Dune isimli adventure oyununun devamı, oyun dünyasında çok şeyleri değiştirdi. Çok çok iyi bir oyun sayılmazdı, ama önündeki yıllar boyunca vazgeçilmeyecek bir türü yaratan bir oyundu Dune 2; RTS. Warcraft gibi bazı oyunlarla en popüler türler arasına giren RTS, piyasanın onlarca Warcraft taklidi kaynadığı bir zamanda yerinden sarsıldı. Daha önce pek oyun tecrübesi olmayan, yeni bir firmanın eseri olan bu oyun kısa zamanda tüm dünyayı etkisi altına alan bir salgın olmuş, devası da internet cafelere saldırıp gerçek rakipleri yok etmek olmuştu. Oynadıkça daha da oynanan, çılgınlık haline gelen bir oyundu bu. Oyun dünyasına hem yepyeni bir star, hem de yeni bir klasik kazandırmıştı; o oyun Age of Empires'tan başkası değildi.
Ensemble Studios'un ilk yapımı olan Age of Empires'ın efsane olması uzun sürmedi. Sanırım yapımcılar da oyunu tasarlarken bunun bilincindeydi –ki çok geçmeden ek paketler ve 2. oyun karşımıza çıktı. Age of Empires, Karanlık Çağ'dan Roma'nın çöküşüne, ve Orta Çağ'a kadar kronolojik bir biçimde sıralandı. Şimdi de sıra Endüstri çağında...
İlk oyunda Karanlık Çağ'ı, Rise of Rome'da Roma tarihini ve Age of Kings'te Orta Çağ'ı işleyen seri, 3. oyunda 1500-1850 yılları arasını hedef alıyor, ancak farkı bir mekanda. Genel olarak Avrupa ve çevresinde geçen seri, bu sefer oyunlarda pek karşımıza çıkmayan kolonileşmekte olan Amerika'yı merkez alıyor. Age of Kings'in kaldığı yerden devam eden Age of Empires III, Amerikan yerli halkının koloni yarışındaki Avrupa devletleriyle olan savaşını ele alacak. Keşif çağında "yeni dünya" olarak adlandırılan Amerikan kıtasının tarihsel gelişimine Age of Empires III ile yakından tanık olacağız.
Age of Conquerors'tan sonra Age of Mythology ile seriden az da olsa uzaklaşan ve farklı bir şeyler deneyen Ensemble, seriyi yeniden canlandırmak ve tarihsel gelişime devam etmek adına Age of Empires III projesine başlamış. Pek çok açıdan oldukça başarılı bir oyun olan Age of Mythology, Age of Empires III'ün de altyapısını hazırlamış. Hepsinden önce AoE III'te kullanılan motor AoM'ye dayanıyor, ve AoM'de kullanılan pek çok güzel özellik de efsanevi seriye entegre edilmiş. Gayet tabii ki bütün özellikler katılmamış, tanrısal güçler gibi. Aslına bakarsanız yapımcılar bu özelliği de AoE III'e kattıklarını söylüyorlar, fakat güzel olmadığını, serinin mistik ve gerçekçi havasını bozduğunu düşündüklerinden dolayı kaldırmışlar. Yani Age of Mythology'de, Age of Empires atmosferine uygun ne gibi güzellik varsa AoE III'te de yer alacak diyebiliriz.
Ensemble, ilk 3D denemesini Age of Mythology'de gerçekleştirdiğinden dolayı Age of Empires III'ü yapıca fazlasıyla oturmuş ve olgun bir oyun olarak bekleyebiliriz. 3D'ye ilk kurban olarak Age of Mythology'yi seçen ekip (böyle kurbana can kurban..?!?), ekran görüntülerinden de görebileceğiniz üzere piyasadaki en sağlam görsellikteki strateji oyunundan daha da güzel görünen bir oyun yaratmış. Bu konuda da hayli iddialı olan Ensemble, hiçbir oyunun (muhtemelen strateji oyunları için konuşuyor) bu kadar güzel görünmediğini eklemiş. Shader 3.0 ve Directx 9.0c uyumlu bir motora sahip olan oyun, Directx 9'un nimetlerinden de sonuna kadar faydalanıyor. (bknz. yansıma ve su efektleri) Velhasıl kelam, Age of Empires III'ü maksimum görsellikte oynayabilmek için bir adet Alienware sahibi olmanız gerekecek
Serideki en büyük değişiklik sanırım hikaye akışındaki değişimdir. Önceki oyunların aksine Age of Mythology tarzında bir hikaye anlatımına sahip olacak olan oyun, sizi seçtiğiniz ülkeye göre bir hikaye akışına oturtacak ve tüm istediklerini size çaktırmadan gösterecek. 24 civarında hikayeye sahip olacağı belirtilen oyunda bölümleri bağlayan ara sahne ve sinematikler, oyun içi motorla yapılıyor olacak. (Age of Mythology'deki gibi) Bu bağlamda hikaye bazında oyunun Age of Kings'ten daha çok AoM ile ortak yanı olduğunu söylemek mümkün.
