İyi Eğlenceler

ismail80
30-10-2006, 23:43   |  #1  
OP Üye
Teşekkür Sayısı: 0
50 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Eki 2006

arkadaşlar bilgisayarla ilgili bir önceki konunun son harfiyle yeni bir konu başlatma oyununa katılmak isterseniz buyrun başlayalım...alttaki iki mesaj benden hem oyunu açıklamak hem de bilgi maksatlı.katılmak isteyen arkadaşlara şimdiden iyi eğlenceler...

ismail80
30-10-2006, 23:45   |  #2  
OP Üye
Teşekkür Sayısı: 0
50 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Eki 2006

konu:bilgisayaR

Çok sayıda aritmetiksel veya mantıksal işlemlerden oluşan bir işi, program olarak adlandırılan önceden verilmiş işlem adımlarına göre yapıp sonuçlandıran bir araçtır.

Günümüzde bu aracın daha çok yarı-iletken teknolojisiyle üretilmiş şekli yaygın olduğundan elektronik beyin olarak da bilinir. Ancak tarihsel açıdan ilk bilgisayarlar mekanik olmuştur. (Örneğin Charles Babbage'ın diferansiyel makinesi).

Ülkemizde daha önceleri "Komputer" ya da "Elektronik Beyin" olarak adlandırılan Bilgisayar'ı bu şekilde ilk kez Aydın Köksal adlandırmıştır. 1969 yılında Hacettepe Üniversitesi'nde çalışmakta olan Aydın Köksal, gereksinim duydukları bilgisayarı kiralamak için gazeteye verilen bir ilanda bu sözcüğü kullanmıştır.

ismail80
30-10-2006, 23:46   |  #3  
OP Üye
Teşekkür Sayısı: 0
50 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Eki 2006

konu:raM

Bellek kavramı bu derece geniş bir konu olmasına rağmen bu yazıda konumuz olan bir çoğumuzun oldukça aşina olduğu, hep daha fazla olmasını hayal ettiğimiz ve hatta yeri geldiğinde overclock denemelerimize bile dahil ettiğimiz sistem RAM'i denilen bellekler. Peki RAM ne demek? RAM, İngilizcesi Random Access Memory, Türkçesiyle Rastgele Erişilebilir Bellek kelimelerinin başharflerinden oluşan bir kısaltma. Bu noktada, belleklerin RAM'ler ve Sadece Okunabilir Bellekler yani ROM'lar (Read Only Memory) şeklinde sınıflandırıldığını hatırlatmak isteriz. RAM'ler veriyi saklamak için beslemeye yani elektrik enerjisine ihtiyaç duyduğu halde ROM'lar besleme olmasa bile veriyi saklayabilirler. Ayrıca, ROM'lar genellikle, kısaltmanın açılımından da anlaşıldığı gibi sadece okuma amacıyla kullanılırlar. Üzerlerinde saklı verinin kullanıcı tarafından kolayca değiştirilmemesi hedeflenir.

barisaydiner
31-10-2006, 09:31   |  #4  
Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 0
486 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Tem 2004

konu: mousE

Programın yapısına göre bazen menü seçmek veya ekran
içerisinde çalışılacak noktaya gidebilmek kursör gösterge
tuşlarıyla uzun zaman alabilir. Bu işlemin hızlandırılmasında
mouse görev alır. Mouse, üzerinde iki veya üç tuşu bulunan,
düzgün bir yüzeyde hareket edebilen, elektriki sinyaller üreten bir
giriş birimidir. Mouse hareket ettirildikçe mouse işareti de hareket eder. Üzerindeki tuşların
özel anlamları vardır. Sol tuş enter, sağ tuş esc’dir.
Mouse ile çeşitli yönlerde yapılan hareketler, mouse’un altında bulunan topu hareket ettirir.
Topun hareketi, yatayda ve dikeyde hareket edebilen ayrı disklere iletilir. Bu disklerdeki
hareketler ise elektriki sinyallere çevrilir ve bu sinyaller de bilgisayara birer bilgi olarak
taşınır.

