Veri depolama ve taşıma son zamanların en büyük sorunu. Gün geçtikçe veri miktarı artıyor ve aynı oranda artan veriler hafızalara sığmıyor. Artık dosyalar sadece metin tabanlı da değil. Günlük hayatımızda video, resim, ses dosyaları vazgeçilmez durumda ayrıca kaliteleri de artmakta.
Daha kaliteli dosya daha fazla tanımlama bilgisi demek. Daha fazla tanımlama bilgisi de daha fazla boyut demek. Büyük boyutlu dosyalar önceden CD'lerle kolayca taşınabilirken artık yüksek kalitede bir film zevki için DVD'ler yeterli değil.
DVD'ler veri taşıma kapasitesi ile herkesin gözdesi durumunda. Bir anda 4.5 GB veriyi yedekleyebilmek büyük avantaj. Ama artık bu teknoloji de yeterli değil. Zira Şu anda elle tutulur büyüklükte bir sabitdisk 40-60 GB dolaylarında. Bunun ortalama 10 GB'lık kısmının sistem ve program dosyalarından oluştuğunu varsayarsak devamlı dolan sabit disklerimizin boşaltılması için DVD'ler yetersiz gelmekte.
Ve bu aşamada imdadımıza Blu-ray diskler yetişiyor. Tek katmanda 25 GB (çift katmanda 50 GB) veri saklama özelliğiyle Blu-ray diskler yeni gözdemiz olacaklar. Peki nedir bu Blu-ray diskler? Neden bu kadar yüksek bir kapasiteye sahipler? Ne kadar zamanda yaygınlaşacaklar?
"Blu-ray" Nedir?
"Blu-ray", birçok teknoloji ve eğlence sektörü liderlerinin bir araya gelerek oluşturduğu topluluğun geliştirmek ve yeni jenerasyon optik medyaları belirlemek için yürüttükleri projedir. Blu-ray teknolojisinin tüm işlerinden Blu-ray Disc Association (BDA, Blu-rak Disk Topluluğu) sorumlu. Blu-ray gelişimine ortak olan firmalardan bazıları Apple, Dell, HP, JVC, LG, Panasonic, Pioneer, Philips, Samsung, Sony ve TDK olarak sıralanabilir. Blu-ray ayrıca Warner Bros, MGM, Sony Pictures, Fox gibi bir çok film ve medya devini de arkasına almış durumda.
İlk bakışta Blu-ray ismi garip kaçıyor. Blu-ray tam manasıyla mavi lazer demek. Aslında İngilizce doğru telaffuzu "Blue Ray" fakat günlük hayatta kullanılan söz öbeklerine patent verilmediğinden bu form seçilmiş. Dolayısıyla "Blu-ray" olan "Blue Ray" den söz edilirken mutlaka "Blu-ray" diye yazılmalıdır. Yani "Blue-ray", "Blu-Ray" gibi yazımlar yanlıştır. Blu-ray kullanarak üzerinde işlem yapılan medyanın ismi Blu-ray Disc'tir. Blu-ray Disc'in kısaltılmışı da BD'dir.
BD'lerin kapasite avantaşı iki şekilde sağlanmış. Birincisi dalga boyu kırmızı lazerden daha küçük olan mavi lazer kullanımı. İkincisi ise odaklama becerisi diyebileceğimiz "Numerical Aperture (NA)", yani Numerik Darlık. Mavi lazer kullanan tek yeni teknoloji BD'ler değil, bunun yanında Yüksek Çözünürlüklü DVD, High Definition DVD yani HD-DVD'ler de var. Teknik olarak DVD'lerle aynı olan HD-DVD'lerin tek artısı kırmızı lazer yerine mavi lazer kullanmaları. Blue-ray Disklerin farkı odaklama becerileriyle ortaya çıkıyor. Bu kısım biraz daha teknik bir detay ve ileride daha ayrıntılı değineceğim. Blu-ray teknolojisinde DVD'lerde bulunan 0.65 odaklama becerisi 0.85 e çıkmış. Daha iyi odaklayan lazer kafası daha ince detaylara inmiş ve bu avantaj kapasiteye olumlu yansımış. Tüm bunların yanında bir çok ek metodlar da kullanılarak 25 GB gibi bir kapasiteye ulaşılmış.
