Fenerbahçe Yalanları Ve Gerçekler (FB Gerçekleri)

QUAKE-4
05-07-2008, 16:23   |  #1  
OP Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 0
646 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Haz 2008

Gerçekleri Selahattin Duman'ın Ağustos 1996'da Sabah gazetesinde yayınlanan Fenerbahçe Tarihi dizisinden okuyalım.

Varan 1

"Fenerbahçe'nin bilinen kuruluş tarihi 1907. Galatasaray'ın ise 1905. Bazı Fenerbahçe büyükleri, kendi takımlarının daha önce kurulduğunu ancak tescil edilmediğini iddia ederler. Ya da bunu ispatlayan belgelerin kaybolduğunu. DOĞRUSU 1907
YILIDIR. Bundan öncesine dair bir kayıt yok."

Varan 2

"Fenerbahçe takımının kuruluşu bahara rastladığından, kulübe papatyanın sarı ve beyaz renkleri seçiliyor. Neden durduk yere sarı lacivert oldu peki? Bunun nedeni Fenerbahçe’nin ilk formasının kışlık olması. Yaz gelince başkan Ziya Bey soluğu İngiliz tüccar Baker'in Tünel'deki dükkanında alıyor. Baker'ın elinin altında sarı üzerine lacivert çizgili yazlık gömlekler var. Forma niyetine giyilebilir. Renkler tutmuyor ama, Ziya Bey "Biz de değiştirip sarı lacivert yaparız" diyor ve gömleklerin tamamını satın alıyor. İşte Fenerbahçe'nin renklerinin sarı beyazdan sarı laciverte geçmesi bu yüzdendir."


Gelelim Fenerbahçe'nin rengi nasıl değişti sorusunun cevabına.

Öyle ya! Kulübün ilk renkleri sarı beyazdı. Neden durduk yere sarı lacivert oldu acaba? Kulübün ilk başkanı ve solbeki Nurizade Ziya Bey parayı bastırıp formaları tüccardan İngiliz Baker'a ısmarladı ama "Yazlık mı olsun, kışlık mı olsun? Kısa kollu mu uzun kollu mu?" soruları üzerinde fazla kafa yormadı. Belli ki "Yazın nasıl olsa idare ederiz, kış geldiğinde üşümeyelim" diye düşünüp uzun kollu ve kalın bir kumaştan verdi siparişini. Formalar ta İngiltere'den yapılıp gönderiliyor. Nitekim geldiği vakit de kış olduğundan satan da memnun giyen de. Ne var ki 1908 yılının mayıs sıcakları başlayınca Fener'in kışlık formaları da başa bela oluyor. Futbolcular askeriye kaputu gibi kalın kumaştan yapılan formanın içinde pişmekteler. Başkan Ziya Bey oturup kalkıp "Ne yapmalı ne etmeli" diye düşünüyor. Sonunda yazlık forma tedariki için paraya kıymaya karar verip soluğu İngiliz tüccar Baker'in Tünel'deki dükkanında alıyor. Baker kurnaz. Ziya Bey'e "şimdi ısmarlasak gelene kadar yaz geçer" diyor. Ama elinin altında sarı üzerine laciverti çizgili yazlık gömlekler var. Forma niyetine giyilebilir. Üzerine amblemi dikmek yeter. "Size bu gömlekleri satayım" teklifini yapıyor. Ne yapsın Ziya Bey? önünde daha yaz sıcakları var. İstanbul'da başka yazlık forma yok. Renkler tutmuyor ama "Biz de değiştirip sarı lacivert yaparız" diyor ve gömleklerin tamamını satın alıyor. Işte Fenerbahçe'nin renklerinin sarı beyazdan sarı laciverte geçmesi bu yüzdendir. "Fenerbahçe koyundaki mehtabın ya da Fener'in sarı ışığı ile denizin laciverti" romantik birer yakıştırmadan öte bir şey değildir. Yokluk ve Caresizlik Fener'in renklerini değiştirmiştir. Bence iyi de olmuştur. Fener'in ilk başkanı Nurizade Ziya Bey ile yönetimden Osmanlı Bankası memuru Ayetullah Bey arasında ufaktan geçimsizlik başlamıştır.

GALATASARAY'A ÖZENMİŞLER

Uzun zamandan beri bir takım kurma konusunu tartışan üç kafadar var: Ayetullah Bey, Nurizade Ziya Bey ve Necip Bey. 1907 yılında beş takımdan oluşan İstanbul ligine katılıp dördüncü olan Galatasaray'ın durumuna bakıp "başka Türk takımlarının da kurulabileceği" konusunda cesaretleniyorlar...

1899 da nereden çıktı?
"Fotogol Gazetesi"

Suyun öte yanında bir heyecandır gidiyor. Kuruluş tarihlerini 1899 yapacaklarmış! E o zaman bizim de 1481 yapmak en doğal hakkımızdır.

1481, Mekteb-i Sultani' yi kuran Ulu Hünkar 2. Beyazıt Han Hazretlerinin ağzından Galatasaray adının (Galata Sarayı olarak...) ilk anıldığı tarihtir!

2.Beyazıt kimdir? Fatih Sultan Mehmet Han' ın oğlu, Şir Pençe Yavuz Sultan Selim Han' ın babası, Muhteşem Kanuni Sultan Süleyman Han Hazretlerinin de dedesi.

Neyse...

