Bulutların Ötesinde

murderer09
26-08-2009, 19:10   |  #1  
OP Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 0
452 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Mar 2009

Michelangelo Antonioni'nin 1995 yapimi "Par dela les Nuages" (Bulutlarin Otesinde) adli filminde hos bir sahne ve hos bir hikaye vardi.
Genc kiz bir kafede gizemli bir erkekle tanisiyor ve adam ona su hikayeyi anlatiyordu:
Bir zamanlar Afrika'da kayip bir sehri aramakta olan arkeologlar, beraberlerindeki esya ve yukleri, hayvanlarin ve yerlilerin yardimi ile tasiyarak uzun bir yolculuga cikmislar. Kafile zor doga kosullarinda, balta girmemis ormanlarin icinde ilerleyerek, nehirleri, caglayanlari gecerek yolculuga gunlerce devam etmis. Fakat gunlerden bir gun yerlilerin bir kismi birden durmuslar. Tasidiklari yukleri yere indirmisler ve hic konusmadan beklemeye baslamislar. Ulasmak istedikleri yere bir an once varmak isteyen batili arkeologlar bu duruma bir anlam veremeyip, zaman kaybettiklerini, bir an once yola devam etmeleri gerektigini anlatarak, yerlilerin neden durduklarini ogrenmek istemisler. Fakat yerliler buyuk bir suskunluk icinde sadece bekliyorlarmis. Bu anlasilmaz durumu yerlilerin dilinden anlayan rehber, onlarla bir sure konustuktan sonra su sekilde ifade etmeye calismis:
"Cok hizli gidiyoruz. Ruhlarimiz geride kaliyor."
*****
Modern sehir hayatinin ve cagimizin getirdigi en buyuk Sorunlardan biri bu; "hizla ve sonu bir turlu gelmeyecek olan hedeflere dogru cilginca kosusturmak" ve kosustururken etraftaki ayrintilari, manzaralari, kucuk mutluluklari, kisaca hayata dair pek cok yasanasi guzelligi gorememek ve kacirmak...Ya da yasanan yiginla drama, sacmaliga ve ilkellige seyirci kalmak, duyarsizca sadece bakip gecmek ve gitmek...
Halbuki durup ruhlarimizi beklemeli, Muzigi duymaya calismali, Yavas dans etmek icin caba sarfetmeli, Her gunun bitiminde yataga uzanip "kendimize dogru bakmaliyiz".

Usbehci
26-08-2009, 19:47   |  #2  
Usbehci avatarı
Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 0
331 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Nis 2009

Yazını gerçekten beğendim,fakat günümüz dünyasında böyle bir ''yavaşlamanın'' mümkün olduğuna inanmıyorum.Küçük çocuk olduğumuz günlerden beri daima diğer insanlarla yarışıyoruz.Yavaş olan herhangi bir şey gördüğümüzde genelde çoğumuz delirir.İnsan,doğası gereği her zaman daha fazlasını ister.Bunun içinde daha fazla çalışmalı diğer insanlardan daha başarılı,kısacası daha hızlı olmalıyız.Bu her konuda geçerli.Sen hızlı olmazsan başkaları hızlı olur ve hayatta tutunamazsın.Bu hiçbir zaman değişmeyecek bir gerçektir.
  Hayatta daima hızlı olunması gerektiğine inanıyorum.Yoksa her bakımdan çok gerilerde kalırız...

Der Rote BaroN
27-08-2009, 23:15   |  #3  
Der Rote BaroN avatarı
Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 0
1,531 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Oca 2004

Güzel bir filmdir, öncelikle onu söylemeliyim. Yavaşlamak mümkündür. Sadece bir şok yaşamanız gerekir. Mesela Tom Hanks'in Cast away filmini anımsayın.