turquoise_frz
31-10-2006, 10:43   |  #5  
Üye
Teşekkür Sayısı: 1
72 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Eki 2006

exploiT : İşletim sistemlerin çok kullanıcılı sistemlerde kullanılmaya başlamasıyla birlikte sistemlerde kullanıcıların yetkisi de sözkonusu olmuştur. Kişisel işletim Sistemlerinde (örneğin DOS) sistemi aynı anda tek kullanıcı kullandığı için bütün dosyalara erişebilir, okuyabilir vs. Ancak aynı anda pek çok kişi tarafından kullanılan İşletim sistemlerinde sistemin bir yöneticisi olmak zorundadır ki bu Novell'de supervisor, Unix ve clone'larında root,NT'de administrator olarak adlandırılır. İşte bu çok kullanıcılı sistemlerde yetkisini artırmak isteyen normal kullanıcılar sistemde daha yetkili hale gelebilmek için exploit dediğimiz programlar yazmışlardır. Exploitler işletim sistemi üzerindeki herhangi bir programın eksikliğinden yararlanarak kullanıcıyı daha yetkili hale getirmeye yararlar. Exploitler local ve remote olarak ikiye ayrılır. Local exploitler işletim sisteminin bir kullanıcısıyken uygulanabilir, remote exploitlerde ise sistemin bir kullanıcısı olmanıza gerek yoktur. Sistem açıkları ve bu açıkları kullanmak için yazılmış exploitler günden güne artmakta ve her sistem açığı için patch'ler yazılmakta.

Son Düzenleme: turquoise_frz ~ 31 Ekim 2006 10:45
viking20
31-10-2006, 10:56   |  #6  
viking20 avatarı
Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 141
7,681 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: May 2006

TrojaN
Trojan bilgisayarınıza sizin bilginiz olmadan yerleşen, içerdiği tehlikeli kodlar sayesinde sisteminizi herhangi bir bilgisayar aracılığı ile (ağ ya da internet) kontrol etmek isteyen kişilere açık hale getiren tehlikeli programlardır. Genellikle bilgisayarınıza yerleştiklerinde kontrol edici program bulunduran herkese açık hale getirirler. Bazı özel trojanlar ise sadece bunu sizin bilgisayarınıza bir şekilde yükleyen kişilere açıktırlar.

Bu programlar sayesinde casus kişiler siteminiz üzerinde herhangi bir kontrolü yerine getirebilecek durumda olurlar. Bu, sizin bilgisayarınızdan anlık görüntüler almaktan klavye farenizi kontrol etmeye, isteğiniz dışında CD sürücüsünün veya bilgisayarınızın açılıp kapanmasına neden olmaya kadar varabilir.

Trojanlar bu işlemi sisteminize yerleştikten sonra açtıkları bir port aracılığı ile gerçekleştirdiklerinden, dial-up modem kullanıcıları değişken IP numaraları sayesinde diğer bağlantı türlerine göre daha az risk altındadırlar. Ancak yine de port taraması yapan bir kişi sisteminizdeki bu açık portu keşfettiğinde bilgisayarınızı kontrol altına alması bir an meselesidir.

Sisteminize çeşitli yollardan sızabilirler. Bu sisteminize direkt olarak saldıran bir kişi, ağdaki herhangi biri sayesinde olabileceği gibi açtığınız güvenli olmayan bir e-mail sayesinde de olabilir.
Bazı durumlarda ise bu tehlikeli programlar sizin bilgisayarınızı ele geçirmek amacı taşıyan keişilerce yazılan diğer programların içine yerleştirilerek de bulaşabilirler. Bunlara genellikle "arkakapı" lar denmektedir.
Trojan yazılımlara örnek olarak:
NetBus
Back Orifice
SubSeven  verilebilir.

Son Düzenleme: viking20 ~ 31 Ekim 2006 11:00
CU_GS7
31-10-2006, 19:10   |  #7  
Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 0
6,371 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Şub 2006

NTFS
NTFS Disk Yapısı
Windows 2000 için geliştirilmiş bir dosya sistemi. Gelişmiş özelliklere sahip olan NTFS dosya sistemi kurtarma, geniş disk alanını destekleme, uzun dosya adlarını destekleme gibi özelliklere sahiptir.
NTFS dosya sisteminin özellikleri şunlardır:
-Active Directory. Active Directory ile network kaynaklarını daha iyi yönetme. Bunun dışında Active Directory için bir gerekliliktir
-Domain'ler. Active Directory'nin parçası olan domainler güvenlik ayarlamalarının daha kolay yapılmasını sağlar. Bu nedenle Domain Controller olan bilgisayarlar NTFS dosya sistemine gereksinim duyarlar.
-File encryption (dosya şifreleme). Daha fazla güvenlik için dosyaların şifrelenmesi.
-Dosya ve kullanıcı bazında güvenlik düzenleme.
-Remote storage ile taşınabilir saklama alanlarının yönetimi.
-Disk aktivitelerinin loglanması ve elektriklerin kesilmesi durumunda bilgilere erişim.
-Disk kotaları. Her kullanıcı için sınırlı disk alanı kullanımı.
-Büyük alanlara verilen destek. Daha büyük disklerin NTFS ile formatlanması performansı düşürmez.

