eskileri düşündükçe gülümseme geliyor yüzüme. çok mu yaşlandım yoksa hayat bu aralar çok boktan gittiğinden dolayı mı eskiler iyi geliyor bilmiyorum. bu başlığı görünce yine gülümsedim, anlatayım;
edremit anadolu lisesi' nde geleneksel hale gelen sınıflar arası futbol turnuvası yapılmaktadır her sene. bizim sınıf, 9,10,11 ve 12. sınıflar olarak ayrılan torbalardan infantino' ya selam çakarak tek fazlalık olan 11 i çeker grubuna. sınıflar arasında oynanan maçlarda haliyle ortam gerilir. soyunma odasında omuz atmalar falan...
aradan zaman geçer, şimdi adını hatırlayamadığım bir etkinlik için iki sınıfı da balık istifi küçücük otobüslere bindirerek yola çıkartırlar. otobüsün ortasında, cam kenarına toplanmış olan erkek grubu goygoyun dibine vurmaktadır. derken kırmızı ışığın birinde düşman sınıfın otobüsü bizim otobüsün yanında durur. otobüslerin ortasında toplanmış olan gruplar başlarlar birbirlerine el hareketleri çekmeye. yeşil yanar, otobüsler hareket eder, cam açılır, küfürler havada uçuşurken bizim arkadaş hareket çekerken daha iyi ses çıksın diye elini de yalayaraktan hazırlığını yapar, elini camdan çıkarır, tam hareketi çekerken yanımızdaki otobüs ani fren yapar ve hareket en ön koltukta, cam kenarında oturan okul müdürümüzün suratında patlar. sonrası derin bi' sessizlik...