İngilizce Kelime Türetme

exactly : tam,tamamen

young: genç

İngilizce kelimelerinize İngilizce anlamlarını da eklemeye çalışın.

guest: A visitor; a person received and entertained in one's house or at one's table; a visitor entertained without pay. (misafir, konuk, davetli)

grammar: yazı bilimi

Alıntı: Feel Good  

İngilizce kelimelerinize İngilizce anlamlarını da eklemeye çalışın.

Abi nerden bulam ben ya zati google çeviriden kopya çeke çeke yapıyom

Alıntı: HP-Tubos Melen  

Abi nerden bulam ben ya zati google çeviriden kopya çeke çeke yapıyom

Alıntı: Feel Good  

Bir çok site var bu içereği sahip. Örneğin; www.sozluk.net

wave : dalga

err = f. hata yapmak = that verb's synonym that to make mistake
also "err is human" ;]

revolution(n): a change in the way a country is governed, usually to a different political system and often using violence or war
: devrim

Kelimelerin ingilizce anlamını sözlükten yararlanarak mı koyuyoruz yoksa kendimiz mi yazıyoruz :) ?

Alıntı: Mustafa@PC  

Kelimelerin ingilizce anlamını sözlükten yararlanarak mı koyuyoruz yoksa kendimiz mi yazıyoruz :) ?

O zaman bende sözlükten yararlanmayıp kendim yollayayım bir tane :)
 
İtineary : İtineary is a word which indicates the route of a cruise, group or someone who is travelling.
 
:)

Earthquake: Deprem
aslında yer sarsıntısı da hiçbir türkün bu kelimeyi bu kadar uzatmak isteyeceğini sanmıyorum.

Evolve : Evrim geçirmek (:

english: ingilizce

Goods:Mal,mülk,eşya
(not:ingilizcesi iyi olanlar lütfen sözlüğe bakmadan söylesin benim gibi...)

Strawberry:Çilek
    My favorite fruit is strawberries (en sevdiğim meyva çilektir.)

yawn : To open the mouth involuntarily through drowsiness, dullness, or fatigue; to gape; to oscitate.
          : esnemek, derin bir çukur gibi bir boşluk/açıklık bulunmak/belirmek/açılmak

necessary : Such as must be; impossible to be otherwise; not to be avoided; inevitable.
                  : gerekli, lüzumlu, lazım olan

innocent:masum

Alıntı: İnternational Affairs  

innocent:

Alıntı: Feel Good  

Aklımıza gelen kelimeyi değil, bir önceki kelimenin son harfinden başlayan bir kelime yazıyoruz.=)

trash : That which is worthless or useless; rubbish; refuse.
          : çöp, çöp kutusu, saçma, saçmalık

Honeymoon:balayı
when you get married,if u want to do it,you can go there then you can have fun time with your wife...