Windows 2000 kuruluşunda mevcut dosya sistemi ne olursa olsun sabit diskinizi yeni NTFS ile formatlayabilirsiniz. Kuruluş sırasında setup programı diski inceler. Eğer disk eski NTFS ise otomatik olarak çevrilir. Eğer FAT ya da FAT32 ise çevirmek ya da formatlamak seçeneğine sahipsiniz. Formatlamakla, çevirme işlemine göre daha performanslı bir disk kullanımı sağlarsınız. Ancak formatlama işlemi mevcut bilgileri siler. Çevirme işlemi ise silmez. Çevirme işlemi kuruluştan sonra da yapılabilir. Bu işlem için Convert.exe programı kullanılır.
Convert d: /fs: ntfs

NTFS, FAT VE FAT32 DOSYA SİSTEMLERİ ARASINDA SEÇİM
Windows 2000 kurarken NTFS, FAT ve FAT32 dosya sistemlerinden birisini kullanabilirsiniz. Önerilen dosya sistemi NTFS'tir.
NTFS dosya sistemi FAT ve FAT32 dosya sistemine göre daha güçlüdür. Windows 2000 yeni versiyon bir NTFS dosya sistemine sahiptir. Yeni NTFS dosya sistemi Active Directory gibi birçok yeni özelliklere sahiptir.

Windows 2000 kuruluşunda NTFS, FAT ve FAT32 dosya sistemlerini seçebileceğiniz gibi eski mevcut dosya sistemine dokunmadan (intact) da kurabilirsiniz. Ancak yeni dosya sistemine geçecekseniz tercihiniz NTFS olarak yapmanızda yarar var. Bu işlem için mevcut partition'u NFTS dosya sistem ile formatlamanız gerekir.

Formatlamak mı yoksa çevirmek (convert) mi?
Bir FAT ya da FAT32 partition'u NTFS ile formatlamak mevcut bilgilerin silinmesi anlamına gelir. Ancak fragmantasyon (bölünme) ve performans çevirmeye göre daha iyi olur. Çevirmek (convert) işlemi mevcut bilgileri bozmadan dosya sistemini değiştirme anlamına gelir. Çevirme işlemi kuruluşun ardından Convert.exe programı ile yapılır. Bu durumda eski bilgilere bir şey olmaz.
FAT ya da FAT32 dosya sistemini kullanabileceğiniz tek durum dual-boot olarak bilinen bilgisayarda birden çok işletim sisteminin bulunmasıdır. Eğer diskinizi yeni Windows 2000 ile gelen yeni NTFS ile formatlamışsanız ona Windows NT 4.0-Service Pack 4 dışında diğer işletim sistemleriyle ulaşmanız söz konusu değildir.

NTFS İZİNLERİNİ DÜZENLEMEK
Disk alanlarının daha güvenli bir şekilde korunması ve yetkilendirilmesi için NTFS disk formatının seçilmesi ve NTFS izinlerinin verilmesi gerekir. Birçok düzenlemenin olması için, örneğin Active Directory kuruluşu, disk kotaları düzenlemek için diskin NTFS olması gerekir.
Sabit diskin NTFS ya da FAT olması kuruluş sırasında düzenlenir ya da Computer Management aracılığıyla yapılır.

NTFS DOSYA İZİNLERİ
Dosya izinleri Full Control, Modify, Read & Execute, Read ve Write izinlerinden (ya da birleşimlerinden) oluşur. Aşağıdaki tabloda temel izinlerin bir araya gelmesiyle oluşan özel izinler yer almaktadır:
Full Control iznine sahip olan kullanıcılar ya da gruplar izine bakılmaksızın dosyalar üzerinde bütün işlemleri (silme, değiştirme) yapabilirler.
Bir de burası: http://www.microsoft.com/turkiye/windowsxp/itpro/convertfat.asp

Son Düzenleme: CU_GS7 ~ 31 Ekim 2006 19:11
ufuks
31-10-2006, 21:43   |  #8  
Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 6
3,430 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Mar 2006

SATA yani Seri ATA, bilgisayar donanımı içeririsinde bir veri taşıma teknolojisidir. Özellikle sabit diskten ya da sabit diske veri aktarımı işlevini yerine getirir. ATA teknolojisinin üstüne üretilmiştir. İsim karışıklığı olmaması için eski ATA ismi PATA (Paralel ATA) olarak değiştirilmiştir. Hem SATA hem de PATA sürücüsü IDE sürücüsüdür.
Türleri

SATA ve SATA II olarak iki ayrı model bulunmaktadır. SATA ilk çıkmıştır ve teorik limit hızı 1.5 Gb/s olarak belirtilir. Ardından SATA II biraz daha geliştirilmiş ve standartlar daha uyumlu olarak piyasaya sürüldü. SATA II'nin teorik hızı 3.0 Gb/s olarak açıklanmaktadır. 2007 yılında SATA III'ün çıkması planlanmaktadır. Teorik hızı 6.0 Gb/s olacaktır.

