Facebook'a nasıl kayıt olunur?
Facebook'a üye olmak son derece kolay; öncelikle siteye girdiğinizde yeşil kutuda yazan SIGN UP seçeneğine tıklayın, sonra Full Name kısmına adınızı soyadınızı yazın, e-mail kutucuğuna e-mail adresinizi, create password kutucuğuna yeni belirlediğiniz güvenli bir şifreyi ve confirm password kutucuğuna demin belirlediğiniz şifrenin aynısını yazın, Date Birth kısmında da gg/aa/yy şeklinde doğum tarihi bilgilerinizi girin, Security Check kısmına geldiğinizde Text in the box kutucuğuna hemen yukarısında gördüğünüz sayı ve harfleri eksiksiz girin ve en alttaki "I have read and agree..." şeklinde başlayan cümlenin başındaki kutucuğu işaretleyin. Bu adımdan sonra siz de artık bir facebook üyesisiniz.
Facebook Grup Üyelikleri:
Belki bilmeyenlerimiz vardır, o yüzden açıklama gereği hissediyorum: Biliyorsunuz, Facebook'ta yaygın olan bir şey de grup üyelikleri. Her çeşit grup üyelikleri (saçma ya da değil farketmez) her isteyen açabiliyor. Ve ne olduğunu belli olmayan, ya da bunu anlamadan yükleyen pek çok facebook kullanıcısı var. Oysa bu çok yanlış; gereksiz kirlilik oluyor o ayrı ama daha da önemlisi şu: Grubu kuran kişiye admin diyoruz. Admin olan kişi gruba üye olan herkesin üyelik bilgilerini, resimlerini her şeyini görme hakkına sahip; ve bu hakkı da gruba girerken (APPLİCATIONS) yani uygulamaları yüklemen önce kabul ediyorsunuz. Buna dikkat etmenizde fayda var. Alakalı alakasız bir sürü gruba üye olurken bilgilerinizin de karşıdaki admine açıkça verildiğini sakın unutmayın.
Facebook ve Güvenlik
Arkadaş Facebook'la ilgili gözlemlediklerimi sizlerle paylaşmak istediğimden bu yazıyı kaleme almaya karar verdim; sabredip okuyanlara şimdiden teşekkürler.
Artık dünyada ve özellikle Türkiye’de fenomen haline gelen Facebook’a bu yazımı ayırmak istiyorum.
Daha 1 aya kadar varlığından haberimin olmadığı bir sosyal ağ’dı Facebook. Peki nedir bu Facebook? Neden bu denli ilgi görüyor? Öncelikle daha evvelki sosyal ağları hatırlamamız lazım; bunlardan en akılda kalanları şüphesiz Yonja, MySpace ve Xqua. Ancak hemen hiçbiri Facebook’un başarısına ulaşamadı. Facebook’un kendine has bir dili var aslında, diğer sosyal ağlardan onu ayıran pek çok özellik var. Bu ağla ilgili anlatacak gerçekten öyle çok şey var ki neresinden tutsanız sayfalar dolusu yazı yazabilirsiniz.
Facebook’un çıkış amacı bir üniversitelinin sadce kendi okuduğu (bir Amerikan üniversitesi) okulda arkadaşlarıyla sosyal ağ kurmaya çalışmasıyla bu site kurulmuş, daha sonra diğer Amerikan üniversitelerine yayılmış ve sadece üniversiteli olanlar facebook’a üye olabilmişler(örneğin @..edu adresi olanlar). Daha sonra bu üniversiteli sınırlaması da kalkmış ve yaş sınırı getirilmiş (13 yaş altı olanlar kayıt olamıyordu). Daha sonra ise tüm dünyada hızla yayılmaya başlamış ve bugünkü halini almış. Bugün 60 milyondan fazla Facebook kullanıcı var ve bu rakamın yaklaşık 1,5 milyonu Türkiye’den geliyor. Türkiye’den kayıt olanların oranını anlamak için Facebook raportörü olmak gerekmiyor; her ülkenin kendine has Network’ü var, Turkey Network’e girenler üye sayısının zaten 1 milyonun üzerinde olduğunu rahatlıkla görebilirler. Anlaşıldığı üzere Youtube gibi Facebook da çok dar amaçlı kurulmuş ama sonra zamanla amacının dışına çıkıp bir fenomen haline gelmiş. Facebook’un bu denli yaygınlaşmasının şüphesiz pek çok nedeni var; bunların başında insanların gerçek hayatta başaramadıkları sosyalleşmeyi sanal alemde de olsa yapabilmeleri, en azından bunu hissetmeleri önemli bir etken. Arkadaş listesini kabarık tutmaya çalışan ve bir merhabası bile olmayanı listesine ekleyen zihniyetin doğrusu nasıl sosyalleşebildiğini benim mantığım almıyor.