Teknik Özellikler
CD, DVD ve BD'lerin kapasite standartları sırasıyla 1982, 1996 ve 2002'de belirlendi. Standardı belirlerken en önemli değer olan kapasite CD'de 74 dakika çift kanal ses yani 800 MB iken, DVD'lerde bu değer 2 saat 50 dakikalık standart çözünürlükte ve MPEG-2 sıkıştırmalı film olarak belirlendi. Bu özelliklerdeki bir film resim kalitesine bağlı olarak 4.7 GB'a çıkabilir. Blu-ray Diskler ilk etapta iki saatten daha fazla HDTV (Yüksek Çözünürlükte Televizyon) yayınının kaydedilebileceği bir büyüklük düşünüldü. Bu da 22 GB'dan daha fazla bir disk alanı demek. Bu kapasiteye ulaşmak için gerekli ilk teknoloji Blu-ray'in de temelini oluşturan mavi lazer teknolojisidir.
Görülebilir ışığın dalgaboyu 400nm'den 700nm'ye kadardır. Dalgaboyu 400nm'den az olan ışık morötesi (Ultra Vilolet, UV), aynı şekilde dalgaboyu 700nm den büyük olan ışık kızılötesi (Infra Red, IR) olarak adlandırılır. Dalgaboyu küçüldükçe ışığın taşıdığı enerji miktarı artar. Örneğin en düşük dalgaboylu ışık olan Gama ışınları radyoaktif enerji taşır. Görülebilir ışıklardan en yüksek enerjiye sahip renk mordur dolayısıyla Blu-ray sürücüleri DVD sürücülerden daha fazla enerji tüketecekler.
CD'lerde kızıl ötesi, DVD'lerde kırmızı lazer kullanıldı. Bu gelişim HD-DVD ve BD'lerle mavi lazere doğru ilerledi. Blu-ray'in kullandığı lazerin 405nm dalgaboyu ile okuma alanından büyük oranda tasarruf edildi. Yani mavi lazerin kullanılması ile lazerin disk üzerinde okuduğu alan küçüldü dolayısıyla birim alana daha fazla iz yerleştirildi.
Ayrıca yüzey kalınlığı azaltılarak okuma hataları da büyük oranda giderildi. CD'lerde yüzey kalınlığı 1.2mm'ydi. Lenslerin odaklama becerisi ise 0.45 olarak ayarlanmıştı. DVD'lerde 0.6mm yüzey kalınlığı ile odaklama becerisi 0.60 olarak belirlenmişti. Bu iki format arasındaki uyum sorunu özel bir odaklama lensi kullanılarak aşılmıştı. Bu lens 780nm (kızıl ötesi) ışını 0.45 NA değeri olan kısımdan 650nm (kırmızı) ışını 0.60 NA değeri olan kısımdan geçiriyordu.
Yüzey kalınlığı korunarak sadece mavi lazere geçilmesi HD-DVD formatını oluşturdu. Temelde DVD ile HD-DVD arasındaki tek fark kullanılan lazerin rengiydi. Fakat bu değişiklik DVD'lerin kapasitesini sadece 15 GB'ta çıkardı. Sonuç olarak yüzey kalınlığı azaltılmalı ve lensin odaklama becerisi yükseltilmeliydi. Çünkü sadece odaklama becerisinin artması kalın yüzeylerde daha fazla okuma hatasına sebep oluyordu. Geriye uyumluluk açısından yeni bir teknoloji gerekliydi. Bu amaçla CD ve DVD'le arasındaki uyumu sağlamak için kullanılan lense benzer bir lens Blu-ray sürücülerde de kullanılarak DVD'lerle uyum sağlandı.
BD'lerin yüzey kalınlığı 0.1mm olarak ayarlanmış durumda. Bu şekilde odaklama becerisi 0.85 olan bir lens ile daha küçük izler okunabilmekte ve hedeflenen disk kapasitesi olan 22GB üzerine 3GB daha eklenerek 25GB gibi bir değere ulaşılmakta.
Tabii ki bu kalınlık disklerin korunması için yeterli değil. Yani çizilmesi kolay olan DVD'lerden daha hassas BD'ler. Öyleki ilk etapta BD'ler koruyucu bir kartuş içinde çıktılar (en azından prototipleri). Fakat şu anda 0.1mm'nin 0.02mm'si sertleştirilmiş bir katmanla boyanıyor. Bu teknik DVD'lerde de kullanılmıştı. Sonuç olarak daha sağlam ve kartuşa gerek kalmadan işlem yapılabilen medyalar üretilmiş oldu. Şu anda üretilen BD'lerin hepsi kartuş olmadan kullanılıyor. Kartuş sadece çok özel zorlu koşullarda , gerekirse kullanılabilecek bir opsiyon durumunda.
