Medenice Nasıl Cevap verilir BUYRUn...

Banned
04-06-2007, 13:27   |  #1  
OP Banlandı
Teşekkür Sayısı: 0
1,148 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Eki 2005

Yavuz Sultan Selim zamaninda, Iran sahi kiymetli mücevherlerle süslü bir sandik hediye gönderiyor Sultan Selim'e.Sandik açiliyor. Içinden çesit çesit degerli taslar, kiymetli atlas, kadife kumaslar çikiyor.Fakat bir de pis bir koku yayiliyor. Dehset bir koku, herkes burnunu tikiyor. Neyse en alttaki bohçadan insan pisligi çikiyooooor..Yani Osmanliya acayip bir hakaret!!!!!
Cihan padisahi emir veriyor,
"herkes düsünsün, buna ince bir sekilde cevap vermeliyiz"
Ve cihan padisahi yine çözümü kendisi buluyor. Ayni sekilde degerli mücevherve kumaslarla süslü bir sandik hazirlatiyor.Içine o zamanin Osmanli Istanbul'unda imal edilen gül kokulu en nadide lokumlardan bir kutu hazirlatiyor, en altina da küçük bir pusula ve bir satir yazi. Gönderiyor...
Şah sandigi açiyor. Açtikça güzel bir koku ve en altta bir kutu lokum. Anlam veremiyorlar tabii. Bizim elçi yiyor önce, sonra oradakilere ikram ediyor. Kutunun içindeki pusulayi Sah okuyor:
"Herkes yediginden ikram eder"

Barış Manço Fransa'da bir televizyon kanalinin canli yayinina konuktur...
Küstah bir spiker vardir ve Barış Manço ile dalga geçmektedir... Sürekli, "iste Türk, yani barbar, vahsi vs..." demektedir... Barış Manço daha fazla dayanamaz ve spikere "yaninizda kâgit para var mi?" diye sorar! Bu soruya spiker sasirir ve "evet var ama n'olacak" der... Barış Manço israr edince spiker cebindeki kâgit paraları çikartir... Bu olaydan az önce Barış Manço canli yayinda "Anahtar" adlı sarkisini söylemistir... Bu sarkinin bir bölümü söyledir:
"Bes Akif- bir Saat Kulesi, iki Kule-bir Fatih, bes Fatih-bir Mevlana, iki Mevlana-bir Sinan" (Baris Manço / Anahtar sarkisi / Darisi Basiniza Albümü / 1992)
Bu sarki bir matematik sorusudur ve sarkida adi geçen kisiler o dönemdeki Türk parası olan banknotlarin arkasinda fotografi olan kisilerdir... Baris Manço spikere sorar: "Bu paranizda fotografi olan kisi kim?"
Spiker:
"General......." Barış Manço diger paralardaki fotograflari olan kisileri de sorar,spikerin verdigi cevaplar hep aynidir "General.......", "Amiral...........", "Komutan............."
Spikerin bu "falanca General, falanca Amiral, falanca Komutan" cevabyndan sonra, bu sefer de Barış Manço cebinden Türk paralarini çikarir... Spikere der ki:
"Bu parada fotografi olan kisi Mehmet Akif Ersoy'dur. sairdir... Bu fotograftaki kisi Mevlana'dir. Düsünürdür... Bu paradaki fotografi olan kisi Fatih Sultan Mehmet'dir. Adaletin sembolüdür... Bu paradaki kisi ise Atatürk'tür. "Yurtta baris, dünyada baris" diyen kisidir... Bizim paralarimiz bunlar... Biz Türkler ince ruhlu, kibar, medeni insanlar oldugumuz için paralarimizin arkasına "sairlerimizin", "düsünürlerimizin","bilim adamalarimizin" fotograflarini bastik... Siz Fransizlar kendiniz barbar, vahsi oldugunuz için paralarinizin arkasina hep savas Adamlarinin fotograflarini basmisiniz!" der... Barış Manço nun bu müthis cevabindan sonra televizyon yöneticileri Canli yayini keserler ve spikeri oradan kovarlar, baska bir spiker yerine gelir ve canli yayin yeniden baslar, yeni spiker Barış Manço'dan ve Türklerden özür diler, programa böylece devam edilir...

olayın aslı.... sildiğimde hata vardı... İngiltere yerine İRAN yazılmış....

İNGİLİZ KRALI'NA VERİLEN ZİYAFET

İngiliz kralı VIII. Edward İstanbul’a Atatürk’ü ziyarete geldiği zaman, Atatürk kendisine bir akşam ziyafeti vermişti. Ziyafetten önce:

- “Bana İngiltere sarayında verilen ziyafetler ne şekilde olur, onu bilen birisini yahut bir aşçı bulunuz!...” dedi.

