chip kendi bilincini kaybetti

chip dergisi savundukları "objektif araştırmacılık" duygusunu biraz kaybetti veya kaybetmeye başladı gibi. ve bazı markalara destek çıkılıyor havası veriliyor sanki

ayrıca chip yönetimi, dergiye bir "satış yardımcısı" özelliği kazandırmak isterken, chip bu kadar yıl koruduğu ilkeleri unuttu gibi geliyor bana

bu dergi "computer shopper" gibi bir dergi olup çıktı  adeta.dobra dobra yorumlardan artık göremiyoruz.
ayrıca derginin baş sayfalarında yayınlanan tam sayfa bir ürün tanıtım reklamı yer veriliyor. sanki incelenmiş bir ürün havasında. "çok iyi bir pazarlama taktiği yapılıyor kanımca"

dergide daha çok donanım tanıtımına yer verilmeye başlandı ve bu tanıtımları yaparkende yorumlar biraz yüzeysel kalıyor ve test ederkende detaylı incelemeden uzak genel bir biçimde test ediliyor gibi...

diğer konu ise; bu ay yapılan notebook testinde onlarca tecrubeli ve kaliteye odaklanmış marka varken, notebook üretimi yapmayan barbore pc satan markalar testte yer alıyor.

görüşlerim bunlardan ibaret.. yinede bu kadar yıllık bir dergi ve bende yıllardır severek takip eden bir okuyucuyum.
kendi dergimi karalamak ve kötülemek hiç niyetim değil.

umarım yetkililer bu görüşlerime olumlu bakarlar.

not: ben 1999 yılından beri bu dergiyi takip eden biriyim ayrıca forumuda dışardan takip ediyorum.
saygılarımla

bir konu da bu birikmiş olan dergi cdlerinin gelişi güzel çöpe atmak istemiyorum. bunları geri dönüşümlü çöpler gibi bir yere verilebilirmi eğer böyle birşey varsa toplumda yaygınlaşabilir mi?
sokaklardaki bu kutular gibi şimdilerde ise bu kutuları bile göremez oldum..

Bende bu dergiyi 2000 yılından beri alıyorum. Yorumuna aynen katılıyorum arkadaşım.

doğrusu chip'in donanıma  çok fazla yoğunlaştığı fikrine bende katılıyorum.  sanırım bu testler yapılırken de disbirüörlerden ürün gönderen olursa teste tabi tutluyor. yani daha iyi olduğu halde disbirütörü ürün göndermeyen ürünler test dışı kalıyor. ben bunu böyle biliyorum. eğer doğru ise bu testlerin objectifliği sorgulanmalıdır.  

Bunula birlikte derginin bu derecede donanım testlerine boğulmasını doğru bulmuyorum. heleki bazı testlerde normal veya orta düzeyde bir kulalnıcının veya özel bir iş alanında çalışmayan birinin işine yaramayacak bazı donanımların da testlere tabi tutlduğunu düşünyorum.  aslında bu açıdan bakıldığında chip farklı sürümler sunarsa piyasaya daha sağğlıklı olur. mesela ev kullanıcısı için(Türkiye şartlarına göe) hazırlanmış bir sürüm olabilir. bunun yanı sıra profesyoneller ve bt dünyasının içinde olanlar için de daha derin bir versiyon da sürebilir... veya yazılım konuları, yazılım testleri konularında veya bt ve teknoloji konularında daha geniş konulara yer verilebilir. Ayrıca testlerdeki ürünler için Fiyat aralıkları biraz daha dikkatli seçilmelidir diye düşünyorum... aynı kategorideki ürünlerin mümkünse daha düşük fiyatta olanlarının testlerdeki ağırlıkları arttırılmalıdır diye düşünyorum..

bir diğer konu ise genel olarak Chip online'da, özel olarak ise forumlarda (ve de özellikle Selçuk İslamoğlu)microsoft-açık kaynak yazılım konusunda bariz bir şekilde  microsoft yandaşlığı yaptığını düşünyorum. Bir kitleye hitap eden bir derginin daha nesnel olmasını beklerim...

Bir editörün üstelik de fiilen yazılım yapan bir editörün bir teknolojiyi benimseyip onun yandaşı olması gayet normal.