Sanırım BD'lerin tek katmanda 25 GB'a ulaşan kapasitesinin sırlarını yeterince açıkladık. Şimdi de hali hazırda bulunan BD türlerini açıklayalım.
BD Medyalar
BD medyaların türleri tahmin edebileceğiniz gibi BD-ROM, Blu-ray Disc Read Only Memory, yani sadece okunabilen BD; BD-R, Blu-ray Disc Recodable, kaydedilebilen BD medyası; ayrıca BD-RE, Blu-ray Disc Rewritable, yeniden yazılabilen BD medya. Aslında bu türlerin çıkış sırası böyle değil. Önce DVD'lerde yaşanan kaydedilen DVD medya farkılıklarındaki sorunun yaşanmaması için önce BD-RE'ler üretildi sonra sırasıyla BD-Rom ve BR-R medyalar geliştirildi.
Bunların yanında disk yüzeyine uygulanan altın ve silikon bazlı iki katman ile seçici geçirgen yüzeyler oluşturularak üretilmiş hibrit (melez) medyalarda firmaların ürün yelpazesine eklendi. Bu yüzey ile çift katman DVD ile tek katman BD'ler birleştirilmiş. Bu teknoloj sadece deneme amaçlı. Aslında BD-RE'ler ile çift katman DVD-R fiyatları arasında fark yoksa güzel bir yöntem olabilir. Zira bu medyaların DVD olan kısmı kullanıldığında BD özelliği, BD olan kısmı kullanıldığında DVD özelliği kayboluyor. Bu tip medyalarının uygulanam özelliğinin arkasaında koruyucu katman kalınlığı yatıyor. 0.1mm'den sonra BD katmanı onun da arkasından DVD katmanları yerleştiriliyor. Aslında aynı mantıkla BD, DVD ve CD ortamları aynı diskte toplanabilir ama bu tip bir çalışma oldukça gereksiz olur.
Şu anda BD üretimi yapan şirketler oldukça fazla bunlardan bazıları TDK, Maxwell, JVC, LG, Panasonic, Philips ve tabii ki Sony. Ayrıca BD okuyabilen ürünler de çeşitlilik gösteriyor. Evinizde BD filmleri izleyebilmeniz için LG, Panasonic, Mitsubishi, Sony, Philips, Samsung, Pioneer gibi firmalar BD oynatıcılarını üretmiş durumdalar. Bunların yanında aynı firmaların BD kaydedicileri, ve bu firmalara ek olarak Benq, HP gibi firmalarında BD sürücüleri bulunmakta.
Ek olarak Blu-ray teknolojisinin hedefi olan yüksek çözünürlüklü filmler de ufukta görünüyor. Büyük film şirketleri popüler filmlerin BD versiyonlarını çıkaracaklarını duyurdular; bu filmlerin tam listesine http://www.blu-ray.com/movies/ adresinden erişebilirsiniz. Adreste belirtildiği gibi şu anki TV'ler ve DVD'ler standart çözünürlüğü (SD, Standard Definition) kullanıyorlar. Yeni nesil TV'ler (HDTV) ve BD'ler yüksek çözünürlüklü video standardını kullanıyorlar. Bu standart daha fazla tanımlama bilgisi ve daha fazla veri büyüklüğü isteyecekler. Bu da BD'lerin üretilme amacını oluşturuyor.
HDTV için birkaç şeyi belirtmekte fayda var. HDTV yayınları şu anda ABD ve Asya'da yapılmakta. Avrupa'da deneme yayınları yapılıyor. Yani Türkiye'de bu teknoloji yok.
BD Neleri Hedefliyor?
Blu-ray Disk teknolojisi yüksek kaydetme kapasitelesi ile daha kaliteli videoların saklanmasını ve dağıtılmasını amaçlıyor. 1920x1080 çözünürlükte progressive (ilerlemeli, tüm piksellerin aynı anda güncellenmesi) olarak iki saat uzunluğundaki filmler yüksek kalitede resim ve ses bilgisiyle bir tane BD'ye kaydedilebilmekte.
