bir lanettir.
yaklaşık 7 ay önce teşhis konuldu ve sırayla; ritalin, concerta ve son olarakta medikinet kullandım - hala kullanıyorum.
hayır nasıl oluyorda 20'li yaşlarımın baharında bu gerçekle yüzleşiyorum.
ne demek sen hiperaktifsin? ne demek senin beynin hormonları düzensiz salgılıyo?
hayır biri sorsa insan söylemeye utanacak. bu yaştan sonra hiperaktif olunmazki canım..
geçen hafta arkadaşım bende kaldı.. sabah kahvaltı yapıyoruz, kalkmış bana ''dün gece fark etmedin ama senin davranışlarını gözlemledim'' diyor. bunu söyleyen de 11 senelik arkadaşım ironik bi şekilde.
söylediğine göre;
sohbetin hararetli bir döneminde birden bire konu ile tamamen alakasız detaylar hakkında konuşmaya başlıyormuşum. arada bir odaları dolaşıp geliyormuşum. su bardağını mutfağa götürmek için kalkıp, bardağı odada bırakıp mutfakta su içip dönmüşüm. koltukta sürekli yer ve pozisyon değiştiriyormuşum (uzanıp bir süre sonra kalkmak, dipte otururken ortaya geçmek, koltuktan aşağı kafamı sarkıtıp saçlarımı halıya değdirmeye çalışmak gibi), tekerlekli koltukta dönüp durmuş, ayaklarımla iteleyerek koltukla odayı gezmişim. yatakta en yükseğe kim zıplayacak yarışı yapma talebinde bulunup sonra bu yarışmayı kim zıplayarak kafasını tavana değdirebilire evirmişim.
daha bir sürü şey söyledi.
şimdi bunlar benim sıkıldığımda genel olarak yaptığım şeyler olduğundan bence çok normal ama bi şekilde de sanki hiç normal değil.
kafamda bir sürü düşünce var ve bu ne yapıyor olursam olayım da süregeliyor.
sürekli beynim bir ilişkilendirme halinde.
örneğin arkadaşım aşk acısını anlatırken elinden telefonu düşürüyor. direkt aklıma yerçekimi geliyor. sonra acaba başka galaksilerdeki fizik kuralları ne kadar değişkenlik gösterebilire giriyorum. oradan acaba bizim süper güç olarak tanımladığımız şeylere doğuştan sahip organizmalar var mıdıra bağlıyorum.
derken bi bakmışsın; buzdolabının kapısını açıp, bir süre mal mal bakıp hiçbir şey almadan odaya dönmüşüm.