Büyük bir bilgisayar mağazasından lenovo S10 netbook satın aldım. Almamdaki en büyük etken, lenovo'nun IBM ile ayni marka olduğu yönündeki yaygın görüş olmuştu. Bu nedenle netbooku gözü kapalı satın aldım.
Aynı gün haliyle kullanmaya başladım. Ama netbookta öylesine bir fan sesi ve ısınma mevcuttu ki, kullanmam mümkün olmadı. Özellikle geceleri ya da sessiz ortamlarda kulakları tırmalaması dayanılmaz birkaç gün geçirdi bana. Öyle basit bir ses değil güçlü bir uğultuydu bu. Baş ağrılarım ve bu amansız sese dayanamayıp bitap düştüğümde 10 gün geçmiş ve yenilgiyi kabul etmiştim.
Sonunda teknik servisini aramak zorunda kaldım haliyle. İyi de ilgilendiler ve ertesi gün kargo ile teslim alacaklarını söylediler. Öyle de oldu. Aradan geçen yaklaşık bir haftalık sürede arayan soran olmayınca ben tekrar aradım. Netbookun fanında arıza olduğu ve arızalı netbooku gönderdiklerini, arızalı ürünü aldığım mağazaya götürüp yenisiyle değiştirebileceğim söylendi. Ben de öyle yaptım ve ürünü benim adıma kardeşim teslim aldı.
Buraya kadar herşey normal seyrinde gerçekleşti. Zaten sorun da bundan sonra başladı. Nasıl mı? İşte şöyle:
Yeni ürünü akşam kullanmaya başladık. Fan sesi yine uğultuyla devam ediyor. Eskisine göre daha az ve arada 30 saniye falan susuyor hepsi o. Sonradan öğrendim ki, lenovo nun bu serisinin önemli bir sorunuymuş zaten bu yıpratıcı ses.
Neyse konuya dönecek olursak, fan sesinden vazgeçtik artık. Netbook un klavyesinin ortasından itibaren sağ taraftaki tuşların tamamında çökme mevcut. Yani tuşlara basarken içeri çöküyorlar ve bazı karakterler bazen görünmüyorlar. Bir can sıkıcı durum daha. Düşünün netbook almışsınız ve keyifle birgün bile kullanamıyorsunuz. Tekrar servisle görüştük ve yeniden kargo ile ürünü aldılar. Ve filmin koptuğu an başlamış oldu.
Aradan iki hafta falan geçti ne arayan var ne de soran. Bi arayım bakalım ne yaptılar dedim ve netbook'un tamirde olduğunu söylediler. Ben değiştirme talep etmiştim dedim. Cevaben o yönden de bakılıyor mealinde sözler söylediler. Daha sonra yine kimse aramadı beni. Tekrar aramak zorunda kaldım. Bu kez netbook'un LCD ekranın kullanıcı hatası nedeniyle kırık olduğu be size bir mail ya da telefon ile ulaşıldığını ve tamir için bir teklifte bulunulduğu söylendi. Tabi bunu duyunca şok oldum. Sanırım başkasıyla karıştırdılar sandım. Ben birgün bile kullanmadan netbooku gönderdiğimi söyledim ve LCD ekran sağlamdı dedim. Ama bize böyle geldi dediler. Ben de kargoda sorun olabileceğini söyledim. Ve bana telefon ya da mail ile kimsenin ulaşmadığını anlattım. Bakıcaz dediler.
Günler geçti yine arayan soran yok. İnternetten lenovo yönetici telefonlarını buldum ve durumu anlattım. Tabi sinirlerim gerilmişti artık. Haftalardır beni arayan soran olmadığını, ben aramasam kimsenin ilgilenmediğini, LCD ekranın sağlamken ben kırıp göndermişim gibi bana fatura edilmeye çalışıldığını, kimsenin kimseden haberi olmadığını telefondaki bayana anlattım. Takip numarasını isteyip hemen döneceğini söyledi. Ben de hemen mi diye sordum. Evet dedi. Ama herkes böyle söylüyor dönen yok dedim. Arayacağım dedi. Tabi ki aramadı.
Ertesi gün iyice sinirlendim haliyle. Yine arayan soran yok. Tekrar aradım. Durumu yine anlattım, telefondaki arkadaş şimdi bir değişiklik olduğunu LCD ekran hasarının kargo şirketi tarafından yapıldığını ve oraya fatura edileceğini söyledi. Ben de netbooku yeni aldığımı ve hiç kullanmadığımı, değiştirilmesi gerektiğini yineledim. Ama olmadı. Tabi artık bıktırmışlardı da.
Neyse dedim en azından aksak, eksik netbooka kavuşalım, değişimden vazgeçtim. Herşey sonuçlandı artık derken bir telefon geldi. Telefonu açan kişi teklifimizi düşündünüz mü, ne karar verdiniz diye sordu. Ben de ne teklifi dedim. LCD ekran kırık gönderdiğimi, müşteri hatası olduğunu ve bana mail ile teklif gönderildiğini cevap beklediklerini söylediler. Haydaaaaaaa diyecek oldum. Bana kimsenin mail göndermediğini, telefon da etmediklerini söyledim. Telefondaki bayan arkadaş 270 euro civarında LCD ekran değiştirme ücreti artı servis ücreti karşılığında tamir edeceklerini söyledi. Durum tam bir deli Dumrul vaziyeti almaya başlamış ya da 'geçme namert köprüsünden ko aparsın su seni' mısraları aklıma takılmışken ne diyeceğimi şaşırdım. Ya biraz önce servisle konuştum kusurun kargo şirketinde olduğu, taşırken ekranın kırıldığını söylediklerini bir kez daha yineledim hanım efendiye. Benim haberim yok dedi. Olsa şaşardım dedim içimden. Hiçbirinizin bişeyden haberi yok ki zaten. Ben bir kontrol edeyim deyip kapattı.
İşin ilginç bir yanı da, teklif ettikleri LCD ekran tamir ücretinin netbook'un kendi ücretinden daha pahalı olmasıydı. Güler misin ağlar mısın.
Neyse sonra netbook'u gönderdiler adresime. LCD ekranı kıran darbenin kapağındaki izi hala duruyordu. Ve işin komik yanı klavye tuşlarındaki çökme nedeniyle göndermiş olduğum cihazda bu sorunun aynen devam ediyor olmasıydı. Donanımsal sorun yok diye rapor etmişler. Demek tuşların çökmesi sorun değil onlar için.
Sonuç olarak bu traji-komik olayı paylaşmak istedim. Lenovo alırken daha dikkatli olunması gerektiğini düşünüyorum. Ben bundan sonra lenova satan vitrinin önünden bile geçmeyeceğim