Aynı şekilde Blu-ray diskler üzerine iki saatlik (çift katmanlı BD'ler üzerine dört saatlik) yüksek çözünürlükte TV yayını ek sıkıştırma yapılmadan MPEG2-TS (MPEG2-Transfer Stream, Nakil Akışı, HDTV'lerin yayın biçimi) formatında yazılabiliyor. Normal çözünürlükte TV yayınları VHS kalitesinde 12 saat (Çift katman BD'lerde 24 saat) boyunca kaydedilebiliyor.
Yüksek kayıt kapasitesi film şirketleri için yeni imkanlar sağlıyor. Yüksek resim kalitesinin yanında daha fazla özel seçenekli filmlerin dağıtımı yapılabilecek. Yeni nesil BD oynatıcılar BD-J programlama ortamı ile daha etkileşimli bir video keyfi sunacak. Bir yandan video içeriği akacak bir yandan metin içerik sunulacak aynı anda konu ile ilgili bir animasyon oynayacak. Tüm bunlar olurken bir yandan aynı pencerede sohbet de yapılabilecek.
Blu-ray video düzenleme için de yani olanaklar sunuyor. BD'lerin dosya sisteminde videoların nasıl oynatılacağını bildiren gerçek oynatma listeleri (real playlists) yanında sanal listeler (virtual playlists) de bulunuyor. Bu listeler videoların istenilen kısımlarını ard arda bağlantı kopukluğu olmadan oynatılmasını sağlıyor. Yani bir videonun bir parçasından diğer videonun başka bir parçasına araya bir körü klibi ekleyerek geçebilme olanağı sağlıyor. Bu dosya sisteminde video ve ses bilgileri ile bunların nasıl çalınacağını bildiren bilgilerin bulunduğu ve birkaç kilobaytlık alan kaplayan veri tabanını ayrı yerlere yazıyor. Böylece BD'ler üzerine daha hızlı kayıt yapılabiliyor.
Film ve televizyon şirketlerinin yüzünü güldürecek en büyük eklenti, gelişmiş bir kopya koruma özelliği de BD'formatında yerini almış. Normalde dijital yayınlar bir kereliğine kayıt etme ya da izledikçe ödeme gibi kopya korumaları ile iletiliyor. Fakat bu kopya korumaları kaydedici cihazların insafına göre etkin ya da edilgin oluyorlardı. Yani cihazlarda yapılan ufak bir değişiklikle bu korumalar aşılabiliyordu.
Fakat BD kaydedici cihazlar bu kopya korumalarına uygun olarak olarak yazacak ve okuyucular da aynı şekilde bu kopya korumalarına uygun olarak okuyacak zaten dijital yayınlar fazla bir değişiklik yapmadan kaydedildiği için etkin bir koruma sağlanabilecek.
BD'lere özel kopyalama sistemi ile okuyucu aygıtları seçebilme imkanı sunan BD'lerin geçersiz aygıtlarla (yasal olmayan ya da patent almamış) çalınabilmesi engelleniyor. Aynı şekilde yazılmadan önce şifrenebilen içerik ve şifreleme sistemine sahip bir kopyalama koruması ile gelen BD'lerin üzerine kayıttan önce benzersiz bir değer yazılıyor ve bu değer diskin içeriğinin çözülmesinde kullanılıyor.
HDMV
High Definition Movie, yani yüksek çözünürlüklü film, tam anlamını BD'lerle bulacak. DVD'lerden daha kaliteki resim kalitesinin yanında daha fazla kanaldan sıkıştırmasız ses paketleriyle, Blu-ray diskler, DVD'lerin sunduğunun daha da ötesinde bir film keyfi sunacak.
Blu-ray disklerde desteklenen video teknolojileri MPEG-2, MPEG-4 AVC, ve SMPTE VC-1 (Society of Motion Picture and Television Engineers Video Codec-1, yeni nesil TV kodlama teknolojisi) olarak planlanmış durumda. Ayrıca BD'lerde LPCM (Linear PCM, Doğrusal PCM, sıkıştırmasız ses formatı. 8 kanaldan 48 KHz sesi kodlayabilen bir format, 6.144 MB/san kalitesine kadar çıkabiliryor. Kaliteli bir MP3 ortalama 128 kbit/san kalitededir.), Dolby® Digital Dolby Digital Plus (BD'lerde 8 kanal 4.7 Mbit/san kaliteye ulaşabiliyor), Dolby Lossless (Ses BD'leri için kayıpsız çok kanallı ses formatı), DTS digital surround ® ve DTS-HD ses formatları yer alacak.
