NOT: CHIP Online Bloglarında konu dışına çıkmak istemediğim için buraya yazmayı tercih ettim. Sonuçta CHIP Online her yerde.
Dünya basını şöyle böyle demiş diyen haberlere bakıyorum da haber sitelerinde...
Bir çoğu biraz şişirilmiş Türkçe'ye çevrilirken...
Yurtdışında Türklerin iyi oynadığını söyleyen bir tane yayın yok. Bazı konularda haklılar da. Çoğu yayın taraflardan olmadığı için zaten, onlar için pek de bir önemi yok. Tabii ki şaşkınlıklarını ve muhteşem geri dönüşümüzden bahsediyorlar doğal olarak.
Hatta bu işe en çok gücenen İngilizler. Onları eleyen Hırvatistan bir anda kahramanları olmuş. Basının kendisi her ne kadar demokratik davransa da bu işte, okurlar pek öyle değil. Bizimkiler de laf yetiştirmeye doyamamış olaylar büyümüş internet üzerinde zaten. Çok da haksız sayılmazlar bizimkiler "Viyanayı fethettik" deyip eski defterlere gönderme yaparken onlarında aynı şiddette tepki vermesi. Ortak kanaat Türklerin çok şanslı oldukları ve aslında Hırvatistan'ın hakettiği. Türkiye'nin oynayan takımların en kötü futbolu sergilediği felan da filan. Oradaki Türk korkusu. Keza işi Türkiye'nin Avrupa'nın bir parçası olmadığı halde niye Avrupa Şampiyonasına katıldığı gibi çirkin fikirlere sürekli yöneltiyor. Fransızlar bile bu alkışlarken, İngilizlerin kendileri eleyene sempatisi (daha doğrusu sırf rakipleri Türkiye olduğu için sempatisi İngilizlerin himayesinde rahat olacaklarını düşünenlere kapak olsun
İstatistiklere bakıyorsun, top kaçırma, pas, topa sahip olma nerdeyse bire bir eşit maçta, şut vs.. Yani şu bundan üstün oynadı diye bir şey söz konusu değil genel olarak. Kabul etmek lazım ki defansif oynamamız, kontra ataklardan adam kaçırmamız gerekiyordu, öyle de oldu.
Şimdi gelelim Hırvatların kendilerine. Bir hayal kırıklığı yaşadıkları bir gerçek ama hiç bir yorumlarında futbolcularına laf ettirmiyorlar. Yaşadık güzel, önümüzdeki maçlara bakacağız diyorlar. Tebrik ediyorlar Türkleri...
Bizim basın daha Çek maçında ipe dizmeye hazırdı tüm futbolcuları ve Fatih Terim'i... Yine öyle olacak, Almanya'da Allah korusun yenilirsek, yine öyle olacak. Bu başarılar unutulacak, azla yetinemeyeceğiz. Tebrik olmayacak 1-2 lütfen yapılmış "teşekkürler" dışında.
"Futbol öyle oynanmaz, böyle oynanır" diye bir söz tutturmuşuz. Zaten biz futbolu futbol gibi oynamadığımız için kazanıyoruz. Diğer ülkelerin klasik ideal futbolunu oynamadığımız için galip geliyoruz son maçlarda. Alışılmadık, sıra dışı bir şey. Yani biz Türk gibi oynadığımız için kazanıyoruz, ne bileyim futbolu icat eden İngilizlerin oynadığı gibi değil. Böyle başarı elde ediyorsak, kime ne derse desin! Bu başarı bana Eurovizyon yarışmalarında aldığımız en iyi sonuçların, "Türk'lere özgün" şarkılarla geldiği de bunun bir ispatı değil mi? "Every way that I can" ve "Dinle". Yani biz "Avrupa" futbolunu değil, Türk futbolunu oynayarak kazanıyoruz şimdi.
Şimdi Almanlar kozlarını hazırlıyorlar, pek de bizi alttan almıyorlar, basit hataları veya kendilerini büyük görme gibi bir hata içine girmeyecekler. Lakin, Almanya - Türkiye maçı dünya futbolu açısından bir iki önem teşgil edecek:
1. Klasik Futbol - Alışılmadık Futbol karşılaşması olacak.
2. Şans mı, taktik mi sorusunun yanıtını verecek.
Biz hazır mıyız peki? Yenilirsek, "Aferim çocuklar, buraya getirmek bile büyük başarıydı" veya "Tebrikler Almanya güzel oynadınız" diyebilecek miyiz peki? Yoksa her zaman ki gibi "X'in yüzünden, Y'nin yüzünden, hakem yüzünden" vs. deyip üstümüzden atmaya mı çalışacağız?
Dünkü maçta bile "Hırvatistan da güzel oynadı, yüreğimizi ağzımıza getirdi" (ki getirmedi diyen yalan söyler, kaçırdıkları 100% gollerle ve o 119. dakika golüyle) diyen bir başlık veya yorum var mı şu ana kadar basında?
Herhalde Fatih Terim'in "Skor Basını" açıklamasıyla kastını biraz daha iyi anlıyorum şu yukarıdaki yorumla...
Sonuç olarak bu sene Türkiye Ulusal Takımı, şahsen beni ihya etti. Klasik futbol anlayışıyla olasılıklara baktığımda olmayacak şeyleri başardı. Ağlattı ve saniyesinde sevinçten havalar zıplattı. Belki de hepimiz öylesine alıştık ki bu 90 dakikada duygu değiştirmeye, bitsin istemiyoruz. Kim ne derse desin, Almanya'yı daha önce de yendik, yine yeneriz. Yeter ki sportmenliği de bilelim, sevinmeyi de ve "Biz" gibi oynayalım.