Microsoftun Vista için yazdığı makale
Windows Vista henüz beta aşamasında olduğu dönemlerde XP ile kıyaslanarak sevdirilmeye çalışılmıştı. Microsoft, kendi işletim sistemi olan Windows XP'yi kötüleyerek ve kötülediği o özelliklerin Vista'da daha iyi olduğunu söyleyerek XP kullanıcılarını Vista'ya terfi ettirmek istiyordu. Bu yöntem işe yaramayınca, daha makul bir yol seçildi; Vista'yı XP'nin halefi olarak değil, kendi başına Vista olarak tanıtmak.
Yayınlanan makalenin giriş cümlesi şu şekilde:
"Hiç kimse yeni bir işletim sisteminin, özellikle farklı bir masaüstü altyapısı olan Vista gibi bir işletim sisteminin benimsenmesinin kolay olmasını beklemez. Bu makalede, Windows Vista'nın sıkça yanlış anlaşılan 5 özelliğine, onların gerçekte ne olduğuna ve bu özellikleri nasıl kullanmamız gerektiğine değineceğiz."
Devam eden cümlede Microsoft, "belki de bu beş özelliği tahmin ettiniz bile, ama biz tahminlere göre değil, yazılım uzmanlarından (IT Pro) gelen geribeslemelere göre konuşuyoruz" diyerek durumun vehametini gözler önüne seriyor.
"Bizi Yanlış Anladınız" Denilen 5 Özellik
1- Kullanıcı Hesap Yönetimi (UAC - User Account Kontrol)
2- İmaj yönetimi (Image management)
3- Görüntü Sürücü Modeli (Display Driver Model)
4- Arama Ne kadar ilginç değil mi?
5- 64 bit teknolojisi
Microsoft, bu beş özelliğin, Vista'nın benimsenme sürecini yavaşlattığını ifade ederek, aslında hepsinin nevi özelliklerine münhasır faydalarının olduğunu eklemeyi de unutmadı.
Kullanıcı Hesap Yönetimi (User Account Control - UAC)
Micorosft, kullanıcıların "bilgisayarı yavaşlatıyor" gerekçesiyle sistem kurulumunun hemen ardından UAC özelliğini kapatmalarına çok içerlemiş olacak ki, "eğer gerçekten kötü puan alan bir özellik varsa, o da UAC dir" diyerek dert yandığı makalede, bu özelliğin tek başına bir özellik olmayıp, aksine önemli bir teknolojik özellik seti olduğunu vurguladı. Bu özelliğin en önemli fonksiyonu, kullanıcıların bilgisayarı standart yetkilerle kullanabilmesini sağlamak. Bu sayede, yönetici hesaplarının sadece yazılım geliştiriciler tarafından kullanılması amaçlanıyor.
Peki Neden?
"Peki neden" diye sorulduğunda, alacağınız cevap kuşkusuz "güvenlik için" olacaktır. Hepinizin bildiği gibi, Microsoft uzun yıllardır işletim sistemlerindeki ciddi güvenlik açıklarıyla boğuşuyor. Bu açıkların en önemli özelliği ise, bilgisayara sızan kötü niyetli kişilerin, tüm yönetici yetkilerine sahip olabilmesi dolayısıyla, bilgisayarın uzaktan yönetilebilmesini mümkün kılması. Microsoft, UAC ile, yetkilendirme sistemini bütünüyle değiştirmiş ve aslında tam olarak Linux sistemlerini kendisine bu konuda örnel almış. Zira Linux'te hiç bir zaman root yani yönetici hesabıyla oturum açılmaması gerektiği vurgulanır. Hatta gerekli olduğu zaman bile root hesabıyla oturum açılmadan, sadece komutlarla işlem yapılması gerektiği savunulur.
"UAC Yoksa Kendinizi Güvende Hissetmeyin!"