Daha yüksek kalitede altyazı gösterme olanağı da BD'lerde sunulacak. Alt yazılar için ayrılmış iki panel bulunacak. Bu panellerde alt yazıları görünürden görünmeze ve görünmezden görünüre hafif geçiş yapabilecek (fade out/in), alt yazıların renkleri değişebilecek.
HDMV'de gelişmiş bir etkileşimli grafik katmanı da sunulacak. Yani film katmanı üzerine bir de menü katmanı ekleniyor. Menü bilgileri film başlamadan önce belleğe yüklenecek ve kullanıcı kullanana kadar pasif durumda bekleyecek. Bu arada arka planda film oynamaya devam edecek. Böylece film oynarken menüden dil seçimi yapılacak. Eğer filmi bilgisayardan seyrediyorsanız tabii ki bu yazılım programı ile sağlanıyordu. Mesela WinDVD'nin oynatma ekranına sağ tuşla tıklanınca değişik ses ve altyazı seçenekleri arasında geçiş sağlanabiliyordu. Fakat bu işlem DVD oynatıcılarda seçim menüsüne gidilerek yapılıyordu. Bu işlem BD oynatıcılarda film oynamaktayken de yapılabilecek. HDMV ile çok sayfalı menüler de hazırlanabilecek. Yani bir menü öğesine tıklanınca başka bir menü sayfası çıkabilecek. Böylece daha organize olmuş menüler hedefleniyor.
BD-J
BD-ROM programlanabilir bir arayüz de sunacak. Java temelli bu arayüz ile üreticiler daha fazla etkileşim ve güncelleme sunabilecekler. BD-J ortamı ile üreticiler çeşitli Java uygulamalarını BD'ler üzerine gömebilecekler.
BD-J ile örneğin internetten film fragmanları indirilip oynatılabilecek (tabii ki üreticinin kontrolünde). İçerikle alakalı çok çeşitli oyunlar sunulabilecek. Ayrıca BD-ROM'ların ana menüsünden üretici websitesine bağlanılarak oyun indirme olanağı da mevcut olacak. Bunların yanında önceden sınırlı sayıda dille üretilmiş (ses ya da altyazı olarak) filmler için ek dil seçenekleri de internetten indirilebilecek. Kısacası Java ile üreticilerin esnek bir programlama ortamı olacak.
BD Piyasası
Şu anda (Şubat 2006) kullanıcıya sunulan BD oynatıcı, kaydedici, sürücü aygıtları tam olarak piyasada yaygın değiller. Japonya'da, Panasonic, Sharp ve Sony'nin BD oynatıcıları ve kaydedicileri piyasaya sürülmüş durumdalar. Ayrıca bu aygıtlarda kullanılacak BD medyalar da yine Japonya'da Fuji, Maxwell, Panasonic, Sony ve TDK tarafından piyasaya sürüldü.
İlk etapta Japonya ve Amerika piyasaları hedefleniyor. Fakat yukarıda belirttiğim gibi Japonyada çıkmış olan bazı ürünlerin dışında Blu-ray, en erken ilk baharın ilk aylarından itibaren başka piyasalara çıkacak. Baharın ilk aylarında Samsung BD oynatıcı/kaydedici, 2006'nın ikinci yarısından itibaren Philips BD oynatıcı/kaydedici ve PC için BD sürücü, Pioneer ABD'de 2006'nın ilk çeyreğinde PC BD sürücü ve Haziran 2006'dan itibaren oynatıcı/kaydedici, Sony ise 2006 yazında BD oynatıcı/kaydedicisini piyasaya sürmeyi planlıyor.
Dünya'nın geri kalanında BD'lerin yaygınlaşması aslında HDTV'ye ne kadar zamanda geçeceklerine bağlı. Çünkü HDTV'nin yaygınlaşması ile HD yayınları oynatabilen televizyonlar daha da yaygınlaşacak ve dolayısıyla bu televizyonlarda film seyretme keyfini daha da arttıracak olan BD oynatıcılar da evlerde daha rahat yer bulacaklardır.