Getirileri

İster SATA teknolojisi kullanılsın ister PATA, sabit disklerin hızlarının, bu teknolojilerin veri aktarma hızına göre çok düşük olmasından (50Mb/s'in altında), büyük bir performans farkı kazanılmamaktadır. Fakat SATA kabloları çok ince olduğundan, daha az yer kaplamaktadır. Bunun yanı sıra PATA'lardaki gibi master/slave düzenlemesi yoktur. Her disk ayrı olarak, kendi başına tanımlıdır.

turquoise_frz
02-11-2006, 12:08   |  #9  
Üye
Teşekkür Sayısı: 1
72 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Eki 2006

assemblY

Makinanın anlayabildiği tek dil 0 1 dir. zamanında abiler delikli kağıtla programlama yaparken demişlerki hocam bu çok kasıyor. biraz bu işi kolaylaştıralım makina dilini yazmışlar. makina dili çok hızlıdır. çünkü yapılan tek işlem hex i bin e çevirmek. Assembly ise biraz daha insancıl olsun :) kafayı yicez abi deyip te makina dilinde yazılmış bir dildir. Fakat Assembly ile Makina dili arasındaki ilişki diğer diller ile makina dili arasındaki ilişkiden farklıdır. örneğin: "cmp al" nin karşılığı "3c" dir. diğer dillerde dilin türüne göre interpreter(yorumlayıcı) veya compiler(derleyici) hatta bazılarında her ikiside kullanılıyor olmasına karşılık makina diliyle "01h" nasıl "00001b" ediyorsa "cmp al" da Assemblyde "3c" eder. buda asseblynin önemsenmeyecek kadar azbir hız farkıyla çalışmasını sağlar.

Makina Dili
a. Makina Dili 00001011 11010111 11010110 ....................... İkili Sistem
b. Makina Dili DF AC 12 1B 3C C8 D6 7B C8...................... Onaltılı Sistem
c. Mnemonic(Assembly Dili)
MOV AX,65
ADD BX,AX
.
.
.

Assembly Dili'nin Makina Dili ile ilişkisi bu şekildedir. Yukarıda yazılı kodlar sadece görsel bir fikir verebilmek için yazılmıştır. Çalışır program parçaları değildir. (ceviz.net)

Son Düzenleme: turquoise_frz ~ 02 Kasım 2006 12:10
viking20
02-11-2006, 16:44   |  #10  
viking20 avatarı
Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 141
7,681 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: May 2006

YamA:
Yama, programlarda oluşan bir hatayı ya da programın içeriğindeki hatalı bir fonksiyonu düzelten bir programcıktır. Genelde bilgisayarlardaki en büyük güvenlik sorunlarından olan yazılım açıklarına müdahale amacıyla kullanılır.
Yazılımlarda var olan açıkları kullanan kötü niyetli kişiler, bilgisayarlarda istedikleri kodları çalıştırabilirler. Çalıştırılan bu kodlar sayesinde bilgisayarda kapılar açıp kişisel bilgiler öğrenilebilir, donanımlarda hata oluşturup bilgisayarın yapısı bozulabilir. Verilerin içerikleri de değiştirilebilir.
Yazılım firmaları, açıkları kötü niyetli insanlardan önce bulup, bunu gidermek için yama (patch) yayınlamaya çalışırlar. Her programda açık vardır ve olmaya devam edecektir. Önemli olan, açıkların üreticiler tarafından kısa sürede tespit edilmesi ve bunları giderici programların yani yamaların hızlı bir şekilde yayınlanmasıdır. Bunu da açık kaynak kodlu yazılımlar çok hızlı bir şekilde yapmaktadır.
Programların yamalarının takip edilip ve yüklenmesi önemlidir. Programlardaki “update” veya “live update” kısımlarını aktif halde tutulmalıdır.

cici__46
07-11-2006, 00:25   |  #11  
Üye
Teşekkür Sayısı: 0
53 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Kas 2006

Konu:AntivirüS

Bilgisayarımıza giren trojen,solucan,virüs...vb zararlı ve kendi kendini çoğaltarak pc ye zarar veren programcıkların bulunmasında ve ortadan kaldırılmasında işimize yarayan programlar genelidir.Bu programlar pc güvenliğinde önemli yer oynar tabi ne kullandığınıza da bağlı...........;)