gençler!
siz anlamadan okuyor, anlamak istediğinizi okuyorsunuz.
tarafsız bir yaklaşımla ve sindirerek okuyun.
iyi bir bilgisayarcı olmanın temel şartı objektif ve stabil bir mantığa sahip olmaktır.
mesajlarımı dikkatle, kelime kelime ve anlayarak okuyun.
bilgisayarcılığı bile kuru milliyetçilik haline getirmeyin.
işin içine milliyetçilik girmesi gerekse bunu ilk önce en şiddetli yapacak insanlardanım.
burada bulunmam bile siz gençlere destek olmak.
ama başıboş sokak dili, mantıksız yaklaşımlarla bilim ve teknolojiyle bağdaşmaz. arabesk tavırlarla yaşamak
bize birşey kazandıracak olsa huzurlu ve gelişmiş bir ülkede yaşıyor olurduk, bir kamyon domates ihracına karşılık bir cep telefonu ya da laptop ithal eden ülke kalmazdık.
orda yazmışım: BİLGİSAYARCI *GEÇİNENLERİN* %99u.
geçinmekle yasal belgeli olarak öyle olmak farklı şeylerdir.
acele etmeyin, sürat felakettir.
overclocked beyinlerinizi defaulta alın.
kendinizi zeki kabul ediyor olabilirsiniz ama,
dikkat ve özen hızdan daha değerlidir.
babanızın arabasıyla sürat yapıp parçalamak kolaydır,
babanızın aldığı bilgisayarları mıncıklayarak kendini
dahi hissetmek de kolaydır.
önce, mezun olun, faydalı işler yaparak para kazanın, kendinize bakmayı öğrenin, sonra kendi kazandığınızdan artırabildiklerinizle artı değerler yaratıp onunla gurur duyun.
türkiyede bilgisayarcı geçinenlerin yüzde kaçının bilgisayar uzmanlığı eğitimi ve de bu eğitimden kaynaklanan yetki ve sorumluluk diploması var hiç incelediniz mi?
türkiyede bilgisayarcılığın yasal bir yetki ve sorumluluk takibi yapılıyor mu?
kaç tane müşterisinin ramini ekran kartını çalan, değiştiren bilgisayarcı ortaya çıkarılıyor cezalandırılıyor.
ya da yarım yamalak ucube yazılımlarla müşteriyi aldatıp maddi ve manevi zarara uğratan kaç vurkaççı firma ceza alıyor?
görüyorsunuz adam yeni bilgisayar alıyor ya da toplatıyor, ertesi gün arızalı diye buraya yazıyor. aldığı yere güvenmiyor, uğramıyor bile.
ben mühendislerin bile bilgisayarından ram çalan, eksik ramle satan firmaları çok gördüm. bilgisayarcı dükkanlarından bile değil, firmalardan bahsediyorum.
ulusal yanlışları görmezden gelmek sizi milliyetçi değil, vatanhaini yapar. benim ne bildiğim ne kadar bildiğim, ne havası attığıma kafa yormayın. piyasada çalışmıyorum. maddi bir çıkarım yok. mesleğimi de hiçbir zaman para veya kariyer odaklı yapmadım.
benim söylediğim şeyleri ispatlayacak tonla delilim var, peki sizin çürütecek deliliniz var mı?
bu alınganlık ve yanlış anlama, üstüne alınma hastalığı halkın çoğunda var. gözünüzün içine bakarak yalan söyleyip sizi canım köylüm işçim diye aldatan, suç makinesi psikopatları sürekli aranıza salan hasta insanlara hoşgörüyle yaklaşırken, %60ımız aptal diyen subaylıktan atılma bir yazarı tu kaka yapabiliyorsunuz. adam doğrudan kendini %60 görüyor. çünkü bastırılmış bir aptallık duygusuyla yaşıyor, ortaya çıkarılması onu sinirlendiriyor.
ruh sağlığı bozuk bir toplum ne bilim yapabilir ne teknoloji. her gün tarfikte birbirini ezer, adliyede birbirini bıçaklar, maçta kavga çıkarır, ona buna tecavüz edip öldürür, örtünerek ya da soyunarak tatmin olmaya çalışır, lüks içindeki patronu ayda milyonlar, sürünen işçisi 400ytl kazanır...
sosyal sistemde de yanlışlar doğruları götürür. yani problemli insanlar normal insanların tüm verimini yok eder.
memlekette onca sorunlu ve konuşmasını bile bilmeyen insan varken kalkıp beni suçlamanız ve hedef yapmanızı düşünmeniz lazım.
linda
neyse okudum mesajlarınızı. valla yazmadan edemedim. abartılacak bir konu yok. ben daha taytay da edecek seviyede de değilim sizin yanınızda. birincisi alınmaya gerek yok aslında. ikincisi bir şey anlatırken bilgisayarcıların % bilmem kaçı bilmez ifadesi biraz gurur içeriyor. ben zaten bilmediğim için rahatım. ama yeri geldiğinde bildiğim bir şey olursa nasıl yaptın diyene benim işim bu diyorum.espriyle karışık kendi çapımda havamı atıyorum. gelelim %99 ifadesine.dünyada 100 tane bilgisayar bilen var da sanki bunlardan sanki biri SDU gibi alğılanmış. arkadaşın alınmasına gerek yoktu. neden kendinizi 99 içinde görüyorsunuz da 1 lik grupta görmüyorsunuz.ona şaşırdım. belki sizde de biraz gurur ve kibir var.ALİBABA da belli var sizde de kesin kendini büyük görme var. netice de bilen havsını basar. kim ne derse