan 17'sine kadar istanbul ve çevresinde bir deprem beklediğiini okudum, aynı haberi mynet'te falanda gördüm, bakalım nolcak...
elaziglibende geçenlerde gazetede bu yılın Nisan 17'sine kadar istanbul ve çevresinde bir deprem beklediğiini okudum, aynı haberi mynet'te falanda gördüm, bakalım nolcak...Amn yarabbi Allah korusun.
bazen tüm duyu organlarımla hissettiklerime zor inanıyorum bide böyle bir teoriye mi hemen inanıyım bekleyelim bakalım...
spamdir bu 21 Aralık 2012 :D
bekleyip görelim...başka ne yapılabilir ki..bu tip asparagaslar her zaman vardı..olacak da..fazla itimat etmemek lazım diye düşünüyorum.ben de 2020 de süpergüç olacağız diyorum.sebebi yok ama öyle istiyorum..heralde bunları çıkaranlar da kıyamet hasretiyle yanıp tutuşuyor..(=..merak etmesinler..ama şuna garanti veririm er yada geç dünya hayatı son bulacak
2000 yılınada girerken böyle demişlerdi digital kıyamet olacak diye tüm bilgisayarlar bozulacak çökecek falan gibisinden işkembeden atma söylentiler vardı ama bişey görmedik bi takım kişilerin rant için ortaya attığı bi laf işte ama tutmadı. buda öyledir muhtemelen
2012 yılında dünyanın manyetik alanının yer değiştireceği söyleniyor. Doğal bir süreç, dünyada böyle bir yer değiştirme en az 4 defa olduğu biliniyor. Hatta bir tanesinin "Nuh" zamanına denk geldiği de söylentiler arasında. Dünyadaki tüm kuşlar, uçaklar, gemiler, denizler ve sıvı akımları bu manyetik alana bağlı.
En basitinden, elinize bir leğen alın ve su doldurun, bunu sürekli aynı yöne doğru çevirin, su dönmeye başlayacaktır. Düzgün çeviriyorsanız, su sıçramadan düzgün bir şekilde devam edecektir. Su o döngüye alışmışken birden ters yöne çevirmeye başlayın.
Manyetik alanların dünyadaki etkisi buna benziyor. Birden ters yöne döndüğü vakit, alpleri bile aşabilecek tsunamilerin olabileceği söyleniyor. Bunun tarihi bilinmiyor ama 2012 kehanetleri benzer bir şeyler söylediği için bununla bağdaştırılıyor.
Dünyanın manyetik alanları yavaş da olsa bir döngüde, kuşların yollarını kaybetmeleri ve depremlerin artması da bunun bir göstergesi. Ama olur mu tahminden öteye gidemez. O yüzden 21 Aralık 2012'yi sadece Maya takviminin tedavülden kalkacağı, başka bir şeyin de olmayacağı bir tarih olacağını düşünüyorum.
PcMaKeRAtmasyon tutmasyon.Aynen Kardeşime Katılıyorum...o gün gelecek birşey olmucak. olmayı bekleyenlerde
"hani lan bişi olmadı o kadar bağırdık korkuttuk milleti gaza getirdik."yada
"lan amma kekledik milleti iyi para kırdık yok şunu sattık bunu sattık hadi havayiye gidelim dalgalarda sörf :D"
dicek... saçma ya. Kur-An'ı Kerim'in neresinde yazıyor bu.
Deccalde çıkacak mı :
Yürü Be Kardeşim.
Selçuk İslamoğlu2012 yılında dünyanın manyetik alanının yer değiştireceği söyleniyor. Doğal bir süreç, dünyada böyle bir yer değiştirme en az 4 defa olduğu biliniyor. Hatta bir tanesinin "Nuh" zamanına denk geldiği de söylentiler arasında. Dünyadaki tüm kuşlar, uçaklar, gemiler, denizler ve sıvı akımları bu manyetik alana bağlı.tahmin değil gerçek bir bulgu ama mayaların takvimi bize yaramıyor ki. garibanların takvimide bitiyor bizimki hiç bitmior gittiği yere kadar. adamlar zaman belirlemiş bide şu zamanda bitecek diye.En basitinden, elinize bir leğen alın ve su doldurun, bunu sürekli aynı yöne doğru çevirin, su dönmeye başlayacaktır. Düzgün çeviriyorsanız, su sıçramadan düzgün bir şekilde devam edecektir. Su o döngüye alışmışken birden ters yöne çevirmeye başlayın.
Manyetik alanların dünyadaki etkisi buna benziyor. Birden ters yöne döndüğü vakit, alpleri bile aşabilecek tsunamilerin olabileceği söyleniyor. Bunun tarihi bilinmiyor ama 2012 kehanetleri benzer bir şeyler söylediği için bununla bağdaştırılıyor.
Dünyanın manyetik alanları yavaş da olsa bir döngüde, kuşların yollarını kaybetmeleri ve depremlerin artması da bunun bir göstergesi. Ama olur mu tahminden öteye gidemez. O yüzden 21 Aralık 2012'yi sadece Maya takviminin tedavülden kalkacağı, başka bir şeyin de olmayacağı bir tarih olacağını düşünüyorum.
mısırlılarla mayaları küçümsemiyorum ama öyle bir düşünce salaklıktır yaptıklarıyla hala insanı ürperten insanlar...
neyse olursa olsun ne yapalım ama büyük ihtimal ışıkaranın tahminleri gibi fos çıkacak
- 1
- 2