Ve nihayet bu sofra merasimini bilen bir zattan öğrenerek sofrayı o şekilde düzene koydular... Akşam kral sofraya oturunca kendisini kral sarayında zannederek memnun oldu. Atatürk'e dönerek:

- “Sizi tebrik eder ve teşekkür ederim. Kendimi İngiltere’de zannettim" diyerek memnuniyetini bildirdi.

Sofraya hep Türk garsonlar hizmet etmekte idi. Bunlardan bir tanesi heyecanlanarak, elindeki büyük bir tabakla birdenbire yere yuvarlandı. Yemekler de halılara dağıldı. Misafirler utançlarından kıpkırmızı kesildiler. Fakat Atatürk Kral'a eğilerek:

- “Bu millete her şeyi öğrettim, fakat uşaklığı öğretemedim!” dedi. Bütün sofradakiler Atatürk'ün zekasına hayran oldular. Atatürk garsona da “vazifene devam et” emrini verdi.


Dunyanin en buyuk mutefekkirlerindenbiri olan Mevlana,sakallari bembeyaz olmus papaza sorar;
-siz mi daha yaslisiniz,sakaliniz mi?
papaz sakallarinin 18-20 yaslarinda ciktigini dusunerek;
-elbette ben cevabini verdiginde;
-yazik,der Mevlana,cok yazik...sizden kucuk olan sakaliniz agarmista siz hala karanliklardasiniz.
değiştirme:  Yanlış bilgi... içerdiği için değiştirildi ve aslı yazıldı...
Alıntıdır...
DH den fatihilal Kardeşimizden...
saygılar...

Son Düzenleme: Banned ~ 04 Haziran 2007 13:44
Borga-x
04-06-2007, 13:41   |  #2  
İlk Maestro
Teşekkür Sayısı: 2
11,767 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Kas 2006

Müthiş bir paylaşım gerisini bekleriz.

saymex
04-06-2007, 13:46   |  #3  
Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 0
298 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Nis 2007

güzelmiş teşekkürler Alkış
aynen gerisini bekleriz

Son Düzenleme: saymex ~ 04 Haziran 2007 13:46
theironman
04-06-2007, 14:08   |  #4  
theironman avatarı
Genel Denetmen
Teşekkür Sayısı: 63
8,347 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Oca 2004

saol byzihh, böyle paylaşımlarının devamını görmek isteriz.

Banned
04-06-2007, 14:12   |  #5  
OP Banlandı
Teşekkür Sayısı: 0
1,148 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Eki 2005

bir yerde okumuştum...
Atatürk bir davette... kendisine ters ters bakan İngiliz elçisini görmüş...
ve yaverine:
git şuna sor bakalım niye ters ters bakıyor...
yaver gitmiş sormuş:
elçi: Siz çanakkale de dedemi öldürdünüz demiş...
yaver bunu Atattürk'e söyleyince...
Atatürk ise şu cevabı vermiş... :  Git sor bakalım Dedesinin Çanakkale de ne işi varmış...
Bizim tarihimiz Şanlı Destan ve Zaferlerle doludur...
Allah Ecdadımıza Rahmet Eylesin...
saygılar...

erkanc
04-06-2007, 14:24   |  #6  
Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 1
3,213 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Şub 2007

Amin bütün ecdatımıza ALLAH'tan rahmet diliyorum bence byzih gerçEktende güzel bir çalışma güzelbir paylaşım yapmışsın diğer arkadaşlarında dediği gibi devamını bekliyoruz

Son Düzenleme: erkanc ~ 04 Haziran 2007 14:35
chiemsee111
04-06-2007, 17:07   |  #7  
Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 0
388 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Şub 2006

Alkış Tesekkürler.

Serkan Karadaş
04-06-2007, 17:15   |  #8  
Serkan Karadaş avatarı
Genel Denetmen
Teşekkür Sayısı: 15
909 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Mar 2007
byzihh
bir yerde okumuştum...
Atatürk bir davette... kendisine ters ters bakan İngiliz elçisini görmüş...
ve yaverine:
git şuna sor bakalım niye ters ters bakıyor...
yaver gitmiş sormuş:
elçi: Siz çanakkale de dedemi öldürdünüz demiş...
yaver bunu Atattürk'e söyleyince...
Atatürk ise şu cevabı vermiş... :  Git sor bakalım Dedesinin Çanakkale de ne işi varmış...
Bizim tarihimiz Şanlı Destan ve Zaferlerle doludur...
Allah Ecdadımıza Rahmet Eylesin...
saygılar...
Alkış

samet1986
05-06-2007, 13:10   |  #9  
Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 0
944 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Nis 2006

Yazı çok güzel.. Atatürk'le ilgili olanı biliyordum. Diğerleride güzel. Sağol.

