Benim için en önemli serilerden bir tanesi Final Fantasy serisidir. Üniversite yıllarıma kadar, dünya üzerindeki en iyi oyunların Final Fantasy serisinin oyunları olduğunu düşünürdüm. Bunun aksini kimse bana kabul ettiremezdi ki Playstation 2 piyasaya sürülene kadar… Playstation 2 ile birlikte oyun ufkumu delicesine genişledi. Yani bu uyanışın, Playstation 2 ile olması çokta şaşırtıcı olmasa gerek :) Konsol tarihinin şu ana kadar en çok satan oyun konsolu (155 Milyonun üzerinde sattı); oyun tarihini kökünden değiştiren oyunlara ev sahipliği yapan konsol… Bana göre Sony’ nin şu ana kadar ki en iyi projesi! Neden bu kadar abartıyorsun diyenler olabilir, ama Playstation 2 sahibi olmak ve o dönemi yaşamak gerçekten bir ayrıcalıktı (Bu arada halen PS2 elimde var ve kullanmaya zevkle devam ediyorum). Neden mi ? PS2 döneminde Devil May Cry ve God Of War gibi iki dev marka ortaya çıktı. GTA 3, Vice City ve San Andreas, Metal Gear Solid 2 ve 3 yine PS2’ ye nasip oldu. Burada sayıp konuyu dağıtmak istemediğim daha bir sürü oyuna, yine PS2 ev sahipliği yaptı. Bundan dolayı, benim için PS2 bütün övgüleri sonuna kadar hak eden bir konsol.
Final Fantasy’ e geri dönersek, seriye 7. oyundan başladım. Hayranlıkla oynadığım ilk Final Fantasy oyunuydu. Daha sonra 8, 9, 10 diye gitti. Final Fantasy 15' i oynadıktan sonra eksik kalan bölümleri de (Final Fantasy 1–6) tamamlayarak hayranı olduğum seriye noktayı koymuştum. FF 16' yı beklerken, birden FF 7 Remake karşıma çıktı (Son zamanlarda bir Remake modası başladı. Bu moda başlarda bana itici gelmiş olsa da sonuçları gördükçe yanıldığımı anladım. FF 7 Remake’ de çok başarılı olan yapımlardan biri olmuş). FF 7' yi ilk açtığımda vay be oldum. Oyunu oynadıkça daha da etkilenmeye başladım. Oyun bittiğinde ise FF 8 Remake ne zaman çıkar diye düşünmeye başladım :) Gelin şimdi oyuna hızlıca bir göz atalım.
Öncelikle, oyun ana hikaye olarak orijinale sadık kalmış. FF’ lerin genel olarak hikayeleri ve anlatımı zaten çok iyidir. Buna paralel olarak da FF 7 Remake’ in hikâyesi ve anlatımı yine çok başarılı olmuş. Hele ara sahneler sinema filmi tadında olduğundan keyifle izleyeceğinizi düşünüyorum. Burada ufak bir not, FF 7 Remake’ de bütün hikâyeyi anlatmak yerine hikayenin bir kısmını anlatmışlar. FF 7 Rebirth’ de hikâyenin diğer bir kısmını işlemişler. Hikâyeyi bitirmek için ise son bir oyun daha yayımlayacaklar.
Remake’ in orijinali ile tek ortak yanı sadece hikayesi değil. Oyunun genelinde orijinaline çok benzeyen dinamikler bulunuyor. Mesela, orijinal FF 7' de düz koridorlardan ilerleyip hikayeyi takip edersiniz. Nereye gideceğiniz zaten bellidir. Yollunuz bazen çatallanır ama bu sadece bir sandık içindir. Remake’ de bu yapı aynen korunmuş. Günümüz de bu durum çok hoş karşılanmasa da benim için keyifli bir nostalji oldu. Buna ek olarak savaşlardaki sıra tabanlı savaş sistemi kısmen remake’ de korunmuş. Ama hemen belirtmem gerekiyor ki yeni sistem eskisinden çok çok daha iyi olmuş. Zaten FF 7' de en çok beğendiğim 2 yenilik, grafikler ve dövüş sistemi oldu. Oyunun grafikleri gerçekten hayranlık uyandırıyor. Karakter çizimleri çok orijinal ve göze çok hoş geliyor (FF Serisinde oluşturulan kızlar çok güzel değiller mi ? İnsanın aşık olası geliyor). Savaş sistemi ise hem sıra tabanlı hem de dinamik olarak işliyor. Daha net ifade etmek gerekirse, savaşlara dinamik bir yapıda geçiyor. Özel yeteneklerinizi, büyülerinizi, eşyalarınızı ve bazı diğer özelliklerinizi kullanmak için sıra tabanlı dövüş sistemlerinde olduğu gibi oyunu yavaşlattığınız bir menüye giriyorsunuz. Burada ekibinize gerekli talimatları verip, kendi yeteneklerinizi de kullanarak dinamik yapıya geri dönüyorsunuz. Bunun yanında savaş esnasında dinamik olarak diğer karakterlere geçiş sağlayıp, savaşma şeklinizi daha da çeşitlendirebiliyorsunuz.
Oyunun en güzel özelliği ise her FF de olduğu gibi yine karakter gelişim sistemi olmuş. Bu sistemi, FF takipçileri çok iyi biliyordur. Seriye yeni başlayacak olanlar ise hiç korkmasın çok basit ve seçenekli bir sistem sizi bekliyor. Oyunun müzikleri yine FF serisinde olduğu gibi muhteşem olmuş. Efektlerde ise çok bir sıkıntı bulunmamakla birlikte oyunun genel başarısının altında kalıyor. FF 7 Remake 20 saatin üstünde bir oyun süresi sunuyor. Oyun içindeki ufak tefek oyunlara takılıp, yan görevleri de yapmaya odaklanırsanız bu süre 40 saate kadar çıkıyor. Ben oyunda ne var ne yok kurcalaya kurcalaya gittiğim için 40 saatin üstünde oyunu bitirebildim.
FF 7 Remake’ deki bütün yan görevlerin kalitesi aynı değil. Bundan dolayı her yan görevi yapmak çok gereksiz bir uğraş olacaktır (Ben yaptım siz yapmayın). Yan görevlerin hikâyesi ana hikayeye göre çok zayıf kalıyor. Buna ek olarak yan görevlerin ödüllendirilmesi ise bazen iyi olurken genellikle vasatın altında kalıyor. Bu yüzden yan görevleri yaparken biraz sıkıldım. Ama ana hikaye boyunca da ne olacak diye dikkatle izledim. Bütün diyalogları tek tek okudum. FF 7 Remake ile geçirdiğim vakit boyunca da (Özellikle ana hikâyede) çok eğlendim.
Sonuç olarak, FF 7 Remake çok güzel bir oyun olmuş. Kesinlikle orijinal seriyi baltalayan bir durum söz konusu değil. Bunun tam aksine orijinal serinin eski bir oyununu, günümüz oyuncularına çok güzel bir şekilde servis etmişler. Bu yüzden serinin diğer oyunları içinde Remake’ ler beklediğimi buradan duyurmak isterim :) FF 7 Remake süper bir sıra tabanlı (Buna artık başka bir isim bulmak lazım bence) RPG Aksiyon oyunu olmuş. Türü sevseniz de sevmeseniz hayranlıkla oynayacağınız bir oyun deneyimi sizi bekliyor.