Microsoft, kullanıcıları biraz da korkutmak için olsa gerek, "UAC kapalıyken kendinizi güvende hissetmeyin" dedi. Makalenin devamında şöyle deniliyor:
"Yazılım geliştirenler hala yönetici hesaplarını baz alarak program yazıyorlar. Oysa Vista, bir programın tüm kayıt defterini (registry) yönetmesine, dosya sistemine, kernel katmanlarına müdahale etmesine izin vermek yerine, programın veri yazabileceği yerleri kısıtlıyor. Bunu da standart yetkilendirme yaparak sağlıyor. Bu şekilde amaçladığımız şeyin, yazılmların standart yetkilerle çalışabilmesini sağlamak olduğunu söyleyebiliriz.
UAC kapalı iken, sisteminizde çalışan tüm programlara yönetici yetkileri vermiş olursunuz. Bu sayede, kötü niyetli programlar sisteminizi kolayca ele geçirebilirler. Ancak standart yetkilendirmede, son kullanıcının sisteme müdahale etmesi şöyle dursun, değişiklik yapabileceği ayarlar dahi kısıtlanmıştır."
İmaj yönetimi (Image management)
Hemen açıklayalım, imaj yönetiminden maksat, işletim sistemini otomatik kurmak üzere hazırlanan dağıtım dosyalarının yönetimidir. İmaj yönetiminin yanlış bilinen özelliği, her değişiklik yapıldığında yeni bir imaj kaydedilmeye çalışılması. Oysa Vista ile gelen yeni altyapıda, farklı dil seçenekleri, sürücüler, güncelleştirmeler, genellikle tüm imajı yeniden almadan kolayca entegre edilebiliyor. Ayrıca USB, DVD ve ağ üzerinden kurulumları kolaylaştırdığı savunulan bu özellik, multicasting denilen dağıtım şekli sayesinde, ağda transfer edilmesi gereken veri miktarını önemli ölçüde azaltıyor.
Görüntü Sürücü Modeli (Display Driver Model)
Vista'nın, geçmişteki Windows sistemlerine göre en önemli farklarından birisi kuşkusuz görüntüdeki tasarım farkı. Ancak Micorosft bunun sadece bir tasarım değil, aynı zamanda bir teknoloji farkı da olduğunu iddia ediyor. Bu teknolojiyle Aero gibi tasarım harikalarının daha kararlı çalışabildiği söyleniyor.
Bu modelin gözden kaçmayan en önemli özelliklerinden bir tanesi, ekran kartınızın sürücüsünde ölümcül bir hata meydana geldiğinde, sistemi yeniden başlatmadan, sadece ekran kartı sürücüsünün yeniden başlatılmasının sağlanabilmesi. Makalede, bu modelin grafik işlem maliyetleri azalttığı da iddia ediliyor.
Görüntü sürücüsü modelinden tam verim alabilmek için, modeli destekleyen ve kendine has bir belleği olan ekran kartları gerekiyor. Ancak anakartlara entegre olan ekran kartlarında Aero'dan yararlanılamasa da aynı performansın beklenebileceği söyleniyor.
Arama (Search)
Windows Vista'nın performanslı arama motoru, XP'deki gibi bir program olarak çalıştırılmaktansa, sisteme entegre olan bir servis olarak yer alıyor. Yani Windows XP'de arama yapmak için arama programını açmamız gerekiyordu, oysa Vista'da arama servisi sürekli çalışıyor.
Sürekli çalışmaktaki temel amaç, dosya dizinleri çıkarılarak sistemin performansını etkilemeden çok daha hızlı aramalar yapabilmek. Çoğunuz farkına varacaktır, Windows XP'de de sonradan etkinleştirilebilen bir dizinleme hizmeti var, ancak Vista'daki dizinlemenin sistem performansını düşürmediği iddia ediliyor. Vista'daki dizinleme, kullanıcı oturum açmamışken bile yapılabiliyor.
Windows XP'de sonradan etkinleştirilebilen dizinleme hizmeti tüm sabit diski sürekli olarak tarayıp dizinleri güncellerken, Vista bir defa tam dizin oluşturduktan sonra, sadece değişiklikleri dizine aktararak, yani bir daha sabit diski taramaya gerek olmadan kolayca dosya arayabiliyor. Bu şekilde sistem performansından maksimum verim alınabilirken, Vista'da ayrıca bir dizinleme programının çalıştırılması tavsiye edilmiyor.