PC'ler için BD sürücülerin çıkmasıyla akla gelen ilk soru muhtemelen işletim sisteminin tavrı olacaktır. Şu anda Microsoft açık olarak BD desteği vermiyor ve Windows Vista'da da BD desteği olmayacak. Bu sorunu üreticiler harici sürücülerle aşacaklar. Sony Microsoft'a tavrını koymuş durumda. Bilişimin önde gelenleri Microsoft'un eninde sonunda iş dünyasının bir çok devini arkasına alan Blu-ray'i kendiliğinden destekleyeceğini belirtiyorlar.
Sonuç
"Zenginin malı züğürdün çenesini yorarmış" atasözü bu konuya çok uygun. Ülkemiz için bu teknoloji sanırım sadece daha fazla kayıt kapasitesi demek. Zira ortalama tüketici, resim kalitesinden çok filmin zaman öldürme tarafını seviyor. Bu tip bir yorumu korsan film satışlarından çıkarabiliriz. Ama resim kalitesini arayan kullanıcılar tabii ki nasıl şu anda DVD alıyorlarsa fiyatının uygun sevileyelere gelmesiyle filmlerin BD'lerini de alacaklardır. Tabii ki BD filmlerin ülkemiz piyasasına girmesi için HDTV'ye geçilmesi gerekmiyor. Hali hazırda satılan HDTV destekli televizyonlarda BD oynatıcı ile BD filmler izlenebilir.
Lakin, yazının başından beri belirttiğim gibi BD'nin barındırdığı teknolojiler tam anlamıyla sadece ABD ve Asya'da kullanılmakta ve ilk etapta o piyasanın beklentilerine göre dizayn edilmiş durumdalar. Bahsettiğim hedef kitle daha kaliteli film ve televizyon izlemek için HDTV yayınlarına abone olup, HDTV destekli televizyonlarını oturma odasında baş köşeye oturmuş müşterilerdir. Bu tip müşteriler genel olarak en kaliteli ne varsa onu almak için gerekli yatırımları yapmaya hazırdırlar. ABD'nin genel kullanıcı profili bu şekilde. Ülkemizde de kaliteyi arayanlar az değil.
DVD'lerin önünü kesen en büyük etken DVD'lerin kopya korumasının kırılması ve DivX formatının çıkması oldu. Kullanıcı kaliteli bir filmi bir CD'lik boyut harcayarak izleyebiliyordu. XviD ile bu seviye daha da ötelere gitti. Sonuç olarak DVD'ler en azından ülkemizde son bir yılda kayıt amaçlı yaygınlaştı. Ama BD'lerin vaad ettikleri formatlar henüz daha çok yeni ve sunduğu kopya korumasının kırılması zaman alacak. Belki de hiç kırılmayacak. Eğer bu koruma başarılırsa BD'ler DVD'lerden daha hızlı yaygınlaşacaklardır. Kopya korumasının başarısıyla film şirketleri filmlerini ilk etapta BD formatında piyasaya sürecekler ve DVD, VCD, VHS si daha sonradan gelecektir. ABD film şirketlerinin korsandan yana en büyük kaygıları ev sinemasının sekteye uğramasıydı. Çünkü film şirketlerinin kazançlarının yaklaşık yarısı kiralama ve film satışlarından geliyordu. Bu bağlamda Blu-ray geliştirme ekibinin arkasında Warnerbros, Fox, Disney, Sony gibi dev film şirketlerinin bulunması pek de şaşırtıcı değil.
Sözün kısası BD ancak gelecek sene ya da daha sonraki sene hayatımıza girebilecek. Şu anda yapılan tüm yatırımlar hem gereksiz bir harcama hem de erken davranma olur. Örneğin DVD'lerin yaygınlaşacağını duyduğum zaman ilk bilgisayarımla bir DVD sürücü almıştım ama bu DVD sürücüsüne bir DVD koymam dört yılımı almıştı. BD'lerde de benzer bir durum olacağını tahmin ediyorum. Önden BD'sürücüler gelecek ama kaydedicilerin (PC için) üretilmesi ve yaygınlaşması daha ileride olacaktır. Fakat BD'nin yaygınlaşmasında göz önüne alınması gereken bir nokta daha var: BD'lerin gelişme aşaması DVD'lerin tam tersi. Yani ilk etapta BD-RE medyalar üzerinde çalışılmış. Bunun en büyük sebebi DVD'lerde sonradan RW medyaların üretimi için çıkan ayrılıklar olmuş. Ayrı ayrı DVD-RW üreten şirketler birleşip Blu-ray'i geliştirdiklerinden bu tip sorunlar daha başlangıçta çözülmüş. BD-RE'lerin ardından BD ve BD-R'ler çıkmış. Yani PC'ler için üretilecek ilk sürücülerin aynı zamanda kaydetme becerisinin olması bir sürpriz olmayacaktır.
