hiçbir arzunun peşinde koşmadığı halde, yalnızca ve yalnızca başkalarında gözlemlediği şeyleri yaparak, bunlara ayak uydurarak hayatına devam eden insan tipi. çok var böyleleri
tabii buradaki olayı kıskançlık olarak nitelememek lazım; çünkü bu kişilerin peşinden koştuğu şey mal mülk değildir. sıradan insanların edimleri genelde bir şeyler edinmek üzere olsa da, bu insanları da sadece bu arzuyla yanıp tutuşuyorlar gibisinden görmek olmaz.
mesela arkadaşı müzikle uğraşır; hemen buna teşne olur. birisi bir ülkeye gider; hemen o da gitmeyi düşünür, ister. mesela bir arkadaşı; bir ayakkabı bir gün giyildikten sonra mutlaka diğer gün giyilmemelidir dediğinde, bunu o zamana kadar düşünmediği ve yapmadığı için içi ezilir. doğru veya yanlış, tertipli veya dağınık; bu insanların temel, değişmez bir halleri yoktur.
şaka yapan bir arkadaşla tanıştıklarında, niye o zamana kadar eğlenceli davranmadıklarını, kitap okuyan birini gördüğünde ise neden eve kapanıp kitap okumadıklarını ve böyle bir güzelliği ıskaladıklarını düşünürler; ruhları oradan oraya atlar, sıçrar.
hayatta hiçbir ideale karşı, bu ideali gerçekleştirebilecek kadar temel sarsılmaz bir tutku duymazlar. sadece yanıbaşlarında hareket eden işleyişe karşı, sürekli bir reaksiyon verirler. hayattaki hiçbir şeyi, ömür sermayesini harcayacak kadar değerli görememenin sancılarıdır bunlar.