aşk acısından sonra gelen hissizleşme

cem_batum
13-01-2016, 11:23   |  #1  
cem_batum avatarı
OP Yeni Üye
Teşekkür Sayısı: 7
42 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Eki 2015

hayatın olağan akışının kişi için devam etmemesi - bir türlü edememesi ile gerçekleşir.
onun bir gün seni seveceğine inanmak, yeniden mutlu olabileceğine inanmak, çocukların bile güleceği aptalca yalanlara inanmak - çünkü inanmak istemek...
kafanda hep aynı hesaplaşmalar: ''çok mu fevri davrandım? ama o da ağır sözler söyledi.. sabır mı göstermeliydim? vazgeçmemeli miydim?''
tüm bunların ardından, kalabalıktan sıyrılıp evde düşüncelerinle baş başa kaldığın bir vakit; aslında ilgini
çekebilecek her şeye sahip birine cevap vermeye üşendiğinde yüzleşirsin bu durumla.
gözlerin donuk donuk bakıyordur artık ve kelimeler ağzından cımbızla alınır olmuştur. herkes farkındadır sendeki değişikliğin.
''neyin var?'' diye sorarlar. onu özledim demek utandıracağından, ''hiç biraz yorgunum bu gün'' der geçiştirirsin. eskiden olsa sırf kafa dağıtmak için bile giderdin cumartesi gecesi bara..
şimdi gitsen de; biliyorsun ki bir bahane bulup erkenden döneceksin eve.
peki ya şu esmer? seninle ilgileniyor, sana değer veriyor gibi..
bunun da bir önemi yok ki.. bir bahane bulup çıkacaksın hayatından nasılsa!
bir kişiye darılıp, bütün dünyaya küsmüşsündür.
onun dönmesi de fayda etmeyecektir çünkü konu ondan çok seninle alakalıdır.
söylediği aptalca yalanlara, çocukça bahanelere inanmıştın ya hani.. ya da inanmak mecburiyetinde kalmıştın çünkü gidecek kadar güçlü değildin o zamanlar..
işte o günlerin hesabını veremiyorsundur; ve hala onu düşünüyor olmak aptallığını da yakıştıramıyorsundur kendine.
oysa o varken tanımadığın insanlara bile ''günaydın'' diyecek kadar hayat doluydun.
para kazanmak, giyinmek, kendin olmak için sebeplerin vardı.
şimdi düştüğün bu kuyudan kendi kendine çıkmak ya da orada ölümü beklemek zorundasın.
çığlık at, ağla, yalnızlığa alış. korkularının üstesinden geldiğinde, yaşamak için gereken mücadeleyi verecek gücü toplayacaksın.
ben o kuyudan çıktım... lütfen kötülerin kazanmasını izin verme.
hadi, sıra sende!

edit ve konuyu içselleştirebilen yazarlara açık çağrı: bahsi geçen uzun ve çetrefilli o yoldan - sonsuza dek sürecek diye intiharı düşünürken; burada sizlerin yazdıkları - hikayeleri, itirafları ile çıktım. burası insanların takip ettiği bir mecra. sizlerden ricam; bu başlığın altındaki entry'leri okuyacak insanlara ışık tutacak, güzel şeyler, umutlu şeyler yazmanız. belki de hiç tanımadığınız birinin hayatına dokunacak cümleleriniz. hikayenizi, o zor zamanları ya da nasıl kurtulduğunuzu; bir şeyler paylaşın ki yalnız olmadıklarını, bunun geçici bir durum olduğunu bilsinler.

ışığınızı kaybetmeyin, sevgi ile kalın...