Bir derginin taraf tutması ise tüm CHIP editörleri için kabul edilemez bir durum. O yüzden de CHIP dergisinde her iki tarafın da fikirlerine yer veriliyor, her iki taraftan da haberler, programlar veriliyor. Bazen dengenin biraz şaşması tamamen tesadüftür.

CHIP Online'da ise zaten şöyle bir denge var. Sitenin iki yöneticisi olarak Selçuk Microsoft, ben ise açık yazılım taraftarıyız. Yani tam bir denge söz konusu :)

Bu arada takım tutar gibi tutmuyoruz tabii ki bunları... Hele hele fanatizmin hepimize uzak bir kavram.

Konunun asıl açılış amacından uzaklaşıyoruz ama merak etmeyin, dergiyi hazırlayan arkadaşlar da yazılanları okuyor ve dergiyi istekler doğrultusunda şekillendiriyorlar.

Madem ki adım geçti

Kişisel hayatlarında herkesin kendi rahatlığı için tercih ettiği şeyler vardır. Örneğin TV'de Sony'den, beyaz eşya'da Arçelik'ten, işlemcide Intel'den vazgeçmem. Bu bir seçimdir. Suse'nin de bulunduğu 3 farklı işletim sistemini makinasından barındıran biri olarak, enine boyuna kıyaslama şansına sahibim kendi tercihlerim konusunda.

Açık kaynak konusunda herhangi bir ön yargım yok ve açıkçası Aksine açık kaynaklı yazılımlara "donation"larım bir hayli yüklü. Ama eğer işime yarıyorsa, ihtiyaçlarımı gideriyorsa. Ücretlerini karşılayabildiğim yazılımlarım var ve bundan da mutluyum. Çünkü işimi görüyor ve kanımca, benim zevkime göre bir çok açık kaynaktan daha iyi görüyor. Sırf ücretli bir ürün sattığı için Microsoft'a gıcık olanların arasında olmadığımdan yanlı görünmem de bir garip. Yiğidin hakkını yiğide vermek gerek diye düşünüyorum.

Fanatizm de burda başlıyor. Eğer bir açık kaynak benim işimi görmüyorsa, neden ki sırf Microsoft olmadığı için kullanayım?

1998'den bu yana bir Linux kullanıcısı olarak fanatizmin işimize karışmasına da izin vermediğimiz için suçlayabilirsiniz bizi.

İlk mesajda yazılanlara, sadece okuyucu gözüyle cevap vermek isterim. Bilişim dünyası, donanım açısından çok hızlı ilerleyen bir sektör. Sizin bir donanımı görmenizle almaya karar vermeniz arasında geçen zamanda aynı türden birçok yenisi piyasaya çıkıyor. Elinizde aylık olarak çıkarılan bir dergi var ve bu ülkede hiç de yadsınmayacak bir "bilişim tüketicisi" kitlesi var. Ve herkes belirli aralıklarla bütçesine göre ya yenibaştan bir sistem kuruyor kendisine, ya da parça parça yeniliyor.

Bu noktadan yola çıkarak bir derginin "herkes"e hitap etmesi gerektiği gerçeği ortaya içinde çok fazla (kaldı ki bence normal) donanımsal içerik çıkmasını körüklüyor. Olaya kendi tarafınızdan bakarsanız; Bir kişi kendine yeni bir sistem kurduğunda en az (ki genelde daha fazla oluyor) bir sene yeni bir ürün almaz ve o sistemi kurduktan sonra "ya işlemci testi benim ne işime yarayacak" bile diyebilir. Ancak bilmez ki o testten yararlanacak yüz binlerce kişilik bir kitle var. Belki denk gelmişsinizdir, bazı internet sitelerinin forumlarında şöyle konular var : "En iyi bilmem ne". Cevap ise şöyle geliyor : "Bu konuda Chip dergisi şunu söylemiş ...."