1899 olayına tekrar dönelim;

F.Bahçelilerin Kadıköy' de 1899 yılında Fuad Hüsnü Kayacan tarafından kurulmuş olan "Black Stockings" (Siyah Çoraplılar) adlı takımı sahiplenip " İşte bunlar F.Bahçe' dir " demesi çok komiktir. Çünkü Fuad Hüsnü Kayacan daha sonra Kadıköy ve Moda kulüplerinde 3 yıl oynadıktan sonra 1908' de Galatasaray' a geçmiştir. Üç kez İstanbul şampiyonluğu bile kazanmıştır.

1912' de görevli olarak İngiltere' ye gidip, 1914' de yurda döndükten sonra 3 yıl boyunca F.Bahçe' de oynamıştır... Ancak daha sonra F.Bahçe' den tekrar Galatasaray' a dönmüştür ve 1963 yılında Galatasaray Kulübü Divan üyesi iken vefat etmiştir.

Eh, bilmiyordunuz öğrendiniz. E hadi şimdi değiştirin bakalım!

Tarihi Tahrif

Yine "Atatürk F.Bahçeli'ydi" , "F.Bahçe'yi G.Saraylılar" kurdu gibi ilginç tartışmalar başladı. Ama bu gereksiz tartışmalara yol açanlar da hep F.Bahçeliler oluyor... Ve hem cahilce işler yapıyorlar, hem
de tarihi tahrif ediyorlar.

Örneğin;

1- Mustafa Kemal'in 03.05.1918 tarihinde F.Bahçe Kulübü'nü ziyaretini ve ziyaretçi defterine yazdığı yazıyı Internet sitelerinde falan yayınlıyorlar ama yazının altında imza olarak; "ORDU KUMANDANI - Mustafa Kemal Atatürk" yazıyor.

Halbuki Atatürk, 1918 tarihinde Mustafa Kemal'di... Yani Mustafa Kemal'e Atatürk soyadı 21 Haziran 1934'te kabul edilen Soyadı Kanunu gereğince, TBMM tarafından, 24 Kasım 1934'de verildi.

2- Uyduruk bir hikaye daha: Atatürk 10 Ağustos 1928 günü (dikkat edin yine Atatürk deniyor çünkü tarih ve gerçekler umurlarında bile değil, sırf laf olsun torba dolsun), 3-3 berabere biten Gazi Kupası maçından sonra, üçü G.Saraylı ve ikisi F.Bahçeli olan beş kişinin önünde aynen şunları söyledi:
'- Burada üçe üçüz... Çünkü ben de F.Bahçeliyim! '

Tabi bu sözleri kim, nasıl duydu bilinmiyor... Doğru olan tek şey, bu maçın rövanşında G.Saray'ın F.Bahçe'yi 4-0 tepeleyip Gazi Büstü'nü almasıdır... Ve, Mustafa Kemal'in bu başarısından dolayı G.Saray Kulübü'ne, yeni Türk alfabesi ile yazılmış ilk resmi tebrik ve teşekkür mektubunu, Reis-i Cumhur Gazi Mustafa Kemal imzası ile göndermiş olmasıdır. Tarih 04.09.1928

3- Bir de Internet sitelerine, dergilerine falan (photoshop tekniği ile renklendirerek) Atatürk'ün sarı gömlekli ve lacivert ceketli fotoğrafını koyuyorlar ki, buna çok gülüyorum. Çünkü, ünlü modacı Faruk Saraç (babası Atatürk'ün özel terzisiymiş) bir açıklamasında Atatürk'ün ömrü boyunca lacivert giyinmediğini açıklamıştı. Zaten Anıtkabir'de sergilenen giysileri de bunu kanıtlıyor. Allah rızası için
bir tane lacivert eşya yok.

Bu komedilere son verilmediği müddetçe G.Saraylıların da "F.Bahçe'yi G.Saraylılar kurdu" tezine kızmamak gerekir... Ki bu gerçektir... Bu gerçekliğe F.Bahçeli tarihçi Ergun Hiçyılmaz da "Bazı kurucular G.Saraylı demek 'Bunlar Mekteb-i Sultanilidir' anlamındadır. Ama onlar G.Saray takımının değil G.Saray okulunun mensuplarıdır" diyerek, kısmen de olsa, katılmaktadır.

Bir de iftiralar ve komedi ikrarlar var. Örnek; "G.Saray’ı Fransızlar kurdu" deyip akıllarınca dalga geçiyorlar. Ondan sonra da (Saint Josephliler’i tenzih ederim) F.Bahçe’nin Saint Josephlilerce
(Fransız Rahipleri Cemiyeti'ne bağlı bir lisedir) kurulduğunu söyleyip övünüyorlar. Güler misin, ağlar mısın?

Alpaslan Dikmen

Son Düzenleme: QUAKE-4 ~ 05 Temmuz 2008 18:51
suç-ve-ceza
05-07-2008, 19:31   |  #2  
Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 0
213 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Nis 2008

Yalancı fb herzaman heryerde en büyük galaasaray

QUAKE-4
08-07-2008, 12:08   |  #3  
OP Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 0
646 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Haz 2008
suç-ve-ceza
Yalancı fb herzaman heryerde en büyük
SinsiSinsiSinsiSinsiSinsiSinsiSinsiSinsiSinsiSinsiSinsiSinsi

Bu arada galaasaray olmamış galatasaray diyelim şuna...