Gelecek
Gelecek yıllarda film endüstrisinin kalite ihtiyacı duracak demek büyük hata olur. BDA çalışmalarına devam ediyor. Hali hazırda 100 GB boyutlarında diskleri deniyor ve teknik olarak 200 GB'ın üzeri de mümkün. Bu tip teknolojilerin gelişimi devam ediyor.
Blu-ray görülebilir ışığın kullanıldığı en son teknoloji durumunda. Belki görünmez ışık boyutuna geçilebilir fakat bu tip ışıkları yansıtacak materyal üretimi büyük bir sorun. Dolayısıyla ışığın dalga boyunu değiştirmek yerinedaha yüksek odaklama becerisi olan lensler ve daha ince ve sağlan katmanlar kullanılarak daha geniş BD'ler üretilebilir.
İngiliz Kraliyet Akademisi'nden Descartes ödülünü alan tek Türk olan Prof. Ekmel Özbay (Bilkent Üniversitesi NANOTAM Başkanı) ve ekibinin geliştirdiği negatif meta materyaller ışığın daha düzgün kırılmasını sağlıyorlar. Böylece daha yüksek odaklama kapasitelerine ulaşılabilecek. Özbay'a göre bu teknoloji hali hazırda 4.5 GB olan DVD'lerin kapasitesini 100 kat arttırabilecek.
Profesör Ekmel Özbay ve ekibi NANOTAM üssünde geleceğin teknolojisi olan nanoteknoloji üzerine araştırmalar yapıyor. Nanoteknoloji sayesinde önceden hayal görülen boyutlarda veri depolama mümkün. Bu boyutlar, şu ana kadar Dünya'da biriken tüm bilginin bir topluiğne başına sığabilmesi olarak tasavvur ediliyor.
Türkiye'de Durum Nasıl?
NANOTAM Türkiye'de mavi lazerler üstüne birçok araştırma yapıyor. Bu araştırmaların çoğunun nihai hedefi askeri ve savunma amaçlı. Fakat TÜBİTAK'ın desteği ile süren bir araştırma ile Blu-ray üretilmesi planlanıyor.
"Bize herhangi bir şirketten talep gelmedi, zaten bu talebi karşılayacak seri üretim kapasitemiz de mevcut değil. Bunun üretimini yapan şirketlerden farkımız ise bu şirketlerin tek konuya odaklı olması ve bu ürünün seri üretimini yapmasıdır." diyor NANOTAM'dan araştırma görevlisi Erkin Ülker. Şu anda Türkiye'den veya dünyadan herhangi bir elektronik eşya üreticisi bu konuda talep sunmamış. Erkin Ülker, "Biz...birçok konuda araştırma ve geliştirme yaptığımız için ayırdığımız emek, zaman, para vs onların çok çok altında. Ancak elimizdeki bazı projelerde dünya rekoru sayılacak performanslar elde etmiş durumdayız." diyen Erkin Ülker'in de bulunduğu araştırma ekibi, şu anda mavi lazer üreten ledleri geliştirmiş durumdalar.
Kaynaklar
• Blu-ray White Paper Blu-ray Disc Format , BDA, Ağustos 2004
• Blu-ray White Paper Blu-ray Disc 1.C Physical Format Specifications for BD-ROM, BDA, Kasım 2005, 4. Baskı
• Fiberoptic Sensor Technology Handbook, Davis Charles M., Carome Edward F., Weik Martin H., Ezekiel Shaoul, Einzig Robert E., OPTECH, 1986
• HD-DVD White Paper 1.0
• Blu-ray.com - Blu-ray Players, Movies, Recorders, Media and Software, http://www.blu-ray.com/ , 25.02.2006
• Blu-ray Disc Association, http://www.blu-raydisc.com/ , 25.02.2006
• Nanotechnology Research Center, http://www.nanotechnology.bilkent.edu.tr/ , 22.02.2004
"http://www.pclabs.gen.tr/yazi.asp?doc=517&sayfa=1"