64 Bit Teknolojisi
Microsoft'a göre, 64 bit hesaplama yöntemi tam olarak geleceğin yöneldiği yer. 64 bitlik hesaplamanın 32 bite göre en büyük farkının ise, bellek erişiminde olduğu söyleniyor. Windows Vista'nın 32 bitlik sürümlerinde 4 GB bellek (RAM) kısıtlaması var ve kullanıcılar ile programlar, 3.5 GB'tan fazla bellek adresleyemiyorlar. Ancak 64 bit Vista sürümlerinde 128 GB'a kadar adresleme yapılabiliyor.
Peki 32 Bit mi Yoksa 64 Bit mi Kullanmalıyız?
Bu soru, "64 bit nedir, yenir mi" sorusuyla birlikte uzun zamandır teknoloji forumlarını meşgul ediyor. Microsoft'un görüşü, önümüzdeki bir kaç yıl için müşterilerin çok büyük kısmına 32 bitlik sistemlerin yeterli olacağı yönünde. Yüksek performansa yönelik dizayn edilmiş iş istasyonları (high end workstation) içinse 64 bitlik teknoloji tercih edilmeli. Bunlara örnek olarak karmaşık mühendislik uygulamaları, ses işleme ya da ek belleğe ihtiyaç duyan grafik uygulamalarını gösterebiliriz. Örneğin 3DS Studio, Maya ve Cakewalk gibi önemli yazılımların hali hazırda 64 bitlik sürümleri mevcut. Elbette henüz 64 bit yazılımların 32 bit olanlara göre çok az olduğu da belirtilmiş.
Bugün 64 bit teknolojisi her ne kadar işlemcilerde standart olarak gelmeye başlamış da olsa göz önünde bulnudurmanız gereken şeyler var.
1- 64 bit ile 32 bit arasındaki uyum, 32 bit ile 16 bit arasındaki uyumdan daha iyi olsa da, 64 bitlik sistemler 16 bitlik uygulamaları ve Windows 3.1 altyapısını desteklemez. Ayrıca bazı eski 32 bit uygulamalar 16 bit kurulum yardımcıları kullandıklarından Vista'nın 64 bitlik sürümlerine kurulamayacaklardır.
2- Kuşkusuz 64 bit kullanmaktan çekinenlerin en önemli sebeplerinden bir tanesi 64 bit sürücü bulunamasında yaşanan sıkıntı. Microsoft'un belirttiğine göre, Vista logolu tüm donanımların hem 32 bit hem de 64 bit sürücü desteği vermesi zorunlu, dolayısıyla aynı iddiaya göre bir kaç yıl içinde geniş bir 64 bit sürücü yelpazesi oluşacak. Tabi "bir kaç yıl" kaç kişiye göre "kısa" bir süre orasını kestirmek zor.
3- Bazı 32 bit yazılımlar işletim sistemine sanal sürücü kurarlar, bu yazılımların kendileri 64 bit sistemde çalışabilse de, kurmaya çalıştıkları 32 bit sürücüler çalışmayacaktır.
4- Karmaşık matematiksel işlemler gerektiren yazılımlar 64 bit teknolojisine uygun olarak derlendiğinde çok büyük performans artışları göstereceklerdir. Ancak 32 bit uygulamalarda performans artışı çok az olacaktır. Dolayısıyla 32 bit yazılımların (örneğin Office 2007) performansını değerlendirirken onları 64 bit sistemden sorumlu tutmamalı; 32 bit sisteme göre değerlendirmelisiniz.
Microsoft'un önerisine göre eğer 64 bit sisteme geçiş yapmak istiyorsanız, öncelikle uygulamalarınızı ve donanımınızı 64 bit ile deneyin ve belki de şu an için 32 bitin sizin için daha iyi olduğuna karar vereceksiniz.
Makalenin devamında Microsoft bazı iddialara cevap vererek ayrıntılı açıklamalarda bulunmuş, onları ayrıca bir başlık altında inceleyeceğiz.