Facebook biraz da magazinel bir yanı var aslında; arkadaşlarının ne yaptığını merak edenlerin yerinden hiç kımıldamadan Facebook sayesinde neler yaptıklarını görebilme olanakları var; arkadaşları resim eklediklerinde ya da mesajlar gönderdiklerinde bunu rahatlıkla görebiliyor kullanıcı ve bu da merak duygusunu baya bi tatmin ediyor. Normal hayatta, okulda ya da başka çevrede doğru dürüst muhabbeti olmayan, selamı sabahı dahi bulunmayan, sadecde yüz tanıklığı olan insanları bir kişinin arkadaşı diye listesine eklemesi de ilginç doğrusu. Bu da ayrı bi tartışma mevzusu sanırım.
Facebook’un en büyük faydası genelde şöyle lanse ediliyor: Eski arkadaşlarınızı, aradıklarınızı kolayca bulabilmeniz! Aslında doğru bir iddia, zira çevremdeki hemen her Facebook kullanıcısı eski bir arkadaşını ya da aradığını bulabilmiş, hatta bazılarında bu sayı bayağı da fazla. Ama bunca zaman sonra o arkadaşını bulunca Cem Yılmaz’ın da dediği gibi ne konuşacaksınız ki? Merhaba-merhaba, neler yaptın görüşmeyeli bunc a sene geçti... O yabancılaşmıştır artık, onunla paylaşımda bulunmayalı ne çok zaman olmuştur, ama yine de insanlarda ben de dahil bir meraktır gidiyor; bulunca ne olacak yani? Belki de eski günleri arıyoruz, dolayısıyla eski arkadaşlarımızın şu anda ne yaptığını en azından merak ediyoruz. Gördüğünüz gibi aslında Facebook tamamen merak ve statü duygularını tatmine dayanan bir araç gibi görünüyor.
Ancak bu kadarla kalsa iyi... Facebook’un zararı faydalarını konuşmaya yer bırakmıyor bile. Öncelikle Facebook hesabı aldıysanız bu hesaptan asla ve katiyen kurtulamayacağınızı söylemek zorundayım; facebook hesabınızı en fazla DEACTIVE (yani pasif) konumuna getirebiliyorsunuz ki deaktif olan bir üyelik aktif de olabilir akabinde. Yani siz hesabınızı kapatmak istediğinizde en fazla hesabınızı pasif duruma getirebiliyorsunuz. Hesap pasif olduğunda kolayca tekrar aktif etmek de mümkün, bunun için log-in olmak yeterli. Facebook’a üyelik bildiğiniz üzere ücretsiz; ancak görüyorsunuz ki bunun üye olanlara aslında ağır bir maliyeti var; o da hesap bilgilerinin kullanım hakkının tamamen Facebook’a devrettiğiniz gerçeği. Bu bilgileri silemediğiniz için de Facebook zamanı geldiğinde dilediğince bu bilgileri kullanabilir; geçenlerde de bu yönde bir haber duyduk: Facebook istediğinde üye bilgilerini reklam sitelerine vs yerlere belirli bir ücret karşılığında verebileceğini açıklamıştı. Başka bir haber de şöyleydi: Facebook’da güvende değilsiniz; çünkü verdiğiniz ufak birkaç bilgiyle bile sahte kimliğinizi çıkarabiliyorlar! Haber bu kadar net ve acı bir gerçeği dile getiriyordu: Yani basitçe doğum tarihinizi, yerinizi yurdunuzu profilinize eklediğinizde gelecek olası tehlikenin boyutunu varın siz düşünün.
