Bu yılın en kötü haberi!

2009'da yeni bir cihaz satın aldınız mı? Öyleyse bu kötü haber, sizi de çok üzecek...

Okumak için: https://www.chip.com.tr/konu/bu-yilin-en-kotu-haberi_17296.html

Resimlerle: LED TV'lerle ilgili bilmeniz gerekenler

Şirketlerin en sevdiği ürünler, tüketiciler alır almaz güncelliğini kaybeden ürünler olsa gerek. Hemen bir üst model çıkıyor ve "Hemen alın! Eskisini de atın!" deniliyor.

İşler o kadar kolay değil ama ne yazık ki ürünlerin gerçekten de teknolojik güncellikleri çok kısa sürüyor. Mevcut ürünlerden daha iyi, daha ucuz, daha kullanışlı bir ürün mutlaka kısa süre sonra piyasada beliriyor ki bu hem güzel, hem de eski teknolojiye para yatıran için can sıkıcı.

Kızıp, daha iyisini daha ucuza almak için ihtiyaçları ertelemek de bir yere kadar mümkün, çünkü ilerleme durmuyor. Çok fazla bekleyenler de bazı imkanlardan ve bunların hayatı kolaylaştırmasından neredeyse hiçbir zaman yararlanamıyor.

Bu yıl, yerlerine daha iyilerinin, daha üst modellerinin gelmediği teknoloji yok gibi. Ama bakın en çok para akıttığımız ürünlere kısa sürede ne oldu...

Tüm konu: Bu yılın en kötü haberi!

İzleyin: 3G ile kandırmaca

Resimlerle: LED TV'lerle ilgili bilmeniz gerekenler

• Televizyonlar hatta kablolar!
• Cep telefonu aldık ama...
• Aldığımız kitabı da atacak değiliz ya?
• HD Ready değil, Full HD tarih oluyor!

Tartışıyoruz: Aldığınız hangi üründen pişmansınız? Hangisinden değilsiniz?

Ne yazıkki teknolojiye yetişmek güç. O an için çok popüler olan bir ürün çok kısa bir sürede yeni bir model çıkmasıyla popülaritesini kaybediyor. Bu hıza ulaşmakta maddî gücü yetersiz bireyler için güç oluyor. İhtiyaçlarını sürekli ertelemek zorunda kalıyorlar. Güç bela bir ürün satın aldıklarında kısa zamanda satın aldıkları ürünün güncelliğini yitirmesi ile yeni bir ürün arayışına girebiliyorlar. Tabii ki reklamların; bireyleri ürün satın almaya teşvik edici, bilinçaltına yerleşen uygulamaları bunda en büyük nedeni oluşturuyor.

Durum denildiği kadar korkunç değil, özellikle PC camiasını uzun süre takip ettiyseniz bu tür değişimler size hafif bile gelebilir.Bugün aldığınız temel PC bileşenlerinden (anakart,ekran kartı, işlemci, disk, monitör) hiçbiri yerini 1 sene koruyamaz.O yüzden her "deneyimli" PC toplayıcısı hedefini "en iyisi olsun" şeklinde değil "bir iki sene iş görsün" diye koyar.

3G > LTE dönüşümünün Türkiye'ye gelmesine daha birkaç sene var, kaldı ki daha 3G'nin potansiyel kapasitesinin %25-%30'unu anca kullanıyoruz, yani telefon tercih ederken LTE desteğini aramak 2004'te iki kameralı telefon almak kadar saçma.Olsa da olur, olmasa da.

Çözünürlük ve 3D konusu da aynı, daha HD-Ready standardının içini bile tam dolduramadık, 3D şimdi gelse ne yazar? Kaç kişi bir filme 100+ tl verir? yada kaç kişi sırf 3D seyretmek için 30-40 GB download'la uğraşır?

En enteresanı da ebook konusu, bizimle hiç alakası yok bu konunun.Türkiye'de zaten kim kitap okuyor ki? (biliyorum siz okuyorsunuz ama bildiğiniz üzere siz bu konuda istisnasınız) Ben şahsen kendimi bu ülke standartlarında "iyi bir okur" olarak görüyorum ama benim okuduğum ortalama kitap sayısı da ayda 2'yi geçmez (evet, siz günde 3 kitabı yalayıp yutuyorsunuz, ama yine söylüyorum, siz bir istisnasınız ;) ) Hadi diyelim süper okur yazar bir ülke (örneğin Finlandiya veya Kanada) olsaydık bile bu konu bizi endişelendirmezdi.Çünkü teknolojinin değişmesi kitapları değiştirmiyor.Yani ne tür bir ortamda okursanız okuyun okuduğunuz kitap değişmiyor.Eski ebook dosyalarınızı veya amazon.com şifrenizi kaybetmediğiniz sürece endişelenecek bir durum yok yani :)