benersince
05-06-2007, 14:32   |  #10  
Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 1
2,283 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Nis 2007

AlkışAlkışAlkışAlkışAlkış

TuncaBozkurt
06-06-2007, 19:04   |  #11  
Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 0
4,805 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Oca 2006
byzihh
Yavuz Sultan Selim zamaninda, Iran sahi kiymetli mücevherlerle süslü bir sandik hediye gönderiyor Sultan Selim'e.Sandik açiliyor. Içinden çesit çesit degerli taslar, kiymetli atlas, kadife kumaslar çikiyor.Fakat bir de pis bir koku yayiliyor. Dehset bir koku, herkes burnunu tikiyor. Neyse en alttaki bohçadan insan pisligi çikiyooooor..Yani Osmanliya acayip bir hakaret!!!!!
Cihan padisahi emir veriyor,
"herkes düsünsün, buna ince bir sekilde cevap vermeliyiz"
Ve cihan padisahi yine çözümü kendisi buluyor. Ayni sekilde degerli mücevherve kumaslarla süslü bir sandik hazirlatiyor.Içine o zamanin Osmanli Istanbul'unda imal edilen gül kokulu en nadide lokumlardan bir kutu hazirlatiyor, en altina da küçük bir pusula ve bir satir yazi. Gönderiyor...
Şah sandigi açiyor. Açtikça güzel bir koku ve en altta bir kutu lokum. Anlam veremiyorlar tabii. Bizim elçi yiyor önce, sonra oradakilere ikram ediyor. Kutunun içindeki pusulayi Sah okuyor:
"Herkes yediginden ikram eder"

Barış Manço Fransa'da bir televizyon kanalinin canli yayinina konuktur...
Küstah bir spiker vardir ve Barış Manço ile dalga geçmektedir... Sürekli, "iste Türk, yani barbar, vahsi vs..." demektedir... Barış Manço daha fazla dayanamaz ve spikere "yaninizda kâgit para var mi?" diye sorar! Bu soruya spiker sasirir ve "evet var ama n'olacak" der... Barış Manço israr edince spiker cebindeki kâgit paraları çikartir... Bu olaydan az önce Barış Manço canli yayinda "Anahtar" adlı sarkisini söylemistir... Bu sarkinin bir bölümü söyledir:
"Bes Akif- bir Saat Kulesi, iki Kule-bir Fatih, bes Fatih-bir Mevlana, iki Mevlana-bir Sinan" (Baris Manço / Anahtar sarkisi / Darisi Basiniza Albümü / 1992)
Bu sarki bir matematik sorusudur ve sarkida adi geçen kisiler o dönemdeki Türk parası olan banknotlarin arkasinda fotografi olan kisilerdir... Baris Manço spikere sorar: "Bu paranizda fotografi olan kisi kim?"
Spiker:
"General......." Barış Manço diger paralardaki fotograflari olan kisileri de sorar,spikerin verdigi cevaplar hep aynidir "General.......", "Amiral...........", "Komutan............."
Spikerin bu "falanca General, falanca Amiral, falanca Komutan" cevabyndan sonra, bu sefer de Barış Manço cebinden Türk paralarini çikarir... Spikere der ki:
"Bu parada fotografi olan kisi Mehmet Akif Ersoy'dur. sairdir... Bu fotograftaki kisi Mevlana'dir. Düsünürdür... Bu paradaki fotografi olan kisi Fatih Sultan Mehmet'dir. Adaletin sembolüdür... Bu paradaki kisi ise Atatürk'tür. "Yurtta baris, dünyada baris" diyen kisidir... Bizim paralarimiz bunlar... Biz Türkler ince ruhlu, kibar, medeni insanlar oldugumuz için paralarimizin arkasına "sairlerimizin", "düsünürlerimizin","bilim adamalarimizin" fotograflarini bastik... Siz Fransizlar kendiniz barbar, vahsi oldugunuz için paralarinizin arkasina hep savas Adamlarinin fotograflarini basmisiniz!" der... Barış Manço nun bu müthis cevabindan sonra televizyon yöneticileri Canli yayini keserler ve spikeri oradan kovarlar, baska bir spiker yerine gelir ve canli yayin yeniden baslar, yeni spiker Barış Manço'dan ve Türklerden özür diler, programa böylece devam edilir...

olayın aslı.... sildiğimde hata vardı... İngiltere yerine İRAN yazılmış....

İNGİLİZ KRALI'NA VERİLEN ZİYAFET

İngiliz kralı VIII. Edward İstanbul#8217;a Atatürk#8217;ü ziyarete geldiği zaman, Atatürk kendisine bir akşam ziyafeti vermişti. Ziyafetten önce:

- #8220;Bana İngiltere sarayında verilen ziyafetler ne şekilde olur, onu bilen birisini yahut bir aşçı bulunuz!...#8221; dedi.