Facebook’a üyeyseniz ya da olacaksanız mutlaka almanız gereken önlemleri bilmelisiniz. Facebook şu an için İngilizce dilinde hazırlanmış bir site. Dolayısıyla ayarlarını bilmeniz ve değiştirmeniz için az da olsa bu dili bilmeniz gerekiyor; ya da bir yerden yardım alarak da bu ayarları yapabilirsiniz. Facebook’ta öncelikle sizin isminizi aradıklarında sizin profilinizi herkesin görmesini engellemeniz gerekiyor; yani sizin arkadaş listenizde olmayan birinin sizin bilgilerinizi görmesini engellemelisiniz; bunun için Privacy ayarlarına girmeli ve gerekli ayarları yapmakla işe başlamalısınız. Bunun yanında View Friends seçeneğine de azami dikkat etmeniz gerekiyor: Sizi arayan herhangi bir Facebook kullanıcısı sizin arkadaş listesinizi ve kişileri görebilir; ancak ufak bir ayarla arkadaş listenizin dışında kimsenin sizin arkadaşlarınızı görmemesi mümkün. Limited Profil (Sınırlı Profil) ayarı da çok önemli; zira arkadaş listenizde olan birinin sizin bazı özel bilgilerinizi görmemesini isteyebilirsiniz; bu gibi kişilere özel limitli tarifeyi uygularsanız başınız ağrımaz. Tüm bu ayarlar Facebook’la log-in olduğunuzda en yukarıda sağda göreceğiniz Privacy (Gizlilik) sekmesinde bulunuyor.
Bir başka bahsedeceğim konu da daha evvel dile getirdiğim dil sorunu. Türkiye’de 1,5 milyon kullanıcısı bulunan Facebook ingilizce olmasına rağmen nasıl bu kadar Türk’ü çekebildi diye düşünebilirsiniz. Doğrusu artık bazı ingilizce kelimelere öyle aşina olduk ki hiç bilmeyenimiz bile bu kelimeleri tanır hale geldiler; ne de olsa bilgisayar kullanmak ve internette sörf yapmak az da olsa ingilizce bilgisi gerektirir. Ancak İngilizce olan Facebook’un bu dilden bihaber olanlar için kapalı bi kutu olduğunu söylemek yanlış olmaz; özellikle yukarıda bahsettiğim gibi Privacy ayarları yapılmadığı takdirde gerçekten Facebook çok tehlikeli bi hale gelebilir kullanıcı için; buna dikkat etmek gerekiyor. Şimdi zararsız gibi görünen bu sosyal ağın ileride başınızı ağrıtmaması için kendi çapınızda gerekli önlemleri almanız yerinde olur.
Facebook da sansüre uğrayan yani yasaklanan sitelerden biri olma yolunda hızla ilerliyor bu arada; Suriye’de güvenlik nedeniyle Facebook sitesine giriş yasaklanmış durumda; bunun yanında bazı organizasyonlar ve şirketler de kendi bilgisayarlarında bu ağa ulaşımı sınırlandırmışlardır. Ayrıca bazı üniversiteler de dünya çapında bu uygulamaya gittiği biliniyor. Yakında ülkemizde böyle bir sınırlama getirilir mi bilinmez ama Facebook günden güne hızla gelişiyor ve böyle hızla büyüyen bir ağın kimlere neler kazandırdığını ve kalanlara neler kaybettirdiğini zaman gösterecek.
Genelde Facebook’un olumsuz yanlarından bahsettim; ancak olumlu yanları da var elbette; ama dediğim gibi riskleri bu denli çok olan bir şeyin artılarını sayamazdım. En iyisi mi Facebook hesabı edinmediyseniz bir kez daha düşünün. Hesabı olanlar ise güvenlik uyarılarını mutlaka dikkate almalılar.
Tips:
- Facebook sayfasına her girdiğinizde hesabınız otomatikmen açılıyorsa otomatik log-in olma devrededir; başka bir hesabı açmak için o hesap açıldığında en yukarıda sağda LOG OFF seçeneği var, onu seçmeniz yeterli, bu şekilde hesaptan çıkarsınız. Bundan sonra da kullanıcı mail'i ve şifresi girerken alttaki kutucuğun işaretini kaldırırsanız bir daha otomatik giriş de olmaz.
Not: Facebook ile ilgili bu konu yeni bilgiler geldikçe güncellenecektir.