biraz sonra okuyacaklarınızın siyasi bir maksatla yazılmadığını ifade edebilmek adına öncelikle belirtmek isterim ki; hiçbir dönem akp'ye oy vermedim ve vereceğimi de düşünmüyorum.
1- çarşı grubu, 1982 yılında kurulmuş olan en eski tribün gruplarından biridir. çarşı, inönü'nün kapalı tribünlerine de bir günde gelmedi. beşiktaş'ın 80'lerde oynadığı maç görüntülerine bakarsanız, çarşı'nın kale arkasında barındığını görürsünüz.
2- 90'lı yılların başlarında her eve televizyon girmesi ile beşiktaş'ın altın çağını yaşaması kesiştiğinden, bu dönemlerde beşiktaş'ın popülerlik anlamından herhangi bir sıkıntısı yoktu.
3- lakin, malumunuz olduğu üzere son yirmi yılda sadece iki şampiyonluk kazanmış bir takım olduğumuzdan beşiktaş takımının sportif anlamdaki bu en karanlık günleri taraftar kaybına sebebiyet verdi ve beşiktaş maddi olarak rakiplerinin oldukça gerisinde kaldı.
4- bu noktada camianın çekici bir güce sahip olması gerekiyordu ve çarşı grubunun marjinal söylem ve çeşitli sosyal yardım projeleriyle kazandığı popülerlik bu anlamda kulüp için oldukça önemli ve kullanılabilir bir avantajdı.
5- çünkü, 2000'li yılların başında çarşılı olmak, çarşıyla beraber deplasmana gitmek demek bunu gerçekleştiren gençlere popülerlik sağlayan bir olguydu. hatta, birçoğumuz başka bir takımı tuttuğunu rağmen çarşı'nın bestelerini sevdiğini, en iyi tribünün beşiktaş tribünü olduğunu söyleyen başka takım taraftarlarının varlığına defalarca şahit olmuşuzdur. diğer takımın taraftarları takımlarıyla övünürken bize düşen de çarşı'nın besteleriyle övünç duymak oldu.
6- çarşı'nın tribünlerden sokaklara yayılan bu popülerliği medyanın da dikkatini çekti ama çarşı'ya duyulan medya ilgisi sonraki dönemlerde ciddi ve anormal bir şekilde arttı. peki, bu durumun sebebi gerçekte neydi?