NASREDDİN Hoca, zekatını her yıl Akşehir’in en zengin adamına verirmiş.
Bunu da konuya komşuya böbürlenerek anlatırmış. Komşular başlangıçta olayı pek önemsememişler ancak bu hep böyle devam edince, Hoca’yı uyarma ihtiyacını duymuşlar.
- Bak Hocam, senin bu yaptığın doğru değil. Zekat dediğin; yoksula, yetimlere, kimsesizlere, işi gücü olmayanlara, bakıma muhtaç kişilere verilir. Sen ise bunun aksini yapıyorsun ve her yıl zekatını Akşehir’in en zengin adamına veriyorsun. Bu yaptığın yanlış.
- Asıl sizin yaptığınız yanlış.
- Nedenmiş o?
- Bakın, Allah tarlayı, arsayı, evi, bağı, bahçeyi, altını, parayı yani malı mülkü benim zekat verdiğim adama vermiş mi?
- Vermiiiş...
- Bir yandan da tarlayı, arsayı, evi, bağı, bahçeyi, altını ve parayı bu adama vermeye devam ediyor mu?
- Ediyooor...
- Eee... Ben de gidip Allah’ın verdiği adama veriyorum. Siz Allah’dan iyi mi bileceksiniz?
* * *
İşte erkeklerin sonu
ADAM kızına Barbie bebek almak ister ve bir oyuncakçıya girerek "Vitrindeki Barbie bebek kaç para?" diye sorar.
Satıcı "Hangisi beyim?" der ve devam eder;
Barbie spora gidiyor: 19.95 USD
Barbie alışverişte: 19.95 USD
Barbie diskoda: 19.95 USD
Barbie boşandı: 265 USD
Adam şaşırır:
"Neden hepsi 19.95 de, boşanmış olan 265 USD?"
Satıcı cevaplar:
"Çok basit, boşanmış Barbie ile birlikte; Ken’in evini, arabasını, donuna kadar herşeyini de alıyorsunuz..."
Kaynak: Hürriyet