Age of Empires III, 8 adet uygarlık sunuyor. Bunların hepsi henüz açıklanmıyor olsa da 3'ünün Fransa, İspanya ve İngiltere olduğu biliniyor. Bu ülkelerin gerçekteki gibi durumda olmalarına yapımcılar çok dikkat ediyor. Örneğin İngilizler ekonomik olarak oldukça gelişmişler ve köylüleri de çabuk çıkarabiliyorlar. Buna karşılık Fransızlar, yerli halk ile daha kolay birlik olabiliyor, ve aynı zamanda atlı birliğe dönüşebilen Coureur isminde özel bir köylü birliğine sahip. İspanyollar ise ulaşımdaki gelişmişliklerine istinaden Avrupa ile daha kolay iletişim kurabiliyor. Peki Avrupa ile iletişim kurmanın faydaları neler? "Homeland" olarak addedilen bu unsur da oyunda önemli yer tutuyor; evinizde, yani Avrupa'daki gelişmeler birebir olarak kolonilerinize yansıyacak AoE III'te. Teknoloji ağacının önemli bir parçası olan homeland'de, yaptığınız bütün gelişmeleri Amerika'da da yapabiliyorsunuz; yani kolonilerinizde liman yapma imkanınız yoksa bunu homeland'de geliştirip, kolonilerde yapabiliyorsunuz. Bu açıdan Age of Empires III, bize farklı bir yapı sunacak.
Keşif çağında barutun icat edilip mertliğin bozulmasından yola çıkarak yapımcılar, ülkelerin sahip olduğu birimleri kökten değiştirmiş. Eski taş-kağıt-makas mantığını kullanan oyunda, her silahı olan birim aynı güce sahip değil kesinlikle. Skirmisher birlikler uzaktan keskin nişancılık yaparken musketeer gibi piyade birlikler de hızlı bir şekilde savaşa girişecekler. Skirmisher birliğinin atış tutturma olasılığı hayli yüksek, ve uzaktan ateş ettiği için korunma potansiyeli de bir o kadar yüksek, fakat çok yavaş hareket ve ateş etmeleri onları yeri geldiğince dezavajtanlı kılıyor. Musketeer birliklerinin ise hızlı davranmaları avantajları, fakat onlar da çabuk ölüyor. Yani her birimin avantajı olduğu gibi birtakım dezavantajları da var ve bu yapı, taş-kağıt-makas mantığının başarıyla işlenmesine olanak tanıyor.
Tüm oyun boyunca silahla mücadele de etmeyeceğiz, orta çağ dolaylarında kılıç ve ok hepten rafa kalkmamıştı. Ama araştırmanın da büyük önemi var, zira kılıçlı bir birlik silahlıların yanına yaklaşamıyor. Age of Empires III'ün askeri alanda bir diğer farklı yönü de ağır silahlara farklı bakış açısıyla bakması. Age of Kings ve Mythology'de top ve bunun gibi ağır babalar, genelde sadece kuşatmalar ve bina yıkmak için kullanılırdı. Age of Empires III'te ise bu tarz silahlar, gerçek savaşlarda da kullanıldığı gibi ayarlanmaya çalışılmış. Örneğin mancınıklar artık sadece duvar yıkmaya değil, seller gibi üzerinize akan düşmanın ayağını yerden kesmek için de kullanılabiliyor. Aslına bakarsanız bu silahlar eskiden de bu yönüyle kullanılabiliyordu, ancak çok efektif sayılmazdı. AoE III'te ufak değişikliklerle bu tarz silahların kullanımı daha önem kazanmış.
Mancınıkların atışları da oyunun bir başka elden geçirilen özelliğini vurgulayacak; gerçekçi fizikler. Evet, strateji oyunlarında görmeye pek alışmadığımız fizikler yer alacak Age of Empires III'te. Büyük topların ahenkli vuruşuyla yer sallantısının yanı sıra çevredeki piyade askerler, savaşa bir süreliğine hava birliği olarak devam edecekler. Sağa ve sola savrulacak olan askerler suya düşerse boğulacaklar. Ragdoll fiziklerine sahip olan oyunda her birim, gerçekçi biçimde ortalığa savrulup düşecek. Ayrıca binaların yıkılma sahneleri de özenle hazırlanıyor, örneğin binanın çatısına denk gelen bir mancınık ateşi, çatının savrulmasına, düştüğü yerdeki askerlerin de ezilmesine sebep olacak. Kısacası çok gerçekçi bir savaş arenası bizleri bekliyor!
Dünyada 16 milyondan fazla satmış, onlarca ödül kapmış ve stratejilere gerçek anlamda yön vermiş olan efsanenin adına yakışır bir oyun geliyor arkadaşlar. Görsel olarak gözleri şaşı etmeye yeten ekran görüntülerinden de bu fazlasıyla anlaşılıyor. Oyunun tek kişilik kısmı bitince de yıllar boyu yarışmalarda da boy gösterecek olan çoklu oyuncu kısmı olacak, fakat ne yazık ki yapımcı bu konuda pek bilgi vermiyor. Yalnız işin bir tek kötü kısmı var, 2005'in 2. yarısına kadar bekleyecek olmamız!