Taraftarlığa gelince.. Chip dergisinin her alanındaki bireyin son derece donanımlı olduğunu söylemeliyim. Ben kendi adıma konuşayım. Örneğin benim kasam sürekli açıktır. Sürekli yeni bir şeyler girer çıkar. Para harcamayı sevdiğimden değil, zira ben de sıradan bir yurdum insanıyım ama arkadaşlarımda ya da bir yerde gördüğüm ve denemediğim bir donanımı elimden geldiğince dener, kendimce test ederim. Tüm işletim sistemi çeşitlerini denedim ki yukarıda ismi geçmeyen MAC OSX de buna dâhil. Yukarıda ki açık kaynak kodu hakkındaki iyimser yorumlara rağmen benim gönlümdeki aslan Windows serisi ama bunu derken yeni ve farklı işletim sistemlerini göz ardı etmiyorum. Bugün Pardus'un son çıkan sürümü 2007.1 Felis chaus'u deneyeceğim.

Neyse yeterince uzattım. Chip'te ki döngü işte bu. Ama işin güzel tarafı da bu.. Etki ve tepki ile arz - talep dengesinin mükemmel uyumu. Siz isteklerinizi söyledikçe bu dergi daha bir "sizin" oluyor.

dbaris

Selçuk İslamoğlu

Sırf ücretli bir ürün sattığı için Microsoft'a gıcık olanların

iyi de kimse microsoft'u kimse parayla ürün sattığı için suçlamıyor. kapalı kaynak kodlu olduğu için eleştirilir genelde microsoft. ayrıca bence de her ne kadar kabul etmesenizde açık kaynak düşmenı gibi görünüyorsunuz. yani bana öyle geliyor. en azından. "fire the fox"

Size öyle gelebilir. Abartılan herşeyin, dünyayı kurtaracağını iddia eden herşeyin karşısındayım. Firefox bunun en güzel örneği. Nitekim hantal yapısı ve "port" edilmiş bir linux programı olmaktan öte bir şey değil. Daha önce de belirttim, "Sırf" açık kaynak diye işimi görmekten aciz veya işlerimi hantallaştıran yazılımı neden kullanayım ki?

İmzamı kaldırsam da bu fikrimin eğer Mozilla gerçekten Windows işletim sistemine özel bir browser yapıncaya kadar değişmeyeceği kesin. CHIP Online olarak CHIP "dergi"sinden ayrı bir kurum olduğumuz için, bu tartışmanın içinde sadece adım geçtiği için belirdim. Ama yine de haklısınız, Fire The Fox, Firefox sevenleri üzebilir. Sonuçta Fire The Fox, açık kaynak koduna değil, şehir efsanesi güvenliğine atfen yapılmış, ufak bir espiridir ;)

Tarafsızlık konusuna gelince, kişilerin tarafsızlığı kendi insifiyatindedir. Kurumların tarafsızlığına gelince, diğer CHIP Online Yöneticisi Güçlü'nün kullandığı Suse'yle başındaki dertleriyle bir hayli dalga geçsem de,  her ikimiz de, iki işletim sistemini de oldukça yakından tanıyoruz. Her ikimiz de, farklı profillerden duruma yaklaşmak zorundayız. Ama tabi konuların oranları dağılımına gelince de, CHIP Online okurlarının profillerinin dağılımına önem veriyoruz. Örnek veriyorum ziyaretçilerin sadece %0.61'i Windows dışında bir işletim sistemi kullanıyor. Binde 6'yı ilgilendirecek bir konu, ne derecede verimli olacaktır? Yer verilmeli midir? Kuşkusuz, ama oranlarla "taraflılık" kıyaslaması yapılmamalıdır.

Yani yazılarımızda şu ya da bu şekilde tarafsızlık kesindir. Bir ürünün iyi veya kötü yanları vardır. Kötü yanlarından bahsettiğimizde, o ürünün fanatikleri bizleri "karşı-tarafın" adamı olarak suçlar. Malesef ki, ülkemizde fanatizm en köklü "spor" dalıdır her alanda. Bilişimde de, PC vs. MAC fanatikleri, AMD vs. Intel fanatikleri, ATI vs. nVidia fanatikleri, Linux vs. Microsoft fanatikleri gibi karşı taraf ne yaparsa yapsın, okuyucuya göre sualsiz katıksız "kesin para almışızdır"

zaten başımıza ne geliyorsa fanatiklikten geliyor. bunu bırakabilenler zaten dünyada söz sahibi olma yolunda önemli bir adım atmış olacak. bakın microsoft a en eski rakibinin doğum gününü kutlamaktan çekinmiyor