Vehbi Koç ölmeden evvel oğlu Rahmi'yi çağırıp, "Beni mezara mutlaka
>çoraplarımla gömeceksiniz, yoksa hakkımı helal etmem" diye vasiyet
>etmiş ve bi de mektup vermiş. "Bu mektubu ben öldükten sonra ilk
>başın sıkıştığında açarsın" demiş.
>Gün gelmiş Vehbi Koç Hakkın rahmetine kavuşmuş. Oğlu, vasiyeti
>gereği babasını çoraplarıyla gömmek istemiş. Fakat camiinin imamı
>bunu kabul etmemiş, "İlle de çoraplar çıkacak, yoksa namazı
>kıldırmam" demiş. Başka bi imam getirmişler ama nafile, "Dinimize
>ters" diyerek o da kabul etmemiş. Başka bi hoca daha. Yok. O da
>kabul etmemiş.
>
>Rahmi Koç çaresizlikten kıvranıyomuş. Düşünmüş taşınmış ama bi çözüm
>bulamamış. Birden aklına, babasının "ilk başın sıkıştığında açarsın"
>dediği mektup gelmiş. Rahmi Bey hemmen mektubu bulup heyecanla
>açmış. Mektupta aynen şöyle yazıyormuş: "Gördün mü oğlum Rahmi! Ben
>ki Türkiye'nin en zengin adamıyım. Ama mezara bir çorap dahi
>götüremedim. Eee, hani nerede benim zenginliğim?