Ve nihayet bu sofra merasimini bilen bir zattan öğrenerek sofrayı o şekilde düzene koydular... Akşam kral sofraya oturunca kendisini kral sarayında zannederek memnun oldu. Atatürk'e dönerek:

- #8220;Sizi tebrik eder ve teşekkür ederim. Kendimi İngiltere#8217;de zannettim" diyerek memnuniyetini bildirdi.

Sofraya hep Türk garsonlar hizmet etmekte idi. Bunlardan bir tanesi heyecanlanarak, elindeki büyük bir tabakla birdenbire yere yuvarlandı. Yemekler de halılara dağıldı. Misafirler utançlarından kıpkırmızı kesildiler. Fakat Atatürk Kral'a eğilerek:

- #8220;Bu millete her şeyi öğrettim, fakat uşaklığı öğretemedim!#8221; dedi. Bütün sofradakiler Atatürk'ün zekasına hayran oldular. Atatürk garsona da #8220;vazifene devam et#8221; emrini verdi.


Dunyanin en buyuk mutefekkirlerindenbiri olan Mevlana,sakallari bembeyaz olmus papaza sorar;
-siz mi daha yaslisiniz,sakaliniz mi?
papaz sakallarinin 18-20 yaslarinda ciktigini dusunerek;
-elbette ben cevabini verdiginde;
-yazik,der Mevlana,cok yazik...sizden kucuk olan sakaliniz agarmista siz hala karanliklardasiniz.
değiştirme:  Yanlış bilgi... içerdiği için değiştirildi ve aslı yazıldı...
Alıntıdır...
DH den fatihilal Kardeşimizden...
saygılar...

Bugüne kadar gördüğüm en iyi Konu Dışı başlıklarından biri.Güzel başlık ve güzel bir metnin birleşimiyle çok güzel bir konu ortaya çıkmış.Teşekkürler byzihh.

scream1015
11-09-2007, 17:07   |  #12  
Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 0
242 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Eyl 2006

AlkışAlkışAlkışAlkışAlkış

uGuR.uK
11-09-2007, 17:38   |  #13  
Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 1
8,316 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Haz 2007

byzihh hakkaten guzel paylasımAlkışAlkış buldukca yenilenmesi cok guzel olur bole bi konununGöz kırpma

nede güzel kapaklar yerlestirmisiz ama dimiCoolCool

Borga-x
11-09-2007, 17:59   |  #14  
İlk Maestro
Teşekkür Sayısı: 2
11,767 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Kas 2006

ehuehuhe evet..

karabela
11-09-2007, 19:18   |  #15  
Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 1
527 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Ara 2006

fevkaladenin fevki - bende devamını beklerim...

kamikaze
11-09-2007, 20:38   |  #16  
Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 0
1,441 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: May 2007
byzihh
Yavuz Sultan Selim zamaninda, Iran sahi kiymetli mücevherlerle süslü bir sandik hediye gönderiyor Sultan Selim'e.Sandik açiliyor. Içinden çesit çesit degerli taslar, kiymetli atlas, kadife kumaslar çikiyor.Fakat bir de pis bir koku yayiliyor. Dehset bir koku, herkes burnunu tikiyor. Neyse en alttaki bohçadan insan pisligi çikiyooooor..Yani Osmanliya acayip bir hakaret!!!!!
Cihan padisahi emir veriyor,
"herkes düsünsün, buna ince bir sekilde cevap vermeliyiz"
Ve cihan padisahi yine çözümü kendisi buluyor. Ayni sekilde degerli mücevherve kumaslarla süslü bir sandik hazirlatiyor.Içine o zamanin Osmanli Istanbul'unda imal edilen gül kokulu en nadide lokumlardan bir kutu hazirlatiyor, en altina da küçük bir pusula ve bir satir yazi. Gönderiyor...
Şah sandigi açiyor. Açtikça güzel bir koku ve en altta bir kutu lokum. Anlam veremiyorlar tabii. Bizim elçi yiyor önce, sonra oradakilere ikram ediyor. Kutunun içindeki pusulayi Sah okuyor:
"Herkes yediginden ikram eder"
Şunu okuduktan sonra kahkahaya tutuldum......Paylaşım için çok saolun.

TuncaBozkurt
11-09-2007, 21:07   |  #17  
Yıllanmış Üye
Teşekkür Sayısı: 0
4,805 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Oca 2006

Bu aralar eski konuların hortlama zamanları herhaldeKahkaha

mehmetgumusbas
14-09-2007, 22:23   |  #18  
Üye
Teşekkür Sayısı: 0
96 mesaj
Kayıt Tarihi:Kayıt: Tem 2007

çok güzel.sağol